Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1150 E. 2022/544 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1150
KARAR NO : 2022/544

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2018 (Dava) – 07/03/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/732 Esas – 2019/259 Karar
DAVA : Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 24/03/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ: 24/03/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/03/2019 tarihli 2018/732 Esas ve 2019/259 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … ve … plakalı araçların 24/12/2017 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’ın kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak kusuru nedeniyle asli kusurlu olduğunu, bu aracın sigortacısı olan davalı … Sigorta A.Ş.’nin ZMMS sigortacısı olup, poliçe limiti ile zarardan sorumlu olduğunu, kaza sonrası İzmir 10 Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/206 D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını, 19.000,00-TL hasar tespit edildiğini, rapor üzerine 01/06/2018 tarihinde davalı sigortaya başvurulduğunu ancak herhangi bir cevap verilmediğini belirterek davalı sigortacıdan şimdilik hasar bedeline mahsuben 10.000,00-TL ve değer kaybı alacağına mahsuben 10,00-TL olmak üzere 10.010,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline ve yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 02/01/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile; müvekkiline ait araçta oluşan hasar bedeline mahsuben 18.549-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, İzmir 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/206 D.İş sayılı dosyasında sarf edilen toplam 1.147,60 TL delil tespit giderinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline, işbu dava nedeniyle sarf edilen yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … A.Ş. vekili süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, müvekkilinin adresinin İstanbul/Sarıyer olması nedeniyle İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğunu, dava dilekçesinde ekli olarak belgelerin ibraz edilmediğini, kazada … plakalı aracın malikinin … olduğunu ancak davayı …’in açtığını, müvekkilinin ZMMS sigorta poliçesi ile … plakalı aracı sigortaladığını, davacının belirsiz alacak davası açamayacağını, müvekkili şirketin kusur oranı tespit edildikten sonra ancak bu oranla sınırlı olmak kaydı ile sorumlu olabileceğini, ZMMS Genel Şartlar A.6. “Teminat Dışında Kalan Haller” maddesinin O bendi yollamasıyla EK-1 değer kaybı hesaplaması maddesine göre davacının talebinin yasal düzenleme kapsamında olması durumunda reddini talep ettiklerini, davacının müvekkilini temerrüde düşürmediğini bu nedenle faiz talep edemeyeceğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, kararda yazılı gerekçe ile;”…Davacının dava açmakta aktif husumet sıfatı bulunmadığından REDDİNE…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davada, dava konusu kaza araç müvekkili zilyetliğinde iken meydana geldiğinden ve araç malikinin de bu nedenle işbu kaza nedeniyle her zaman araçtaki hasar tutarını müvekkilinden talep edebileceğinden işbu davanın müvekkili tarafından açılmasında müvekkilinin hukuki yararı mevcut olup, aktif husumet ehliyeti olduğunu, müvekkilinin söz konusu aracı, aldığı gibi aynen malikine iade etmekle yükümlü olduğundan, araçtaki zarar miktarını zarar veren sorumlu ya da sorumlulardan talep edebileceğini, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin bu konudaki içtihatları çok açık ve net olup, trafik kazasına dayalı araç hasarına ilişkin tazminat davalarında mağdur araç sürücüsünün de dava açmakta hukuki yararı olduğuna ve sürücüsü bulunduğu araçtaki zararın tazmini için dava açabileceğine işaret ettiğini, İzmir BAM 4. Hukuk Dairesinin 2018/2009 E. 2018/1475 K. Ve 08/10/2018 tarihli ilamında da araç sürücüsünün de aktif dava ehliyetine sahip olduğuna vurgu yapıldığını belirterek öncelikle işbu dosyanın İstinaf tetkikinin duruşmalı olarak icrasına, usul ve yasaya aykırı Yerel Mahkeme kararın da ortadan kaldırılarak, dosyanın yargılamaya devam edilmek üzere Yerel Mahkemeye gönderilmesine dair karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; ZMMS sigortacısından sigorta poliçesi kapsamında maddi tazminat istemli tazminat davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda, sürücü maliki … olan kaza sırasında sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile İzmir İli, Karabağlar İlçesi, Aşık Veysel Mahallesi, 5831 Sokak istikametinden gelerek sola dönmek istediği esnada 5827 Sokak istikametinden gelen maliki … olan kaza sırasında sürücüsü … sevk ve idaresindeki sürücü … plaka sayılı araca çarptığı, çarpmanın etkisiyle … plaka sayılı aracın park halinde duran … plaka sayılı araca çarpması sonucunda kaza meydana geldiği; … plaka sayılı aracın maliki … adına düzenlenen ZMMS poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından 03/05/2017-03/05/2018 tarihleri arasında sigorta teminatı kapsamına alındığı, kaza başına maddi tazminat limitinin 33.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Otomotiv bilirkişisi … tarafından düzenlenen 25/12/2018 tarihli raporda; … plakalı araç sürücüsünün %100 asli ve tam kusurlu, … plakalı aracın sürücüsü davacı … ile kazaya karışan … plakalı diğer ara sürücüsünün kusursuz olduğu; … plakalı aracın malikinin … sürücüsünün ise … olduğu; … plakalı araçta KDV dahil 18.549,60 TL hasar meydana geldiği, kaza nedeniyle araçta değer kaybı meydana gelmeyeceği belirtilmiştir.
Dosyaya sunulu 18/06/2020 tarihli adi yazılı temlik sözleşmesi ile davacının görülmekte olan davada davalı sigorta şirketinden talep ettiği alacağı 19.000,00 TL karşılığında …’e temlik ettiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin istinaf itirazı yönünden, davacının aktif husumet ehliyetine sahip olup olmadığı yönünden yapılan değerlendirmede; bilindiği üzere tazminat davasında davacı olma ehliyeti, kural olarak mal varlığında doğrudan doğruya zarar oluşan kişiye aittir. Ancak, bir şeyi sözleşmeyle (kira, ariyet vs) elinde bulunduran kişiler ve zilyet, onu aldığı gibi malikine aynen iade etmek zorundadır. Somut uyuşmazlıkta; hasara uğrayan dava konusu … plakalı aracın kaza sırasındaki tescil malikinin …, sürücüsünün ise davacı … olduğu ve olay sırasında aracın zilyedi durumunda bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı zilyedin idaresindeki aracı, aldığı gibi hasarsız biçimde davadışı araç malikine teslim etme zorunluluğu bulunduğu dikkate alındığında, araçta oluşan ve tazmin edilmeyen orandaki hasar bedelini talep hakkının ve dolayısıyla dava açmakta hukuki yararının bulunduğu açıktır. Bu nedenle, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf itirazının esastan kabulü ile mahkeme kararının kaldırılması gerekmiştir. (Bu yönde bknz. Yargıtay (kapatılan) 17.HD 2018/1964 E.-2019/12286 K., 2017/1316 E- 2019/8976 K).
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355/1 ve 353/1-a-4 maddeleri gereğince kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-4) maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-4) maddesi gereğince; İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/03/2019 tarihli 2018/732 Esas ve 2019/259 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a-)-4) maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine, istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-4) maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi. 24/03/2022