Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/547 E. 2023/1287 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/547
KARAR NO : 2023/1287
KARAR TARİHİ : 06/07/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/12/2022
NUMARASI : 2022/1006 Esas 2022/1179 Karar

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 06/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/07/2023

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde;
Davacı … vekilinin İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesine açtığı davada 12.11.2021 harç tarihli dava dilekçesiyle; müvekkilinin maliki olduğu … Limanına bağlı … isimli özel teknenin 20405456 numaralı yat poliçesi kapsamında 22.08.2019 tarihinde 1 yıl süre ile davalı şirket tarafından sigortalandığını, müvekkilinin yeğeni … tarafından tekne ile 21.08.2020 tarihinde Didim İmbat sitesi koyu-Fener mevkiinde balık tutarken oluşan fırtına ile imbat koyuna giderken teknenin yönünün kontrol edilememesi nedeniyle açığa dönmek isterken manevra yaptığı anda teknenin su alarak battığını, tekneyi kullanan … ‘ın kendini suya atarak kurtulduğunu, yetkili servis tarafından teknenin sudan çıkarılarak tamir edildiğini, sigorta şirketi tarafından 670913 numaralı hasar dosyasının oluşturulduğunu ve hasarın poliçe şartlarına uygun bulunmadığından hasar ödemesinin yapılamayacağının bildirildiğini, müvekkili tarafından ekspertiz raporunun gönderilmesinin talep edildiğini, tazminatın ödenmemesi üzerine arabuluculuğa başvurduklarını, arabuluculuktan sonuç alınamadığını, sigortanın sorumlu olduğu hasar miktarının 17.374 Euro olarak belirlendiğini, davalı … şirketinin denize elverişlilik belgesi / yat kayıt belgesi yürürlükte olduğu sürece poliçenin geçerli olacağının ve ödeme yapacaklarını bildirdiğini, teknenin … Liman Başkanlığına bağlı … – … numara ile Bağlama Kütüğüne kayıtlı olduğunu, davalı … tarafından teknenin tüm ruhsat bilgileri ve tekneye ait tüm hususlar bildirilerek sigorta yapıldığını ve sigortanın sonraki dönemlerde tekrarlanarak devam ettiğini belirterek poliçe kapsamında olan tekne hasarına ilişkin şimdilik 17.374 Euro tazminat bedelinin hasar tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesine sunduğu 06.07.2022 tarihli cevap dilekçesinde; müvekkilinin yerleşim yerinin İstanbul olduğunu, yetkili mahkememin Çağlayan (İstanbul) mahkemesi olduğunu, davanın yetkisizlik nedeniyle reddinin gerektiğini, TTK m. 5/2f gereği deniz ticareti ve deniz sigortalarındaki uyuşmazlık davalarına bakmakla görevli mahkemenin deniz ticaret mahkemesi sıfatıyla İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davanın deniz sigortalarına ilişkin hukuku davası niteliği taşıdığını, görevsizlik yönünden de davanın reddinin gerektiğini, sigorta poliçesinde sigorta ettiren tarafında … A.Ş, sigortalının ise … olarak yer aldığını, davaya konu yatın hasarlanmasından zarara uğrayan tarafın kim olduğunun anlaşılamadığını, yatın tamir masrafının ödenip ödenmediği, kim tarafından ödendiğinini belli olmadığını, sigorta poliçesinin 3. Sayfası 5 numaralı şartta poliçenin Tekne Yat Kayıt Belgesinin yürürlükte olma şartı ile geçerli olduğunun yazılı olduğunu, rizikonun 21.08.2020 tarihinde gerçekleştiğini, anılı tarihte davaya konu yatın ruhsatnamesinin geçersiz olduğunu, ruhsatnamesi geçersiz olan bir teknenin denize çıkamayacağını, … adlı yatın bağlama kütüğüne tescilinin zorunlu olduğunu, ruhsatname almış olması gerektiğini, ruhsatnamenin 5 yıl geçerli olduğu ve bu 5 yıl içinde de vize edilmesi gerektiğini, aksi halde vize edilmeyen ruhsatnamenin vize edildiği tarihe kadar geçersiz olacağını, yatın ruhsatnamesinin geçersiz olduğu süre içinde sefere çıkmasının yasaya aykırı olduğunu, … adlı yatın önce … Liman Başkanlığı nezdindeki bağlama kütüğüne 16.09.2009 tarihinde tescil edildiğini, o tarihte yürürlükte bulunan bağlama kütüğü uygulama yönetmeliğine göre ruhsatnamelerin 1 yıl geçerli olduğunu, ancak özel kullanıma tahsis edilmiş tekneler için yine geçerlilik süresinin 5 yıl olduğunu, 5 yıl içinde vize işleminin yaptırılmasının gerektiğini, … Liman Başkanlığı nezdindeki tescile istinaden düzenlenen ruhsatnamede vize tarihinin 2011 yılının Eylül ayı ve vize bitiş tarihinin 13.09.2012 olarak yazılı olduğunu, bir sonraki vize işleminin 13.09.2017 gününe kadar yapılmış olması gerektiğini, ruhsatnameninde 13.09.2022 tarihine kadar geçerli olacağını, davaya konu yatın vize işlemi yapılmadığını ve riziko tarihinde yatın geçerli bir yat kayıt belgesi / ruhsatnamesi bulunmadığını, yatın tescilinin … Liman Başkanlığı’ndan … Liman Başkanlığı’na nakledildiğini kayıt tarihinin ise 25.08.2020 olduğunu, riziko tarihinin ise 21.08.2020 olduğunu, davaya konu yatın olay tarihi itibariyle geçerli bir yat kayıt belgesi/ruhsatnamesi bulunmadığını, davaya konu yatın Bağlama Kütüğü Yönetmeliği m.19 uyarınca 21.08.2020 tarihinde denize, sefere çıkma izni bulunmadığını, olay tarihi olan 21.08.2020 günü poliçenin geçersiz olduğunu, riziko nedeniyle davalı sigortacının tazminat ödeme borcu olmadığını, olay tarihinden önceki gece 20.08.2020 tarihinde olay yerinde hava şartlarının değişmeye başladığını, olay günü 21.08.2020 tarihinde bölgede sert rüzgar sabah erken saatlerde başladığını, tedbirli ve yeterli bir kaptanın hiçbir şekilde denize çıkmaması gerektiğini, denize açılan … ’ın yeterli bir kaptan olmadığını, sigorta eksperi tarafından hasar tutarının 10.442,24 Euro olduğunun hesap edildiğini, davacının 17.374 Euro tutarındaki tazminat talebinin fahiş olduğunu, Sigorta poliçesinde sigorta bedelinin 24.000 Euro olduğunu, her bir hasarda sigorta bedeli üzerinden % 5 tenzili muafiyet uygulanacağının düzenlendiğini, her bir hasarda uygulanacak tenzili muafiyetin 1.200 Euro olduğunu, davacının, tenzili muafiyetin 915 Euro olduğu yönündeki iddiasının doğru olmadığını belirterek öncelikle görev ve yetki itirazlarının değerlendirilerek yetkisizlik nedeniyle davanın reddine, olmadığı takdirde davanın esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/830 E. 2022/766 K. 29.09.2022 tarihli kararla davanın İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına girdiğinden bahisle gönderme kararı verilmiş, verilen karar tarafların istinaf etmemesi üzerine 30.11.2022 tarihinde kesinleştirilmiş ve davacı vekilinin 17.11.2022 tarihinde verdiği tahrik dilekçesiyle dosya 01.12.2022 tarihinde mahkememize gönderilmiştir.
Dava; davacı sigortalının, davalı sigorta şirketine 20405456 nolu tekne sigorta poliçesi ile sigortalı teknede meydana gelen hasar nedeniyle sigorta tazminatının ödenmesine ilişkin alacak davasıdır.
Tarafların delileri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
Tekne sigorta poliçesi, taraflar arasındaki yazışmalar, servis formları, bağlama kütüğü ruhsatnamesi, eksper raporu, hasar dosyası, incelenmiş ve değerlendirilmiştir.
Görev; kamu düzenine ilişkin olup HMK m. 114/1/c gereğince dava şartıdır. Dava şartının mahkemece HMK m. 115/1’e göre davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılması ve bu konuda karar verilmesi mümkündür. Dava şartı eksikliği halinde giderilebilecek olan dava şartları için davacıya süre verilmesi mümkün iken; giderilemeyecek dava şartları yönünden davanın usulden reddine karar vermek gerekir
Davalının görev itirazı değerlendirildiğinde Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/2676 Esas 2017/4943 Karar sayılı 02.10.2017 tarihli kararında yer aldığı üzere; “… 1- Dava, Tekne Sigorta Poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine yöneliktir.
28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; davanın açıldığı 22.09.2014 tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasa’nın yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu sigorta işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hususu gözetilmeksizin HMK 114/c maddesi gereğince mahkemenin görevsizliği nedeniyle HMK 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenip yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.” Hükmü ile görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu belirtilmektedir.
Mahkememizce bu karara karşı taraflar arasında ki ilişkinin mesleki ve ticari olmayan kullanımdan kaynaklı teknenin Yat Sigorta Poliçesi ile sigortalanmasından kaynaklanması nedeniyle Tüketici Mahkemesi görevli olup olmadığı konusunda yapılan araştırmalarda … isimli teknenin bağlama kütüğü, ruhsatı ve sahiplik belgesi incelendiğinde teknenin özel tekne kaydının bulunduğu belirlenmekle Tüketici Mahkemesi görev alanına girdiği tespit edilmiştir.
Her ne kadar İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın İzmir 5. (Deniz) Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı vermiş ise de; Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları gereğince ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişilerin sigortadan doğan davalarının 6502 sayılı kanun M. 3/k ve 3/I ile m. 73/1 gereğince Tüketici Mahkemelerinde görülmesi gerektiği belirlendiğinden, mahkememizce resen görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
Mahkememizce yargılamanın uzamaması ve usul ekonomisi gereğince resen ve tensiben görevsizlik kararı verilmekle birlikte dosyanın görevli İzmir Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.” şeklinde davacının davasının taraflar arasındaki ilişkinin ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle ticari iş olmayıp ticari dava niteliği taşımaması, tüketici hukukundan kaynaklanıp tüketici mahkemesinin görev alanına girdiğinden (HMK m. 114/1/c) Mahkememizin görevsizliğine ve bu çerçevede davanın gerçekleşmeyecek dava şartı nedeniyle HMK m.115/2. F. gereği davanın usulden reddine, kararın kesinleşmesiyle ve talep halinde dosyanın görevli İzmir Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, dair karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sigorta ettiren … A.Ş. olduğunu, dava konusunun deniz hukukundan kaynaklı olduğunu ve mahkemenin bu tür davalara bakmakla görevli olduğunu, TTK nun 4 maddesi gereğince ticari dava sayılacağını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davacı sigortalının davalı … aleyhine açtığı teknede meydana gelen zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davacı tarafça, davalıya yat sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan yatta meydana gelen hasarın tazmini talep edilmiştir.
Davaya dayanak … yat paket poliçesinde sigorta ettirenin … AŞ sigortalının … olduğu davanın … tarafından açıldığı anlaşılmıştır.
Davaya ve poliçeye konu … isimli teknenin bağlama kütüğü, ruhsatı ve sahiplik belgesinden teknenin özel tekne kaydının bulunduğu anlaşılmıştır.
Sigortalı ile sigorta şirketi arasında sigorta poliçesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların hukuki niteliğinin ve görevli mahkemenin, sigortalının mesleki veya ticari amaçla hareket edip etmemesine göre belirlenmesi gerektiği sigortalının mesleği ve ticari faaliyeti ile ilgili olmayan sigortalarda tüketici ilişkisi söz konusu olacağı, kişisel amaçlı kullanılan yat için düzenlenen poliçede sigortalı tüketici konumda bulunduğundan mahkemece verilen görev yönünden davanın usülden reddine ilişkin kararda yasaya uymayan bir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.

Sonuç olarak, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan, yerel mahkeme kararına karşı yerinde olmayan istinaf isteminin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/12/2022 tarih, 2022/1006 Esas ve 2022/1179 Karar sayılı kararına karşı davalının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 179,90 TL istinaf maktu karar harcını peşin olarak yatırdığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 06/07/2023