Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/79 E. 2023/235 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/79
KARAR NO : 2023/235

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MANİSA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2022
NUMARASI : 2022/360 D.İş – 2022/368 Karar
DAVA KONUSU : İhtiyati Haciz
BAM KARAR TARİHİ : 02.02.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 02.02.2023

Karşı taraf vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

TALEP : Talep eden vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile karşı yan arasında cari hesap ilişkisi mevcut olup, yapılan muhtelif mal satımı sonrasında, faturalar düzenlendiğini, söz konusu faturalarda belirtilen malların teslimine ilişkin irsaliyelerin mevcut olduğunu, faturalara itiraz edilmediği gibi irsaliyelerede itiraz edilmediğini, buna karşılık karşı yanın 16/08/2022 tarihinde bu yana ödeme yapmadığını, sürekli oyaladıklarını, borcun teminat altına alınmadığını, bu nedenle borçlunun taşınır taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Karşı taraf vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle genel yetki kuralları gereğince ihtiyati haciz başvurularında yetkili mahkemenin aleyhine haciz istenilen tarafın ikametgahının bulunduğu mahkeme olduğunu , müvekkili şirketin kanuni ikametgahının Salihli olduğunu,yetkili mahkemenin Salihli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu,müvekkilinin vergi kaydını ve şirketini kapattığı için tacir olmadığını, karşı tarafın mahkememizden talep de bulunmadan bir gün önce İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinden talep de bulunduğunu , taleplerinin red edilmesi üzerine bu kez mahkememizden talep de bulunduğunu, bu hususun karşı tarafın kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu, talep konusu olan faturalarda bizzat müvekkilinin imzası olan faturalara ilişkin müvekkilinin ödemeleri yaptığını, borcu bulunmadığını, müvekkilinin imzasının bulunmadığı faturalara karşı itiraz ettiklerini, bu faturalara ilişkin borcu bulunmadığını, alacağın varlığının yargılamaya muhtaç olduğunu belirterek, bu nedenle verilen ihtiyati haciz kararının iptalini savunmuştur.
MAHKEMECE: 07.10.2022 tarihli değişik iş kararında: “…Alacaklı tarafından sunulan; 09/06/2022, 23/06/2022,13/07/2022, 18/07/2022, 19/07/2022, 22/07/2022, 26/07/2022, 02/08/2022, 03/08/2022, 09/08/2022 ve 16/08/2022 tarihli faturalar, teslim irsaliyeleri, cari hesap ektresi , tahsilat makbuzları incelenmiş ve ihtiyati haciz talep edenin talebi de dikkate alınarak 163.875,96 TL mal satımından kaynaklı fatura karşılığı karşı tarafın borçlu bulunduğu, temerrüde düştüğü, borcu ödemediği ve alacağın rehinli olmadığı belirlenmiştir.
Açıklanan nedenlerle; İİK’ unun 257. maddesi gereğince ihtiyati haciz isteyenin talebi yerinde görüldüğünden yukarıda belirlenen borca yetecek miktarda, borçlunun borca karşılık tüm menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır” gerekçesi ile;
“Talebin KABULÜ ile,
Haciz işleminden dolayı borçluların ve üçüncü şahısların uğramaları muhtemel zarar ve ziyanlara karşılık olmak üzere İcra İflas Kanunu’nun 259/1 maddesi uyarınca ihtiyati haciz talebi olan 163.875,96 TL’nin %20’i tutarında olmak üzere 32.775,20 TL tutarında nakdi teminatın mahkememiz veznesine yatırılması veya aynı bedelde kesin ve süresiz banka teminat mektubunun mahkememize sunulması halinde İİK.nun 257/1 maddesi gereğince borçlunun borca yetecek miktarda tüm menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA” ilişkin karar verilmiştir.
10.11.2022 tarihli ek kararda: ” …Tüm dosya kapsamına göre; İİK nun 265/1 maddesi gereğince, borçlunun, aleyhine verilen ihtiyati haciz kararına, haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edebileceği düzenlenmiştir.
Borçlunun, mahkememizin 2022/360 D.iş ve 368 Karar sayılı kararıyla hükmedilen ihtiyati haciz kararına karşı, itiraz sebepleri incelendiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığa konu ticari ilişkinin bulunduğu dönemde tarafların tacir oldukları, borçlunun daha sonraki dönemde ticareti bırakmasının görevli mahkemeyi etkilemediği, Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu ve Hakimler ve Savcılar Kurulunun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararıyla Manisa Yargı çevresinde müstakil Asliye Ticaret Mahkemesi Kurulmuş ve 01/09/2021 tarihinde faaliyete geçtiği, Salihli ilçesinin mahkememiz yetki alanı içerisinde kaldığı anlaşılmakla, bu nedenlerle davalı tarafın yetki ve görev itirazı yerinde bulunmamıştır.
Borçlunun, haczin dayandığı sebeplere yönelik itirazları konusunda yapılan değerlendirmede, İİK nun 257/1 maddesi gereğince, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceğinin belirtildiği,alacaklı tarafça sunulan belgeler ile alacağın varlığının yaklaşık olarak ispat edildiği, buna göre, mahkememizce verilen itiraza konu ihtiyati haciz kararında yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, borçlu vekilinin itirazlarının reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır” gerekçesi ile;
” İhtiyati haciz kararına itirazın REDDİNE” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Karşı taraf vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, yasa gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığını, yerel mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
GEREKÇE:
Dava, ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda re’sen gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, ihtiyati haciz talep eden tarafından sunulan; 09/06/2022, 23/06/2022, 13/07/2022, 18/07/2022, 19/07/2022, 22/07/2022, 26/07/2022, 03/08/2022, 09/08/2022 ve 16/08/2022 tarihli faturalar, teslim irsaliyeleri, cari hesap ekstresi, tahsilat makbuzları ve talebin dikkate alınması ile 163.875,96 TL mal satımından kaynaklı faturaların İİK’nun 257. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin yerinde görüldüğü gerekçesiyle borçlunun borca karşılık tüm menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir.
İhtiyati haciz İ.İ.K.’nun 257-268. maddelerinde düzenlenmiştir. 2004 sayılı İİK’nın 257/1.maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” düzenlemesi muaccel bir başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları düzenlemiş olup, muaccel olmayan/vadesi gelmemiş alacak yönünden ise ihtiyati haciz koşulları aynı yasanın 257/2.maddesinde ise;” Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksatıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;(1)
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” şeklinde düzenlemesi bulunmaktadır.
İİK.’nın 258.maddesinde ise; “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.
Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir. (Ek fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./60. Md.; Değişik fıkra: 02/03/2005-5311 S.K./16.mad) İhtiyatî haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.”
İhtiyati haciz kararına itirazı düzenleyen İİK.’nın 265.maddesinde de ise; “(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./63. md.) Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. (Ek fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./63. md.) Menfaati ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir.
Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.
İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. (Ek fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./63. md.; Değişik fıkra: 02/03/2005-5311 S.K./17.mad) İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükümleri mevcuttur.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davacının ihtiyati haciz kararı için dosyaya ilgili faturaları, teslim irsaliyeleri, cari hesap ekstresi, tahsilat makbuzlarını sunduğuna, yargılamada eksiklik bulunmamasına, takip konusu alacağın likit ve belirlenebilir olmasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10.11.2022 tarih ve 2022/360 D.İş – 2022/368 Karar sayılı ek kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan karşı taraf vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 179,90.TL maktu karar harcından peşin olarak alınan 80,70.TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın karşı taraftan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan karşı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadan karar verildiğinden talep eden yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 02.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.