Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/956 E. 2023/983 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/956
KARAR NO : 2023/983
KARAR TARİHİ : 25/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/03/2023
NUMARASI : 2022/789 Esas ve 2023/158 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 25/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/05/2023

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen ara karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili alacaklı şirket (…) Baz yağlar ve petrokimya ürünlerinin ithalat, ihracat, pazarlama ve satışını gerçekleştirdiğini, Davalı – borçlu şirket de (… – …); Uluslararası deniz taşımacılığı yapıldığını, Müvekkili alacaklı şirket (…), davalı – borçlu şirkete (… – …) bir kısım konteynerlerin taşınması için 01/04/2022 tarihinde 26.899,00-USD ödeme yapıldığını, Yapılan bu ödemenin 19.500,00-USD’si takip konusu asılı alacak – depozito ödemesi olduğunu, Bahis konusu konteynerlerin boş dönüşleri yapılmış ve depo iadeleri için gerekli tüm evraklar davalı – borçlu şirkete iletilmiş olmasına rağmen takip konusu depozito iadesi bir türlü yapılmadığını, bugün – yarın ödeme yapılacak denilerek müvekkili şirkete oyaladığını, Depozito iadesinin neden yapılmadığı, gecikmenin nedeni defalarca kez sorulmasına rağmen geri dönüş yapılmadığını ve iade bir türlü gerçekleşmediğini, Depozito iadesi gerçekleşmediğinden davalı – borçlu aleyhine, 19.500,00-USD’si depozito alacağının tahsili için İzmir 5. İcra Md. 2022/10305 E sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, Takip konusu asıl alacak (depozito bedeli 19.500,00-USD) herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin (borcun ikrarı) haricen (takip başlatıldıktan sonra) ödenmiş olduğundan bahisle ve likit bir alacak olup ödeme sonrasında icra dosyasına yapılan itiraz (icra vekalet ücreti ve takip masraflarını ödememek için) haksız, dayanaksız ve kötü niyetli olduğunu, Davalı – borçlu bakiye alacağı ödememiş takibe itiraz ettiğini, Ayrıca taraflar arasındaki arabuluculuk süreci de olumsuz (anlaşmama) sonuçlandığını, Tüm hak ve alacakları için dava, talep, ıslah ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; Neticede haklı davanın kabulü ile borçlunun İzmir 5. İcra Md. 2022/10305 E. Sayılı dosyasındaki borca itirazının kısmen iptaline, bakiye 2.546,31-USD (Hesaplamadan – Maddi Hatadan Kaynaklanan Hakları Saklı Kalmak Üzere – İcra Md’den Kapak Hesabının Celbi) alacağının TL karşılığı üzerinden (Fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden TL karşılığı ve takibe itiraz tarihi olan 11/08/2022 tarihinden fiili ödeme gününe kadar devlet bankalarının USD – Amerikan Doları cinsinden açılmış bir yıllık vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte) tahsili için takibin devamına, davalı – borçlu yanın asıl alacağın %20’inden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, Yargılama giderlerinin, vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkilinin … tarafından düzenlenmiş bulunan 216294436 numaralı konişmento tahtında, Gürcistan’ın Poti Limanından İstanbul Ambarlı Limanına denizyoluyla taşınan ve konişmento üzerinde yük alıcısı olarak davacının yer aldığı … numaralı konteyner için, bu konteynerin geçici kabul rejimi kapsamında yurda giriş yapmasının sağlanması bakımından yük alıcısı davacı tarafından taşıyan sıfatını haiz müvekkilime ödemiş olduğu “Teminat” mahiyetindeki “Depo Ücreti” bedelinin icra takibi başlatıldıktan sonra iade edilmiş olması, icra takibi başlatıldıktan sonra iade edilen “Depo Ücreti” bedelinden önce faiz ve avukatlık ücretlerinin mahsup edildiği, akabinde asıl alacaktan bakiye “Depo Ücreti” alacağının bulunduğu iddiasına dayanan bir itirazın iptali davası olduğunu, Bilindiği üzere kırkambar taşıması olan konteyner taşımacılığında “ekipman” olarak tabir edilen konteyner kutuları taşıyanlara ait ya da taşıyanların işletmesinde bulunduğunu, taşıyanlar da kendi ekipmanları veya kendi işletmesi altında bulundurdukları ekipmanları ile, yük ilgililerinin yüklerini taşıdığını, Yurt dışından ithal olarak ülkemiz limanlarına getirilen konteyner muhteviyatı yüklerle ilgili olarak, bazı yük ilgilileri yüklerini iman sahasında konteynerden boşaltıp teslim almakta ve boş konteyneri liman sahasında taşıyana iade etmediğini, Ancak bazı yük ilgilileri ise yüklerini konteyner kutusu ile birlikte teslim alıp limandan çekmek, yüklerini kendi depolarında, tesislerinde, fabrikalarında vs. konteynerden boşaltmak ve daha sonra boş konteyneri taşıyana iade etmek istediğini, Bu ikinci durumda ise, koönteyner kutusunun liman kapısından çıkış yaparak yurda girebilmesi için taşıyanlar tarafından konteyner kutusu için Türk gümrük idaresi nezdinde geçici kabul rejimi beyanı yapılmakta ve ancak bu sefer konteyner kutusu yurda giriş yapabildiğini, Böyle bir konteyner kutusu Türk gümrük idaresi nezdinde taşıyan tarafından geçici kabul rejimine tabi tutularak yurda girişi sağlandıktan sonra, konteynerin aynı şekilde boş veya dolu olarak tam, sağlam ve hasarsız şekilde 180 gün içinde yurt dışı edilme mecburiyeti karşısında taşıyanlar yükünü konteyner kutusu ile teslim alıp çekmek isteyen yük alıcılarından “Teminat” mahiyetinde “Depo Ücreti” almakta, konteynerin boş olarak iade edilmesi ile birlikte bu “Teminat” mahiyetindeki “Depo Ücreti” yük alıcısına iade edildiğini, Nitekim Sayın Mahkemeniz İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1346 E. 20171610 K. sayılı 18.05.2017 tarihli ilamı (EK-2 ) ile işbu dava ile birebir aynı şekilde depo iadesine ilişkin açılmış olan davanın deniz taşıma işinden doğduğu, olayın çözümünde temel ilişkiye bakıldığında temel ilişkinin deniz hukukundan kaynaklandığı ve davaya Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatı ile İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından bakılması gerektiği kanaatine varılarak davanın görev yönünden reddine karar verildiğini, hali ile işbu itirazın iptali davasına dayanak olan icra takibi mahkeme kararı ile iptal edildiğinden, ortada usulüne uygun bir takip bulunmadığını, davacı tarafırıdan icra takibinin iptaline karar veren İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 10.10.2022 tarih 2022/622 E. 2022/695 K. sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olduğundan, takibin iptaline karar veren İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 10.10.2022 tarih 2022/622 E. 2022/695 K. sayılı kararının kesinleşmesi hususunun bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini ve İş bu yargılamada ise dava konusu alacak davacı tarafın bakiye alacak iddiasına dayanmakta olup alacağın varlığı ve miktarı yargılama sonucu toplanan deliller ve bilirkişi raporu alınarak yapılan hesaplamalar sonucu saptanacağından dava konusu alacak likit olmadığını, Bu nedenle davacının icra inkar tazminatı talebi haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Bunu müteakip, yukarıda verilen tarih kronolojisine göre, davacı yan müvekkilinin aleyhine 05.08.2022 tarihinde icra takibine girişmiş olabileceğini, Müvekkilinin davacıya 19.500 USD depo ücretini 10.08.2022 tarihinde ödendiğini, İcra takibine konu ödeme emri ise müvekkiline 11.05.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, O halde 10.08.2022 tarihinde iade ettiğimiz bir bedel için, ödeme emri 11.05.2022 tarihinde elimize ulaşıyor ise ve bu bedeli ödediği için icra takibine itiraz ediyor ise de, nasıl olur da itirazın haksız olduğu ileri sürülebileceğini, İcra takibine konu ödeme emrinin tarafımıza tebliğ tarihi olan 11.08.2022 tarihinde müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, zira takip konusu bu bedel 10.08.2022 tarihinde davacıya ödendiğini, yukarıda izah olunan nedenler ve Sayın Mahkemenizce re’sen gözetilecek gerekçeler ile; Davanın görev yönünden reddine, Taşımaya ilişkin konşimentoda bulunan milletlerarası yetki şartı uyarınca davanın milletlerarası yetki yönünden reddine, Dava konusu icra takibinin mahkeme kararı ile iptaline karar verildiğinden, ortada usulüne uygun yapılmış bir icra takibi bulunmadığından cihetle, olmayan bir takibe dayanılarak itirazın iptali davası açmakta davacının hukuki yararı olmadığından, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, Aksine kanaatin hasıl olması durumunda işbu davaya dayanak olan icra takibini iptal eden İzmir 6. lcra Hukuk Mahkemesi 10.10.2022 tarih 2022/622 E. 2022/695 K. sayılı kararının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılmasına, Her halükarda haksız ve hukuka aykırı asıl ve birleşen davanın esas yönünden reddine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…davanın deniz ticaretinden kaynaklı depo ücretinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası olduğu, 6102 sayılı TTK’nın 5/2.maddesine göre, birden fazla Asliye Ticaret Mahkemesinin bulunduğu yerde iş durumunun gerekli kıldığı yerde Hakimler ve Savcılar Kurulunca bunlardan biri veya birkaçının münhasıran bu kanundan ve diğer kanunlardan doğan Deniz Ticaretine ve Deniz Sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebileceği, HSYK tarafından İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin Deniz İhtisas Mahkemesi sıfatıyla Deniz Ticareti ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirildiği, dava konusu uyuşmazlığın Deniz ticaretinden kaynaklandığı ve bu nedenle davada görevli mahkemenin İzmir 5.Asliye ticaret Mahkemesi olduğu kanaatine varılmakla, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine ve İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen görevsizlik kararına herhangi biri itiraz bulunmamakla birlikte, Mahkemenin 07.03.2023 tarih, 2022/789 E. ve 2023/158 K. sayılı kararının 5 numaralı bendinde verilen hükmün ortadan kaldırılmasına, terditli olarak, yargılama giderlerinin görevli mahkemeye bırakılmasına fakat lehlerine vekalet ücreti tahsis edilmesini, aksine keyfiyetin hasıl olması halinde ise, ileride muhtemel hak kayıplarının önüne geçilmesi için açık şekilde harç ve yargılama giderleri ile birlikte vekalet ücretinin de görevli mahkemece nazara alınması yönünde hüküm tesis edilmesine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
HMK m.331/2; “Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıya yargılama giderlerini ödemeye mahkum eder”
Dava; deniz taşıma sözleşmesinden kaynaklı cari hesap alacağının tahsili talebi ile açılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı TTK’nın 5/2. maddesi “Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir” şeklinde düzenlenmiştir. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı kararının 18. maddesi ile İzmir’de kurulup faaliyete geçirilen Deniz İhtisas Mahkemeleri’nin yargı alanı, İzmir il mülki hudutları olarak belirlendiğinden, İzmir ili mülki hudutları içerisinde bulunan mahkemeler bakımından da Deniz Ticaret ve Deniz Sigortaları’ndan kaynaklanan uyuşmazlıklarda HSYK tarafından görevlendirilen Ticaret Mahkemeleri ihtisas mahkemesi olarak görevlidir. Her ne kadar; mahkeme gönderme kararı vermiş ise de; dairemiz tarafından kararın niteliği gereği görevsizlik olarak nitelendirilmiş olup, görev hususu re’sen ve davanın her aşamasında incelenmesi gerektiğinden, mahkemece bu yönde verilen karar yerindedir.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 21/05/2018 tarihli, 2016/11910 esas ve 2018/3745 karar sayılı ilamı bu yöndedir.)
Öte yandan; davalı vekilinin vekalet ücreti yönünden yapmış olduğu istinaf talebinin incelenmesinde;
Yargılama giderlerinin kapsamı HMK’nın 323. [1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) 423.] maddesinde : “Celse, karar ve ilam harçları; dava nedeniyle yapılan tebliğ ve posta giderleri; dosya ve sair evrak giderleri; geçici hukuki koruma tedbirleri ve protesto, ihbar, ihtarname ve vekâletname düzenlemesine ilişkin giderler; keşif giderleri; tanık ve bilirkişiye ödenen ücret ve giderler; resmî dairelerden alınan belgeler için ödenen harç, vergi, ücret ve sair giderler; vekil ile takip edilmeyen davalarda tarafların hazır bulundukları günlere ait gündelik, seyahat ve konaklama giderlerine karşılık hakimin takdir edeceği miktar; vekili bulunduğu halde mahkemece bizzat dinlenmek, isticvap edilmek veya yemin etmek üzere çağrılan taraf için takdir edilecek gündelik, yol ve konaklama giderleri; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti (ğ bendi); yargılama sırasında yapılan diğer giderler” şeklinde sıralanmıştır. vekâlet ücreti de bir yargılama gideridir (HUMK m. 423/6, HMK m. 323/ğ). Nitekim; davada haklı çıkan taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise vekâlet ücreti diğer yargılama giderleri gibi haksız çıkan taraftan alınarak haklı çıkan tarafa verilir.
6100 Sayılı HMK m. 331/2 “Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder.” şeklinde düzenleme yapıldığı,
Ne var ki; HMK’nın 331/2. maddesi ile görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam edilmesi hâlinde ilk kararı veren mahkemedeki yargılama için ayrıca bir yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmolunması gerektiği sonucu çıkarılmamalıdır. Dolayısıyla görevsizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilip edilmeyeceği henüz belli olmadığından, mahkemece bu aşamada davalı lehine ücreti vekalet takdir edilmemesinde usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır. (HGK 2017/1008 Esas ve 2021/153 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davalı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/03/2023 tarihli, 2022/789 Esas ve 2023/158 Karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalının yatırmış olduğu 179,90 TL istinaf karar harcı ve 492,00 TL istinaf başvuru harcının üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf yoluna başvuran davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan istinaf gider avansının HMK 333. mad. gereğince istek halinde yatıran tarafa İADESİNE,
6-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 362/1-c maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/05/2023