Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/928 E. 2023/901 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/928
KARAR NO : 2023/901
KARAR TARİHİ : 10/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/02/2023
NUMARASI : 2022/677esas- 2023/88karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 10/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/05/2023

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Aydın İcra Müdürlüğü’nün 2022/17948 sayılı dosyası ile müvekkili ile davalı arasında ticari ilişkiden kaynaklı faturaya dayalı icra takibine başlandığını, davalı borçluya usulüne uygun ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçlunun 16/04/2022 tarihinde borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ederek davanın kabulü ile haksız yere yapılan itirazın iptaline karar verilerek takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili tarafından mahkememize verilen cevap dilekçesi ile özetle; takibe dayanak yapılan; 16/03/2021 tarihli 020283 nolu irsaliye ve 19/03/2021 tarihli 062037 nolu fatura ile taşınan 26.280 kg’ lık yükün müvekkili şirket ile imzalanan taahhütname başlıklı sözleşme gereğince davacının, yükün sarılmasından sonra üzerinin su geçirmez çadır ile kapatılmaması nedeniyle ıslandığını, hasar gören mal/yükün dava dışı alıcısı tarafından kabul edilmediğini, davacının 18/03/2021 tarihli 020285 nolu irsaliye ve 21.03.2021 tarihli 062038 nolu fatura ile iade faturası ve irsaliyesi kesmiş nakliye ettiği 26.280 kg lık malı Mersin’e geri götürdüğünü, bu iki fatura ve irsaliyeden müvekkil şirketin herhangi bir bilgisi ve ilişkisinin olmadığını, davacının müvekkili şirketle yapmış olduğu 16.03.2021 tarihli taahhütname başlıklı sözleşme gereği hareket etmeyerek nakliyesini üstlendiği malın/yükün alıcı firma tarafından alınmamasına sebep olduğuna. davacının bu fatura ve irsaliyelere dayanarak müvekkil şirketten hak ve alacağı bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…davacının işletme defteri tuttuğu, dava konusu faturalarının defterinde kayıtlı olduğu 22.03.2021 tarihli 062039 no.lu faturanın ödemesinin yapıldığı anlaşılmıştır. 19.03.2021 tarih 062037 no.lu faturaya konu taşıma işleminin de gerçekleştirildiği, ancak taşımanın ayıplı olması, taşınan malların taraflara arasındaki sözleşmede belirlen şartlarda taşınmaması sebebiyle alıcı tarafından kabul edilmediği, bu sebeple kusurlu eylem sebebiyle malların iadesinin yapıldığı iadeye konu taşımaya ilişkin 21.03.21 tarih 0620038 nolu faturanın davacı tarafından düzenlendiği, bu haliyle 062037 nolu ve 0620038 nolu faturaların ayıplı taşımadan kaynaklandığı görülmekle davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. Davacının icra takibinde kötü niyetli olduğu belirlenemediğinden davalının bu yöndeki talebi reddedilmiştir.,…” kesin olarak karar verildiği, 29/03/2023 tarihli ek karar ile “…istinaf başvurusunun mahkememizden verilen kararın kesin olması sebebiyle, reddine karar vermek gerekmiştir…” şeklinde ek karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline faturalardan dolayı borçlu olduğunu, alacağı sürüncemede bırakmak kastıyla icra takibine kötüniyetli olarak itirazda bulunduğunu ileri sürerek mahkeme kararının ve ek kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Mahkemece, miktar yönünden kesin olarak davanın reddine karar verildiği, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine bu kerre mahkemece 29/03/2023 tarihli ek karar ile istinaf başvurusunun reddine karar verildiği, davacı vekilince istinaf talebinin reddine dair ek kararın istinaf edildiği görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın 341-(2) maddesinde; “miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir” hükmü mevcuttur. Ayrıca, 6100 sayılı HMK’nın Ek 1. maddesi 1. fıkrasında; HMK’nın “341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca; Maliye Bakanlığı’nca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların On Türk Lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2. fıkrasında; HMK’nın “341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır.
Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu yerel mahkeme hükmünün verildiği 2023 yılı için HMK’nın 341-(2) maddesindeki kesinlik sınırı 17.830,00 TL olmuştur.
Somut olayda; yerel mahkemece verilen kesin kararın istinaf edilmesi üzerine, 29/03/2023 tarihli ek karar ile “…verilen kararın kesin olması sebebiyle, reddine…” dair verilen kararın yerinde olduğu, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, ek kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/677 esas ve 2023/88 karar sayılı 29/03/2023 tarihli ek kararına karşı davacının istinaf başvuru sebeplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından peşin yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcı ve 492,00 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılması
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/05/2023