Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/47 E. 2023/910 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/47
KARAR NO : 2023/910
KARAR TARİHİ : 10/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/06/2022
NUMARASI : 2021/39 Esas 2022/555 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat)
BAM KARAR TARİHİ : 10/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/05/2023

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; idarelerinde temizlik hizmeti işi, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun verdiği yetki ile 4734 sayılı Kanun uyarınca hizmet satın alınması yoluyla yapıldığı, davalılar ile de bu kapsamda hizmet alım sözleşmeleri imzalandığı, bu kapsamda, dava dışı işçi … İdarelerinde 11.11.2006-30.06.2007 tarihleri arasında … Tic. A.Ş., 01.01.2007-30.04.2008 tarihleri arasında davalı … San. ve tic. Ltd. Şti., 01.05.2008-30.04.2009 tarihleri arasında davalı … San. Tic. Ltd. Şti., 05.05.2009-30.06.2009/01.07.2009-31.12.2009 tarihleri arasında davalı … San. Tic. Ltd. Şti., 06.01.2010-31.12.2010 tarihleri arasında davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti., 01.01.2011-31.03.2018 tarihleri arasında dava dışı … San ve Tic. A.Ş., 01.04.2018-20.02.2020 tarihleri arasında … (696 KHK gereği yeni sözleşme dönemi) işçisi olarak çalıştığı, davalıların söz konusu işçinin iş sözleşmesinin son bulması ile birlikte İdareleri tarafından ödenen kıdem tazminatından, ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte sorumlu bulunduğu, alt işverenlerden … A.Ş.’nin sorumlu olduğu miktar cari hesabından mahsuben tahsil edilmiş olup, davaya konu edilen miktar yalnızca davalıların sorumluluğuna isabet eden kıdem tazminatı miktarlarının toplamı olduğu, davalıların, dava dışı işçiye ödenen toplam 27.728,80 TL tutarındaki miktardan sorumlu bulunduğu, davalılardan idareleri tarafından söz konusu miktar talep edilmiş ise de, idarelerine herhangi bir ödemede bulunulmadığı, fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak idareleri tarafından dava dışı …’a ödenen 27.728,80-TL’nin davalıların kendi dönemleri ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak ticari avans faizi ile birlikte müştereken tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar usulüne uygun olarak çıkartılan tebligatlara rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamışlardır.
MAHKEMECE: ”
Taraflar arasındaki dava, dava dışı …’ın kıdem tazminatına ilişkin ödenen 27.728,80 TL den davalıların işçinin kendi bünyelerinde çalıştırıldığı dönemlere ait sorumlu olup olmadıkları, sorumlu iseler avans faizi ile birlikte rücuen tahsilinden ibarettir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü bulunmaktadır.
Dava konusu olayda da davacı ile davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumludur.
Burada Kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müteselsilen sorumludurlar. Bu düzenleme, işçi alacağının güvence altına alınması amacıyla yapılmış olup, sadece işçilere karşı bir sorumluluktur. Asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise iş hukuku değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukuku esas alınacağından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir.
Alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular, kendi aralarındaki iç ilişkide, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda bir anlaşma yapabilirler. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167. (Mülga Borçlar Kanunu’nun 146.) maddesinde düzenlenen, “Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır.” şeklindeki hükümde de, müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği de açıkça belirtilmiştir.
Müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki iç ilişkide, bu konudaki sorumluluğun tamamen borçlulardan birine ait olacağı yönünde bir sözleşme yapılmış ise, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rucüen tahsilini talep edebileceği kabul edilmelidir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamında; dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, taraflar arasındaki hizmet sözleşmeleri, dava dışı işçiye ait işyeri sicil dosyası ve hizmet döküm cetveli, taraflar arasına imzalanan hizmet alım sözleşmeleri ve sair deliller birlikte değerlendirilerek, dava dışı işçinin davacı kurum ve davalı şirket bünyesinde çalıştığı dönem kapsamında hak kazandığı kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının hesaplanarak öncelikle davacı kurum tarafından ödenen ücretin yerinde olup olmadığının, dosyalarda faiz iddiası, akabinde Yargıtay 13.Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere son alt işverenin kıdem tazminatı dahil olmak üzere diğer tüm işçi alacaklarından ise kendi dönemi itibariyle sorumlu olacağı göz önünde bulundurularak, davacı kurumun dava dışı işçiye yapmış olduğu ödemeden dolayı taraflar arasındaki iç ilişki de gözetilerek davalı şirketlerin hangi oranda ve miktarda rücu edebileceğinin, ayrıca hazırlanacak raporda davacı şirket tarafından ödemesi yapılan işçi alacağı kalemlerinin davalı şirketin sorumlu olduğu işçi alacağı miktarlarına oranlanarak, davacı kurumun ödemiş olduğu ve davalıdan talep edebileceği bedellerin hesaplanması sonucunda davacı kurumun davalı şirkete hangi miktarda rücu edebileceğinin mahkememiz Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay denetimine uygun ve elverişli, gerekçeli olarak iş mevzuatından kaynaklı nitelikli hesaplamalar uzmanı hesap bilirkişisinden rapor aldırıldığı, bilirkişinin mahkememize verdiği 23/03/2022 havale tarihli raporunda, davacı …nün dava dışı …’a ödediği 27.728,80 TL’nin davalılar; Davalı … Ltd.Şti. 4.253,22 TL’den, … Ltd.Şti. 5.615,73 TL’den, … Ltd.Şti./… Ltd.Şti. Ortaklığına dahil olan Şirketler 6.720,46 TL’den müştereken ve müteselsilen, … Ltd.Şti. 1.031,08 TL’den, … Ltd.Şti-… Ltd.Şti.Ortaklığına dahil olan Şirketler 10.108,31 TL’den müştereken ve müteselsilen; sorumlu oldukları kanaatine ulaşıldığını belirtmiştir.
Dava dilekçesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında tanzim olunan hizmet alım sözleşmeleri ve yasal mevzuat gereğince her bir davalının dava dışı işçinin kendi bünyesinde çalıştığı dönem itibariyle dava dışı işçinin hak edeceği işçilik alacaklarından sorumlu olduğu, davacı kurumun dava dışı işçiye ödediği işçilik alacağı bedelini dava dışı işçinin çalıştığı dönemler esas alınarak davalı şirketlere rücu etme hakkının olduğu, davacı …nün dava dışı …’a ödediği 27.728,80 TL’den … Ltd.Şti.’nin 4.253,22 TL’den, … Ltd.Şti.’nin 5.615,73 TL’den, … Ltd.Şti’nin 6.720,46 TL’den, … Ltd.Şti.’nin 1.031,08 TL’den sorumlu oldukları, Davanın kısmen kabulü ile; 4.253,22 TL’nin davalı … Ltd.Şti.den, 5.615,73 TL’nin davalı … Ltd.Şti.den, 6.720,46 TL’nin davalı … Ltd.Şti.den, 1.031,08 TL’nin davalı … Ltd.Şti.den 20/02/2020 ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. ” gerekçesi ile,
“1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
4.253,22 TL’nin davalı … Ltd.Şti.den
5.615,73 TL’nin davalı … Ltd.Şti.den
6.720,46 TL’nin davalı … Ltd.Şti.den
1.031,08 TL’nin davalı … Ltd.Şti.den 20/02/2020 ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine, “şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi kök raporunda idarenin talepleri doğrultusunda bir hesaplama yapılmasına karşın kök rapor dikkate alınmaksızın kısmen ret kararı verildiğini, yerel mahkeme tarafından idare aleyhine verilen davanın kısmen reddi kararının herhangi bir gerekçeyi barındırmadığından söz konusu kararın kaldırılması gerektiğini, …’nün toplu ulaşım hizmeti yürüttüğünü, asıl işveren – alt işveren ilişkisinin düzenlendiğini, idare ile davalı şirketler arasında imzalanan temizlik hizmeti ihale sözleşmelerinin işçilik ücretlerinin ödenmesi ile ödenecek kıdem ve ihbar vs.tazminatlarının ödenmesinden gerçek işveren olan yüklenici şirketlerin sorumluğu olduğunun hükme bağlandığını, idarenin ödemek zorunda kaldığı işçi alacaklarından sorumlu olduğu emsal yargı kararları, yerel mahkeme kararları ve bilirkişi raporları ile de sabit bulunduğunu, anılan iş mahkemesi kararı ve yapılan icra takibi nedeniyle idarenin ödemek zorunda kaldığı miktarlardan sorumlu olduğunu belirterek, mahkeme kararında idare aleyhine kurulan kısmen ret hükmünün kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine dayanarak rücuen tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı taraf işçi alacaklarından davalının sorumlu olduğunu iddia ederek, dava dışı işçi için aleyhine yapılan icra takibi nedeni ile ödemiş olduğu işçi alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamış, mahkemece bilirkişi raporu alarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında tanzim olunan hizmet alım sözleşmeleri ve yasal mevzuat gereğince her bir davalının dava dışı işçinin kendi bünyesinde çalıştığı dönem itibariyle dava dışı işçinin hak edeceği işçilik alacaklarından sorumlu olduğu, davacı kurumun dava dışı işçiye ödediği işçilik alacağı bedelini dava dışı işçinin çalıştığı dönemler esas alınarak davalı şirketlere rücu etme hakkının olduğu, mahkemece alınan 23/03/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda, ” davacı …nün dava dışı …’a ödediği 27.728,80 TL’nin davalılar; Davalı … Ltd.Şti. 4.253,22 TL’den, … Ltd.Şti. 5.615,73 TL’den, … Ltd.Şti./… Ltd.Şti. Ortaklığına dahil olan Şirketler 6.720,46 TL’den müştereken ve müteselsilen, … Ltd.Şti. 1.031,08 TL’den, … Ltd.Şti-… Ltd.Şti.ortaklığına dahil olan şirketlerin 10.108,31 TL’den sorumlu oldukları belirtildiği anlaşılmakla; … Ltd.Şti-… Ltd.Şti. ortaklığına dahil olan şirketlere ilişkin 10.108,31 TL yönünden de kabul kararı verilmesi gerekirken gerekçe gösterilmeksizin davanın kısmen kabulüne karar verilmesi ve red edilen miktar yönünden karar istinafa tabi olmasına rağmen kararın kesin olarak verilmesi isabetli olmamıştır.
HMK’nın 353/(1)-b-2. maddesinde yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verileceği belirtilmiş olup, anılan yasal düzenleme ve yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca davacı vekilinin istinaf itirazının kabulü ile mahkemece verilen kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
1-Davacı vekilinin yatırmış olduğu 80,70 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine ödenmesine,
2-Davacı vekilinin yatırdığı 220,70 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama gideri 210,00 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf eden yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
B-İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/06/2022 tarih ve 2021/39 Esas 2022/555 Karar sayılı hükmün HMK’nın 355 ve 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkındaki kararla;
1-Davanın KABULÜ ile;
4.253,22 TL’nin davalı … Ltd.Şti.den
5.615,73 TL’nin davalı … Ltd.Şti.den
6.720,46 TL’nin davalı … Ltd.Şti.den
1.031,08 TL’nin davalı … Ltd.Şti.den
10.108,31 TL’nin … Ltd.Şti-… Ltd.Şti’den 20/02/2020 ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 1.894,15 TL harçtan peşin alınan 473,54 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.420,61 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 473,54 TL peşin harç ve 59,30 TL başvuru harcının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.417,20 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının, 6100 Sayılı Kanunun 333. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 10/05/2023