Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1159 E. 2022/669 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1159
KARAR NO : 2022/669

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/05/2018 (Dava) – 06/03/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/142 Esas – 2019/43 Karar
DAVA : Marka Hükümsüzlüğü, Maddi ve Manevi Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 21/04/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 21/04/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 06/03/2019 tarihli 2018/142 Esas ve 2019/43 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı adına kayıtlı “… + şekil” ibareli markanın haksız tescillendiğini, 2016/5014 nolu markanın terkininin gerektiğini, haksız marka başvurusu, kullanımlar nedeniyle zararlarına karşılık 1.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminata karar verilmesini istemiştir. … markasının önceki tarihlerden beri fiili kullanıcı ve sahibi olduklarını, davalının markayı haksız tescillediğini, hükümsüzlük kararı verilmesi gerektiğini, davalının kullandığı marka ile marka hakkına tecavüz ettiğinden tazminata karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş, maddi tazminat talebini 80.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalıya usulüne uygun olarak tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece;”…. davanın kısmen kabulüne, davalı adına kayıtlı 2016/50104 sayılı 37 ve 39. sınıflarda korunan markanın 39. sınıfın 9. alt grubunda yer alan “çöplerin depolanması, taşınması, atıkların toplanması ve taşınması hizmetleri” yönünden hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, sair sınıflar bakımından hükümsüzlük davasının reddine, maddi ve manevi tazminat davalarının reddine…. ” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından talep edilen 80.000 TL maddi 50.000 TL manevi tazminat taleplerinin reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılarak tazminat taleplerinin kabulüne verilmesi gerektiğini bildirerek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 556 Sayılı KHK’nın 8.maddesi uyarınca markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının “…” asıl unsurlu markası ile davalının aynı ibareli tescilli markası tescil arasında, 556 sayılı KHK.’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunup bulunmadığı, davalının markasının davacının markasına haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı, maddi ve manevi tazminatın şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca hukuken korunan bir marka ve bu markaya bağlı bir hakkın kullanımının söz konusu olduğu durumlarda haksız rekabet olgusunun oluşması mümkün değildir. Bir başka anlatımla, davalının 556 sayılı KHK uyarınca hali hazırda tescilli bir markası olduğu ve bu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmediği sürece ortada hukuken korunan bir hak, bir marka söz konusudur. (Yargıtay 11. HD. 1999/1395 E. 1999/3230 K.), (Yargıtay 11. HD.2000/5607 E., 2000/6604 K.), (Yargıtay 11. HD.2001/8506 E., 2002/867 K), (Yargıtay 11. HD.2001/9120 E., 2002/896 K.), (Yargıtay 11. HD.2002/7246 E., 2003/68 K.), (Yargıtay 11. HD.2003/6316 E., 2004/1183 K.) 556 sayılı KHK’nın 6. maddesi uyarınca marka sahibine sağlanan koruma, kural olarak tescil koşuluna bağlanmıştır. Bir markanın anılan KHK’ya tabi olabilmesi için, fiilen tescili yeterlidir. Bu tescil yolsuz olsa dahi sicilden terkin edilinceye kadar marka sahibi bu korumadan yararlanabilir ve markanın haksız kullanımından da bahsedilemez.
Somut olayda, davalı taraf, markasını tescilli olarak kullanmaktadır. Dolayısıyla davalının tescilli markasını kullanmasının, haksız rekabet oluşturmayacağı, davacının haksız rekabet iddiasının yerinde bulunmadığı, davacının haksız rekabete dayalı tazminat taleplerinin de reddi gerekeceği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, mahkemece gerekçeli ve oluşa uygun bilirkişi raporuna göre karar verilmiş olmasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 06/03/2019 tarihli ve 2018/142 Esas – 2019/43 Karar sayılı kararının kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-a)İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilamı harcından, istinafa gelirken peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydına,
b)İstinaf başvuru harcı olarak davacıdan alınan 121,30 TL’ nin hazineye gelir olarak kaydına,
3-Davacı tarafça istinaf yargılaması sırasında yapılan giderlerin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 21/04/2022