Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1096 E. 2022/664 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1096
KARAR NO : 2022/664

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/09/2015 (Dava) – 19/02/2019 (Karar)
NUMARASI : 2015/506 Esas – 2019/75 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
BAM KARAR TARİHİ : 20/04/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 20/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/02/2019 tarihli 2015/506 Esas ve 2019/75 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 19.06.2015 tarihinde Sarıgöl İlçesi’nde Alaşehir yolu üzerinde, müvekkili …’ya ait … plakalı çekici ile buna bağlı … plakalı römorkun arıza yapması nedeni ile yol kenarında park ettiğini, yardıma gelen diğer davacı … ‘çı ile birlikte aracın sorunu ile ilgilendikleri esnada, davalı sürücü …’in yönetiminde, diğer davalı …’e ait, davalı … Şirketi’nde zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı … plakalı aracın tam kusurlu olarak müvekkillerine çarptığını, davacı …’ya ait … plakalı aracın ağır hasara uğradığını, 3.540,00-TL çekici masrafı ödediğini, araçta bulunan malların nakliye masrafı olarak 2.242,00-TL ödeme yaptığını, aracın 40 günde onarıldığını, müvekkilinin kaza sebebi ile önce Sarıgöl Devlet Hastanesi’nde, ardından Aliağa Tıp Merkezi’nde gördüğü tedavisinin halen devam ettiğini, 10 gün boyunca çalışamaz raporlarının olduğunu, kamyon şoförü olan müvekkilinin taşıma işi yaptığı aracın 37 gün boyunca onarımda olması nedeniyle iş ve gelir kaybına uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … için … plakalı aracın değer kaybı nedeniyle 1.000,00-TL, kaza sonrasında aracın yetkili servise çekilme masrafı nedeniyle 3.540,00-TL, aracın dorsesi ve malların nakliye masrafı için 2.242,00-TL, aracın onarım esnasındaki kazanç kaybı olarak 500,00-TL, çalışamadığı süredeki geçici iş gücü kaybı için 500,00-TL toplamı 7.782,00-TL maddi tazminat ile … için çalışamadığı süredeki geçici iş gücü kaybı için 1.000,00-TL maddi tazminatın, … için 15.000,00-TL, … için 15.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 38.782,00-TL tazminatın 19.06.2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … yönünden poliçe limiti ve sadece araçtaki değer kaybı ile aracın onarım görmesi nedeni ile mahrum kalınan kazanç kaybı hariç, davacıların çalışamadığı süreçteki geçici iş gücü kaybı nitelikli maddi tazminat talepleri ile sınırlı olarak sorumlu olmak üzere dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili 20.11.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile; davacı … için talep edilen 1.000,00-TL değer kaybı bedelini 29.000,00-TL, 500,00-TL geçici iş gücü kaybı talebini 7.000,00-TL, 500,00-TL kazanç kaybı talebini 931,16-TL artırmış, neticeten kaza sonrasında aracın yetkili servise çekilme masrafı nedeniyle 3.540,00-TL, aracın dorsesi ve malların nakliye masrafı için 2.242,00-TL, aracın değer kaybı nedeniyle 30.000,00-TL, onarım esnasındaki kazanç kaybı olarak 1.431,16-TL, çalışamadığı süredeki geçici iş gücü kaybı için 7.500,00-TL toplamı 44.713,16-TL maddi tazminat talebinde bulunmuş, … için talep edilen 1.000,00-TL geçici iş gücü kaybı talebini 667,00-TL artırmış, 1.667,00-TL maddi tazminat talebinde bulunmuş, sigorta şirketi yönünden ıslah talebini iş gücü kaybı ile sınırlı tutmuştur.
CEVAP:
… Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; ceza dosyası ve kusur durumunu gösteren bilirkişi raporu celp edildikten sonra kusur durumlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalıar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; 19.06.2015 tarihli kaza tespit tutanağında araç sürücüsü …’in kural ihlal etmesi nedeniyle kusurlu olduğu belirtildiğini, kusurun kabul edilmesinin mümkün olmadığını, kaza tespit tutanağında zeminin kuru, havanın açık olduğu belirtilmiş ise de tutanağın müvekkili ve araçta bulunan diğer şahısların hastaneye gittiği anda, yokluklarında düzenlendiğini, müvekkilinin tutanaktan haberi dahi olmadığını, zararın meydana gelmesinde araç malikine, müvekkiline ve araç sürücüsüne yüklenebilecek bir kusur ve sorumluluğun bulunmadığını, davacıların kusursuz olduğunun kabul edilemez olduğunu, araç arıza nedeniyle park etmiş olsa dahi, davacıların gerekli önlemleri almakla yükümlü bulunduğunu, sunulan 19.06.2015 tarih 1.298,00-TL bedelli ve 20.06.2015 tarih 944,00-TL bedelli faturaların dava konusu olay ile ilişkisinin saptanamadığını, 3-4 gün içinde tamir edilebilecek bir hasarın 40 gün bekletilmek suretiyle tamirinden davalı müvekkilinin sorumlu olmayacağını, davacı …’in hem araç hem de kendisi için ayrı olarak iş gücü kaybı talep etmesinin mümkün olmadığını, geçici iş göremezlik ödeneği talebinin yerinde olmadığını, herhangi bir maluliyetlerinin bulunmadığını, tazminat miktarının fahiş olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece; yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; “…1-Davacı … için 7.500,00-TL, davacı … için 1.667,00-TL toplamı 9.167,00-TL geçici iş göremezlik tazminatının, davalılar … ile …’den 19.06.2015 kaza tarihinden itibaren, davalı … Şirketi’nden 04.09.2015 dava tarihinden itibaren değişen oranlarda yürütülecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılara verilmesine.
Kabul edilen bedel üzerinden alınması gereken 626,20-TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye ırat kaydına.
AAÜT uyarınca kabul edilen bedel üzerinden davacı … için 2.725,00-TL,davacı … için 1.667,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine.
2-Davacı … tarafından davalı … Şirketi hakkında değer kaybı tazminatı istemi ile açılan davanın REDDİNE.
AAÜT uyarınca 1.000,00-TL dava değeri üzerinden 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine verilmesine.
3-30.000,00-TL değer kaybı, 3.540,00-TL çekici ücreti, 2.242,00-TL emtia nakliye gideri, 1.431,16-TL kazanç kaybı bedeli toplamı 37.213,16-TL maddi tazminatın, davalılar … ile …’den 19.06.2015 kaza tarihinden itibaren itibaren değişen oranlarda yürütülecek yasal faizi ile birlikte, müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacı … ’ya verilmesine.
Kabul edilen bedel üzerinden alınması gereken 2.542,00-TL harçtan davacı tarafından yatırılan 132,46-TL peşin harç ile 643,00-TL ıslah harcı toplamı 775.46-TL harcın mahsubu ile eksik 1.766,54-TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye ırat kaydına.
Davacı davacı tarafından yatırılan 132,46-TL peşin harç ile 643,00-TL ıslah harcı toplamı 775.46-TL harcın davalılardan tahsil edilerek davacıya verilmesine.
AAÜT uyarınca kabul edilen bedel üzerinden 4.443,45-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine.
4- Davacı … için 4.000,00-TL, davacı … için 1.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ile …’den 19.06.2015 kaza tarihinden itibaren itibaren değişen oranlarda yürütülecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılara ödenmesine.
Davacı … ’nın fazlaya ilişkin 11.000,00-TL, davacı …’nın fazlaya ilişkin 14.000,00-TL manevi tazminat istemlerinin REDDİNE…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesi ile; yerel mahkeme kararında davacıların doğrudan doğruya manevi zarara maruz kaldığının tartışmasız olduğu belirtilirken, miktarların aşırı düşük tutulmasının hukuki izahattan yoksun olduğunu, zira kısmi kabul nedeni ile karşı vekalet ücreti ödenmesine hükmedildiği için manevi zararın tazminine yönelik takdirin, miktarı itibari ile hiçbir anlam ifade etmediği her türlü izahtan vareste olduğunu, müvekkili …’nın yaralanmış olmasına ve tıbbi iyileşme süresinin 6 hafta olduğunun gerekçeli kararda belirtilmiş olmasına karşın, 4.000-TL manevi tazminata hükmedilmesinin; müvekkili …’nın ise 10 günlük tıbbi iyileşme süresinin olmasına rağmen 1.000-TL manevi tazminata hükmedilmesinin; takdir edilen manevi tazminat miktarının, istinafa konu bu hüküm nedeni ile müvekkillerinin 2.725,00-TL ve 1.000-TL karşı vekalet ücreti ödeme zarureti karşısında kalmalarıyla anlamını yitirdiğini, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti gerekçesi ile değer kaybından sorumlu olmadığı hususuna da itiraz ettiklerini, zira sigorta poliçesi kaza başına limit miktarı dosyada mübrez poliçe ile sabit 53.600,00-TL olduğunu, yerel mahkemenin gerekçeli kararının (3) numaralı bendinde 132,46 TL peşin harç ile 643 TL ıslah harcı toplamının davalılardan tahsili dendiğini; ancak aynı bendde sigorta şirketinin sorumlu olmadığı miktarların belirtilmesi nedeni ile işbu kalemde infazda tereddüt yaşanacağını, sigorta şirketinin de sorumlu olduğu miktarlar için yatırılan işbu harçlardan sorumlu olacağının sabit olduğunu beyan ederek istinaf taleplerinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
Davalı … Şirketi istinaf başvuru dilekçesi ile, yargılama aşamasında alınan raporda kolluk araştırmasında tespit edilen gelirin her iki davacı yönünden de kullanıldığını, ancak Yargıtay içtihatları gereği ilgili işlemin hukuka uygun olmadığını, bu nedenle dosyanın aynı bilirkişiye tevdi edilerek, asgari ücret üzerinden rapor hazırlanması gerekirken bu hali ile hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme nezdinde alınan maluliyet raporuna göre davacı … için 6 hafta, … için ise 10 gün geçici iş görmezlik süresi belirlendiğini, bunun üzerine ilgili rapora göre hesap raporu hazırlandığını ve yerel mahkemece ilgili bilirkişi raporu dikkate alınarak davanın kabulüne karar verildiğini, ancak 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren genel şartlar gereği geçici iş göremezlik zararı sağlık giderlerinin teminatına alındığını, ayrıca sağlık giderleri teminatının Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğunu ve sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığını beyan ederek istinaf taleplerinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
Davalılar … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesi ile; davaya konu kazanın meydana gelmesinde müvekkillerine kusur atfedilmesinin mümkün olmadığını, zira meydana gelen kazaya ilişkin olarak tutulan tutanağın müvekkillerinin yokluğunda tek taraflı olarak tutuduğunu, gerçeğe aykırı şekilde tanzim edildiğini, bu bakımdan işbu kaza tutanağına dayalı olarak müvekkillerine kusur izafesinin olanaksız olduğunu, kazanın meydana geldiği gün tutanakta belirtilenin aksine havanın yağışlı ve zeminin ıslak olduğunu, müvekkilinin her ne kadar tüm trafik kurallarına uygun olarak araç seyrini gerçekleştirmişse de zeminin ıslaklığı ve kayganlığı sebebiyle bir anlık direksiyon hakimiyetini kaybettiğini ve kazanın meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde davacıların kusurunun bulunduğunun da aşikar olduğunu, zira araç arıza halinde park etmiş olsa dahi davacıların gerekli önlemleri alması gerektiğini, ancak somut olayda davacıların herhangi bir uyarıcı işaret ve ikaz levhası kullanmadıklarını, kazanın meydana gelmesinde davacıların da kusuru bulunduğunun yadsınamaz bir gerçek olduğunu, müvekkillerine kusur atfedilmesi halinde ise mütefarik kusurun bulunduğu hususunun nazara alınması gerekirken hükümde yalnızca davalı müvekkillerinin kusurlu bulunmasının kabul edilemez olduğunu, davacı tarafça talep edilen çekici ve nakliye masrafı ile aracın onarımı esnasındaki kazanç kaybı taleplerinin afaki olduğunu, kazanın Manisa ili Sarıgöl ilçesinde meydana gelmesine karşın söz konusu aracın davacılarca Aliağa’daki servise getirilmesinin de kabul etmediklerini, araçta var olan hasarın giderilmesi için söz konusu aracın 15 gün boyunca serviste beklemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, zira söz konusu araçta meydana gelen hasarın giderilmesi için gereken sürenin en fazla 3-4 gün ile sınırlı olduğunu, aynı zamanda davacı yanın nakliye işi yaptığı hususu nazara alındığında yalnızca nakliye işi çıktığı zaman söz konusu araca ihtiyaç olacağından tamirde geçirilecek süre olan 3-4 günlük süre içerisinde mutlak surette aracın kullanılması gerektiğine dair somut bir delil mevcut olmadığını, aynı zamanda kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının onarım süresi için tazminat talep edebileceği düşünülse dahi kazanç kaybına ilişkin olarak bir hesaplama değil ikame araç bedeline ilişkin olarak hesaplama yapılarak hüküm kurulması gerektiğini, bunun yanı sıra davacılardan … için talep edilen iş göremezlik tazminatı talebinin de reddi gerekmekte iken 7.500,00-TL lehine geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesini kabul etmediklerini, zira kaza sonrasında müvekkilleriyle davacıların aynı anda hastaneye kaldırıldığını, yapılan muayene esnasında davacı …’in ayağında herhangi bir kırık saptanmadığını, bu hususun hastane raporları ile de sabit olduğunu, ayrıca hükme esas alınan bilirkişi ek ve kök raporları usul ve yasaya aykırı bir şekilde tanzim edilmiş olup bu bakımdan söz konusu raporların kabulünün olanaksız olduğunu, zira bilirkişi incelemesinde ispata ve hüküm kurmaya elverişli deliller kullanılmaksızın yalnızca davacı yanın beyanlarına dayalı olarak rapor tanzimi yoluna gidildiğini, aynı zamanda somut olayda meydana gelen kazanın davacılar bakımından iş kazası niteliğinde olup geçici iş göremezlik zararı hesabında bu hususun da nazara alınması gerekmekte iken yerel mahkemece bu hususa ilişkin olarak herhangi bir inceleme ve delil toplanması yoluna gidilmemesinin de usule aykırılık teşkil ettiğini, araçta meydana gelen değer kaybının hesaplanmasında da fahiş miktarlar belirlendiğini, eksik inceleme neticesinde herhangi bir emsal fiyat ve ilan baz alınmaksızın hesaplama yapıldığını, rapora bilirkişilerce yapılan piyasa araştırmasına ilişkin hiçbir emsal değer olabilecek ilan vs. Sunulmadığını, aynı zamanda kazaya karışan aracın marka ve modelinin belli olduğunu, söz konusu araçta 30.000-TL değer kaybı yaşanmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu bakımdan da bilirkişilerce saptanan değer kaybının da hatalı olduğunu, davacılar lehine hükmolunan manevi tazminat miktarlarının da fahiş miktarlar olduğunu beyan ederek, istinaf taleplerinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm taraf vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dava dilekçesi ile davacıların kamyon şoförlüğü yaptıkları, … Kooperatifine üye oldukları, davacı …’nın aynı zamanda … plakalı aracın maliki olduğu anlaşılmaktadır. Davacılar geçici işgücü kaybı zararlarını talep etmiş, bunun yanı sıra davacı … ek olarak aracın onarımı sebebiyle kazanç kaybını da talep etmiştir. Mahkemece zabıta marifetiyle yaptırılan araştırma uyarınca davacıların aylık kazançları 5.000,00 TL olarak tespit edilmiştir. Mahkemece … Kooperatifine yazılan yazıya verilen cevapta ise davacı …’nın 2015 yıllık gelirinin 34.348,00 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı …’nın kazanç kaybı hesaplanırken kooperatiften gelen yazıya göre aylık geliri 2.862,33 TL, geçici iş göremezlik tazminatı hesaplanırken ise aylık geliri zabıta araştırması uyarınca belirlenen 5.000,00 TL olarak kabul edilerek çelişki doğuracak şekilde hesaplama yapılması doğru olmamıştır. Bunun yanı sıra davacı …’nın aynı zamanda aracın maliki de oluşu nazara alındığında aracın hem 15 günlük kazanç kaybına hem de aynı süre içinde geçici işgöremezlik tazminata hak kazanamayacağına yönelik davalı itirazlarının raporda ve karar yerinde tartışılmaması doğru olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş, her iki davacının da gerçek gelirlerinin tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespiti ile davalıların yukarıda açıklanan itirazlarını da karşılayacak şekilde aynı bilirkişi heyetinde ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar vermek olmalıdır.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına, davacıların ve davalıların diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar ve davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜNE,
2- Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/02/2019 tarihli 2015/506 Esas ve 2019/75 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, davacıların ve davalıların diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
3-Yukarıda yapılan açıklamalara göre davanın yeniden görülüp istinaf denetimine uygun bir yargılama yapılarak varılacak sonuca göre bir karar vermek üzere Mahkemesine İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yoluna başvuran davalılardan ve davacılardan ayrı ayrı başlangıçta alınan istinaf karar harçlarının kendilerine İADESİNE,
6-İstinaf yoluna başvuran davalılardan ve davacılardan ayrı ayrı başlangıçta alınan 121,30-TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının ilk derece mahkemesince yargılama giderlerinde değerlendirilmesine,
7-Davacılar ve davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
8-Kararın taraflara tebliği, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20/04/2022