Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1175 E. 2022/788 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1175
KARAR NO : 2022/788

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/02/2015 (Dava) – 28/03/2019 (Karar)
NUMARASI : 2015/150 Esas-2019/339 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
BAM KARAR TARİHİ : 11/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/05/2022
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/03/2019 tarihli 2015/150 Esas ve 2019/339 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının işleteni olduğu … plakalı motorsiklete kırmızı ışıkta beklerken, davalı … AŞ ‘ye sigortalı olan davalı …’ın işleteni bulunduğu ve diğer davalı …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın tam kusurlu olarak çarpması sonucu trafik kazasının meydana geldiğini, davacının bu kazada yaralandığını ve sol omzundaki klavıkula kemiğinin kırıldığını, bu durumun düzeltilemez bir sakatlık oluşturduğunu, davacının profesyonel dalgıç olduğunu, geçimini … Genel Müdürlüğü’nde balık adam olarak çalışarak kazandığını, kazadan dolayı mesleğini icra edemeyecek konuma geldiğini, ekonomik geleceğinin sarsıldığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, yol, ulaşım ve tedavi giderleri için şimdilik 250.00-TL, kazanç kaybı, ekonomik geleceğinin sarsılmasından ve çalışma gücünün azalması veya yitirilmesinden dolayı 50.000-TL, kaza nedeniyle pert olan motosikleti nedeniyle 750.00 TL ikame araç kira bedeli olmak üzere 51.000-TL maddi tazminat ile kaza nedeniyle uğradğı acı ve izdıraba karşılık gelmek üzere 50.000- TL manevi tazminat olarak toplam 101.000,00 TL tazminatın davalılardan … AŞ’nin poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın 08/08/2014 tarihli trafik kazasında müvekkilinin tam kusurlu olduğu yönündeki beyan ve iddiaların kabul edilemez olduğunu, davacının kazadan sonra görevini ifa ettiğini, fazla mesai dahi yaptığının ortaya çıktığını, davacı tarafın taleplerinin yerinde olmadığını, kazadan hemen sonra davacının görevine devam edebilmesinin davacının beyanları ile örtüşmediğini, davacı tarafın maddi tazminat taleplerinin taraflarınca kabul edilemez nitelikte olduğunu belirterek davacı tarafından müvekkili aleyhinde ikame edilen davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu kaza ile ilgili davadan önce müvekkili şirkete müracaat edilmediğini, dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı araçın müvekkili şirkete 29.05.2014 – 29.05.2015 tarihleri arasında 83272835 numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, dava dilekçesinden sigortalılarına ait … plakalı aracın 08.08.2014 tarihinde, bu poliçelerden dolayı sorumluluklarının sigortalılarının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda şahıs başına azami 268.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminatın poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu, aynı zamanda davacının motosiklet kiralama bedeline ilişkin talebinin de teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece; yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; “… Bu açıklamalar doğrultusunda davacı …’nin dava konusu kaza nedeniyle kemik kırığı olacak ve %6.3 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayacak şekilde yaralanması olduğundan mahkememizce davacı lehine 6.300,00-TL manevi tazminat takdiri gerekmiş, bu miktarın davalılardan işleten … ile sürücü … den kaza tarihi olan 08/08/2014 tarihinden itibaren tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Maddi tazminat istemi yönünden yapılan değerlendirmede ise; davacının üç aylık geçici iş göremezlik süresi içinde maaşını almış olduğu anlaşıldığından bu yöndeki isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. Yine davacı vekili tarafından dava dilekçesinde talep edilen motosiklet kira bedeli yönünden açılan dava davacı vekilince son duruşmada atiye bırakıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Mahkememizce alınan 03/08/2018 havale tarihli hesap raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu …” gerekçesiyle; Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile Maddi tazminat yönünden davacının geçici iş göremezlik zararına ilişkin maddi tazminat isteminin reddine, davacının motosiklet kira bedeli istemi yönünden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davacının sürekli iş göremezlikten kaynaklanan 74.365,56-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, bakım giderinden kaynaklı 1.134,00-TL, tedaviye bağlı ulaşım giderinden kaynaklı 350,00-TL , SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri 150,00-TL olmak üzere toplam 75.999,56-TL maddi tazminat alacağının davalılardan sigorta şirketi yönünden poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere dava tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden (08/08/2014) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile davacı lehine 6.300,00-TL takdir edilen manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan … ve … dan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesi özetle; alınan raporlarda defalarca müvekkilinin … Genel Müdürlüğünde balık adam ve profesyonel dalgıç olarak çalışmasının tazminatlar açısından önem arz ettiğini ifade ettiklerini, maluliyet raporları alınırken de bu hususun iyice irdelenmesi için birden fazla rapor alınmak durumunda da kalındığını, 08.08.2014 tarihinde meydana gelen kazada kırmızı ışıkta bekleyen müvekkiline, davalılardan …, sevk ve idaresindeki …’a ait araç ile tam kusurlu olarak arkadan çarptığını, kaza nedeniyle müvekkilinin köprücük kemiğinin kırıldığını, mesleği gereği suyun altında kurtarma ve yük taşıma, kaldırma gibi ağır işler yapan müvekkilinin, kaynamayan sol omuz klavula kemiği, mesleğinin gerektirdiği çalışmayı yapmasını engellediğini, müvekkilinin, kaza sebebiyle aylık olarak aldığı dalış tazminatından mahrum kaldığını, 02.08.2018 tarihli bilirkişi raporunda ….te çalıştığı için geçici iş görmezlik yönünden bir tazminata hükmedilmemiş olmasının bu sebeple hatalı olduğunu, 14.01.2019 tarihli ek raporda da öncelikle bu yönden istinaf incelemesi yapılarak, geçici iş görmezlik tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, yine tedavi giderlerine ilişkin bilirkişi değerlendirmesinin oldukça düşük olarak belirlendiğini, bu belirlemenin dayanağının açıklanmadığını, bakım giderinin bir ay olarak belirlenmesinin, ek harcama ve Torbalı’dan gidiş geliş ulaşım bedelinin 50 TL’den 350 – TL olarak belirlenmesinin de gerçeğe uygun olmadığını, Türkiye’de sayılı balık adamdan biri olan müvekkili için kaza nedeniyle bu kariyerinin en verimli zamanında sekteye uğradığını ve kariyerinin sonuna gelmdiğini, dalış yaptığı zamanlarda aldığı dalış tazminatlarını alamayacak olmasının gelir kaybında büyük bir düşüşe sebep olacağını, maddi tazminat değerlendirmesinin bu nedenlerle tekrar ele alınması gerektiği gibi, manevi tazminat yönünden de 6.300,00-TL gibi az bir miktarın müvekkilinin manevi mağduriyetini karşılamadığını, dava konusu kaza yaşanmasaydı müvekkilinin tüm hayatını üzerine inşa ettiği dalgıçlık mesleğini uzun yıllar icra edebilecekken artık böyle bir şansı bulunmadığını, manevi tazminatın arttırılması gerektiğini beyan ederek istinaf taleplerinin kabulü ile geçici iş görmezlik yönünden maddi tazminat taleplerinin reddine ilişkin kararın kaldırılarak kabulüne, sürekli iş görmezlik, tedaviye bağlı ulaşım giderinden kaynaklı maddi tazminat başta olmak üzere maddi tazminat miktarlarlarının arttırılmasına, manevi tazminat yönünden kısmen red kararının kaldırılarak, 50.000-TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin davacının geçici iş göremezlik maddi tazminat isteminin reddine ve motosiklet kira bedeli istemi yönünden karar vermeye yer olmadığına dair kararının usul ve yasalara uygun olduğunu, yerel mahkemece davacının gelirine ilişkin çelişki giderilmeden tanzim edilen hesap raporu üzerinden davanın kabulünün doğru olmadığını, yerel mahkemece bakım giderine ilişkin hüküm tesis edilmesinin yerinde olmadığını, bakıcı gideri talebine ilişkin tazminatın sürekli sakatlık teminatı kapsamından ayrı değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, bakıcı gideri tazminatının, kişi başı teminat limiti ile sınırlı olarak sürekli sakatlık teminatı kapsamında olduğunu, yani; davacının bakıcı gideri ihtiyacı olması halinde bakıcı gideri için hesaplanacak tazminat ve maluliyet için hesaplanacak tazminat tutarları toplamının en fazla kişi başı teminat limiti kadar olacağını, bu hususun kaza tarihini kapsayan sigorta sözleşmesinin devamı niteliğinde olan genel şartlarda da açıkça belirtildiğini, davacının bakıma muhtaç olup olmadığının hekim bilirkişilerce tespit edilmesi gerektiğini, bakıcı gideri ihtiyacından söz edebilmek için; tedavi sürecinin sona ermiş olmasının, kalıcı (sürekli) maluliyetin söz konusu olmasının gerektiğini, ayrıca ; ZMSS genel şartları uyarınca dolaylı zararlara ilişkin tazminat taleplerinin sigorta kapsamı dışında olduğunu, bu nedenle yerel mahkemece tedaviye bağlı ulaşım giderilerinden ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderilerine ilişkin hüküm tesis edilmesinin kabul edilebilir olmadığını, yerel mahkemece müterafik kusur indirimi yapılmadan hesap raporunun tam kabulünün yerinde olmadığını, davacının mevdana gelen trafik kazasında motosiklet sürücüsü olup hiçbir koruyucu önlem almaması sebebiyle yaralanmasının derecesini kendi ihmali ve kusuru sebebiyle arttırdığını, davacının hiçbir koruyucu güvenlik önlemini almayarak trafikte seyrettiği için asli ve tam kusurlu olduğunu, davaya konu kazanın meydana gelmesinde ve yaralanmasının derecesini kendi kusuruyla artmasında ağır kusurlu olduğu için Türk Borçlar Kanunu madde 52’de “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.” Şeklindeki hükümden anlaşıldığı üzere davacı lehine hesaplanacak tazminat miktarından indirim yapılması gerektiğini, davanın fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak açıldığını, kısmi davanın dava konusunun dava edilmeyen bölümü için borçluyu temerrüde düşürmeyeceğini, bu nedenle KTK’nun 98/1 ve 99/1 maddeleri hükümlerinde sigortacının gerek bedensel, gerekse şeye gelen zararları ödeme yükümlülüğünü durumunun sigortacıya ihbarından itibaren sekiz iş gününde ödenmesi gerektiği hükme bağlandığını, bulunan ve aynı konuya açıklık getiren TIK’nun 1299. maddesinden de anlaşılacağı üzere müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini beyan ederek istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle doğduğu iddia edilen maddi ve manevi zararların tazmini için kazaya karışan araç sürücüsü, işleteni ve zorunlu trafik sigortacısı aleyhine açılan tazminat davasına ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı ve davalı sigorta vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
1-) Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, kusur ve aktüer bilirkişiden alınan raporların somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, davalı sürücünün seyir halinde bulunduğu güzergahta yola gereken dikkat ve özeni göstermeyerek, aracının hızını yol, görüş ve trafik akışının durumunu dikkate alarak, müteyakkız şekil ve tedbir alabilecek düzeyde tutmadığı, görüş mesafesini kontrol altında bulundurmayarak, dikkatsiz ve dalgın seyri ile önünde kırmızı ışığın yanması ile duraksayan akabinde yeşil ışığın yanmasıyla hareket haline geçen davacının kullandığı motosiklet ile arasında güvenli yakın takip mesafesini koruyamayıp, tehlikeli şekilde yaklaşıp arkadan çarptığı olayda davalının tam ve asli kusurlu olduğunun net olarak tespit edilmesi karşısında artık dosyada başkaca rapor alınmasına gerek olmadığı, davacının yaralanma şekline göre müterafik kusurunun bulunduğundan söz edilemeyeceği, davacının kıyı emniyet müdürlüğünde balık adam olarak görev yaptığı, maluliyet hesabının buradan sorularak tespit edilen bordroları esas alınarak yani gerçek kazancı esas alınarak yapıldığı, davacının …. ‘nde çalışıyor olması ve maaşında tıbbi iyileşme süresinde (geçici iş göremezlik dönemi) herhangi bir kesinti olmaması sebebiyle bu yönde herhangi bir zararının olmadığı, 2918 sayılı sayılı Yasanın 98. Maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri yönünden SGK’nun, yasa kapsamı dışında kalan giderlerden ise davalıların sorumlu tutulması gerektiği, (Y.17.HD.01.04.2013, 2012/5297 E., 2013/4606 K.) gerçek zarar miktarına belgeli olmayan tedavi giderlerinin de dahil olduğu, tespit edilen tedavi giderlerinin rayiç bedeller uyarınca doğru hesaplandığı, somut olayda uyuşmazlığın haksız eylemden kaynaklanması ve davalı sigorta şirketinin davadan önce temerrüde düşürüldüğünün ispatlanamamasına göre davalı sigorta şirketinin dava dilekçesi ile talep edilen ve ıslaha konu edilen miktarlar yönünden zararın tamamı için dava tarihinde temerrüde düşmüş sayılacağı anlaşılmakla, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıda yazılı bent haricinde yer alan istinaf itirazlarının yerinde olmadığı görülmüştür.
2-) 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu edilen kazada, davacının köprücük kemiğinde kırık olduğu, bu sebeple duyulan acı ve elemin kısmen giderilmesinin gerektiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın oluş biçimi, kazanın meydana geldiği olay tarihindeki paranın alım gücü, davalı yanın içine düşebileceği mali güçlükler ve manevi tazminatın yukarıda ifade edilen amacı da göz önünde bulundurularak davacı için takdir edilen manevi tazminatın hak ve nesafet kuralları çerçevesinde biraz az olarak belirlendiği görülmüştür. Bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yerel mahkeme kararının manevi tazminat yönünden davacı lehine kaldırılarak dairemizce davanın esası hakkında HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile aşağıda yazılı şekilde yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … A.Ş. vekilinin tüm istinaf itirazlarının ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının manevi tazminat yönünden KISMEN KABULÜ ile, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/03/2019 tarihli 2015/150 Esas ve 2019/339 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“a)Maddi tazminat yönünden;
-Davacının geçici iş göremezlik zararına ilişkin maddi tazminat isteminin reddine,
-Davacının motosiklet kira bedeli istemi yönünden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
-Davacının sürekli iş göremezlikten kaynaklanan 74.365,56 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, bakım giderinden kaynaklı 1.134,00-TL, tedaviye bağlı ulaşım giderinden kaynaklı 350 TL , SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri 150 TL olmak üzere toplam 75.999,56 TL maddi tazminat alacağının davalılardan sigorta şirketi yönünden poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere dava tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden (08/08/2014) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b)Manevi tazminat yönünden;
-Davanın kısmen kabulü ile davacı lehine 15.000,00 TL takdir edilen manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan … ve …’ dan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
-Maddi ve manevi tazminat yönünden alınması gereken 6.216,17-TL ilam harcından, peşin alınan 345,00-TL nispi harç ile 440,00-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 5.431,17 TL harcın davalılardan alınarak, Hazineye irat kaydına,
-Kabul edilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 8.710,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı … AŞ’nin kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, reddedilen maddi tazminat yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince takdir ve tayin edilen 750,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş’ne verilmesine,
-Davalı …’nin kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, reddedilen maddi tazminat yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince takdir ve tayin edilen 750,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine,
-Kabul edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ile …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı …’nin kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından reddedilen manevi tazminat yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince takdir ve tayin edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine,
-Davacılar tarafından iş bu davada sarfedilen toplam 810,20-TL harç giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacılar tarafından iş bu davada sarfedilen toplam 1.853,50-TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmına göre 1.330,71-TL sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davalı … tarafından iş bu davada sarfedilen toplam 58,30-TL yargılama giderinin davanın red edilen kısmına göre 16,44-TL sinin davacıdan alınarak, davalı …’ye verilmesine, bakiyesinin anılan davalı üzerinde bırakılmasına”
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
3-İstinaf yargılama giderleri yönünden;
4-İstinaf başvurusu sırasında davacıdan alınan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf başvurusu sırasında davalıdan alınması gereken 5.621,88 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.405,50 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 4.216,38 TL’nin davalı … A.Ş.’ den alınarak Hazineye gelir kaydına, (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
6-İstinaf incelemesi esnasında davacı tarafça yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcından ibaret istinaf yargılama giderinin … ve …’ dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-İstinaf incelemesi esnasında davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
9-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11/05/2022