Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1143 E. 2022/679 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1143
KARAR NO : 2022/679

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/10/2016 (Dava) – 07/12/2017 (Karar)
NUMARASI : 2016/1274 Esas – 2017/1192 Karar
DAVA : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 21/04/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 21/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/12/2017 tarihli 2016/1274 Esas ve 2017/1192 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, … A.Ş’ nin yük ve taşıma sigortacısı olduğunu, davalı şirketin vinç ve vinç operatörlüğü hizmeti sunduğunu, tedarikçi … Firmasının 14/10/2014 tarih ve 82902 sayılı faturası muhteviyatı sigortalıya ait makinaların … AŞ depolarına taşındığını ve boşaltma işlemlerinin davalıya ait, çalışanı vinç operatörü … tarafından kullanılan vinç ile yapıldığını, 23/10/2014 tarihinde yapılan boşaltma sırasında sigortalıya ait … model ve …. seri numaralı … router makinasının davalının kusuru sebebiyle hasar gördüğünü, hasar sonrasında antrepo sorumlusu, depo görevlisi ve vinç operatörü tarafından 23/10/2014 tarihli tutanak düzenlendiğini ve vinç görevlisinin kusuru ile boşaltma sırasında hasara uğradığının tutanak altına alındığını, … firmasının Türkiye’deki temsilcileri tarafından hasar gören makinanın parçalarının değiştirilerek tamir edildiğini ve hasar, hasarın sebebi, makinaya yapılan teknik destek ve maliyeti ile ilgili rapor düzenlendiğini, tedarikçi temsilcisine hasar tutarıyla ilgili 03/03/2015 tarih ve 123364 sayılı faturanın düzenlendiğini, hasardan hemen sonra hasar ne şekilde, kimin kusuruyla meydana geldiğini bağımsız denetim şirketi tarafından yapılan keşif sonucunda düzenlenen ekspertiz raporunda detaylı olarak ve belgeleriyle birlikte açıklandığını, buna göre hasarın vinç operatörünün kusuru ile meydana geldiğini ve hasar sonucu uğranılan zararın 24.823,57 Euro olduğunu, müvekkilinin hasar tutarını sigortalısına tazmin ettiğini ve sigortalısının haklarına halef olduğunu, müvekkilinin davalının da dahil olduğu taraflara karşı müteselsilen İzmir 27. İcra Müdürlüğü’nün 2015/15581 sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu olayın 23/10/2014 tarihinde meydana geldiğini, işbu davaya konu icra takibinin 28/10/2015 tarihinde açıldığını, dava konusu takibin 1 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığından zamanaşımı def’inde bulunduklarını, müvekkili şirketin üçüncü kişilerin görebileceği zararlara ilişkin olarak 16/04/2014 başlangıç ve 16/04/2015 tarihli 250.000,00 Euro limitli poliçe ile … A.Ş’ye işletme mesuliyet ve 3. Şahıs sorumluluk sigortası yaptırdığını, davanın … Sigorta’ya ihbarını talep ettiklerini, dava dışı … Şti.’nin vinç talep etmesi üzerine … plakalı vinç ve operatörü …’nun … Depolama şirketinin Kemalpaşa’daki işyerine gönderildiğini, … makinesinin … Şti’ye ait … plakalı kamyondan vinç marifetiyle indirildikten sonra indirme işlemi ile ilgisi olmaksızın daha önce orada bulunan başka bir makineye hafifçe sürtmesi sonucunda olayın meydana geldiğini, müvekkilinin sadece yükün indirilmesinden sorumlu olduğunu bu nedenle dava konusu hasarın müvekkili şirket eyleminden kaynaklanmadığını, nezaret yükümlülüğünü yerine getirmeyen depo sahibi … şirketi ve makinenin sahibi … şirketlerinin kusuru ile meydana geldiğini, antrepo sorumlusu ve depo görevlisinin ve orada bulunan diğer görevlilerin olay nedeniyle makine herhangi bir hasarın oluşmadığını müvekkili şirket vinç operatörü …’ya bildirdiklerini, bu nedenle müvekkilinin kendi sigorta şirketine başvurmadığını ve başkaca bir işlem yapmadığını, davacı tarafın sunduğu eksper raporunun delil niteliği taşımadığını, müvekkili şirket çalışanı … tarafından imzalanan 23/10/2014 tarihli tutanağın hasarın kaza nedeniyle meydana geldiği anlamında olduğunu, hasarın oluşunda vinç operatörünün kusurlu olduğu anlamına taşımadığını belirterek, davanın reddini, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece,”…Davanın KABULÜ ile; davalının İzmir 27. İcra Müdürlüğü’nün 2015/15581 sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına. alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükme esas alınan raporun, bütün hukuk kurallarını yok sayan, her türlü bilimsellikten uzak, kendi içinde çelişkiler taşıyan, davacı yan ekspertiz raporunun fotokopisi niteliğinde, eksik ye hatalı bir rapor olduğunu açıkça gözler önüne serdiğini, C bölümünün “olayın irdelenmesi ve değerlendirilmesi” kısmının 3. paragrafının son cümlesinde “depo sahasının oldukça geniş olduğu, vincin hareket sahasını engelleyen herhangi bir engel bulunmadığı, bu nedenle depo sorumlusuna ve vinç operatörüne kusur izafesinin mümkün olmadığı görüşüne varılmıştır” denildiğini, buna rağmen, hangi sebeple, müvekkili şirkete %100 kusur izafe edildiği ve Mahkemece nasıl bu şekilde karar verildiğinin anlaşılamadığını, öyle ki, Borçlar Kanunu hükümlerine göre müvekkili şirketin davaya konu olaydaki sorumluluğunun, çalışanının kusuruyla sınırlı olduğunu, olayın meydana geldiği yerde başkaca hiçbir çalışanı da bulunmayan müvekkili şirketin davaya konu olayda kusurlu kabul edilebilmesi için, olay yerinde bulunan tek personeli olan ve vinci kullanan vinç operatörünün olayda kusurlu olması gerektiğini, hükme esas alınan raporda hem vinç operatörü kusursuz bulunarak hem de müvekkili şirkete %100 kusur izafe edilmesi ve bunun Mahkemece de gözden kaçırılarak bu şekilde hüküm kurulmasının yasalara ve hukuka açıkça aykırı olduğunu, tüm bunlara ek olarak, bilirkişinin hasarla ilgili ekspertiz firmasınca çekilen fotoğrafların ve hasarlı parçaların bedellerinin olayın oluşumu ile uyumlu olduğuna kanaat getirerek davacı eksperince belirtilen ve davacı yanca takibe konulan miktarla birebir bir hasar miktarı olduğunu belirttiğini ancak davacı yan tarafından sunulan fotoğraflar, gerçekten hasarlı parçalara ait midir değil midir bilirkişide tek bir şüphenin oluşmadığını, hiçbir teknik ve bilimsel değerlendirme yapılmadığını, davaya konu hasarın meydana geldiği yer, gümrüklü bir a
ntrepo sahası olup; malzemelerin nerede istifleneceği, nereye indirileceğinin müvekkili şirketçe bilinmesinin mümkün olmadığını, yeri gösterecek olanın da operasyonu yönetecek olanın da depodan sorumlu olan depo işleticisi dava dışı depolama şirketi olduğunu, ayrıca müvekkili şirketin davacı veya sigortalısı ile arasında hiçbir sözleşme de bulunmadığından manevracı bulundurmak gibi bir yükümlülüğün de söz konusu olmadığını, talimatları verenin bizzatihi dava dışı … şirketi olduğunu ancak bu hususun yerel mahkemece hiç değerlendirilmediğini, kabul anlamına gelmemesi kaydıyla davacı sigortalısı ve dava dışı … şirketinin en azından denetleme, gözetim ve nezaret etme yükümlülüğü bulunduğunu, yerel mahkemenin, husumet itirazını değerlendirmediği gibi, gerekçeli kararda da bu konuda açıklamaya yer vermediğini, oysa ki, müvekkili şirketin, hiçbir şekilde davacı veya sigortalısı ile arasında bir sözleşme bulunmadığından davaya konu icra takibinde de davada da müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, taşıma hukukunda hiçbir uzmanlığı bulunmayan tek bir bilirkişiden rapor aldığını ve rapora itirazları ile üç kişiden oluşan bir heyetten yeni bir bilirkişi raporu alınması taleplerinin hiçbir gerekçe gösterilmeksizin reddedilerek mahkemece tek bir raporla yetinilerek eksik incelemeyle hüküm kurulduğunu belirterek, kararın ortadan kaldırılarak konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; dava dışı sigortalı … A.Ş.’ye yük ve taşıma sigortası kapsamında ödenen tazminatın rücuen tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Somut olayda; 23/10/2014 perşembe günü saat 15:30 sıralarında davacının … A.Ş’ nin yük ve taşıma sigortacısı olduğu sigortalısına ait makineleri taşıyan … Firmasına ait … plakalı araçtan Kemalpaşa … A.Ş. depolarına taşındığını ancak indirilmesi sırasında makinelerin ağırlığına uygun vincin antrepoda bulunmaması üzerine, vinç ve vinç operatörlüğü hizmeti sunan davalı şirketten vinç ile indirme hizmeti alındığı, davalı … firmasının … plakalı operatör … idaresindeki vinç marifeti ile makinelerin yere indirilirken, tedarikçi … Firmasının 14/10/2014 tarih ve 82902 sayılı faturası muhteviyatı sigortalıya ait … model ve … seri numaralı … router makinasının hasara uğradığının ve hasar sonucu uğranılan zararın 24.823,57 Euro olduğunun iddia edildiği, davacının hasar tutarını sigortalısına ödediği tazminatı tahsil amacıyla davalıya karşı İzmir 27. İcra Müdürlüğü’nün 2015/15581 sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, davalının takibe itirazı üzerine takibin durması nedeniyle davacının görülmekte olan davayı açtığı; davalı vekilinin ise, hasarın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun olmadığı savunması ile davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davacı, … A.Ş’nin yük ve taşıma sigortacısı olup sigortalının alacağını davacıya 26/05/2015 tarihli ” Halefiyet Formu” başlıklı belge ile temlik ettiği anlaşılmıştır.
Olaydan sonra, ” 23.10.2014 Perşembe günü sat 15.30 sıralarında Kemalpaşa … firmasına ait … plakalı (RL-15812/22.10.2014) araçta … firmasının (50 ton Hiyap/1) … plakalı operatör … idaresindeki vinç marifeti ile AN 47787/22.10.2014 tescilli beyanname muhteviyatı makineler indirilirken vinç görevlisinin fark etmemesi ve düzgün olarak istif yapması sırasında bir parça makirieyi indirirken yere indirilmiş olan diğer … model olan makineye sürtmesi üzerine alt tablo ile taşıma bandında ezilme hasar oluşmuştur…” şeklinde hasarın oluşumuna ilişkin 23/10/2014 tarihli tutanak tutulduğu, davalının görevlendirdiği vinç operatörünün de tutanağı imzaladığı anlaşılmıştır.
İzmir 27. İcra Müdürlüğünün 2015/15581 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı tarafından, borçlu davalı aleyhine makine hasarından doğan zarardan kaynaklı borca dayalı olarak 24.823,57 EUR (81.178,04 TL) asıl alacağın tahsiline yönelik 22/10/2015 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı; ödeme emrinin borçluya 07/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 10/11/2015 tarihinde süresinde yapmış olduğu borca ve ferilerine itiraz ile aynı tarihte takibin durdurulduğu, eldeki davanın İİK’nın 67/1 maddesinde öngörülen süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Makine Mühendisi bilirkişinin düzenlediği 17/08/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı … A.Ş’ nin hasarın meydana gelmesinde tam (%100)
kusurlu olduğu,
dava konusu makinede 70.121,62 TL ( 24.823,57 €uro) hasar meydana geldiği, bu hasarın tamamının davalı tarafın kusurundan kaynaklandığı belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; Mahkemece, tek bir bilirkişiden alınan raporunun 3. sayfasındaki “Olayın İrdelenmesi ve Değerlendirilmesi” başlıklı kısmında “…depo sahasının oldukça geniş olduğu, vincin hareket sahasını engelleyen herhangi bir engel bulunmadığı, bu nedenle depo sorumlusuna ve vinç operatörüne kusur izafesinin mümkün olmadığı görüşüne varılmıştır.” şeklinde açıklama yer almasına rağmen, raporun sonuç kısmında, ” davalı … A.Ş.’ nin hasarın meydana gelmesinde tam (%100)
kusurlu olduğu, dava konusu makinede 70.121,62 TL ( 24.823,57 €uro) hasar meydana geldiği, bu hasarın tamamının davalı tarafın kusurundan kaynaklandığı” belirtilmiş olduğundan içerik olarak raporda yapılan tespitler bakımından çelişki meydana geldiği, davalı vekilinin rapora süresinde itiraz ederek bilirkişi raporunun içerik olarak yetersiz ve eksik incelemeye dayalı düzenlendiğini belirterek oluşturulacak bilirkişi heyetinden yeni bir rapor alınmasını talep ettiği, mahkemece davalı vekilinin talebi gerekçesiz olarak reddedilerek, eksik incelemeye dayalı ve kendi içinde çelişkili bulunan rapora dayalı hüküm kurulduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazının kabulü gerekmiştir.
Bu durumda, mahkemece dosyadaki delillerin değerlendirildiği, alınan rapordaki çelişkiyi de giderecek ve davalının itirazlarını da karşılar şekilde sigorta uzmanı, taşıma hukuku konusunda uzman ve makine mühendisi bilirkişilerden oluşan heyetten dosya kapsamı ile uyumlu, içerik olarak hüküm kurmaya elverişli heyet raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği halde, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı bulunarak kararın kaldırılması gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355/1 ve 353/1-a-6 maddeleri gereğince kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kararın kaldırılması sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/12/2017 tarihli 2016/1274 Esas ve 2017/1192 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a-)-6) maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine, istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın kaldırılma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.21/04/2022