Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1121 E. 2022/493 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1121
KARAR NO : 2022/493

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2017 (Dava) – 05/03/2019 (Karar)
NUMARASI : 2017/1381 Esas – 2019/245 Karar
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 17/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/03/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/03/2019 tarihli 2017/1381 Esas ve 2019/245 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/09/2017 tarihinde … plakalı araç, davacıya ait … plakalı araç ve … plakalı aracın seyir halinde bulunduğu sırada plakası alınamayan bir aracın trafiği tehlikeye düşürmesi sebebiyle … plakalı aracın durakladığını, arkasında bulunan davacıya ait … plakalı aracın durakladığı, arkadan gelen ve davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı olan … plakalı aracın öndeki araçların durakladığını farkedemeyip davacının aracına çarptığı, çarpmanın şiddeti ile davacı aracının öndeki araca çarptığı, kazada davacı aracının hasarlandığını, kaza sonrası aracın servise götürülmesinden sonra ZMMS sigorta şirketi olan davacıya başvuru yapıldığı, davalının hasar dosyası açtıklarını müvekkiline iletmesine rağmen müvekkilinin defalarca aranmasına rağmen davalının oyalayarak ödeme yapmadığı, aracın pert total olması nedeni ile aracın hasarsız bedelinden araç bedelinden hurda bedelinin çıkarılması halinde zararın en az 23.000,00 TL olduğunu, Bursa Sulh Hukuk Mahkemesi 2017/125 D.İş. sayılı dosyasında 12.000,00TL olarak belirlenen sovtaj değerinin yüksek bulunarak itiraz edildiğini belirtilerek fazlaya ait haklar saklı tutularak 21.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faiziyle, D.İş dosyasındaki 353,30 TL gider ile, 440,00 TL vekalet ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı delillerini taraflarına tebliğini talep ettikleri, sigorta şirketine başvuru olmadan davanın açıldığı, kusur yönünden İstanbul Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını, davacının zararı ispatlaması gerektiği, gerçek zararın talep edilebileceği, hasar yönünden hasar bedelinin fahiş talep edildiğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, kararda yazılı gerekçe ile ”…Davanın kabulü ile 21.000-TL maddi zararın 08/12/2017 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş ‘den alınarak davacıya verilmesine…”şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişi tarafından raporunda dava konusu kazanın meydana gelişinde müvekkili sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğunun belirtildiğini, izafe edilen kusur oranını kabul etmediklerini, raporda dava konusu kazanın gerçekleşmesine ilişkin olarak hava durumu, yol şartları ve kazanın oluşumunu etkileyebilecek diğer hususların dikkate alınmadığını,kusur durumlarının netleştirilmesi adına keşif incelemesi gerçekleştirilmediğini, eksik inceleme sonucu oluşturulan işbu bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, trafik kazası tespit tutanağında araç durumu ile ilgili tespitler, sürücü davranışları ve durumu ile ilgili tespitlerin, kaza yerindeki ipuçları ve bulgularının belirlenmesi ve tespit edilmesi, (fren izi vb.), asli-tali yol tespiti ile görüşe engel olabilecek unsurların belirlenmesi gerektiği, meydana gelen kazada tarafların kusurunun belirlenmesinde hayati önemi olan bu hususların değerlendirilerek İstanbul Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur raporu alınması taleplerinin reddedildiğini, dava konusu kazanın hangi sebeple meydana geldiğinin her durumda araştırılması, …’nün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunup bulunmadığının da ayrıca belirlenmesi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; 12.09.2017 tarihinde kazada hasar gören … plakalı aracın toplam hasar miktarı yedek parça ve işçilik ile %18 KDV dahil 25.937,00TL olduğunun tespit edildiğini, tamir süresi içerisindeki ikame araç bedeli, değer kaybı v.s hususlar göz önüne alındığında aracın tamiri halinde değerine yakın bir zarar meydana geleceğinden tamirinin gayri iktisadi olduğu bu nedenle tamir edilmeden mevcut hali ile değerlendirilmesinin (pert-total kabul edilmesinin) uygun olduğunu görüşüne vardıklarını, aracın 2.el piyasa değerinin 35.000,00-TL olması ve her ne kadar kendilerine itiraz edilmiş olsa da Bursa 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/125 D.İş sayılı tespit dosyasında belirlenen 12.000-TL sovtaj bedelinin de bilirkişi tarafından uygun bulunduğu ve araçtaki gerçek hasar miktarının 23.000,00-TL olacağı kanaatine varılmış olduğunu, kaza sonrasında müvekkili şirketin talebi üzerine sigorta eksperi tarafından düzenlenen Oto Mali Mesuliyet Ekspertiz raporunda; 7.189,35-TL parça bedeli ve 3.310,65-TL işçilik bedeli toplamda 10.500-TL (KDV hariç) hasar tespit edildiğini ancak müvekkili şirketçe tanzim ettirilen ekspertiz raporunda iskonto uygulandığından, bilirkişiler tarafından raporun uygun bulunmadığını, Bursa 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/125 D.İş sayılı dosyasında tespit edilen miktar ile ekspertiz raporunda belirlenen miktar arasında fahiş bir fark bulunduğunu, davacının talep ettiği miktarın fahiş olduğunun aşikar olduğunu, sigortacının ödeme yükümlülüğünün gerçek zararla sınırlı olduğunu, değişik iş dosyasındaki yargılama giderleri ve vekalet ücretinde sorumlu tutulamayacaklarını, eksikliklerin giderilerek yeni bir bilirkişi incelemesine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücreti masrafların karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı ZMMS poliçesi kapsamında maddi tazminat davasıdır.

İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Somut olayda;12/09/2017 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile teminat altına alınmış aracın dava dışı sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile seyir halinde iken, plakası tespit edilemeyen bir aracın sürücüleri tehlikeye düşürmesi nedeniyle önündeki aracın fren yaparak yavaşlaması üzerine duraksayan davacı sürücü…’ ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın arka kısımlarına sigortalı aracın duramayarak çarpması nedeniyle, davacının aracının çarpılmanın etkisi ile ileri doğru gidip, ön kısmı ile önünde duraksamış olan dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın arka kısımlarına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği; … plaka sayılı aracın davalı sigorta tarafından araç maliki dava dışı … adına ZMMS poliçesi kapsamında kaza tarihini kapsar şekilde 14/04/2017- 14/04/2018 tarihleri arasında teminat altına alındığı, teminat limitinin araç başına maddi 33.000,00 TL olduğu; kaza sonrasında Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünde görevli polis memurlarınca tutulan kaza tespit tutanağında … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu belirtilmiş, dava öncesinde davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Bursa 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/125 Dİş sayılı dosyasında makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 27/11/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda; Parça+ işçilik+ KDV dahil toplam 26.649 TL hasar hesaplandığı, aracın 2.el piyasa değerinin 35.000 TL olduğu, aracın tamirinin ekonomik olmadığı aracın hasarlı hali ile 12.000 TL değerinde olduğu; hasarsız 2. El piyasa değeri 35.000,00 TL, aracın sovtaj değeri 12.000,00 TL olduğu, sonuç olarak zarar ziyanın bunlar arasındaki fark olan 23.000,00 TL olduğu, bu tutara 500,00 TL nakil devir işlemleri eklenerek toplam 23.500,00 TL zarar tespit edildiği belirtilmektedir.
Dosyada mevcut, Manisa 1.Noterliği tarafından düzenlenen 12.12.2017 tarihli 30190 yevmiye no lu “Araç Satış Sözleşmesi” ile, … plakalı … marka … tipi 2005 model kapalı kasa kamyonetin“Trafikten Çekmeli” olarak 10.000 TL bedelle davacı … tarafından dava dışı …’ yasatıldığı anlaşılmıştır.
Trafik bilirkişisi, makine mühendisi bilirkişi ve sigorta uzmanı bilirkişiden oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 05/10/2018 tarihli kök raporda; sonuç olarak, davalı sigorta poliçeli tarafın dava dışı sürücüsü …’ın % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı …’ın kusursuz olduğu, dava dışı sürücü…’nın kusursuz olduğu, … plakalı araçta tespit edilen gerçek hasarın 23.000-TL olduğu, … plakalı araçta tespit edilen 23.000-TL hasarın … plakalı aracın trafik sigortacısı … Sigorta A.Ş kazada Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS kapsamında ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu çerçevesinde % 100 kusurlu olması nedeniyle 43058995 nolu poliçesinden karşılanması gerektiği, tespit giderlerinin yargılama giderlerinden sayılması gerektiğini bildirmiş; davalı vekilinin rapora ilişkin itirazı nedeniyle alınan 13/01/2019 tarihli ek raporda ; davalı vekilinin itirazları değerlendirilerek sonuç olarak kök raporda değişikliği gerektirecek bir husus olmadığı belirtilmiştir,
Dosyanın incelenmesinde; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile uyumlu, dosya kapsamındaki tüm raporların değerlendirilerek düzenlendiği, kazanın oluşumuna etki edebilecek hususların raporda etraflıca değerlendirildiği ve denetime elverişli olduğu anlaşıldığından, davanın kabulü yönündeki mahkeme kararının yerinde olduğu; diğer yandan, HMK’nın 405/1 maddesindeki düzenleme gereği delil tespiti dosyası asıl dosyanın eki sayıldığından asıl dosya ile birleştirilmesi gerektiğinden, dava ile ilgili olan delil tespiti dosyasında yapılan ve HMK’nın 323. maddesinde sayılan giderler de yargılama giderlerine dahildir. Bu nedenle, mahkemece tespit giderlerinin yargılama giderleri içerisinde değerlendirilerek davanın kabul edilmiş olmasına göre davalıya yüklenmesi yönündeki kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde olmayıp reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/03/2019 tarihli, 2017/1381 Esas ve 2019/245 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.434,51 TL istinaf karar harcından peşin alınan toplam 360,00 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.074,51 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/03/2022