Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/794 E. 2023/1036 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/794
KARAR NO : 2023/1036
KARAR TARİHİ : 25/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2022
NUMARASI : 2022/579 Esas 2022/1025 Karar
DAVANIN KONUSU : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 25/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/05/2023

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı sigorta şirketinin müvekkili aleyhine İzmir 9.İcra Müdürlüğü’nün 2021/7095 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığı, başlatılan takip ile aslen hakkı olmayan bedelin olayda hiçbir sorumluluğu bulunmayan müvekkili şirketten kötüniyetli olarak tahsilini talep ettiği, haciz tehdidi altında dosya borcunun ödenmek suretiyle kapatılmak zorunda kalındığı, davalı alacaklı sigorta şirketinin sigortalısı … A.Ş ile müvekkili şirket arasındaki konşimentodan da anlaşılacağı üzere üretilen ürünlerin limana taşınması konusunda bir anlaşma bulunduğu, taşıma sözleşmesinin deniz taşımacılığını kapsamamakta olduğu, konteyner içerisindeki ürünlerin bozulmasından müvekkilinin sorumlu tutulamayacağı, konteynerın deniz taşıması aşamasında hasar görmüş olması da ihtimaller dahilinde olduğu, bu nedenle müvekkilinin İzmir 9.İcra Müdürlüğü’nün 2021/7095 Esas sayılı dosyasına ödemek zorunda kaldığı 52.961,05 TL’nin ödeme tarihi olan 14.02.2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın görevsiz mahkemede açıldığı, görevli mahkemelerin Denizcilik İhtisas Mahkemeleri olduğu, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiği, tam ve sağlam şekilde konteynere yerleştirilen emtialar ABD’ye sevki sonrası konteynerde haşere tespiti nedeniyle kabul edilmediği, müvekkili şirkete sigortalının zararlarından davacının sorumluğunun bulunduğu, taşıma sırasında davacı tarafça yola ve yüke elverişli konteyner tahsis edilmediği, taşıyanın söz konusu navlun sözleşmesinin varlığı sebebiyle dahi dava konusu zararlardan sorumlu olduğundan bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
MAHKEMECE: “…TTK 5/2.maddesi gereğince deniz ticareti ve deniz sigortasından kaynaklanan davalara bakmakla görevli mahkeme HSYK tarafından belirlenmiş Denizcilik ve İhtisas Mahkemesi’dir. Bu kapsamda davacı tarafça sunulan dava dilekçesi ve ekleri, davalı tarafça sunulan cevap dilekçesi ve ekleriyle tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde, iş bu davada mahkememiz görevli olmayıp, görevli mahkeme Denizcilik İhtisas Mahkemesi olan İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’dir. Bu nedenle iş bu davada mahkememiz görevli bulunmadığından davanın usulden reddine, görevli mahkemenin Denizcilik İhtisas Mahkemesi olduğuna ve HMK 20.maddesi gereğince kararın kesinleşme tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde talepte bulunulduğu takdirde dosyanın Deniz İhtisas Mahkemesi olan İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verme gereği doğmuştur. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2017/53 Esas, 2018/6386 Karar sayılı kararı da bu yöndedir.)” gerekçesi ile;
“İş bu davada mahkememiz görevli bulunmadığından davanın usulden REDDİNE,
Görevli mahkemenin Denizcilik İhtisas Mahkemesi olduğu,
HMK 20.maddesi gereğince kararın kesinleşme tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde talepte bulunulduğu takdirde dosyanın Deniz İhtisas Mahkemesi olan İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece hangi hukuki gerekçe ile uyuşmazlığın Deniz İhtisas Mahkemelerinin görev alanına girdiğinin hiçbir suretle gerekçelendirilmediğini, keza müvekkili şirketin herhangi bir deniz taşımacılığı olmadığı gibi olayın deniz hukukuna ilişkin bir bağlantısının da bulunmadığını, mahkemece emsal gösterilen 11. Hukuk Dairesi’nin kararında ise, tekne ve harp sigortasına dayanan alacağın, takibine yapılan itirazın iptaline yönelik olduğunu, davalı sigorta şirketi ile müvekkili şirket arasında herhangi bir sigorta poliçesi bulunmadığı gibi deniz sigortasından kaynaklanan bir uyuşmazlığın da olmadığını, iddialarının hangi hususlarda olduğunun dahi anlaşılmadığını, davalı sigorta şirketinin sigortalısı … AŞ ile müvekkili şirket arasında üretilen ürünlerin limana taşınması hususunda bir anlaşma bulunduğunu, yani anılan taşıma sözleşmesinin deniz taşımacılığını kapsamadığını, mahkemece eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerektiğini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, istirdat istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Davacı tarafça davalı şirketin sigortalısı ile aralarında üretilen ürünlerin limana taşınması konusunda bir anlaşma bulunduğu, taşımanın deniz taşımasını kapsamadığı iddia edilmiş, davalı tarafça da konteyner içindeki böceklenmeden kaynaklı deniz yolu ile alıcısına gönderilen ürünlerin gemiden indirilmeden iade edildiğini, bu nedenle sigortalısının zararı olduğunu savunmuştur.
Davacı tarafça; davacının, malları koyteyner içerisinde teslim alarak gemiye yüklenmek üzere teslim ettiğini, deniz taşımasını kendisinin yapmadığını iddia ettiği, dava dilekçesi ekinde sunulan konşimento örneğinde davacının deniz taşımasını yaptığına ilişkin bir ibare bulunmadığı, dolayısıyla uyuşmazlığın deniz taşımasından kaynaklanmadığı anlaşılmakla mahkemece yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf kanun yolu başvurusunun da kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 355 ve 353/(1)-a-3. maddeleri uyarınca ilk derece mahkemesince verilen kararının re’sen kaldırılmasına, kaldırma kararının sebep ve şekline göre istinaf yoluna başvuran davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜNE; İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/11/2022 tarihli, 2022/579 Esas ve 2022/1025 Karar sayılı kararının HMK’nın 355. ve 353/1-a-3 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
2-HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince dosyanın görevli İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-İstinaf eden davacı vekilinin yatırmış olduğu;
a-179,90 TL istinaf karar harcının istemi halinde ilk derece mahkemesi tarafından davacı tarafa ödenmesine,
b-492,00 TL istinaf başvuru harcının ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderlerinde değerlendirilmesine,
4-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-3 maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf edenler tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf eden ilgilisine iadesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a-3 ve 362/1-c maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 25/05/2023