Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1036 E. 2022/413 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1036
KARAR NO : 2022/413

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/05/2017 (Dava) – 25/12/2018 (Karar)
NUMARASI : 2017/316 Esas – 2018/624 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
BAM KARAR TARİHİ : 09/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/12/2018 tarihli 2017/316 Esas ve 2018/624 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12.05.2012 tarihinde Karşıyaka Egekent‘te davalı … Müdürlüğü’ne ait davalı sürücü idaresindeki …no’lu otobüsün önce park halindeki … plakalı araca çarptığını, bu kazadan mütevellit önlemleri almadığından daha sonra normal seyrinde yol alan davacıların murisi …’ın … plakalı aracı arasında meydana gelen kazada müvekkillerinin murisinin vefat ettiğini, Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/198 E. sayılı dosyasında yargılanan davalı sürücünün 2013/51 sayılı karar ile suçlu bulunduğunu, evin geçimin sağlayan tek kişi olan …’ın ölümü ile müvekkillerinin maddi kayba uğradığını, davacı eş …’ın ev hanımı olduğunu, çalışmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 10.000,00-TL olmak üzere 30.000,00-TL maddi tazminatın 12.05.2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, kazanın 12.05.2012 tarihinde meydana geldiğini, 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan zamanaşamı yönünden davanın reddinin gerektiğini, davanın belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğini, davacıların maddi tazminat taleplerini haklı kılan durumları somutlaştırması gerektiğini, kazanın meydana geldiği tarihte idarelerine ait …plakalı otobüs ile park halinde bulunan … plakalı araç arasında meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının akabinde müteveffa …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın önceki kaza nedeniyle bekleyen idareye ait araca arkadan çarptığını, kazanın idarelerine ait aracın kusuru dışında meydana geldiğini, otobüs sürücüsü hakkında sulh ceza mahkemesince yapılan 2012/64 s. sorguda diğer şeritte trafik akışının devam ettiği için 4’lü flaşörlerin tedbir olarak yakıldığı, kazanın derhal ilgili birimlere haber verildiği, kaza yerinde tüm tedbirlerin alındığının beyan edildiği, idarelerinin hiç bir kusurunun bulunmadığını, Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosyada taraf olarak bulunmadığını, kaza tespit tutanağında idarenin sürücüsüne isnat edilen kusur tespitini kabul etmediklerini savunarak, davacılar tarafından sürücü aleyhine açılan manevi tazminat davasının bu dosya ile birleştirilerek, reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili beyanlarında; KTK ’ nın 111. maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunu, …plakalı aracın, müvekkili şirket nezdinde 02.07.2011-2012 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 13994857 s. KTK Zorunlu Mali Mesuliyet-Trafik Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığını, teminat limitinin kaza tarihi itibariyle şahıs başına daimi sakatlık/ölüm 200.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, 12.05.2012 tarihinde gerçekleşen kaza sonucu …’ın vefatı sebebiyle yapılan aktüer incelenmesi ile sigortalı aracın kusur oranı dikkate alınarak tespit edilen 72.213,33-TL tazminat tutarının 17.08.2012 tarihinde davacılara ödediğini, ödenen tutar üzerindeki taleplerinin sebepsiz zenginleşmeye yol açacak nitelikte olduğunu, müvekkilinin başkaca sorumluluğunun bulunmadığını, kusur oranı tespitinin adli tıp kurumu tarafından yapılması, destekten yoksun kalma tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması, müteveffanın kazanç durumunu gösterir resmi belgeler ve SGK tarafından davacılara ödenen rücuya tabi tazminat olup olmadığının incelenmesi gerektiğini, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin KTK ’nın 98 ve 99. md. aykırı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …’a 26.05.2017 tarihinde dava dilekçesinin tebliğ edildiği, ancak davalı tarafından cevap dilekçesi ve kanıt listesi sunulmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; “….12.05.2012 tarihinde davalı sürücü … ‘un yönetimindeki belediye otobüsü ile Egekent istikametinden 8050 sokağı takiben Çiğli istikametine seyretmekte iken ıslak zeminde direksiyon hakimiyetini kaybedip yolun sağına dava dışı … tarafından park edilen otobüsün sol arka köşe kısmına çarptığı, otobüsün sağ şeridi tamamen sol şeridi de kısmen kapatacak şekilde durduğu sırada Egekent yönünden gelmekte olan davacıların murisi … yönetimindeki otomobilin, duran otobüse arkadan çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davalı sürücü …’un aracının yol üzerindeki konumu, meskun mahal şartları ve yol durumunu dikkate alarak dörtlü ikazlarını yakmakla birlikte bu durumun diğer vasıta sürücüleri açısından tehlike arz edebileceğini ön görerek gerekli tedbirleri almadığından % 25 oranında tali kusurlu, müteveffa sürücü …’ın, sevk ve idaresindeki otomobil ile yola gereken dikkati vermediği, hızını yol, zemin, mahal şartları ve görüş mesafesine göre ayarlamayıp ön ileri hareket alanını kontrol altında bulundurmadığı, daha önce maddi hasarlı kazaya karışan ve yol üzerinde alması gerekli tedbirleri almamış vaziyette duran otobüse arkadan mevcut hızı ile çarpıp olayın meydana gelmesine sebebiyet vermiş olmakla, dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmemekle % 75 oranında asli kusurlu olduğu, kazaya karışan … plakalı aracın 13994857 numaralı Karayolları Motorlu Araçlar ZMM-trafik sigorta poliçesinin 02.07.2011-2012 tarihleri arasında geçerli olmak üzere davalı … A.Ş. tarafından düzenlendiği, teminat 1imitinin sakatlanma ve ölüm halinde kişi başına 225.000,00-TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından davacılara yargılamadan önce, 17.08.2012 tarihinde toplam 72.213,33-TL ödeme yapıldığı, davacı … için destek zararının 25.695,60-TL, çocuk … için 4.014,02-TL, çocuk … için 6.273,29-TL toplamı 35.982,91-TL olarak hesaplandığı, davalı sigorta şirketi tarafından davacılara 17.08.2012 tarihinde 72.213,33-TL ödeme yapıldığı anlaşılmış, davacıların giderilmemiş destek zararı tespit edilemediğinden, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi uygun görülmüştür…” gerekçesiyle davanın REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; söz konusu trafik kazası neticesinde Karşıyaka 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/198 E. -2013/51 K. sayılı dosyasında davalı sürücü … yargılanmış ve suçlu bulunduğunu, bu dosyanın Yargıtay 12.Ceza Dairesi’nin 2013/24220 E. – 2014/17305 K. sayılı ilamının temyiz incelemesinden geçtiğini ve bu karara göre, kazaya karışan aracın arkasına reflektör veya trafik dubası koymamak sureti ile tedbir almayan davalının meydana gelen olayda asli kusurlu olduğunun belirtildiğini, bu bağlamda bu olayda asli ve tek kusurlu olanın davalı olduğunu, nitekim davalı araç sürücüsünün de olay yerinde, kendi davalarına konu kazadan yaklaşık iki saat önce başka kaza yaptığını ve bu kazadan sonra reflektör ve trafik dubası koymadığını hatta aracında buna ilişkin araç gereçlerinin bulunmadığını, kaza sırasında araç içinde bulunduğunu açıkça beyan ettiğini, iki kaza arasında iki saat gibi bir süre geçmesine rağmen davalı … Müdürlüğü’nün zorunlu trafik önlemlerini almadığını ve uzun bir süre geçmesine rağmen araçları olay yerinden çekmediğini, ceza dosyasında dinlenen tanıkların da kaza yapan belediye otobüsünün üzerinde herhangi bir lamba flaşör ve benzeri ışığın yanmadığını ifade ettiğini, gerçekleşen ilk kazadan sonra davalı araç sahibinin, makul sürede bu aracı çekmiş olsaydı söz konusu ikinci kazanın meydana gelmeyeceğini, davanın konusu olan bu ikinci kazanın, akşam saat 20.00 sularında hava kararmaya başladığında ve yağmur nedeni ile hava son derece kapalıyken olduğunu, hava koşulları bu seviyede kötü iken davalı araç sürücüsünün hiçbir şekilde gerekli özeni göstermediğini, aksine büyük bir ihmalkârlık yaparak söz konusu kazaya sebebiyet verdiğini, bu kazanın asli ve tek kusurlusunun davalı sürücü ve araç maliki … Müdürlüğü olduğunu, bu kaza neticesinde müvekkillerinin eş ve babaları olan maktul …’ın vefat ettiğini, evin geçimini sağlayan tek kişinin maktul … olduğundan Borçlar Kanunu’nun haksız fiile ilişkin hükümleri çerçevesinde müvekkillerinin tazminat hakkı doğduğunu, yapılan bilirkişi incelemesinin yetersiz ve eksik olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin yasaya ve hukuka aykırı kararının bozularak kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, alınan aktüer ve adli tıp bilirkişi raporlarının somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, kazaya konu olayla ilgili Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/198 E. nolu dosyasında yapılan yargılamada soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporu ile kovuşturma aşamasında alınan bilirkişi raporlarında murisin asli, davalı sürücü …’un ise tali kusurlu olduğunun tespit edildiği, mahkemece …’un tali kusurlu olduğu kabul edilerek cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün sadece sanık … tarafından temyiz edildiği, Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 2013/24220-17305 E.-K. Sayılı ilamı ile “kazaya karışan aracının arkasına reflektör veya trafik dubası koymamak sureti ile tedbir almayan sanığın kazada asli kusurlu olduğunun gözetilmemesinin, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmadığı …” gerekçesi ile düzeltilerek onandığı ve 08.09.2014 tarihinde kesinleştiği, bu kez eldeki işbu davada dosyanın kusurun tespiti yönünden Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği ve ceza dosyasındaki bilgi belgeler, bilirkişi raporları irdelenerek düzenlenen Adli Tıp Kurumu raporunda da murisin asli (%75), davalı …’ın tali (%25) kusurlu olduğunun tespit edildiği, raporun davacıya tebliğine rağmen herhangi bir itiraz da bulunulmadığı, 6100 sayılı HMK’nın 281. maddesinde taraflar bilirkişi raporuna karşı tebliğ tarihinden iki haftalık süre içerisinde itiraz etmezlerse itiraz edilmeyen rapor taraflar açısından sonuç doğuracağından bu raporun esas alınarak karar verilmesinde bir engel olmadığı, kaldı ki alınan raporun daha önce de belirtildiği üzere ceza dosyasında alınan raporlar, bilgi ve belgeler irdelenerek düzenlediği ve olaya, dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/12/2018 tarihli 2017/316 Esas ve 2018/624 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 36,30 TL’nin davacılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/03/2022