Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/848 E. 2023/1193 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/848
KARAR NO : 2023/1193
KARAR TARİHİ : 22/06/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/02/2023
NUMARASI : 2023/23 Değişik İş – 2023/23 Karar
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
BAM KARAR TARİHİ : 22/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/06/2023

İhtiyati haciz talep eden vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: İhtiyati haciz talep eden dilekçesinde özetle; borçlunun ticari işletme olup ihtiyacı olan ürünleri müvekkilinden temin ettiğini, ürünlere ilişkin fatura ve sevk irsaliyelerinden ürünlerin teslim edildiğinin anlaşılacağını beyanla 30.322,10 TL alacağın temini için ihtiyatı haciz verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE;
Talep eden vekili ihtiyati haciz sebebi olarak fatura ve sevk irsaliyesine dayandığı, söz konusu belgeler muaccel alacağın varlığı için yeterli olmadığından ve ödeme hususlarının karşı tarafın bu hususta ki beyan ve savunmaları alınmaksızın doğrudan ihtiyati haciz kararına konu edilemeyeceği, istemin yargılamayı gerektirir hususlar içerdiği, İİK Md. 257 ve devamı hükümleri uyarınca ihtiyati haciz isteminin kabulünü gerektirir şartlar mevcut olmadığından ihtiyati haciz isteminin reddine , karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ: İhtiyati haciz isteyen alacaklı istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkide ihtiyacı olan ürünleri aleyhine ihtiyatı haciz istenenin müvekkilinden temin ettiğini, sunulan sevk irsaliyelerinden malların tamamının aleyhine haciz istenen işletmeye teslim edildiğinin anlaşılacağını, 30.322,10-TL alacağın ödenmediğini, borçlunun mallarını kaçırma hazırlığı içinde olduğu bilgisi alındığını beyanla borca yetecek miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının uygun bir teminat karşılığı ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Uyuşmazlık ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
İİK.’nun 257-(1) maddesi hükmü uyarınca, kural olarak rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcu için ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Ancak, aynı maddenin 2. fıkrasında yer alan koşullardan birinin varlığı halinde henüz vadesi gelmemiş bir para alacağı içinde ihtiyati haciz talebinde bulunmak mümkündür. Bu koşullar ise şu şekilde düzenlenmiştir;
“ 1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa,
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa.”
Anılan Yasa’nın 258. maddenin 1. fıkrası uyarınca; “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur…” Bu hükme göre, alacaklı alacağının varlığı ile birlikte alacağın vadesinin geldiğini veya alacağının vadesi gelmemişse, İİK.’nın 257-(2) hükmündeki sebeplerin varlığı hakkında mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermek zorundadır.
Geçiçi hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. Kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada normal bir yargılamada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü; hakim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanaate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez.
Ancak, kanun koyucu bazen ya doğrudan kendisi düzenleme yaparak ya da işin niteliği ve olayın özelliği gereği hakime, bu durumu belirterek, ispat olgusunu düşürme imkanı vermiştir. Bu düşürülmüş ispat ölçüsü çerçevesinde, tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir. Doktrinde bu yön karar verilmesi için tam ispat ölçüsü yerine yaklaşık ispat ölçüsü olarak ifade edilmektedir. Ancak, yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez.
Bir taraf iddiasını mahkeme önüne ne kadar inandırıcı şekilde getirirse getirsin, bu sadece bir iddiadan ibarettir. İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesi gerekir.
Tam ispatın arandığı durumlarda bu ölçü tereddütsüz ortaya konmalıdır. Yaklaşık ispat durumunda ise hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki, genelde geçici hukuki korumalara, özel de ihtiyati tedbire ve ihtiyati hacze karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür.
Geçici hukuki korumalarda, bazen karşı tarafın dinlenmemesi, tüm delillerin ayrıntılı bir biçimde incelenmesine yeterli zamanın olmaması gibi sebeplerle yaklaşık ispat yeterli görülmüştür; bu çerçevede, aslında ispat ölçüsü bakımından HMK.’unda bir yenilik getirilmemekle birlikte, “yaklaşık ispat” kavramı kullanılarak doktrinde kabul gören ifade tasarıya alınmış; ayrıca, burada hem tam ispatın aranmadığı belirtilmiş hem de basit bir iddianın yeterli olmadığı, vurgulanmak istenmiştir.
Her ne kadar mahkemece 08/02/2023 tarihli değişik iş kararı ile ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiş ise de, davacı tarafça sunulan 20/10/2022 tarihli sevk irsaliyesi altında davalı tarafın kaşe ve imzası bulunduğu teslim edilen ürün bedellerinin ekli faturalardan 27.932,46-TL olduğu, bu haliyle yaklaşık ispat koşulların sağlandığı anlaşıldığından, ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekirken reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır.
Bu nedenlerle; ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf talebinin kabulüne, kararın kaldırılmasına, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı, anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından dairemizce talebin esası hakkında HMK.’nun 353-(1)-b)-2 madde gereğince hüküm kurulmasına, karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarda açıklanan nedenlerle;
A-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
1) İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/02/2023 tarihli,2023/23 Değişik İş – 2023/23 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2)İhtiyati haciz talep eden tarafın yatırmış olduğu 179,90 TL istinaf karar harcının kendisine iadesine,
3)İhtiyati haciz talep eden tarafından yatırılan 492,00 TL istinaf kanun yolu harcının davalıdan alınarak ihtiyati haciz talep edene verilmesine,
4)İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf eden yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
B-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkındaki kararla;
1)İhtiyati haciz talep eden yönünden ihtiyati haciz talebinin teminat mukabilinde KISMEN KABULÜ ile,
2)İİK’nun 257. maddesi uyarınca, yukarıda ismi yazılı aleyhine ihtiyati haciz istenenden 27.932,46-TL alacağı karşılayacak haczi caiz menkul, gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının 27.932,46-TL ile sınırlı olmak üzere İHTİYATEN HACZİNE, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Aleyhine ihtiyati haciz istenen ve 3. şahısların muhtemel zararlarına karşılık olarak 27.932,46-TL’nin % 15’i oranında hesaplanarak takdir olunan 4.189,86-TL nakit teminatın mahkeme veznesine depo edilmesi veya aynı miktarda kesin ve süresiz bir banka teminat mektubunun mahkememize ibrazı halinde kararın yerine getirilmesi için bir örneğinin ihtiyati haciz talep eden vekiline verilmesine,
4-İİK’nın 261/1. Maddesi uyarınca 10 gün içinde infaz edilmemesi halinde kendiliğinden kalkmış sayılacağına,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-AAÜT’ ne göre tayin edilen 2.400,00 TL maktu vekalet ücretinin karşı tarafından alınarak ihtiyati haciz talep edene verilmesine,
7-Teminat alınması ve devamındaki işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
8-Artan yargılama giderinin istek halinde yatırana iadesine,
9-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 22/06/2023