Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/657 E. 2023/972 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/657
KARAR NO : 2023/972
KARAR TARİHİ : 25/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/01/2023 – Ara karar
NUMARASI : 2022/705 Esas
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 25/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/05/2023

İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 09.01.2022 havale tarihli dilekçesiyle dava dilekçesinde belirttikleri üzere … AŞ ve … AŞ’nin Ege Bölgesinde balıkçılık alanında faaliyet gösteren şirketler olduğunu, …’ın 1380 Sayılı Su Ürünleri Kanunu ve Su Ürünleri Yetiştiriciliği Yönetmeliği uyarınca su ürünleri yetiştiricilik belgesini almak amacıyla başvuru yaptığını, işlemlere başladıktan sonra bu üretim lisansını… ile yaptığı anlaşma sonucunda …’ne sattığını, bu doğrultuda … tarafından söz konusu satış işlemine ilişkin 25.12.2020 tarihli … 2020000000120 nolu su ürünleri lisans satış belgesi faturası düzenlenerek müvekkili şirkete gönderildiğini, bu doğrultuda 20.01.2021 tarihinde müvekkili şirket tarafından 120.000 Euro + KDV şeklinde toplam 141.600 Euro satış bedeli ödenerek dava konusu lisansın satın alındığını, projenin müracaatı her ne kadar kağıt üzerinde davalı şirket … adına yapılmışsada ilgili sürecin aslen davacı şirket tarafından takip edildiğini, davalı şirketin iş bu lisans işlemlerini takip etmek, ilgili müracaatları yapmak ve işlemler tamamlandığında lisans belgesini teslim almak üzere … İdari İşler Müdürü …’a 08.12.2020 tarihli Karşıyaka 5. Noterliği’nin 35782 yevmiye nolu vekaletnamesiyle yetki verdiğini, davalı … tarafından devir taahhüdü, lisans bedeli için düzenlenen fatura ve … adına düzenlenen vekaletname tarihlerinin yakınlığının ilgili durumu açıkça ortaya koyduğunu, davalı şirketin lisansın çıkarıldığı tarih olan 08.02.2022 tarihinden 2 ay önce Karşıyaka 5. Noterliği’nin 40925 yevmiye nolu azilnamesiyle …’ı hiçbir sebep göstermeksizin tüm görevlerinden azlettiğini, bu azilnameden sonra sürece ilişkin müvekkili şirkete hiçbir bilgilendirme yapılmadığını, daha sonra … tarafından gönderilen Karşıyaka Noterliği’nin 09.03.2022 tarih 07417 yevmiye nolu ihtarnamesinde taraflar arasındaki lisans satış işlemine ilişkin bir ihtilafın bulunmadığı, … tarafından faturanın düzenlendiği, bu doğrultuda …’nin lisans satış bedelini ödediği ancak tüm çabalara rağmen lisansın çıkarılamadığı, ne zaman çıkarılacağının da bilinmediği , lisans çalışmalarının da sonuçlandırılamadığı, başvuru olumlu sonuçlanırsa konunun yeniden değerlendirileceğinin belirtildiğini, her ne kadar … tarafından ifa imkansızlığı sebebiyle …’ın borcunu yerine getiremediği dile getirilmiş ise de 26.11.2021 tarihinde projenin onaylandığı, tesis kullanımı için kira başlangıç tarihinin 31.12.2021 olduğu ve bu hususta 08.02.2022 tarihinde TC Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü tarafından E-67064933-145 (09-73) – 4429833 evrak nolu 09-73 belge nolu su ürünleri yetiştiricilik belgesi düzenlenerek …’a verildiğinin anlaşıldığını, …’ın …’ne devir yükümü altında olduğu projenin 26.11.2021 tarihinde onaylandığı, 31.12.2021 tarihinden itibaren …’ın tesis kullanımı için kira ödemeye başladığı, 08.02.2022 tarihinde davaya konu su ürünleri yetiştiricilik belgesini / su ürünleri üretim lisansını çıkardığının açık olduğunu, mevcuttaki dava sırasında ilgili lisansın üçüncü kişilere devrini önlemek adına dava konusu su ürünleri yetiştiricilik belgesi üzerinde ihtiyati tedbir uygulanması gerektiğini, …’ın ilgili mevzuat ve taraflar arasındaki anlaşma uyarınca davaya konu projeyi …’ne devir yükümlülüğü altında olduğunu, dava konusu lisansın çıktığı tarihten 16 gün sonra 24.02.2022 tarihinde …’ne lisans bedelinin iade edilmesinin taraflarınca gönderilen ihtarnamelerde ve görülen değişik iş dosyalarında taraflar arasındaki satış ilişkisi kabul edilmesine rağmen lisansın ifa imkansızlığı sebebiyle çıkarılamadığından söz edilmesinin davalı şirketin iyi niyetli olmadığını, lisansı almış olmasına rağmen bunu devretmekten kaçındığını gösterdiğini, hali hazırda mevcut bir lisans var iken davalı şirketin önce lisans satış bedelini, müvekkili şirketin hesabına iade etmesi, sonra da lisansın tüm çabalara rağmen çıkarılamadığının dile getirmesi ve sonrasında lisans satış bedeli iadesinin kabul edilmemesi nedeniyle alacaklının temerrüde düştüğünü ve lisansın çıkarılmasının imkansız hale geldiğini ileri sürmesinin davalı şirketin proje devrini gerçekleştirmek istemediğini gösterdiğini, …’ın devirle yükümlü olduğu proje ve su ürünleri üretim lisansını müvekkili şirkete devretmekten kaçındığı, basiretli bir tacirin aksine davranış ve hareketlerde bulunduğu, müvekkili aleyhine eylem ve işlemlerde bulunduğu ve müvekkiline devir yükümü altında bulunduğu, lisansı kullanmaya devam ederek haksız kazanç elde ettiğinin sabit olduğunu, HMK 389 Maddesi uyarınca ihtiyati tedbir uygulanmasının şartlarının gerçekleştiğini bildirerek ilgili yetiştiricilik belgesi ve üretim lisansı üzerinde bir ihtiyati tedbir uygulanması, böylece ilgili projenin üçüncü kişilere devredilmesinin tedbiren önüne geçilmesinin hukuki zorunluluk olduğunu bildirerek davalı şirketin 26.11.2021 proje onay, 31.12.2021 kira başlangıç tarihli TC Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü E-67064933-145 (09-73) – 4429833 evrak nolu 09-73 belge nolu Su Ürünleri Yetiştiricilik Belgesi ve ilgili Su Ürünleri Üretim Lisansı üzerinde ihtiyati tedbir uygulanmasına, yapılacak yargılama sonrasında asli taleplerinin kabulü ile davalı şirketin 26.11.2021 proje onay, 31.12.2021 kira başlangıç tarihli TC Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık Su Ürünleri Genel Müdürlüğü E-67064933-145 (09-73) – 4429833 evrak nolu 09-73 belge nolu Su Ürünleri Yetiştiricilik Belgesini …ne devretme yükümlülüğü altında olması sebebiyle Yönetmeliğin 14. Maddesi uyarınca bu kapsamdaki projenin müvekkili şirkete devrine, devrin mümkün olmaması halinde feri taleplerinin kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100 Euro lisans piyasa değerinin müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin 08.11.2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 2008 yılında TTK hükümleri gereğince nevi değişikliğine giderek Limited Şirket nevinden Anonim Şirket nevine dönüştüğünü, akabinde Dilek yarımadası güneyinde yer alan 4 nolu su ürünleri müşterek yetiştiricileri alanına toplamda 28 müteşebbise su ürünleri yetiştiriciliği için ön izin verildiğini, 2018 yılında verilen ön izin çerçevesinde müvekkili şirketçe Balıkçılık Su Ürünleri Genel Müdürlüğü, Tarım Orman Bakanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na, Kıyı Emniyet Genel Müdürlüğü’ne, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na, Tersaneler ve Kıyı Genel Müdürlüğü’ne ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına gereken başvuruların yapıldığını, ilerleyen süreçte de müvekkili şirketin imza yetkililerinden … tarafından davacı şirket çalışanı …’ın devam eden ön iznin lisansa çevrilmesi iş ve işlemlerin tamamlanması, takip edilmesi, neticelendirilmesi, ön iznin sonunda düzenlenecek lisansı su ürünleri yetiştiricilik belgesini ve bu izin hakkını davacı şirkete devredilmesi, devir sözleşmelerini , dilekçelerini, sözleşmelerle ilgili ek ve tadillerini, düzeltme beyanlarını, imzalama yetkilerini içerir Karşıyaka 5. Noterliği’nin 08.12.2020 tarihli vekaletnamesini müvekkili şirket tüzel kişiliği adına düzenlediğini, taraflar arasında herhangi bir yazılı satış / devir sözleşmesi imzalanmaksızın müvekkili şirket tarafından düzenlenen 25.12.2020 tarihli fatura sonrası davacı şirket tarafından 20.01.2021 tarihinde müvekkili hesabına KDV dahil 141.600 Euro gönderildiğini, geçen süre içinde Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından görüş değiştirildiğini, su ürünleri yetiştiriciliği için en izin verilen 28 müteşebbisin lisans işlemleri için tek tek değil tüm başvurular için toplu başvuru yapılmasına karar verildiğini, bürokratik işlemlerin uzaması nedeniyle davacı şirket çalışanı …’ın bir senenin sonunda azledilerek davacı şirket yetkilisi tarafından yürütülemeyen sürecin durdurulduğunu, müvekkili şirketin 14.06.2019 tarihli genel kurul kararı, 19.06.2019 tarihli 2019/3 Sayılı yönetim kurulu kararı ve Ticaret Sicil Gazetesinin 27.07.2016 tarih 9124 sayısında tescil ve ilan edilen 30.06.2016 tarih 1 numaralı iç yönelgesi gereği şirketin A grubu imza yetkilileri olarak davacı şirket ile süreci yürüten yönetim kurulu başkanı … ile yönetim kurulu üyesi …’ün atandığını ve iç yönergede şirketi temsil etmesi yetkisi verilen A grubu imza yetkililerinin yetkilerinin tek tek belirlendiğini ve imza sirkülerinin ikinci maddesinin B fıkrasında taşınmaz malların veya her nevi ayni hakların iktisabı veya elden çıkarılması hususu A grubu imza yetkililerine alınacak bir yönetim kurulu kararı sonrası şartına bağlandığını, müvekkili şirketin A grubu imza yetkilisi … tarafından davacı şirket çalışanına verilen vekaletnamenin şirket iç yönelgesine aykırı olduğu, herhangi bir yönetim kurulu kararının olmadığının tespiti üzerine yönetim kurulu toplantı gündemine alındığını ancak müvekkili şirketin 10.02.2022 tarihli yönetim kurulu toplantısının 3 nolu gündem maddesinde tartışılmışsa da yönetim kurulu üyeleri arasında bir anlaşma sağlanamayıp karar alınamaması üzerine objektif ifa imkansızlığı nedeniyle devir işleminin iptal edilerek 24.02.2022 tarihinde davacı şirketin banka hesabına 141.600 Euro’nun iade edildiğini, taraflar arasında herhangi bir yazılı satış / devir sözleşmesi imzalanmaksızın müvekkili şirketin 2018 yılından beri devam eden ön lisansa çevrilmesi , iş ve işlemlerin tamamlanması, takip edilmesi, neticelendirilmesi, ön iznin sonunda düzenlenecek lisansı su ürünleri yetiştiricilik belgesini ve bu izin hakkını davacıya devri için bir vekaletname verildiğini ancak belirtilen nedenlerden ötürü müvekkilince sözlü olarak yapılan ön anlaşmadan dönme iradesinin ortaya konulduğunu, dolayısıyla sadece aldığını geri vermekle yükümlü olduğunu, kamuya ait deniz yüzeyinde kurulacak bir su ürünleri yetiştiricilik tesisi için düzenlenmesi gerekli olan, Tarım ve Orman Bakanlığı İl Müdürlüğü ile bakanlık yetkisi ve denetiminde bulunan ön iznin ve projenin mahkeme kararıyla el değiştirmesinin hukuka uyarlı olmadığını, davacı tarafın dayanak yaptığı 14. Maddede Mahkeme kararıyla projenin devre zorlanabileceğine dair hüküm bulunmadığını, 14. Maddenin D bendinde ilk defa yetiştiricilik faaliyetinde bulunacak işletmelerin gerçek veya tüzel kişilere devri için yetiştiricilik belgesi almış olma şartının arandığı, 7. Maddenin C bendinde ise ön izin almak için müracaatı bulunan ve işlemleri devam eden müteşebbisler ile ön izin almış müteşebbislerin bu haklarını başka müteşebbise devredemeyeceklerinin hüküm altına alındığı göz önüne bulundurulduğunda projeyi devre zorlanması gibi bir durumun söz konusu olamayacağını, feri talepler yönünden dava konusu lisansın piyasada kolayca el değiştiren alınıp satılan bir belge olmadığını, lisansın devredilmemesinden kaynaklanan zararın ne olduğunun belirtilemediğini bildirerek davalı uhdesinde bulunan bedeli iade etme iradesi taşıdığından bu yönde karar verilmesi halinde ödeme yapmaya hazır olduklarını bildirerek asli talebe ilişkin olarak dava konusu projenin davacı şirkete devrine yönelik talebin reddine, feri talebe ilişkin olarak zararın ne olduğu belirtilmediğinden bu talebe ilişkin talebe cevap verme hakları saklı kalmak kaydıyla davacıya HMK 119. Madde uyarınca kesin süre verilmesi, aksi halde bu talepler yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemenin 09/01/2023 tarihli ara kararı ile;
” Dosyanın incelenmesinde dava dilekçesi ile davalı şirketin 26.11.2021 proje onay 31.12.2021 kira başlangıç tarihli TC Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık Su Ürünleri Genel Müdürlüğü E-67064933-145 (09-73) – 4429833 evrak nolu 09-73 belge nolu Su Ürünleri Yetiştiricilik Belgesini …ne devretme yükümlülüğü altında olması sebebiyle Yönetmeliğin 14. Maddesi uyarınca bu kapsamdaki projenin müvekkili şirkete devrine, devrin mümkün olmaması halinde feri taleplerinin kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100 Euro lisans piyasa değerinin müvekkili şirkete ödenmesine ve davalı şirketin yine 26.11.2021 proje onay 31.12.2021 kira başlangıç tarihli TC Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık Su Ürünleri Genel Müdürlüğü E-67064933-145 (09-73) – 4429833 evrak nolu 09-73 belge nolu Su Ürünleri Yetiştiricilik Belgesi ve ilgili su ürünleri üretim lisansı üzerine ihtiyati tedbir uygulanmasına karar verilmesi talebiyle dava açıldığı, mahkememizce düzenlenen tensip tutanağıyla dava konusu proje bedeline göre belirlenen yatırılması gerekli eksik 44.834,70 TL eksik harcın depo edilmesi yönünde davacı tarafa iki haftalık kesin süre verildiği, davacı tarafça eksik harcın depo edildiği, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin 23.09.2022 tarihli ara karar ile iddia ve talebin yargılamayı gerektirdiğinden reddine karar verildiği; Kararın İstinaf edilmesi sonucu İzmir Bam 17. Hukuk Dairesinin 14.12.2022 tarih 2022/2107 Esas 2022/2051 Sayılı kararıyla davacı tarafın İstinaf başvurusunun kabulüyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü tarafından E-67064933-145(09-73)-4429833 Evrak no, 09-73 Belge nolu Su Ürünleri Yetiştiricilik Belgesi/Su Ürünleri Üretim Lisansının 3.kişilere devrinin tedbiren durdurulmasına, 6100 sayılı HMK.’nun 84. vd. maddeleri gereğince dairemizce takdir edilen 20.000,00 TL teminat tutarının ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından nakit olarak veya bu meblağı karşılayan kesin ve süresiz banka teminat mektubunun ilk derece mahkeme veznesine sunulduğu veya yatırıldığı takdirde ihtiyati tedbir kararının ihtiyati tedbir isteyene verilmesine karar verildiği; Davacı vekilinin 04.01.2023 tarihli dilekçesiyle 30.12.2022 tarihli 20.000,00 TL bedelli kesin ve süresiz teminat mektubunun dosyaya kabulü ile ihtiyati tedbir kararının yerine getirilmesi talebinde bulunduğu, Mahkememizin 04.01.2023 tarihli ara kararı ile davacı tarafın talebinin İzmir Bam 17. Hukuk Dairesinin kararının davacı vekiline 27.12.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından teminat mektubunun HMK 393/1 Maddesi gereğince tebliğden itibaren bir haftalık süre içinde ibraz edilmemiş oluşuna göre davacı vekilinin talebinin reddine karar verildiği belirlenmiştir.
HMK 389. Maddesi “İhtiyati tedbirin şartları MADDE 389- (1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.”
HMK 393. Maddesi “İhtiyati tedbir kararının uygulanması, bu kararın, tedbir isteyen tarafa tefhim veya tebliğinden itibaren bir hafta içinde talep edilmek zorundadır. Aksi hâlde, kanuni süre içinde dava açılmış olsa dahi, tedbir kararı kendiliğinden kalkar.” hükümlerini içermektedir.
Somut olayda davacı tarafça davalı şirket aleyhine açılan iş bu dava ile 26/11/2021 proje onay, 31/12/2021 kira başlangıç tarihli T.C Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü E-67064933-145(09-73)440-4429833 evrak no 09-73 belge nolu Su Ürünleri Yetiştiricilik belgesinin …ne devretme yükümlülüğü altında olması sebebiyle Yönetmeliğin 14. Maddesi uyarınca projenin davacı şirkete devrine, devrin mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100 Euro lisans piyasa değerinin müvekkili şirkete ödenmesine ve davalı şirketin 26/11/2021 proje onay, 31/12/2021 kira başlangıç tarihli T.C Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su ürünleri Genel Müdürlüğü E-67064933-145(09-73)440-4429833 evrak no 09-73 belge nolu Su Ürünleri Yetiştiricilik Belgesi ve Su Ürünleri Üretim lisansı üzerine 3. Kişilere devredilmesinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir uygulanmasına karar verilmesinin talep edildiği, Mahkememizce 23.09.2022 tarihli ara karar ile iddia ve talebin yargılamayı gerektirdiği, HMK 389 ve HMK 390. Madde kapsamında yasal koşulların oluşmadığı sonucuna ulaşılarak davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, kararın İzmir BAM 17. Hukuk Dairesinin 2022/2107 Esas 2022/2051 Karar sayılı kararıyla kaldırılarak davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü tarafından E-67064933-145(09-73)-4429833 Evrak no, 09-73 Belge nolu Su Ürünleri Yetiştiricilik Belgesi/Su Ürünleri Üretim Lisansının 3.kişilere devrinin tedbiren durdurulmasına, 6100 sayılı HMK.’nun 84. vd. maddeleri gereğince dairemizce takdir edilen 20.000,00 TL teminat tutarının ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından nakit olarak veya bu meblağı karşılayan kesin ve süresiz banka teminat mektubunun ilk derece mahkeme veznesine sunulduğu veya yatırıldığı takdirde ihtiyati tedbir kararının ihtiyati tedbir isteyene verilmesine kesin olmak üzere karar verildiği, söz konusu kararın davacı tarafa 27.12.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin 04.01.2023 tarihli dilekçesi ile tedbir kararında belirtilen teminat mektubunun kabulü ile ihtiyati tedbir kararının icrasının talep edildiğini bildirdiği, mahkememizin 04.01.2023 tarihli ara kararıyla davacı vekili tarafından teminat mektubunun HMK 393/1 Maddesi gereğince tebliğden itibaren bir haftalık süre içerisinde ibraz edilmemiş olduğundan davacı vekilinin 04.01.2023 tarihli talebinin reddine karar verildiği, davacı vekilinin 09.01.2023 havale tarihli dilekçesiyle davaya konu su ürünleri yetiştiricilik belgesi ve ilgili su üretim lisansı üzerine ihtiyati tedbir uygulanmasına karar verilmesine yönelik ihtiyati tedbir talep ettiği , dava konusu su ürünleri lisans satış bedelinin dava dilekçesine ekli faturada 141.600 Euro olarak belirtildiği belirlenerek HMK 389. madde kapsamında davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir. ” gerekçesi ile,
1-Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ,
2-Dava konusu T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü E-67064933-145[09-73]-4429833 Evrak no, 09-73 Belge Nolu Su Ürünleri Yetiştiricilik Belgesi/ Su Ürünleri Üretim Lisansının 3.kişilere devrinin tedbiren durdurulmasına,
3-Dava konusu Su Ürünleri Lisans bedeli üzerinden takdiren %15 oranında 394.513,88 TL teminat alınmasına, belirlenen teminatın nakit yada kesin ve süresiz banka teminat mektubu şeklinde ibrazı halinde karardan bir suretin TC Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesine ve ihtiyati tedbir kararının ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafa verilmesine,
4-HMK 393 ve bu maddede değişiklik yapan 22/07/2020 tarih 7251 Sayılı Yasanın 41.maddesi gereğince işbu ihtiyati tedbir kararının uygulanması, ihtiyati tedbir talep eden tarafa tebliğinden itibaren 1 hafta içerisinde kararda belirtilen teminat yatırılmak suretiyle talep edilmediği takdirde ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kalkmış sayılacağına ” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; her ne kadar davacı şirket tarafından bir kısım açıklamalar yapılmışsa da kesinlikle kabul etmek anlamına gelmemekle birlikte iddia ettiği tüm vakalar ancak yargılamayla belirlenebilecek hususlar olup asıl uyuşmazlığı çözer nitelikte bir ihtiyati tedbir kararı verilmesinin de hukuken mümkün olmadığını, zira davaya cevap dilekçesinde de ayrıntılı olarak belirtildiği üzere davaya konu edilen projeye dayanarak kamuya ait deniz yüzeyinde kurulacak bir Su Ürünleri Yetiştiricilik Tesisi için gerekli olan tüm belge/izin/vaya konu edilen projeye dayanarak kamuya ait deniz yüzeyinde kurulacak bir Su Ürünleri Yetiştiricilik Tesisi için gerekli olan tüm belge/izin/onay/takdir yetkisi Tarım ve Orman Bakanlığı İl Müdürlüğü ile Bakanlık yetkisinde ve denetiminde olduğunu, haliyle de sayın mahkemenin İl Müdürlüğü ve Bakanlığın yerine geçerek kamuya ait söz konusu Su ürünleri Yetiştiricilik Belgesi/Su ürünleri Üretim Lisansının 3. Kişilere devrinin tedbiren durdurulmasının hukuken kabul edilebilir bir durum olmadığını, bu nedenle ihtiyati tedbir kararı için yasanın aradığı şartlar gerçekleşmediği gibi soyut ve mesnetsiz iddialar ile yargılama yapılmaksızın ihtiyati tedbir kararı verilmesinin de söz konusu olmadığını belirterek, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne dair 09.01.2023 tarihli ara kararın istinaf incelemesi sonunda kaldırılmasına karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, proje devrinin sağlanması aksi takdirde alacak talebine ilişkin davada üretim lisansının 3.kişilere devrinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, ihtiyati tedbir isteminin kabulüne karar verilmiş, verilen tedbir kararına karşı davalı vekili itiraz etmiş, duruşmalı değerlendirme sonunda verilen red kararına karşı davalı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389/1. maddesinde, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” hükmüne, aynı yasanın 390/1. maddesinde; “İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilir” hükmüne, aynı maddenin 2. fıkrasında ise, “Talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde, hakim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir” hükmüne yer verilmiştir.
Geçici hukuki korumalardan olan ihtiyati tedbire karar verilebilmesi için ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve ihtiyati tedbirin bir sebebinin mevcut olması gerekir. Yargılama sırasında mevcut durumun değişmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması, hakkın elde edilmesinin tamamen imkansız hale gelmesi, gecikme sebebinin bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesi söz konusu olan hallerde ihtiyati tedbir sebebi var kabul edilmelidir. Görüldüğü üzere kanun koyucu bu konuda hakime oldukça geniş bir takdir alanı bırakmıştır. Ancak ihtiyati tedbire karar verilebilmesi için mutlaka bir tehlikenin veya zararın doğmuş olması veya halen var olması da aranmaz. Dava konusu hak veya şey bakımından ortaya çıkacak tehlike ve zararın önlenmesi için de her türlü tedbire karar verilebilir. Tedbir kararı verilebilmesi için davanın ispatına elverişli delil bulunması da zorunlu olmayıp, istekte haklı olma ihtimalinin mevcut olması yeterlidir.
HMK’nın ihtiyati tedbirle ilgili 390. maddesinin gerekçesinde geçici hukuki korumalarda ispat hususu üzerinde durulmuş, “yaklaşık ispat” kavramından bahsedilerek kabul edilmiştir. Yaklaşık ispat durumunda hakim, o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Yaklaşık ispatta tam ispat aranmamakla beraber basit bir iddia da yeterli kabul edilemez. Karşı tarafı riskle karşı karşıya bırakacak veya onun ticari hayatını ya da yaşantısını zora sokacak nitelikte verilecek tedbir kararının amacına uygun düşeceğinin kabulüne olanak bulunmamaktadır. Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
Mahkeme tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı önleyecek her türlü tedbire karar verebilir. (HMK 391/1.md.)
HMK.nun 392/1. maddesinde; “ihtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir” hükmü yer almaktadır.
İhtiyati tedbir, İİK’nın 72. maddesi uyarınca talep edilmiş olup bu hususta da HMK’nın geçici hukuki koruma karalarına ilişkin genel hükümlerinin değerlendirilmesi gerekir.
Dosyadaki belgelere, ara kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle ara kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, yaklaşık ispat kuralına göre değerlendirme yapıldığı, inceleme konusu ara kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/705 Esas sayılı dosyasında ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin olarak verilen 09/01/2023 tarihli ARA KARAR, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Başvuru sırasında harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan ihtiyati tedbire itiraz eden davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati tedbir talep eden davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/(1)-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 25/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.