Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1202
KARAR NO : 2022/570
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/07/2017 (Dava) – 14/05/2019 (Karar)
NUMARASI : 2017/794 Esas – 2019/500 Karar
DAVA :Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 31/03/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 31/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/05/2019 tarihli 2017/794 Esas ve 2019/500 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya ait ve davacının sevk ve idaresinde … plakalı araç ile … ve … plakalı araçların 01/06/2017 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştıklarını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’ın aynı istikamette, aynı şeritte önünde seyir eden araca arkadan çarpma kusurunu işlediğini ve asli kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketinin ise … plakalı araca ait zorunlu trafik sigorta poliçesi tanzim ettiğini, İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/87 D.iş sayılı dosyası ile delil tespiti yapıldığını, araçta 41.331,00 TL hasar oluştuğunun tespit edildiğini, davalı sigorta şirketine 16/06/2017 tarihinde elektronik posta adresine başvuru yapılmasına rağmen olumlu- olumsuz yanıt alınamadığını bildirerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000 TL hasar bedeli ile 10,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 10.010,00 -TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanca müvekkiline başvuru şartının yerine getirilmediğini, bu şekilde dava açılmasının kanuna aykırı olup, reddi gerektiğini, … plakalı araç maliki ve işleteni olan …’a davanın ihbar edilmesini, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, hasar bedelinin davacı yanca ispatı gerektiğini ve talebin fahiş olduğunu, tespit raporunu kabul etmediklerini, tespit masraflarının dolaylı zarar olup, teminat dışı bulunduğunu, temerrüde düşmediklerinden faiz talebinin de uygun olmadığını ve ancak yasal faiz talep edileceğini bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece;”….. davanın hasar miktarı yönünden kabulü ile 19.370,00 TL’nin dava tarihinden avans faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine,10,00 TL değer kaybı yönünden davanın reddine….” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yargılama sırasında alınan 01/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda kazanın oluş şekline göre araçların hasarlarının bulunduğu yer itibari ile kazanın belirtilen yer ve şekilde teknik olarak olmasının mümkün olmayacağının tespit edildiğini, yerel mahkeme tarafından bu kazaya ilişkin davacının hasar bedeli talebinin kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, meydana geldiği iddia edilen hasar ile kazanın meydana geliş şeklinin örtüşmediğini, zira tespit esnasında çekilen resimlerden de bu durumun anlaşılacağını, darbenin şiddeti ile hava yastıklarının açılması gerekirken açılmasını gerektirecek hasar olmadığını, meydana geldiği iddia edilen kazaya karışan araca ait başka bir kaza nedeni ile suç duyurusunda da bulunulduğunu, yerel mahkeme kararında avans faizine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, zorunlu trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat(hasar bedeli ve değer kaybı) istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın hasar bedeli yönünden kabulüne, değer kaybı yönünden reddine karar verilmiş; hüküm davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türüdür. Bu sebepledir ki, sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır. Zira, kanunun emredici hükmü gereği yaptırılan zorunlu trafik sigortalarında sigortacı, işletene düşen hukuki sorumluluğu teminat altına aldığına göre, ancak işletenin sorumlu olduğu oranda zarardan sorumlu olacaktır. İşletene hukuken yükletilemeyen zarardan, onun sorumluluğunu teminat altına alan sigortacının sorumlu tutulması da mümkün değildir. KTK’nun 86/1. maddesi gereği ise, işletenin eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusursuzluğu oranında sorumluluğunun kalkacağı açıktır.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A.1. maddesi uyarınca, sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, “zorunlu sigorta limitlerine kadar” temin eder, hükmü mevcuttur.
Dava konusu trafik kazası, anlaşmalı kaza tespit tutanağına göre, davacıya ait bulunan ve davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araca, …. plakalı aracın 01/06/2017 günü arkadan çarpması sonucu, davacıya ait aracında önünde seyir halinde bulunan … plakalı araca çarpması şeklinde gerçekleşmiştir.
Kazaya karışan … plakalı araç, davalı sigorta şirketince 22/02/2017-22/02/2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere zorunlu trafik sigorta poliçesi ile ihbar olunan sigortalı … adına maddi hasarlı kazalarda kaza tarihi itibariyle araç başına 33.000,00 TL limit ile teminat altına alınmıştır.
Dava tarihinden önce, davacı tarafından davalı sigorta şirketine başvuru şartı yerine getirilmiş, ancak davalı sigorta şirketince davalıya ödeme yapılmamıştır.
İlk derece mahkemesince, yargılama sırasında makine mühendisi bilirkişiden alınan 01/06/2018 tarihli raporda, iddia edilen kaza ile hasarın uyumsuz olduğuna ilişkin tespitlerin yapıldığı, davaya konu kazanın oluşumunda davalı sigorta şirketine sigortalı bulunan … plakalı aracın %100 kusurlu olduğu, davacıya ait araç sürücüsü ile dava dışı … plakalı araç sürücüsü …’nun kusursuz olduğu, davacıya ait araçtaki hasar miktarının 19.370,18 TL olduğu, değer kaybı oluşmadığı belirtilmiştir.
Trafik kazalarında hasarın kaza ile uyumlu olup olmadığı, araçta oluşan hasar bedeli ve değer kaybı miktarının tespiti, uzmanlığı gerektiren konulardandır. Eldeki dava dosyasında yalnızca makine mühendisinin raporuna dayanılarak hüküm kurulmuş ise de anılan raporda kaza ile hasarın uyumsuz olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, İTÜ’den seçilecek uzman bilirkişi kurulundan dosya içerisinde bulunan, kaza ile hasarın uyumlu olup olmadığı, davalı sigortalısı bulunan araç sürücüsünün kusur durumu ve davacıya ait araçtaki gerçek hasar bedeli ve değer kaybı hususlarında ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf itirazlarının KABULÜ ile, İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/05/2019 tarihli ve 2017/794 Esas- 2019/500 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
4-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda ele alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 353/1-a/6 maddesi gereğince kesin olmak üzere 31/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.