Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/46 E. 2023/234 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/46
KARAR NO : 2023/234

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 18.11.2022
NUMARASI : 2022/928 Esas
DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 02.02.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 02.02.2023
Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasındaki ticari iş ilişkisi çerçevesinde düzenlenen 34 adet faturaların dayanağının oluştuğunu, 27/07/2022 tarihli cari hesap ekstresine konu borcun davalı şirket tarafından ödenmesi gerekirken ödeme yapılması üzerine davalı şirket hakkında İzmir 24 .İcra müdürlüğünün 2022/10273 esas sayılı dosyası ile faturalara dayalı olarak düzenlenen 27/07/2022 tarihli cari hesap ekstresi düzenlenerek toplam 92.419,49-TL asıl alacak ve 558,32-TL işlemiş faiz toplamı 92.977,81-TL nin tahsili amacıyla genel haciz yoluyla takip yapıldığını, davalı 22/08/2022 tarihinden borca itiraz ederek takibin durduğunu, davalı şirket itirazında icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz etmiş ise de kabul anlamına gelmemek kaydıyla yetkili icra müdürlüğünü belirtmediği için yetki itirazının dikkate alınmaması gerekmekle birlikte her iki tarafa ait adreslerin İzmir olması nedeniyle yetkili icra müdürlüğünün İzmir İcra Müdürlüğü olduğunu, davalı şirketin müvekkiline belirtilen faturalardan dolayı borçlu olduğunu, davalı şirketin ne cari hesap ekstresine ne de cari hesap ekstresine konu faturalara yasal süreleri içinde itiraz etmemiş ise de icra dosyasına yaptığı itirazında herhangi bir borcu olmadığını beyan etmesi , borcu sebepsiz yere inkar etmesi nedeniyle icra inkar tazminatı talebimiz bulunduğunu, ayrıca davalı şirket icra takip dosyasına sunulan faturalara ve cari hesap ekstresi ile ilgili herhangi bir açıklama getirmediğini ve ödeme belgesi de sunmadığını, müvekkilinin, davalının haksız ve dayanaksız itirazı neticesinde zarara uğradığını, öncelikle iş bu davamızın kabulü halinde, dava sonunda müvekkilin, davalı şirketin mal kaçırma hazırlığında olması ve alacağın teminat altında olmaması nedenleriyle davalıdan alacağı miktarın sonuçsuz kalma ihtimali bulunduğundan, davalı adına kayıtlı bulunan UYAP sisteminden alınacak sorgu raporlarında yer alan araçların ve taşınmazların tamamı ile … Bankası’nda bulunan mevduatları üzerine ihtiyati haciz konulmasını, borçlunun borca ve icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin İzmir 24. İcra Müdürlüğünün 2022/10273 numaralı dosyası üzerinde devamına, borçlu şirketin takip konusu borcu işlemiş ticari faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin davalı şirkete tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından kesilen faturalarda belirtilen malların bir kısmının müvekkili firmaya teslim edilmediğini, teslim edilenlerin bir kısmının da ayıplı çıktığını, davacının malları teslim iddia etmesi ve fatura düzenlemiş olmasının bu hizmeti verdiği anlamına gelmediğini, kaldı ki müvekkiline bu faturalar gönderilmemiş olmasına rağmen; gönderilse ve hatta taraflarınca itiraz edilmemiş olsa dahi; yine de davacı tarafın böyle bir hizmet verdiğini kanıtlamak zorunda olduğunu, müvekkili firmanın sahibi …’ın 15 Ekin 2021-15 Aralık 2021 tarihleri arasında davacı firmada çalıştığını, işbu çalıştığı dönemde kendisinin sigorta girişi yapılacağı beyan edilmiş olmasına karşılık kendisinin sigorta girişi yapılmadığını, 15 Aralık 2022 tarihinden itibaren tarafların ….-…. Kuruyemiş olarak birlikte iş yapmaya başladıklarını, 15 Aralık 2022 tarihinden önce …-…. Kuruyemiş arasında işçi işveren ilişkisi varken 15 Aralık 2022 tarihinden itibaren …-… Kuruyemiş arasında ticari işbirliği başladığını, müvekkili firma temerrüde düşürülmediği için takip tarihine kadar işlemiş faizin talep edilemeyeceğini, ortada bir ödünç sözleşmesi olmadığını, taraflar arasında bir alım-satım ilişkisi olduğunu, haliyle bileşik faiz talep edilemeyeceğini, davanın reddini savunmuştur.
MAHKEMECE: ” …İİK’nun 257 ve 258 maddeleri gereği vadesi gelmiş bir alacak için ihtiyati haciz kararın verilebilmesi, tarafın alacağın varlığına yönelik mahkemeye kanaat getirecek delilleri sunması şartına bağlanmış olup, dosyaya yalnızca faturaların sunulduğu, sevk irsaliyelerinin yer almadığı bu sebeple teslim hususuna ilişkin yeterli delil sunulmadığından ayrıca davacı vekilinin ihtiyati haciz isteminin, iddia ve yargılamayı gerektirir mahiyette olması gerektiğinden ihtiyati haciz talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir,” gerekçesi ile;
“Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin REDDİNE” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, yasa gereği ihtiyati haciz şartlarının oluştuğunu, yerel mahkemece verilen ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılması gerektiğini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
GEREKÇE:
Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan fatura bedellerinden bakiye kalan alacak için ihtiyati haciz istemidir.
HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda re’sen gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, İİK’nun 257 ve 258 maddeleri gereğince vadesi gelmiş bir alacak için ihtiyati haciz kararının verilebilmesi, tarafın alacağın varlığına yönelik mahkemeye kanaat getirecek delilleri sunmasına bağlanmış olup dosyaya yalnızca faturaların sunulduğu, sevk irsaliyelerinin yer almadığı ve teslim hususuna ilişkin yeterli delil sunulmadığı ve ayrıca ihtiyati haciz isteminin iddia ve yargılamayı gerektirir mahiyette olması gerekçeleriyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davacının ihtiyati haciz kararı için dosyaya yalnızca faturaları sunduğuna, sevk irsaliyelerinin ve teslim hususuna ilişkin yeterli delilleri eksik bırakarak talebi için gereken yaklaşık ispatı sağlayamadığına, yargılamada eksiklik bulunmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18.11.2022 tarih ve 2022/928 Esas sayılı ara kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 179,90.TL maktu karar harcından peşin olarak alınan 80,70.TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadan karar verildiğinden davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 02.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.