Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1089 E. 2022/311 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1089
KARAR NO : 2022/311

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2016(Dava) – 18/12/2018 (Karar)
NUMARASI : 2016/1200 Esas 2018/1364 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
BAM KARAR TARİHİ : 23/02/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ: 23/02/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/12/2018 tarihli 2016/1200 Esas ve 2018/1364 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;17.02.2013 tarihinde plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen bir aracın başvurucu müvekkiline çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin ağır şekilde yaralanmış olduğunu, söz konusu kaza ile ilgili İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2013/89027 no.lu soruşturma başlatılmış olduğunu, kazaya neden olan sürücüsü ve araç tespit edilemediğinden davanın …na yöneltilmiş olduğunu, izah edilen nedenlerle fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden kusuru oranında tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6704 Sayılı kanun gereği dava açılmadan önce sigorta şirketlerine başvuru şartı bulunduğunu, başvuru şartı yerine getirilmeksizin açılan işbu davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddini talep ettiklerini, kaza tespit tutanağı dahi gönderilmeden müvekkili şirkete sorumluluk yöneltilmesine dayanak teşkil eden olayın nasıl gerçekleştiğinin dahi anlaşılamadığını, tespit edilemeyen aracın varlığının ve bu kazaya sebebiyet verdiğinin somut delillerle ispatlanmasının gerektiğini, kazaya karışan tarafların kusur oranlarının tespiti adli tıp kurumu vasıtasıyla yapılmalı ve belirlenecek oranlara göre hüküm kurulması gerektiğini, davacının daimi maluliyet durumunun tespiti adına Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden özürlü Sağlık Raporu alınması gerektiğini, davaya konu maluliyet tazminatını uzman bilirkişilerce hesaplanmasının gerektiğini izah olunan nedenlerle davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine, davacının delillerinin taraflarına tebliğine, haksız ve mesnetsiz açılan davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “… 1-Davacının davasının KABULÜ ile geçici iş göremezlik süresi içindeki efor kaybı için 4.764,38 TL ile sürekli iş göremezlik süresi içindeki efor kaybı için 146.719,82 TL olmak üzere toplam 151.534,20 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 10/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf talep dilekçesinde özetle; 6704 sayılı kanun gereği başvuru şartı yerine getirilmeksizin açılan huzurdaki davanın başvuru şartı eksikliği nedeniyle usulden reddi gerekirken kabul edilmesinin hatalı olduğunu, söz konusu kazaya ilişkin davacının beyanları haricinde plakası tespit edilemeyen bir aracın kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğine ilişkin başkaca bir somut delil (mobese ve herhangi bir kamera kaydı, görgü tespit tutanağı vb) bulunmadığından kazaya plakası tespit edilemeyen bir aracın sebebiyet verdiği hususunun ispatlanamadığını, davacının söz konusu trafik kazası öncesi %76 oranında zeka geriliği mevcut olduğunu, bu oranda zeka geriliği bulunan davacının gelir getirecek bir işte çalışması mümkün olmadığı halde, farazi olarak yapılan hesaplamada geçici iş göremezlik tazminatı hesaplanması ve hesaplamada işlemiş dönem hesabı yapılmasının hatalı olduğunu, kusur durumuna ilişkin çelişki giderilmeksizin hüküm kurulmasının hatalı olduğunu beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sebebiyle maddi tazminatın tahsili davasıdır.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, davalı her ne kadar davacının başvuruda bulunmadığını belirtmiş ise de yapılan incelemede davacının davadan önce davalıya başvuruda bulunduğunun anlaşıldığı, davacının motorsiklet kazası iddiasıyla hastaneye götürülüp raporlarının alındığı ve yine aynı iddiayla şikayetçi olmaları üzerine evrakın daimi aramaya alındığı, bu haliyle davacının kaza iddiasını somutlaştırarak ispatladığı, kalıcı maluliyetin bulunması sebebiyle efor tazminatına hükmedilmesinin doğru olduğu ve bu hususun mahkeme gerekçesinde ayrıntılı şekilde açıklandığı, dosyada davalının iddia ettiği üzere yargılama öncesi almış oldukları herhangi bir kusur raporunun bulunmadığı, bu hususun davalı tarafından ne cevap dilekçesinde, ne yargılama da alınan kusur raporuna itiraz dilekçesinde ne de yargılamanın herhangi bir aşamasında dile getirilmediği, haliyle kusur raporuna ait bir çelişki de bulunmadığı, alınan maluliyet raporunun tam teşekküllü üniversite hastanesinden alınması sebebiyle yeterli olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/12/2018 tarihli 2016/1200 Esas ve 2018/1364 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 10.351,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 2.587,83 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 7.763,47 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın, temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/02/2022