Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1051 E. 2022/304 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1051
KARAR NO : 2022/304

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/04/2015 (Dava) – 23/11/2016 (Karar)
NUMARASI : 2015/433 Esas – 2016/768 Karar
DAVA : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 17/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/02/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 23/11/2016 tarihli 2015/433 Esas ve 2016/768 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; karşılıksız çıkan yedi adet çek için banka sorumluluk tutarlarının ödenmesi için davalıya başvurulmasına rağmen çek üzerindeki keşideci imzası ile banka kayıtlarında bulunan örnek keşideci imzası uyuşmadığından ödemenin yapılmadığını, bu nedenle alacağının tahsili amacıyla İzmir 18 İcra Dairesinin 2015/2440 Esas sayılı icra dosyası ile davalı banka aleyhinde ilamsız icra yoluyla icra takibi başlatıldığını, borçlunun icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini bildirerek, itirazının iptaline ve davalı borçlunun % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle, davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını, banka aleyhine haksız ve mesnetsiz sebeplerle açılan bu davanın reddine ve davacının % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece;”… davanın ve kötüniyet tazminatının reddine….” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 16.06.2016 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen lehe olan hususların dikkate alınarak davalarının kabulüne ve davalı/borçlu banka tarafından haksız ve kötü niyetle durdurulan dava konusu icra takibinin devamına ve itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
6100 HMK’nın 345/1 maddesine göre “İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar.”; aynı Kanunun 92/2 maddesine göre “Süre; hafta, ay veya yıl olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta, ay veya yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biter.” ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliği’nin 208/4 maddesine göre “Kanun yolu başvurusu, kanun yolu dilekçesinin kaydedildiği tarihte yapılmış sayılır.” hükümleri yer almaktadır.
6100 sayılı HMK’ nın 92. maddesine göre; süreler gün olarak belirlenmiş ise tebliğ veya tefhim edildiği gün hesaba katılmaz ve süre son günün tatil saatinde biter. (2) Süre; hafta, ay veya yıl olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta, ay veya yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biter. Sürenin bittiği ayda, başladığı güne karşılık gelen bir gün yoksa, süre bu ayın son günü tatil saatinde biter.
Dosyanın incelenmesinde gerekçeli kararın davacı vekiline 16/02/2017 tarihinde perşembe günü usulüne uygun olarak tebliğ edildiği; buna göre 6100 sayılı HMK’nın 92/2 ve 345/1 maddeleri gereğince 2 haftalık olan istinaf kanun yolu başvuru süresinin davacı yönünden 16/02/2017 günü başlayıp, 02/03/2017 perşembe günü sona erdiği, davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin ise UYAP Sistemi üzerinden 04/03/2019 tarihinde iki haftalık yasal süre geçtikten sonra mahkemeye gönderildiği, bu durumda, davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin 6100 sayılı HMK’nın 345. maddesi gereğince süresinde yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 346/1 ve 352/1-c maddeleri gereğince süre yönünden usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/11/2016 tarihli 2015/433 Esas – 2016/768 Karar sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 346/1 ve 352/1-c maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan istinaf başvuru ve karar harçlarının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
3-İstinaf kanun yoluna başvuru giderlerinin başvuran üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf avansının kullanılmayan kısmının mahkemesince yatıran ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
6-Kararın kesinleştirme, teminat, harç ve avans iadelerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 17/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.