Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1242 E. 2022/813 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1242
KARAR NO : 2022/813

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/04/2018 (Dava) – 12/03/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/501 Esas – 2019/339 Karar
DAVA : Trafik Kazasından Kaynaklanan Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
BAM KARAR TARİHİ : 12/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/05/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/03/2019 tarihli 2018/501 Esas ve 2019/339 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının çocuğu …’in, 24/01/2018 tarihinde dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motorsikletin arka koltuğunda seyir halinde iken meydana gelen trafik kazasında olay yerinde vefat ettiğini, davalı hakkında Isparta Cumhuriyet Başsavcılığınca 2018/1254 soruşturma numaralı dosya ile ceza soruşturmasının yürütüldüğünü, davalı sigorta şirketine hasan ihbarında bulunulduğunu ve hasar dosyası kapsamında müvekkiline 18/04/2018 tarihinde 14.293,60-TL tazminat ödendiğini, fakat yapılan ödemenin müvekkilinin gerçek zararını karşılamadığını belirterek, 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının, temerrüt tarihi olan 01/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazasına karışan … plakalı motosikletin zorunlu trafik sigorta poliçesi ile ile davalı şirket tarafından teminat altına alındığını, müvekkilinin poliçe limitli ve sigortalının kusuru oranında sorumluluğunun bulunduğunu, davacıya ödeme yapılarak sorumluluklarının yerine getirildiğini, bu nedenle müvekkilinin ibra edildiğini, müvekkili tarafından davadan önce yapılan ödemelerin güncelleştirilerek hesaplanacak tazminattan tenzili gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren ancak yasal faiz ile sorumlu tutulabileceğini, olayda hatır taşıması olduğundan hatır indirimi yapılması gerektiğini, ayrıca müteveffanın alkollü olduğunu bildiği sürücünün aracına kask takmadan binmesinin de müterafık kusur oluşturduğunu, bu hususunda indirim nedene olarak kabul edilmesinin zaruri olduğunu, davanın sigortalının da alkollü olduğunu davanın sigortalıya ihbar edilmesini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; “… Davanın kabulü ile; 177.787,71-TL destekten yoksun kalma tazminatının 18/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine…. ” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davalı sigorta şirketi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; meydana gelen olayda hatır taşımasının olduğunu, bu nedenle ayrıca hatır taşımacılığı indirimi yapılması da gerektiğini, mahkemece müterafik kusur indiriminin sadece müteveffanın alkollü olduğunu bildiği sürücünün aracına binmesinden ötürü yapıldığını, ancak müteveffanın kask takmadığından dolayı da en az %40 oranında daha müterafık kusur indirimi yapılması gerektiğini, bu nedenlerle kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davaya konu trafik kazası, 24/01/2018 tarihinde, dava dışı sürücü …’ın 182 promil alkollü olduğu sırada, sevk ve idaresinde bulunan … plakalı motosikletin hakimiyetini kaybetmesi sonucu aydınlatma direğine çarpması şeklinde gerçekleşmiş olup, kaza sonucu … plakalı motosiklet sürücüsü … ve motosiklette yolcu olarak bulunan davacının oğlu … vefat etmiştir.
Davacı, trafik kazası sonucunu oğlunu kaybetmesi nedeniyle destekten yoksun kalmaya ilişkin bakiye zararının, kazaya sebebiyet verdiği iddia olunan … plakalı aracın zorunlu trafik sigortasını tanzim eden davalı sigorta şirketinden tahsilini istemektedir.
Dava dışı sigortalı …’a ait … plaka sayılı araç, davalı sigorta şirketi tarafından, kaza tarihini kapsar biçimde 16/03/2017-16/03/2018 tarihleri arasında zorunlu trafik sigorta poliçesi ile teminat kapsamına alınmış, teminat limiti sakatlanma ve ölüm halinde 330.000,00 TL olarak belirlenmiştir.
Kaza tespit tutanağına göre, kazanın oluşumunda … plaka sayılı araç sürücünün, 2918 Sayılı KTK’nun 52/1-b maddesine göre aracın hızını, aracın yük ve teknik özelliklerine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektiği şartlara uydurmamak kuralını ihlal ettiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından, davalı sigorta şirketine, davadan önce yapılan başvuruya istinaden, davacıya 18/04/2018 tarihinde toplam 14.293,60 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Eldeki davada, davalı vekili, vefat edenin kazalı araçta yolcu olduğunu, desteğin hatır için taşındığını, alkollü olduğunu bildiği sürücünün aracına kask takmadan bindiğini, kazanın oluşumunda desteğin müterafık kusurunun bulunduğunu savunmuş, yargılama sırasında alınan 10/01/2019 havale tarihli bilirkişi heyeti raporunda, motosiklet sürücüsü …’ın KTK nın 48/5 ve 52/b maddeleri uyarınca asli %80 oranında kusurlu olduğu, davacının desteği bulunan müteveffa yolcu …’in alkollü olduğunu bildiği sürücünün aracına bindiği belirtilerek, müteveffa yolcuya %20 oranında kusur izafe edildiği görülmüştür.
6098 sayılı Borçlar Yasasının, “Tazminatın belirlenmesi” üst başlıklı 51/1 maddesi ile (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 43.maddesi); Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır.
Tazminattan indirim sebeplerini düzenleyen, Türk Borçlar Kanununun 52.maddesinde (Borçlar Kanunu 44. madde) öngörülen sebepler, daha çok zarar görenle ilgilidir. “Hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı” yönündeki genel hukuk ilkesinin etkisiyle, maddede sayılan belirli hal ve durumlarda tazminattan indirim yapılması mümkün bulunmaktadır.
Hatır taşımalarının bir menfaat karşılığı olmadığı hallerde de, TBK’nın 51/1.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması gerektiği öğreti ve Yargıtay İçtihatlarında kabul edilmiş, hatır indiriminin %20 oranında olacağı ilkesi benimsenmiştir.
Somut olayda, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda, %20 oranında kusur indirimi yapılmak suretiyle, davacı anne için 177.787,71 TL destek zararı hesaplanmış olup, mahkemece belirlenen tazminata hükmedilmiştir.
Desteğin kendi can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde kask takmadan ve alkollü olduğunu bildiği sürücünün aracında yolculuk yapması sürüş kusurlarından olmayıp, kazanın meydana gelmesinde etkili değildir.
Bu nedenle, müteveffa yolcunun, alkollü sürücünün aracına binmesi ve kask takmaması zararın doğmasına veya artmasına sebebiyet vermekte, kazanın oluşumuna neden olmamaktadır.(Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 2016/7624 Esas, 2018/10877 Karar sayılı ilamı ile 2019/968 Esas, 2020/4817 Karar sayılı ilamı da aynı doğrultudadır.)
Mahkemece; öncelikle desteğin trafik kazasının oluşumunda kusursuz olduğu kabul edilerek, daha sonra desteğin hatır için taşındığı ve alkollü olduğunu bildiği sürücünün aracında kask takmadan yolculuk yaptığı hususları değerlendirilerek, hükmedilecek tüm tazminatlar yönünden %20 oranında hatır taşıması indirimi, %20 oranında müterafik kusur indirimi olmak üzere toplam % 40 oranında indirim yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Açıklanan nedenlerle; yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-2. maddesi uyarınca kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak, Dairemizce aşağıdaki şekilde yeniden hüküm tesisi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davalı vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜ ile; İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/03/2019 tarih ve 2018/501 Esas – 2019/339 Karar sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
1-Davanın kısmen kabulü ile; 142.230,17-TL destekten yoksun kalma tazminatının 18/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 9.715,75 -TL harçtan peşin olarak alınan 35,90-TL ile ıslah harcı olarak alınan 604,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 9.075,85-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 17.461,87-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı yararına takdiri indirimler nedeniyle vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
5- Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL. ile ıslah harcı olarak alınan 604,00-TL toplamı 639,90-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yapılan toplam 932,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
B)İSTİNAF AŞAMASINDA;
1-İstinaf başvurusu sırasında davalıdan alınan 3.081,40 TL istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
2-İstinaf incelemesi esnasında davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf başvuru harcı ile davalı tarafça yapılan 9,00 TL tebligat ile posta gideri olmak üzere toplam 130,30-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar leh ve aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
5-Kararın, HMK nın 359/4. maddesi uyarınca temyize tabi olması nedeniyle Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere 12/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.