Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/417 E. 2023/509 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/417
KARAR NO : 2023/509

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/01/2023 ( Ara Karar)
NUMARASI : 2023/47 Esas

DAVA : MENFİ TESPİT
KARAR TARİHİ : 22/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/03/2023

Taraflar arasında görülen menfi tespit davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sırasında verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara karara karşı yasal süresi içerisinde ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan açık yargılama sırasında verilen 19/01/2023 tarihli ara karar ile; ”…dava dilekçesi ile özetle; davalı şirket ile müvekkil şirket arasında yapılan sözlü akit ile … Villaları 2 Etap Projesinin duvar kaplama işi için anlaştıklarını, yapılan sözleşme kapsamında projenin duvar kaplama işini üstlenen müvekkil şirketin duvar kaplama işi için duvar taşları davalı firma tarafından temin edilecek olup müvekkil şirket tarafından emre yazılı olarak keşide edilen 70.000 TL çek ile ödeme yapılmasını kararlaştırdıklarını, taraflar arasında yapılan sözlü akit kapsamında müvekkil şirket 70.000 TL değerindeki çeki davalı firmaya verdiğini, davalı firma tarafından 70.000 TL’lik duvar taşı malzemesi müvekkil şirkete temin edilmesi gerekirken 27.000 TL değerinde 100 kamyonluk duvar taşı temin edildiğini, kalan 43.000 TL değerinde duvar taşı malzemesini ise davalı firma ellerinde tükendiği iddiası ile müvekkil şirkete temin etmediğini, çekin 43.000 TL’lik kısmının iade edilmediğini, bu nedenlerle dava konusu çekin 43.000 TL’lik kısmı için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Talepte bulunan davacı tarafın dosyaya sunduğu deliller kapsamında dosyanın incelenmesinde;
Davalı yanın ihtiyati tedbir talebinin dava konusu alacağın yaklaşık olarak ispat edilememesi…” gerekçesi ile İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN REDDİNE, karar verilmiş, verilen bu ara karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İSTİNAF NEDENLERİ:

İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; daha önce Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/42 D.İş dosyası ile ihtiyati tedbir şartlarının oluştuğu ve ihtiyati tedbir için yaklaşık ispat koşullarının varlığı kabul edilmesine rağmen aynı taraf ve aynı konuda aynı delillerle açılan davada ihtiyati tedbir taleplerinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin, müvekkilinin ticari defterlerinin ve iddialarını kesin olarak ispatlayacak yazılı delillerini sunmalarına rağmen tedbir taleplerinin reddedilmesinin müvekkilinin mağduriyetine ve telafisi imkansız zararlara uğramasına sebebiyet vereceğini ileri sürerek yerel mahkeme ara kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:

Talep, menfi tespit davasında verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara karara ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
HMK’nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyati tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin sadece uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlemiştir.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle uyuşmazlığın yargılama gerektirmesine, ihtiyati tedbir koşullarının oluşmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu ara kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, ihtiyati tedbir isteyen davacılar vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/47 Esas sayılı dosyasında ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin olarak verilen 19/01/2023 tarihli ARA KARAR, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Başvuru sırasında harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan ihtiyati tedbir isteyen davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati tedbir isteyen davacılar aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/(1)-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 22/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.