Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1166 E. 2022/465 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1166
KARAR NO : 2022/465

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/01/2015 (Dava) – 29/05/2018 (Karar)
NUMARASI : 2015/79 Esas – 2018/589 Karar
DAVA :Trafik Kazası Nedeniyle Uğranılan Bedensel Zarar Nedeniyle Maddi Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 17/03/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 17/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/05/2018 tarihli 2015/79 Esas ve 2018/589 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/11/2014 günü müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu … plakalı araç ile davalı … A.Ş nezdinde sigortalı olan … Plakalı araç arasında maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, kazada … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu, … plakalı araç sürücüsünün tali kusurlu olduğunu, davalıların kaza tarihindeki poliçe üst limiti ile sınırlı olmak kaydıyla kusurları oranında davacıya tazminat ödemekle yükümlü olduklarını, kaza ile ilgili Urla Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturma yapıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle ; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile teminat altına alındığını, sorumluluklarının sürücünün kusuru ve poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle ; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile teminat altına alındığını, azami limitin 268.000,00 TL olduğunu, geçici iş göremezlik teminatının SGK sorumluluğunda tedavi giderleri kapsamında bulunduğunu, hatır taşıması nedeniyle zarar miktarından indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; ”….Davalı … Sigortaya karşı açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davalı … Sigortaya karşı açılan davanın reddine….” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunun gerekçeli ve denetime elverişli olmadığını, tek bir kişi tarafından hazırlandığını, delil listesinde keşif ve bilirkişi delilerine dayanıldığını, 02.05.2019 tarihli dilekçeleri ile kusur raporuna yönelik itirazları doğrultusunda dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilerek kusur yönünden yeniden rapor alınmasına karar verilmesi gerekirken, söz konusu bilirkişi raporu doğrultusunda sürücünün kusuru olmaması nedeniyle sigorta şirketinin sorumluluğunun doğmayacağı yönünde verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı …A.Ş yönünden kararın kaldırılması gerektiğini bildirerek, istinaf isteminde bulunmuşturl.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; zorunlu trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan maddi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın davalılardan … A.Ş yönünden feragat nedeniyle reddine, … A.Ş yönünden esastan reddine karar verilmiş olup, hüküm davalılardan … A.Ş vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Mahkemece; hükme esas alınan 16/04/2018 havale tarihli bilirkişi … tarafından hazırlanan kusur raporunda, dava dışı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmış, davacı vekilince rapora süresinde itiraz edilerek İstanbul ATK’ dan yeni bir rapor alınması istenmiş, mahkemece kusur raporunun kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğu ve denetime elverişli bulunduğu gerekçesiyle yeni bir kusur raporu alınmaksızın, itiraza uğramış rapora göre karar verildiği anlaşılmıştır.
HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme yaptırabileceği açıklanmıştır.
Bu nedenlerle; davacı vekilinin bilirkişi raporuna ciddi ve somut itirazları konusunda yeni bir rapor aldırılmadan ve itirazları karşılanmadan karar verilmesi, hak arama hürriyeti ve hukuki dinlenilme hakkına aykırılık teşkil ettiğinden, mahkemece davalılardan … A.Ş yönünden verilen verilen karar usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; ATK Trafik İhtisas Dairesinden davaya konu kazanın oluşumundaki kusur durumu konusunda davacının 16/04/2018 havale tarihli bilirkişi raporuna itirazlarını da karşılar nitelikte yeni bir rapor alınmasından ve sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/05/2018 tarihli 2015/79 Esas ve 2018/589 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a-)-6) maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince kesin olmak üzere 17/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.