Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1213 E. 2022/678 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1213
KARAR NO : 2022/678

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/05/2018 (Dava) – 14/03/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/546 Esas – 2019/288 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 21/04/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ: 21/04/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/03/2019 tarihli 2018/546 Esas ve 2019/288 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/01/2018 tarihinde, müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan, dava dışı sürücü …’nin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçların çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, taraflarca tanzim edilen kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere, kazaya tam kusuru ile sebebiyet veren tarafın … plaka sayılı araç sürücüsünün olduğunu, kaza sonrasında müvekkiline ait araçta oluşan hasar nedeniyle, davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, ancak açılan hasar dosyası kapsamında, araçta oluşan hasar bedelinin eksik ödendiğini belirterek, 10,00 TL bakiye hasar yönünden, 50,00 TL değer kaybı yönünden maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
Davacı, 14/01/2019 tarihinde davasını ıslah ederek, 10,00 TL’lik bakiye hasar bedeline ilişkin talebini 642,18 TL, 50,00 TL değer kaybı zarar bedeline ilişkin talebini ise 4.000,00 TL olmak üzere toplam 4.642,18 TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın, iş bu davanın ikamesinden evvel değer kaybı bedelinin ödenmesi talebi ile müvekkil şirkete başvuruda bulunmadığını, bu sebeple açılan davanın değer kaybına ilişkin talep kısımları yönünden dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafa 11.01.2018 tarihli trafik kazası sebebi ile oluşan gerçek zarar bedelinin tümünün ödendiğini, dava dışı … A.Ş. adına kayıtlı … plaka sayılı aracın, müvekkil sigorta şirketinin 14.01.2017 başlangıç, 14.01.2018 bitiş tarihli 41086517 poliçe numaralı Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalı olduğunu, 11.01.2018 tarihinde meydana gelen dava konusu trafik kazası sonucu hasar gören davacıya ait … plaka sayılı araçta oluşan hasar bedelinin belirlenmesi ve tazmin edilmesi amacı ile; müvekkil sigorta şirketi tarafından 18009872 numaralı hasar dosyası açıldığını, dosyası kapsamında … plaka sayılı aracın hasar bedelinin tespiti için dosyanın eksper incelemesine gönderildiğini ve yapılan eksper incelemesi sonucu araçta oluşan hasar onarım bedelinin işçilik dahil toplam 2.527,65 TL olacağının tespit edildiğini, gerçek hasar bedeli 2.527,65 TL olduğundan bu bedel üzerinden ödeme yapıldığını, bu ödemenin 600,00 TL işçilik bedeli olarak sigortalıya, 2.274,00 TL yedek parça bedelininde tedarikçi firmaya ödendiğini, talep edilen faiz türünün hatalı olduğu temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirterek, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin ise davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, kararda belirtilen gerekçeyle ”…Davanın KABULÜ ile, 642,18-TL bakiye hasar bedeli ile 4.000,00-TL araç değer kaybı bedeli olmak üzere 4.642,18-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yargılama sırasında taraflarınca ısrarla dava şartı ilk itirazı sunulmuş ve itiraz tekrar edilmiş ise de yerel mahkeme tarafından dava şartı itirazlarının değerlendirilmeksizin hüküm kurulmuş olduğundan eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğinin açık olduğunu, yerel mahkeme tarafından dava şartı yokluğu itirazlarının değerlendirilmemesinin yanı sıra hükmedilen değer kaybı bedeli de hatalı olup anılan hükmün kaldırılması gerektiğini, 04.01.2019 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu aracın piyasa rayiç değerinin çok yüksek tespit edildiğini, dava konusu aracın kilometresi, herhangi bir kazaya karşışıp karışmadığı, piyasa rayiç değerleri incelenmeksizin dava konusu aracın piyasa rayiç bedelinin 112.000,00-tl olduğunu belirtilmekle yetinilmiş ve değer kaybı hesaplamasında bu bedelin esas alınmış olduğunu, ayrıca araç değer kaybı hesaplaması için 29355 sayılı 14.05.2015 tarihli ve 02.02.2016 tarihli resmi gazetede yayımlanan değişiklik kapsamında karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları yönetmeliğine göre; “mini onarım ile giderilebilecek basit kaporta, plastik tampon/parça onarımları, cam, radyo/teyp, lastik, hava yastığı, jant, mekanik ve elektrik elektronik ve döşeme aksamı hasarlarının” değer kaybı teminatı dışında tutulduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile yapılan değer kaybı hesaplamasında dava konusu aracın sol ön çamurluk ve tamponun onarılarak boyandığı, ön sol far ve ön sol tampon braketi parçalarının yenilendiğinin belirtildiğini, mini onarım ile giderilebilecek basit kaporta, plastik tampon/parça onarımlarının değer kaybı teminatı dışında olduğu açık olduğundan yerel Mahkeme tarafından dava konusu araçta değer kaybı oluştuğuna ilişkin kararı hukuka aykırı olup istinaf incelemesi neticesinde yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, ayrıca yerel mahkeme tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporu ile araçta meydana gelen hasar bedelinin hesaplanmasında işçilik ücretlerine KDV ilave edildiğini, Yerel Mahkeme tarafından da bu şekilde yapılan hesaplama ile davanın kabulüne karar verildiğini, işçilik ücretlerine KDV ilave edilerek hesaplama yapılması hatalı olup istinaf incelemesi neticesinde kararın kaldırılması gerektiğini, davacı tarafından açılan iş bu davanın kısmı dava olarak açıldığını ancak yerel mahkemenin belirsiz alacak davası olarak kabul ederek tüm bedele dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verdiğini, ancak yerel mahkeme tarafından davacı tarafın davası kısmi dava olarak kabul edilmiş ise 60,00-tl’lik kısma dava tarihinden, 4.582,18-tl’lik kısma ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar vermesi gerektiğini, eğer yerel mahkeme tarafından dava belirsiz alacak davası olarak kabul edildi ise davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın dilekçelerindeki talebi açık olup dava hiçbir şekilde belirsiz alacak davası olarak ikame edilmediğinden tüm hasar bedeli ve mevcut ise değer kaybı alacağı için dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, 11.01.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde müvekkili sigorta şirketi nezdinde 18009872 numaralı hasar dosyası açıldığını ve yapılan inceleme neticesinde dava konusu araçta meydana gelen hasar bedelinin 2.527,65-TL olduğu tespit edildiğini ve söz konusu bedelin 2.274,00-TL’si yedek parça bedeli olarak tedarikçi firmaya, 600,00-TL işçilik bedeli de davacı yana ödendiğini, müvekkili sigorta şirketi tarafından hasar bedeli ödenmiş olduğundan işbu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtilerek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleriyle, vekâlet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı ZMMS poliçesi kapsamında hasar ve değer kaybı bedeline yönelik maddi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Somut olayda;11/01/2018 tarihinde, tescil maliki davacı olan kaza sırasında sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile, davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan, dava dışı sürücü …’nin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçların çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından, tescil maliki dava dışı … A.Ş. adına düzenlenen Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi kapsamında 14/01/2017- 14/01/2018 tarihleri arasında kaza tarihini kapsar şekilde sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
Makine mühendisi ve trafik bilirkişisi tarafından düzenlenen 04/01/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; kazanın oluşunda: davalı taraf araç sürücüsü …’ nin %100 kusurlu olduğu, davacı sürücüsü …’ e kusur İzafesinin mümkün olmadığı; davacı firmaya ait yukarıda özellikleri belirtilen … plakalı otomobilde toplam 3.516,18 TL hasar meydana geldiği bu hasarın dosyadaki ödeme belgelerine göre 2.874 TL si ödendiği geriye ödenmeyen 642,18 TL hasar bedeli kaldığı, otomobilin tamiri sonunda 4.000 TL değer kaybı meydana gelebileceği, bu tespit ve değerlendirmelere göre 4.000 TL değer kaybı 642,18 TL bakiye hasar bedeli olmak üzere davacı alacağının 4.642,18 TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
TTK’nun 1456/1. maddesinde “Sınırlı ayni hak ile takyit edilmiş bir mal üzerindeki, malike ait menfaat sigortalandığı takdirde, kanunda aksi öngörülmemişse, sınırlı ayni hak sahibinin hakkı sigorta tazminatı üzerinde de devam eder” düzenlemesine; 1456/2. maddesinde ise “Sigortacıya, mal üzerinde sınırlı ayni hak bulunduğu bildirildiği takdirde, ayni hak sahiplerinin izni bulunmadıkça, sigortacı sigorta tazminatını sigortalıya ödeyemez. Ayni hakkın sicille alenileştiği veya sigortacının bunu bildiği durumlarda bildirime gerek yoktur. Sigortalı menfaate konu malın tamiri veya eski hâline getirilmesi amacıyla ve teminat gösterilmesi şartıyla, tazminat sigortalıya ödenebilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Ayrıca Türk Medeni Kanunu’nun 879. maddesi uyarınca, sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatının alınması gereklidir.
Somut olayda, davacının tescil maliki olduğu … plakalı araç üzerinde dain mürtehin sıfatı bulunan ve menfaati olan dava dışı … Bankası A.Ş.’ den, dava açmaya ve tazminatın davacıya ödenmesine muvafakatı olup olmadığı konusu araştırılmamıştır.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, dava dışı bankadan, borç olup olmadığı ve varsa miktarı sorulmalı, bakiye borcu varsa davanın açılmasına ve tazminatın davacıya verilmesine muvafakati olup olmadığı konusu araştırılmalı, muvafakati sağlandığı takdirde yargılamaya devam edilerek davanın sonuçlandırılması, aksi halde davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli değildir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-a)-4) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine, davalının diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin yukarıda açıklanan hususlara ilişkin olmak üzere istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN KABULÜ ile; İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/03/2019 tarihli 2018/546 Esas ve 2019/288 Karar sayılı hükmünün 6100 sayılı HMK’ nın 353/(1)-a-4. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine, istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-Kararın kaldırılması sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 353/(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 21/04/2022