Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1241 E. 2022/1092 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1241
KARAR NO : 2022/1092

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/03/2018 (Dava) – 04/04/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/43 Esas-2019/62 Karar
DAVA : Faydalı Modelin Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 09/03/2018
BİRLEŞEN 2018/167 ESAS- 2018/231KARAR SAYILI DOSYA BAKIMINDAN;
DAVA : Faydalı Modele Tecavüzün Önlenmesi, Maddi-Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/06/2018
BİRLEŞEN 2019/14 ESAS- 2019/61 KARAR SAYILI DOSYA BAKIMINDAN;
DAVA : Faydalı Modelin Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 28/01/2019
BAM KARAR TARİHİ : 29/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/06/2022

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 04/04/2019 tarihli 2018/43 Esas ve 2019/62 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Asıl Dava :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 2013/734, 2016/16208 nolu faydalı modellerin yenilik basamağı içermediği gerekçesi ile dava etmiş, tekniğin bilinen durumuna dair belgelere dayanmıştır.
Cevap :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız olduğunu, kaldı ki, 2013/00734 nolu belgenin dava açılmazdan önce iptal olduğunu, karşı tarafın iddialarını kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen 2018/167 Esas- 2018/231 Karar sayılı dosyada dava:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 2016/16208 nolu faydalı modelin kurumda kayıtlı olduğunun, korunduğunu, İzmir 10. SHM’nin 2018/86 D.İş dosyasında tespit ettikleri üzere davalının (ürünün üretimi) belgeyi izinsiz kullandığını iddia ederek, faydalı modele tecavüz edilmesinin önlenmesine, fazlaya saklı 1.000 TL maddi, 1.000 TL manevi tazminatın tecavüz tarihinden faiziyle karar verilmesini ve karşı tarafa kullanmama yönünde tedbir konulmasını dava etmiştir.
Birleşen 2018/167 Esas- 2018/231 Karar Sayılı Dosyada Cevap:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazı yapmış, müvekkilinin İstanbul’da mukim olduğunu belirtmiştir. Ayrıca bu belgenin hükümsüz olduğu iddiasıyla dava açıldığını belirterek bu dosyanın o dosya ile birleştirilmesini veya hükümsüzlüğü, zaman aşımına uğradığını, bekletici sorun yapılmasını ve davanın reddini istemiştir.
Birleşen 2019/14 Esas-2018-332 Karar Sayılı Dosyada Dava:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı adına kayıtlı, 2013/00374 ve 2016/16208 nolu faydalı modellerin tescil şartları bulunmadığını, 30 yıldır bilindiğini, Türkiye’ de 25 yıldır kullanıldığını belirterek hükümsüzlük kararı verilmesini istemiştir.
Birleşen 2019/14 Esas-2018-332 Karar Sayılı Dosyada Cevap:
Davalı cevap dilekçesinde özetle; 2013-00734 nolu faydalı modelin bu dava açılmadan önce ücreti ödenmediğinden geçersiz hale geldiğini, diğer faydalı modelin ise usulüne uygun tescillendiğini, buluşun özelliğinin, emniyet valfi kapağı üzerindeki yuvaya sabitlenen termokulpun ısı ilettiği emniyet valfi, ısı değişiminden etkilenen emniyet valfi tarafından kontrol edilerek gaz geçişinin yapıldığı, back odasına sahip gövde, gövdesinin sahip olduğu back odasındaki gaz geçişini ayarlayan mekanizma, mekanizmayı emniyet valfi itme pimi vasıtasıyla tetikleyen mil, mili gövde içinde tutan mekanizma kapağı ve musluk sabitleme somunundan meydana gelmesi olduğunu belirterek bu faydalı model yönünden de davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; “… Mahkememizce işin teknik niteliği gözetilerek 2016/16208 sayılı faydalı modelin tescil şartlarının incelenmesi için rapor alınmıştır. Patent uzmanı, makine mühendisi Dr. …, 24/09/2018 tarihli raporunda; dava konusu edilen 2013/00734 nolu belgenin istemlerinin varlığı nedeniyle 2016/16208 sayılı faydalı modelin tümüyle yenilik özelliğini yitirdiğini, 2013/00734 nolu belgenin ise 1, 2 , 4, 5 ve 6 nolu istemlerinin yenilik taşımadığını; 3 nolu isteminin ise yeni ve sanayiye uygulanabilir olduğunu rapor etmiştir. Bununla birlikte 2013/00734 nolu belge geçersiz hale geldiğinden bu konuda karar verilmesine yer bulunmamaktadır. 2016/16208 sayılı belge ise belge sahibinin önceki tarihli (3 yıl önceki) 00734 nolu belgesinde açıklamış olduğu istemleri içerdiğinden hükümsüz durumdadır. Bu belge yönünden karar vermek mümkündür.
Bundan ayrı birleşen dosya konusu bakımından dava 2016/16208 sayılı … belgesinin ihlaline ilişkin açılmıştır. Bu belgenin hükümsüz olduğu tespit edildiğinden faydalı modele tecavüz ve tazminat bulunduğunu kabul etmekte mümkün değildir. Dolayısıyla İzmir 10.SHM’nin 2018/86 D.İş dosyasında alınan teknik rapor bulgularının 2016/16208 nolu belgeyi ihlal yönünde olmasına rağmen tecavüz iddiasının kabul edilmesi mümkün değildir.
Mahkememizce birleştirilen 2019/14 sayılı dosyada ise dava konusu yine aynı olduğundan tekrar yine aynı teknik incelemelerin yapılması gereksiz kalmıştır. Yargılamanın çabuk ve ekonomik biçimde bitirilmesi esastır. Bu bakımdan aynı teknik belgelerle ilgili alınan 24/09/2018 tarihli rapor bu dosya bakımından da işlevsel ve yeterlidir. Aynı belgelerin tescil şartlarına yeniden araştırılması gerekmeksizin karara varmak mümkündür. Bu nedenle ana dosyada dava konusu edilen iki belgeden 2013/00734’ün dava tarihi itibariyle zaten geçersiz olduğu belirlendiğinden hakkında karar verilmesine gerek bulunmamaktadır. Diğer belge ise yukarıda belirtilen sebeplerle yenilik taşımamaktadır. Öte yandan zaten geçersiz olan belgeye veya bu yargılamada hükümsüz olduğu anlaşılan 2016/16208 nolu belgeye ilişkin kullanım eylemleri de hukuka aykırılık taşımamaktadır. Faydalı model tescilinin hükümsüzlüğüne ilişkin karar, geçmişe etkili olarak verilmektedir. Dolayısıyla başvuru tarihinden itibaren tescil şartlarını taşımayan bir belgenin ihlalinden söz edilemeyeceği ” gerekçesiyle asıl dosyada; 2013/00734 nolu faydalı model hakkında zaten geçersiz olması nedeniyle HÜKÜM VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2016/16208 nolu faydalı modelin tescil şartlarını taşımaması nedeniyle HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, Birleşen 2018/167-231 dosyada; Faydalı modele tecavüz önlenmesi ve maddi tazminat davasının, manevi tazminat davasının ayrı ayrı REDDİNE, Birleşen 2019/14 nolu dosyada; Ana dosyada; 2013/00734 nolu faydalı model hakkında zaten geçersiz olması nedeniyle HÜKÜM VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2016/16208 nolu faydalı modelin tescil şartlarını taşımaması nedeniyle HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, karar kesinleştiğinde bir örneğin Türk Patent Kurumu’na gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Asıl davada davalı – birleşen davada davacı … vekili istinaf başvuru dilekçesi ile; davacı tarafından açılan haksız ve mesnetsiz davada, hükümsüzlüğü talep edilen iki faydalı modelden biri olan 2013/00734 molu faydalı model, işbu davanın açılmasından önce yükümlenilen bir bedelin ödenmemesinden dolayı zaten iptal olduğunu, davacıların davalarının, 2013/00734 nolu faydalı model yönünden doğrudan reddine karar verilmesi gerekirken Mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, bu nedenle ana dosya (2018/43 E.) ve birleşen dosya (2019/14 E.) kapsamında verilen“hüküm verilmesine yer olmadığına” dair kararların kaldırılmasına ve “davaların reddine” karar verilmesini talep ettiklerini, davacıların, dava konusu olaylarda zarar gören olmadığı gibi, patentini aldığını ifade ettikleri konuların da müvekkiline ait faydalı modelle uzaktan yakından alakası yok iken işbu davaları ikame ettiklerini, davacıların, aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle işbu davayı açamayacağını, davacıların, patent korumasını özellikle kafa karıştırmaya yönelik olarak ifade ettiğini ancak gaz armatürü olarak değil, armatürün içindeki “termostatlı musluklar için geliştirilmiş diyafram mili” olarak alındığından hiç bahsetmediklerini, örneğin davacılardan … A.Ş., diyafram mili için almış olduğu patenti, sanki armatürün tümü için almış da zarar gören veya menfaati olan sıfatını kazanıyormuş gibi ifade etmeye çalıştığını, husumete dair yaptıkları itirazlar hakkında mahkemece ne kabul ne de red yönünde herhangi bir karar verilmediğini, bu nedenlerle her iki davada da kararın kaldırılmasına ve her ikisinin de husumet yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkiline verilen faydalı model belgesine konu gaz armatürü ile davacıların üreterek satışa sunduğu ürünler arasında uzaktan yakından alakasının olmadığını, bu nedenle korunması gereken bir menfaatleri veya haleldar olan bir menfaatleri bulunmayan davacılar yönünden davaların reddine karar verilmesi gerekirken usul ve yasaya aykırı şekilde kabulüne karar verildiğini, davacıların, dilekçelerinde birtakım gaz armatürü parçaları saymış ve bunların zaten tekniğin bilinen durumunda var vlan parçalar olduğunu iddia ettiklerini, müvekkiline ait olan ve hükümsüzlük talebine konu modelde, tekniğin bilinen durumunu aşan, mevcut musluklarda yer almayan parçalarla ve bundan da öte parçaların oluşturduğu bütünle başka bir çalışma sistemi, güvenli bir sızdırmazlık yapısı, sürtünmeler dolayısıyla oluşan yıpranmaları bertaraf etme özelliğine de sahip olan bambaşka bir iç yapı ve buna dayalı olarak yeni bir gövde ortaya çıkarılmasına rağmen davacıların sadece standart parçaları saymak suretiyle tekniğin bilinen durumuna dahil olma iddiasını ileri sürdüğünü, davacıların anıları iddiaları adeta “ürerilen her saatin akrep ve yelkovanı var” demekten farksız ve ana parçalar olmadan gaz armatürü üretmek imkansız iken, sanki standart parçalar üzerinde bir değerlendirme yapılması gerekiyormuş gibi hareket ederek mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, oysa gaz armatüirü bir bütün olarak değerlendirilmeli ve davacıların ürünlerinde yer almayan parçalarla birlikte ortaya çıkan ürün faydalı model belgesi ile korunması gereken bir model olarak ifade edilmesi gerektiğini, müvekkiline ait faydalı modele konu ürünün, birçok özelliği ile piyasadaki örneklerinde ayrılmakta ve korunması gereken özelliklere sahip olarak öne çıktığını, müvekkilinin buluşunu farklı kıları ve faydalı model koruması almasını sağlayan özelliklerin, davacıların saydığı (TSE standartlarında da sayılan) temel parçalar olmadığını, davacıların, dilekçelerinde müvekkiline ait ürünle alakası olmayan ürün ve parçaları dillendirerek; “zaten bu üründen piyasada çok var, parçalar da benzer” gibi bir yaklaşımla bilirkişiyi ve mahkemeyi yanlış yönlendirdiklerini, davacıların, dilekçelerinde, … firmasının da müvekkiline ait modelin aynısı ürettiğini ve dolayısıyla anılan ürünün piyasada zaten üretilen bir model olduğunu iddia ettiklerini, davacıların, yine kafa karıştırmak maksadıyla … markasının aynı ürünü ürettiğinden bahsettiğini, ancak anılan ürünün müvekkilinin faydalı model belgesi almasından sonra üretildiğinden, müvekkiline ait ürünün birebir taklit edildiğinden hiç bahsetmediklerini beyan ederek istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen 2019/14-61 E.K. sayılı dava dosyaları, faydalı model tescilinin hükümsüzlüğü; birleşen 2018/167-231 E.K. sayılı dosya ise faydalı modele tecavüzün önlenmesi ve tazminata ilişkindir.
Mahkemece; asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne, tecavüz ve tazminata ilişkin birleşen davanın ise reddine karar verilmiş olup, hüküm asıl davada davalı birleşen davada davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükümsüzlüğü istenen 2013/00734 tescil nolu faydalı modelin asıl ve birleşen hükümsüzlük davalarının açıldığı tarihte geçersiz olduğu anlaşıldığından anılan taleple ilgili olarak verilen hüküm verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın yerinde olduğu, hali hazırda birleşen dava davacısı …’ün tecavüzün önlenmesine yönelik davacılara karşı dava açmış olması da nazara alınarak davacıların hükümsüzlük davası açmakta menfaatlerinin olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, buna göre 2013/00734 tecsil nolu faydalı model ile 2016/16208 tescil nolu faydalı modelin birbirinin aynısı olup 2013/00734 tescil nolu faydalı model kamuya açıklanıp tekniğin bilinen durumuna dahil olup daha sonra geçersiz hale geldiğinden artık 2016/16208 tescil nolu faydalı modelin yeni olduğundan bahsedilemeyeceği anlaşılmakla, asıl davada davalı-birleşen davada davacı … vekilinin asıl ve birleşen davalara yönelik istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davada davalı – birleşen davada davacı … vekilinin İzmir Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 04/04/2019 tarihli 2018/43 Esas ve 2019/62 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl dosya ve birleşen dosyalar yönünden ayrı ayrı alınması gereken 80,70’er TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40’ar TL’nin mahsubu ile her bir dosya için eksik kalan 36,30’ar TL’nin asıl davada davalı – birleşen davada davacı …’ten alınarak Hazineye gelir kaydına, (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Asıl davada davalı – birleşen davada davacı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın, temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemizce taraflara tebliğine
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/06/2022