Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/715 E. 2023/1181 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/715
KARAR NO : 2023/1181
KARAR TARİHİ : 21/06/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/02/2023 ( Ara Karar)
NUMARASI : 2022/799 Esas

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 21/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/06/2023

Davacı-karşı davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen ara karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin dava dilekçesi ile; ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talep ettiği, mahkememizin tensip ara kararı ile taleplerin reddine karar verildiği, davacı vekilinin 15/02/2022 tarihli duruşmada;alacaklarının tahsil edilmeme ihtimali olduğunu, bu sebeple ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkemenin 15/02/2023 tarihli ara kararı ile; ” İİK’nun 258/1. fıkrası gereğince “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur….” Bu hükme göre davacı karşı davacının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi gerekmez. Bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Başka bir anlatımla ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat kuralı gereğince mahkemenin alacaklının alacağı hakkında kanaat sahibi olması yeterlidir. Bu yasal çerçeve içerisinde, taraflar arasındaki asıl ve karşı davadaki iddialar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dosyadaki mevcut deliller ve davanın geldiği aşama nazara alındığında alacağın varlığının bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği … ” gerekçesi ile, davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin reddine, şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacı-karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
” Tarafımızın toplam talebi hem bu 36.000,00 Euro, hem 100.000,00 TL hem de üzerine yaptığımız masraflar ile birlikte toplam 75.542,00 Euro ve 106.819,13 TL’dir. Karşı yan ise 40.700,00 Euro talep etmektedir. Karşı taraf yaptığımız ödemenin kendisine ulaştığını ve yedinde bulunduğunu, ödemenin sözleşme gereği yapıldığını kabul etmektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık 36.000,00 Euro ve 100.000,00 TL haricinde kalan bedellere ilişkindir. O halde tarafımızın 36.000 Euro ve üzerine 100.000,00 TL ödeme yaptığı hususu çekişmesizdir.
Netice olarak belirtilen tutarda ödeme yapmış olduğu ve davalı- karşı davacının malı yedinde tuttuğu hususları çekişmesizdir. Davalı- karşı davacı elindeki mal üzerinde tesis edilmiş herhangi bir rehin hakkımız bulunmamaktadır ve alacağımızı güvenceye alma imkanından da yoksun olduğumuz görülmektedir. Davalı- karşı davacının andığımız bedelleri aldığını kabul etmesi yoluyla artık bir daha bu bedelleri ödediğimizi ispat yükümlülüğümüz de kalmamıştır. İkrarla netice-i talebimizin bir kısmını zaten ispat etmiş konumda bulunmaktayız.
Halihazırda davalı- karşı davacının mal üzerinde tasarruf etme imkanını kısıtlayıcı bir kayıt bulunmamaktadır. Açıkladığımız üzere alacağımızın bir kısmı zaten çekişmesiz hale gelmiştir. Yani 36.000,00 Euro üzerine 100.000,00 TL ödediğimiz sabit görülecektir. Her halükarda davalı- karşı davacı sözleşme yerine getirilemezse bu miktar yönünden tarafımıza borçlu kalacaktır. O halde ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekmektedir. ” şeklinde beyanla 15.02.2023 tarihli ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz isteminin öncelikle teminatsız, uygun görülmezse teminat karşılığında kabul edilmesine karar verilmesini istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, itirazın iptali davası sırasında verilen ihtiyati haciz isteminin reddine yönelik ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
İhtiyati haciz İ.İ.K.’nun 257-268. maddelerinde düzenlenmiştir. 2004 sayılı İİK’nın 257/1.maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” düzenlemesi muaccel bir başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları düzenlemiş olup, muaccel olmayan/vadesi gelmemiş alacak yönünden ise ihtiyati haciz koşulları aynı yasanın 257/2.maddesinde ise;” Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksatıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;(1)
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” şeklinde düzenlemesi bulunmaktadır.
İİK.’nın 258.maddesinde ise; “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.
Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir. (Ek fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./60. Md.; Değişik fıkra: 02/03/2005-5311 S.K./16.mad) İhtiyatî haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.” hükümleri mevcuttur.
Somut olayda; davacı tarafından davalı şirket hakkında Didim (Yenihisar) İcra Müdürlüğü’nün 2022/852 esas sayılı dosyasına ticari satımdan kaynaklı icra takibine yapılan itirazın iptali davası açıldığı, mahkemenin 14/10/2022 tarihli tensip ara kararıyla ihtiyati haciz isteminin reddine karar verildiği, bu ara kararın istinafının Dairemizin 15/02/2023 tarih 2022/2284 esas 2023/251 karar sayılı kararı ile reddine karar verildiği, 15/02/2023 tarihli ön inceleme duruşmasında yeniden ihtiyati haciz talebinde bulunulması üzerine 15/02/2023 tarihli ara kararla talebin reddine karar verildiği, davalı tarafından karşı dava dilekçesi ile Didim İcra Müdürlüğünün 2022/1229 Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali talebiyle dava açıldığı görülmüştür.
Dosyadaki belgelere, ara kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle ihtiyati haciz kararı verilmesi için mutlak ispat şartlarının oluşmasına gerek bulunmayıp, yaklaşık ispat ölçülerinde ispat yeterli olacağından dosya kapsamına göre yaklaşık ispat kuralının somut olay yönünden gerçekleşmiş olmamasına, alacağın olup olmadığı ve miktarının yargılamaya muhtaç olmasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu ara kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı-karşı davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/02/2023 tarih ve 2022/799 Esas sayılı ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin olarak verilen ARA KARAR, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı-karşı davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 179,90.TL maktu karar ve ilam harcı peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davacı-karşı davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı-karşı davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/(1)-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 21/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.