Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1135 E. 2022/757 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1135
KARAR NO : 2022/757

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/09/2017 (Dava) – 07/03/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/283 Esas – 2019/197 Karar
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 10/05/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 10/05/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/03/2019 tarihli 2018/283 Esas ve 2019/197 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 04.05.2017 tarihinde maliki olduğu … plakalı aracı ile seyir halinde iken kavşakta davalı …’ın sürücüsü ve maliki olduğu … plakalı araç ile çarpışması sonucunda yaralamalı ve maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, davalının kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğunu, ayrıca kaza anında alkollü olduğunu, müvekkilinin aracında 5.000-TL’si değer kaybı olmak üzere 17.829,63-TL maddi hasar olduğunu, müvekkilinin hasarın tazmini için davalının ZMM sigortacısı olan diğer davalı sigorta şirketine başvurduğunu, ancak sigorta şirketince ödeme yapılmadığını, müvekkilinin kazada yaralanmış da olduğunu belirterek, araçta meydana gelen hasar nedeniyle 17.829,63 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkilinin kazanın oluşumundan manen etkilenmesi ve yaralanması nedeniyle de 3.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın ZMSS kapsamında müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, kazaya konu araç hasarına ilişkin olarak hasar dosyasının açıldığını, sigorta poliçesi kapsamında sigortalının araç başına sigorta teminat limitinin 33.000,00 TL olduğunu, hasarın müvekkili şirkete bildirilmesi ile eksper tarafından yapılan inceleme sonucunda hasar tutarının 10.584,69 TL olarak tespit edildiğini, araç sahibi ile yapılan görüşmede yurtdışına çıkış yapacağı, sağlık sorunları sebebi ile ne zaman dönüş yapacağının belli olmadığı ve aracını hasarlı hali ile satmak istediğinin müvekkiline bildirildiğini, araç sahibi yurtdışından döndükten sonra talebi doğrultusunda aracın onarım işlemlerine tekrar başlanmasının uygun görüldüğünü, müvekkili şirketin zararın tazmini hususunda edimi ifaya hazır olmasına rağmen davacının edimin ifasını kabul etmemesinden dolayı alacaklının temerrüdünün şartlarının gerçekleştiğini, davanın bu nedenle reddi gerektiğini, haksız fiil tarihinden itibaren faiz talep edilmesinin de yerinde olmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ın davaya cevap vermediği ve duruşmalara da katılmadığı anlaşılmıştır.
YEREL MAHKEME KARARI:
İlk derece mahkemesince, “….Maddi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede; davacının aracındaki hasarın, değer kaybının ve kazadaki kusur oranlarının tespiti için kusur ve hasar uzmanı bilirkişiden aldırılan raporun denetime elverişli ve açık olması nedeniyle itibar edildiği, buna göre; kazanın oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsü davalı …’ ın %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü olan davacı …’ in kusursuz olduğu, davacı tarafa ait … plaka sayılı araçta yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 12.489,93-TL hasar meydana geldiği, dava konusu … plaka sayılı araçta kaza nedeniyle 2.118.27.-TL değer kaybı meydana geldiğinin belirlendiği, hasarın ve değer kaybının sigorta poliçesi kapsamında kaldığı anlaşıldığından, davanın kısmen kabulü ile; 12.489,93 TL araç hasar bedeli ile 2.118,27 TL araç değer kaybı olmak üzere toplam 14.608,20 TL maddi tazminatın davalı …’dan kaza tarihi olan 04.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, davalı sigorta şirketinden ise 13.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddine karar vermek gerektiği, manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede; davacının davaya konu kaza nedeniyle tedavisinin yapıldığı Urla Devlet Hastanesi’nin 04/05/2017 tarihli genel adli muayene raporuna göre basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığı, davalı sürücü …’ ın meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğu, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmadığı gibi, manevi tatmin duygusu oluşturacak miktarda olması gerektiği, yine özel durumların da mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiği anlaşıldığından, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu, davacının yaşı, genel adli muayene raporu, kaza tarihi, davacının kazada kusurunun olmadığı da dikkate alınarak davacının manevi tazminata ilişkin davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği, sonuç olarak; DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE, 12.489,93 TL araç hasar bedeli ile 2.118,27 TL araç değer kaybı olmak üzere toplam 14.608,20 TL maddi tazminatın davalı …’dan kaza tarihi olan 04.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, davalı sigorta şirketinden ise 13.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddine, davacının manevi tazminat talebinin kabulü ile; 3.000 TL manevi tazminatın davalı …’dan kaza tarihi olan 04.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile alınarak davacıya verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle, “….Yerel mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiği, müvekkilinin Turgutlu’da yaşamasından dolayı hakkında açılan davayı takip edemediği, bu nedenle bazı araştırmaların yapılması gerekirken yapılmadığı ve kazanın oluşumunda müvekkilinin asli kusurlu olarak görüldüğü, kaza tespit tutanağının hatalı olup mahkemenin keşif kararı vermeden ve dosyada kusur durumunu tespit etmeden sadece kaza tespit tutanağı üzerinden karar verdiği, oysa keşif yapılması gerektiği, zira kaza tespit tutanağı incelendiğinde davacının da kusurlu olduğunun görüleceği, bu durumun bir kurul raporu ile tespiti gerektiği, kabul anlamına gelmemek üzere bilirkişi tarafından dosyaya sunulan rapordaki hesaplamaların da fahiş olduğu, ayrıca tazminat davasının zamanında açılmamış olup zaman aşımı nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiği…” gerekçeleriyle mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece; yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Davalı … vekilinin istinaf itirazlarının zamanaşımı, kusur ve hasara yönelik olduğu görülmekle birlikte, anılan davalının davaya cevap vermeyip yargılama sürecinde zamanaşımı def’inde bulunmadığı, mahkemece kusur ve hasara dair alınan bilirkişi raporunun davalı …’a tebliğ edilmesine rağmen süresinde herhangi bir itirazda bulunulmadığı, tüm bu itirazların istinaf dilekçesi ile beyan edildiği görülmekle, HMK 357/1.madde gereğince istinaf itirazlarının esastan reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı … vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … vekilinin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/283 Esas – 2019/197 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 1.202,81-TL istinaf karar harcından peşin alınan 300,02-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 902,79-TL’nin davalı …’dan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 10/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.