Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/887 E. 2023/1033 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/887
KARAR NO : 2023/1033
KARAR TARİHİ : 25/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/03/2023 (Ara Karar)
NUMARASI : 2022/503 Esas
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 25/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/05/2023

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın inşaat malzemeleri satış işi ile iştigal ettiğini, bu yönde hizmet sunduğu müşterilerine malzeme tedarik etmek adına başkaca firmalardan da malzeme tedariki yaptığını, hal böyle iken davalı taraftan da ürün tedarik etmek isteyen müvekkil firma yetkililerinin davalı firma ile görüşerek ürün tedariki konusunda anlaştıklarını ve bu yönde davalı yana … bank … / … Şubesine ait, 7415195 numaralı, 31.05.2022 keşide tarihli 83.000,00 TL tutarlı, … bank … / … Şubesine ait, 7415193 numaralı, 30.06.2022 keşide tarihli 83.000,00 TL tutarlı, … bank … / … Şubesine ait, 7415192 numaralı, 31.07.2022 keşide tarihli 83.000,00 TL tutarlı, … bank … / … Şubesine ait, 7415191 numaralı, 31.08.2022 keşide tarihli 83.000,00 TL tutarlı, … bank … / … Şubesine ait, 7415194 numaralı, 30.09.2022 keşide tarihli 83.000,00 TL tutarlı, … bank … / … Şubesine ait, 7415196 numaralı, 31.10.2022 keşide tarihli 85.000,00 TL tutarlı toplam 6 adet çek teslim edildiğini, söz konusu çeklerin davalı yana teslim edildiğine dair tahsilat makbuzu örneğinin ekte olduğunu, davalı yanın müvekkili firmadan teslim aldığı çek tutarlarının teminatı olarak 500.000,00 TL tutarında kesin teminat mektubunu da müvekkili firmadan talep ettiğini, bunun üzerine … bank … / … Şubesi tarafından davalı lehine düzenlenmiş, 500.000,00 TL tutarlı kesin teminat mektubunun davalıya teslim edildiğini, müvekkilinin davalı taraf ile girişmiş olduğu ticaret sonrasında davalı yan ile mal tedariki konusunda defalarca görüşmeye çalıştığını ancak bir netice alamadığını, hatta bu yönde davalı ile ticaretinin devam edeceğinden bahisle davalıya teslim etmiş olduğu … bank … / … Şubesine ait, 7415195 numaralı, 31.05.2022 keşide tarihli 83.000,00 TL tutarlı çek bedelini de ödediğini, bu bedeline ilişkin sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda talep ve dava haklarını saklı tuttuklarını, gelinen aşamada davalı yanın müvekkiline karşı edimlerini yerine getirmediği ve getirmeyeceğinin açık olduğunu, davalı yanın herhangi bir edim ifa etmeksizin, herhangi bir mal veya ürün teslimi yapmaksızın tarafına teslim edilen sıralı çeklerden keşide tarihi 31.05.2021 olan çeki tahsil ettiğini, keşide tarihleri henüz gelmeyen çekleri de tahsil etmeye çalışacağını, müvekkili firmanın bankalar nezdinde itibarı yüksek olan bir firma olduğunu ve çeklerinin karşılıksız çıkmasının büyük mağduriyete yol açacağını, zira bankacılık nezdinde herhangi bir sıkıntı yaşamamak için borçlu olmaması rağmen 31.05.2022 tarihli çeki de ödediğini, bu nedenle yargılama süresince davaya konu olan çeklerin davalı yana ödenmemesi için gerekirse teminat karşılığı durdurulmasını talep ettiklerini, bununla birlikte söz konusu davanın açılmasından haberdar olacak davalı yanın lehine düzenlenmiş olan banka teminat mektubunu da derhal paraya çevirme ihtimali olduğunu, … bank … / … Şubesi tarafından davalı lehine düzenmiş, 500.000,00 TL tutarlı kesin teminat mektubunun davalı yana ödenmemesi için gerekirse teminat karşılığı durdurulmasını talep ettiklerini, nedenlerle müvekkili firmanın davalı yana borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; arabuluculuğa başvurulmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, davalı müvekkili tarafından davacıya toplamda 155.036,40 TL ödeme yapıldığını, anlaşma dışına hiçbir şekilde çıkılmadığını, davanın açıldığı tarih olan 24.06.2022 tarihinde davacının müvekkiline 197.118,36 TL borçlu olduğunu, an itibariyle yani 07.09.2022 tarihi itibariyle müvekkilinin uhdesinde bulunan çeklerin ve … bank … … Şubesinin 500.000,00 TL tutarlı, bir yıl süreli ve 09.03.2023 tarihine kadar geçerli olan teminat mektubu ile yine an itibariyle yani 07.09.2022 tarihi itibariyle davacının alacaklı olduğu 51.881,64 TL’nin en kısa zamanda davacıya ulaştırılacak olması nedeniyle dava açılmasına sebebiyet verilmemiş olmasından dolayı davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesini savunmuştur.
MAHKEMECE: 10/03/2023 tarihli ara karar ile “Mahkememiz dosyasının incelemesinde; davacı tarafça dava dilekçesinde bahsi geçen çekler ile teminat mektubu ile ilgili davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine yönelik olarak davalı hakkında Mahkememize dava açıldığı, dava dilekçesinde dava konusu edilen çekler ve teminat mektubunun davalı tarafa ödenmemesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesinin talep edildiği, Mahkememizce 24/06/2022 tarihli tensip ara kararı 8 nolu bendi ile davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verildiği, davacı vekilinin 16/02/2023 tarihli celsede de belirttiği üzere tedbir kararına konu edilen çeklerin bedelinin ödendiği ve teminat mektubunun da davalı tarafa iade edildiği, bu husus göz önüne alındığında Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararının konusunun kalmadığı ve verilen tedbir kararının kaldırılmasının gerektiği , davacı tarafın teminatın iadesi talebi yönünden ise HMK 392/2 maddesindeki yasal koşulların gelinen aşamada oluşmadığı belirtilerek davacının teminatın iadesi talebinin reddine karar verildiği, teminatın iadesi talebinin reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olup kaldırılmasını veya değiştirilmesini gerektirir bir durumun söz konusu olmadığı, teminatın iadesi talebi yönünden HMK 392/2 maddesindeki sürenin halen dolmadığı incelenen tüm dosya kapsamıyla anlaşılmış, davacının teminatın iadesinin reddi kararının kaldırılarak teminatın iadesine karar verilmesi talebinin reddine karar vermek gerekmiştir” gerekçesi ile;
“Davacı vekilinin Mahkememizin 20/02/2023 tarihli teminatın iadesinin reddi kararının kaldırılarak teminatın iadesine karar verilmesine yönelik talebinin REDDİNE” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; teminatın iadesine yönelik taleplerinin dayanağı HMK’nın 392/2. maddesindeki sürenin dolması değil söz konusu maddenin dosya kapsamında uygulanmasına yer olmayışı olduğunu, diğer bir değişle müvekkili şirket tarafından davalının elinde bulunan dava konusu çeklerin ödemesi yapılmış ve yapılan ödemeler neticesinde davalı şirket şirket tarafından müvekkil şirkete teminat mektubu da geri verildiğini, zira söz konusu çeklerin müvekkili firma tarafından ödendiğinin davalı kabulünde olduğu gibi davalı yanın cevap dilekçesinde müvekkilinin alacaklı hale geldiğini de mahkeme içi ikrar ettiğini, hal böyle olunca çeklerin ödenmesi sebebiyle dosyada talep ettikleri ihtiyati tedbirin de konusuz kaldığını, bu nedenle dosyaya taraflarınca yatırılan teminatın iadesi gerektirdiğini, ancak ilk derece mahkemesi tarafından iş bu itirazları ve taleplerinin görmezden gelindiğini, teminatın alınmasındaki asıl amacın teminatın muhatabı olan karşı taraf ve ilgili üçüncü kişilerin menfaatini korumak olmakla birlikte talepte bulunanın teminatını uzun süre mahkemede tutmanın da menfaat dengesini zedeleyeceğini, tüm bu hususlar düşünüldüğünde ihtiyati tedbir kararının kaldırılması neticesinde teminatında da taraflarına iadesinin hakkaniyet gereği olduğunu istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit davası olup, talep teminatın iadesi talebinin reddi kararının istinafına ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.

HMK 392.maddesinde :” (1) Ihtiyati tedbir talep eden, haksız çıktıgı takdirde karsı tarafın ve üçüncü kisilerin bu yüzden ugrayacakları muhtemel zararlara karsılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmî belgeye, baskaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve kosullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek sartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir. Adli yardımdan yararlanan kimsenin teminat göstermesi gerekmez.
    (2) Asıl davaya iliskin hükmün kesinlesmesinden veya ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren bir ay içinde tazminat davasının açılmaması üzerine teminat iade edilir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
İlk derece mahkemesince 20/02/2023 tarihinde verilen ara karar ile; ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, davacının teminatın iadesine yönelik talebinin HMK 392/2 maddesi gözetilerek bu aşamada reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; HMK 392/2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin 20/02/2023 tarihli ara karar tarihinde ihtiyati tedbirin kaldırılmasından itibaren 1 aylık dava açma süresinin henüz dolmamış olmasına, kanun hükmünün emredici olmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin tarih, 2022/503 Esas ve 10/03/2023 Tarihli ara kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 179,90 TL istinaf harcı başlangıçta alındığından ve yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 25/05/2023