Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1186 E. 2021/1118 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/1186
KARAR NO : 2021/1118

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/04/2019
NUMARASI : 2014/844 Esas, 2019/207 Karar

KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2014/844 E.- 2019/207 K. SAYILI ASIL DAVA DOSYASI
DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :31/10/2013

KARŞIYAKA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN 2015/380 E -2015/615 K.
SAYILI BİRLEŞEN DAVA DOSYASI
DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :25/06/2015
KARAR TARİHİ : 03/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/11/2021

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/04/2019 tarihli, 2014/844 Esas ve 2019/207 Karar sayılı kararının dairemizce incelenmesi davalı … ve …. Aş vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesi süresi içinde usulünce verilmiş olmakla; dosyadaki dilekçe, lahiyalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler incelendi.
DAVA
Davacı vekili; 06.11.2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkilinin yaralandığını, bu nedenle davalı sürücü hakkında Karşıyaka 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/1227 Esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığını, alınan bilirkişi raporuna göre müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davalı …’ın olayda asli ve tam kusurlu olduğunun belirlendiğini, olay nedeni ile müvekkilinin kafatasının çatladığını ve kafasının alnından yanağa kadar olan sol tarafının içeriye göçtüğünü, sol gözünden yaralandığını, bu nedenle uzağı görme hissiyatını kaybettiğini, yüzünde ve burnunda sabit iz oluştuğunu, 7 adet kaburgasının kırıldığı, iç kanama geçirdiği, korku ve kaygı nedeniyle hepatit C hastası olduğunu, ayaklarında oluşan uyuşmalar ve aşırı yorgunluk hissi nedeni ile yürüme güçlüğü çekmeye başladığını, saçlarının döküldüğünü, cinsel hayatını bitirdiğini ileri sürülerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere iş gücü kaybı nedeni ile 5.000,00-TL maddi tazminatın davalı … şirketi yönünden poliçede sorumlu olduğu miktarla sınırlı kalmak üzere olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yine 30.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve davalı …. A.Ş ve …den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istenmiştir.
CEVAP
Davalı … şirketi vekili; trafik kazasına karışan …. plakalı aracın müvekkili şirkette …. nolu poliçe ile zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçeye göre teminatın kişi başı 200.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin temerrüte düşürülmediğini, sigortalı araç sürücüsüne isnat edilen kusur oranının kabul etmediklerini, davacının uzuv kaybı tespitinin Adli Tıp Kurumu tarafından belirlenmesi gerektiğini, bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….A.Ş. Vekili; kazanın …. plakalı otobüsün duraktan yolcu alarak hareket etmesinde sonra kendisi ile aynı yönde önünde sağ kaldırım yanında bisikletle giden davacının sendelemesi sebebiyle otobüs şoförünün davacıyı sollaması esnasında bisikletin devrilerek otobüsün sağ tarafında çarpması sonucu gerçekleştiğini, otobüs şoförüne izafe edilebilecek bir kusurun mevcut olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının talep ettiği tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığını, manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu ileri sürmüş ve açılan davanın yerinde olmadığını, bu nedenle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; dava konusu olan kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını kazadaki asli kusurun bisikletiyle yolun ortasında giden davacıda olduğunu ve manevi tazminat isteminin fahiş olduğunu açılan davanın yerinde olmadığını, olayda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacı … tarafından öncelikle Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/468 Esas sayılı dosyasında tüm davalılara karşı açılmış iken mahkemece davalı … şirketi yönünden evrak tefrik edilerek yeni esasa kaydına karar verilmiş, davalı … şirketi yönünden yargılama yeni esas ile aynı mahkemenin 2014/844 Esas nolu dosyasında yürütülmeye devam edilmiştir. Diğer davalılar yönünden ise görevsizlik kararı verilmiş, görevsizlik kararının kesinleşmesi ile dosya görevli ve yetkili Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmiş ve Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/380 E. – 2015/615 K. nolu kararı ile hukuki ve fiili bağlantı sebebiyle Asliye Ticaret Mahkemesi’nde yürütülen yargılamadaki dosya ile birleştirme kararı vermiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; “…gerçeğe ve hukuka uygun görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporlarıyla da belirlendiği üzere davaya konu olan trafik kazasının …. plakalı aracın %100 kusurlu kullanımı ile gerçekleştiği, aracın kaza tarihini de kapsar şekilde ZMSS sigortası ile sigortalı olduğu, kişi başına sakatlanma tazminatı limitinin kaza tarihi itibariyle 200.000,00 TL olduğu davacının bu kazadan dolayı tam maluliyet oranının %20,2 geçici maluliyet süresinin 12 ay olarak belirlendiği davacının 73.606,60 TL kalıcı ve geçici maluliyet tazminatı isteminin yerinde olduğu davacının bu miktarı davalı araç sürücüsü, araç maliki ve ZMSS sigortacısından müştereken ve müteselsilen talep edebileceği,
Davacının manevi tazminat isteminin bu kaza nedeni ile duyulan elem ve ızdırabın dindirilmesine yetecek bir miktar kadar olabileceği, aynı zamanda bir taraf için fakirleşme diğer taraf için zenginleşmeye yol açmayacak bir miktarın manevi tazminat olarak belirlenebileceği, bu miktarın da tarafların mali ve sosyal durumları gözetilerek 30.000,00 TL olarak belirlenmesinin yerinde olduğu, manevi tazminattan kazaya karışan araç sürücüsünün ve malikinin sorumlu tutulması gerektiği, sigorta şirketinin sigorta poliçesi kapsamında manevi tazminattan sorumlu tutulamayacağı ….” gerekçesiyle asıl ve birleşen davada maddi tazminat yönünden; talep arttırımı da dikkate alınarak davanın 73.606,60-TL üzerinden KABULÜNE, alacağa davalılar … ve …. yönünden kaza tarihi olan 06/11/2011 tarihinden itibaren, davalı …yönünden dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, manevi tazminat yönünden; davanın 30.000,00-TL yönünden KABULÜNE, alacağa davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 06/11/2011 itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece yapılan kabul ve değerlerlendirmenin hatalı olup kaldırılması gerektiğini, öncelikle meydana gelen kazada davalı müvekkilin hiçbir kusuru olmadığını, kazanın davalının bisikleti ile davalının yoluna çıkması nedeni ile meydana geldiğini, bu nedenle asli ve tam kusurlu olan davalının tazminat talep hakkının olmadığını, yine hükmedilen manevi tazminat tutarının da fahiş olup davacı yönünden zenginleşmeye neden olacak nitelikte olduğunu, bu nedenle hükmedilen tutarın hatalı olduğunu, davacı tarafın ıslah talebinde talep miktarlarını somutlaştırmadan sadece bilirkişinin raporunda belirttiği toplam rakam üzerinden ıslah yaptığını, bilirkişi raporunda davacının talep etmediği alacak kalemlerinin de olduğunu, bu nedenle hükmedilen kararda talepsiz alacaklara da hükmedilmiş olduğunu, yine davacı tarafın tedavi ve kazanç kaybına ilişkin dava ikame etmiş ancak bu yönde bilirkişi raporunda bir değerlendirme yapılmadığını, mahkemece de hükümde bu yönden bir değerlendirme yapılmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. Aş vekili istinaf dilekçesinde özetle; sorumluluğun tamamen müvekkil şirket ve şoförüne yükletilmesinin kabul edilemez olduğunu, davacı yanın talep ettiği maddi tazminat miktarının kabulünün mümkün olmadığını, bunun yanı sıra diğer hususlara ilişkin de dosyaya herhangi bir delil ibraz edilmediğini, belgelendirilmemiş giderlerin talep konusu yapılmasının mümkün olmadığını, davacının talep ettiği manevi tazminat miktarının da son derece fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl ve birleşen dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi (ATK, kusur ve aktüer ) raporlarının oluşa, somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, taraf ve yargı denetimine uygun olmasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kusurun belirlenmesine yönelik olarak ceza mahkemesinde alınan adli tıp raporu ile mahkemece makine mühendisi bilirkişiden alınan raporun birbirini teyit ettiği, dolayısıyla kusura yönelik olarak mahkemenin kabulünün yerinde olduğu, davacının taleplerinden birisi olan tedavi giderlerine Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca bakıcı giderinin de dahil olduğu ve davalıların bu husustan sorumlu oldukları ( Yargıtay 17. HD, 2011/7758 E. – 2012/6081 K.; 2011/9399 E. – 2012/12504 K. Sayılı ilamları), kaldı ki davacının hakettiği bakıcı gideri bedelinin dava dilekçesi ile talep edilenden daha fazla olmasına rağmen davacının bu hususta herhangi bir arttırım talebinin olmadığı, son olarak kaza sebebiyle davacıda oluşan yaralanma sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen giderilmesinin gerektiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın oluş biçimi, davacıdaki yaralanmanın derecesi, kazanın meydana geldiği olay tarihindeki paranın alım gücü, davalıların içine düşebileceği mali güçlükler göz önünde bulundurularak davacı için takdir edilen manevi tazminatın hak ve nesafet kuralları çerçevesinde belirlendiği anlaşıldığından, davalılar vekillerinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurualrının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/04/2019 tarihli, 2014/844 Esas ve 2019/207 Karar sayılı kararına karşı davalılar vekillerinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
3)a-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı …. A.Ş.den alınması gereken 7.077,36 TL istinaf nispi karar harcından, istinafa gelirken alınan 1.769,34 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.308,02 TL harcın anılan davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı …’dan alınması gereken 7.077,36 TL istinaf nispi karar harcından, istinafa gelirken alınan 1.771,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.306,36 TL harcın anılan davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
c-Davalı … … A.Ş.’nin yatırdığı 242,60 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının üzerinde bırakılmasına,
d-Davalı …’ın yatırdığı 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yoluna başvuran davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. mad. gereğince yatıran tarafa İADESİNE,
6-Kararın, Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 03/11/2021