Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/350 E. 2023/474 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/350
KARAR NO : 2023/474

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12.01.2023 ( Ara Karar)
NUMARASI : 2022/501 Esas
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ – İHTİYATİ HACİZ
KARAR TARİHİ : 15/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/03/2023
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sırasında verilen ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara karara karşı yasal süresi içerisinde ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan açık yargılama sırasında 12.01.2023 tarihli ara karar ile; ”…Davacı … ŞİRKETİ tarafından davalı … ŞİRKETİ aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) ilişkin davanın mahkememizde yapılan açık yargılamasında, davacı vekili 09.01.2023 tarihli dilekçesi ile, davalı hakkında açılan davanın itirazın iptali ile takibine devamına ilişkin olup alınmış olan mali müşavir bilirkişi raporuna göre davalının, müvekkil şirkete 276.041,55-TL borçlu olduğu ve müvekkil şirketin bu miktar davalıdan alacaklı olduğunun belirtildiği, borçlunun mallarını kaçırma girişimi içinde olması nedeniyle, müvekkil şirket alacağı 276.041,55-TL’nin tahsilini temin etmek üzere takdir edilecek teminat karşılığında borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin borçluya tahmiline karar verilmesi talebinin ”yargılama faaliyeti devam ettiği” gerekçesi ile bu aşamada ihtiyati haciz talebinin REDDİNE karar verilmiş, verilen bu ara karara karşı ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılama aşamasında müvekkili şirketin ticari defterleri ile davalı şirketin … Vergi Dairesinde gelen kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığını ve bilirkişi raporunda, davalı tarafın her ne kadar ticari defterleri incelenmese de bağlı bulunduğu … Vergi Dairesinden gelen cevap yazı içeriğinde göre davalının davacıdan 49 adet tolam 302.009,25.TL tutarında alış yaptığı, netice olarak davacı toplam satışları ile davalı toplam satış miktar ve tutarlarının uyumlu olduğu, davacı tarafından davalıya kesilen tüm faturaların davalının kendi ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu ve davacı şirketin davalı şirketten 276.041,55.TL alacaklı olduğunun belirtildiğini, davalı şirketin mal varlığında eksilmelere neden olarak müvekkili şirketin alacağının tahsilini ortadan kaldırmaya neden olduğunu, müvekkili şirketin alacağının teminatsız olup, borçlunun mallarını kaçırma girişimi içinde olduğundan ihtiyati haciz taleplerinin reddi ara kararının yasaya ve dosya kapsamına aykırı olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme ara kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Talep, itirazın iptali davası sırasında verilen ihtiyati haczin reddine yönelik ara karara ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
İhtiyati haciz İ.İ.K.’nun 257-268. maddelerinde düzenlenmiştir. 2004 sayılı İİK’nın 257/1.maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” düzenlemesi muaccel bir başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları düzenlemiş olup, muaccel olmayan/vadesi gelmemiş alacak yönünden ise ihtiyati haciz koşulları aynı yasanın 257/2.maddesinde ise;” Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksatıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;(1)
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” şeklinde düzenlemesi bulunmaktadır.
İİK.’nın 258.maddesinde ise; “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.
Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir. (Ek fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./60. Md.; Değişik fıkra: 02/03/2005-5311 S.K./16.mad) İhtiyatî haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.”
İhtiyati haciz kararına itirazı düzenleyen İİK.’nın 265.maddesinde de ise; “(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./63. md.) Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. (Ek fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./63. md.) Menfaati ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir.
Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.
İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. (Ek fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./63. md.; Değişik fıkra: 02/03/2005-5311 S.K./17.mad) İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükümleri mevcuttur.
Dosyadaki belgelere, ara kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle ihtiyati haciz kararı verilmesi için mutlak ispat şartlarının oluşmasına gerek bulunmayıp, yaklaşık ispat ölçülerinde ispat yeterli olacağından dosya kapsamına göre alacağın olup olmadığı ve miktarının yargılamaya muhtaç olmasına, ara kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu ara kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, ihtiyati haciz isteyen davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/501 Esas sayılı dosyasında ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin olarak verilen 12.01.2023 tarihli ARA KARAR, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan ihtiyati haciz isteyen davacı vekilinin istinaf kanu yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan ihtiyati haciz talep eden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadan karar verildiğinden bu aşama için ihtiyati hacze itiraz eden davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 15/03/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.