Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/318 E. 2023/384 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/318
KARAR NO : 2023/384
KARAR TARİHİ: 08/03/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/12/2022
NUMARASI : 2022/6 Esas ve 2022/974 Karar
DAVANIN KONUSU : Konkordatonun Feshi
BAM KARAR TARİHİ : 08/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/03/2023
Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; davalı şirket aleyhine İstanbul 8.İcra Dairesi’nin 2018/37889, 2018/38813, 2018/43247, 2018/43459, 2018/43880 esas sayılı dosyalarda kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, icra takiplerinin kesinleşerek haciz aşamasına geçildiğini, ancak borçlu davalı şirketin İzmir 3.ATM’nin 2018/1088 esas sayılı dosyasından konkordato davası açarak, aldığı geçici ve kesin sürelerle icra takiplerini durduğunu ve iptal ettirdiğini, mahkemece davalı borçlunun konkordato projesinin tasdik edildiğini, alacaklarının davalının konkordato projesi kapsamında ödemesi gereken borçlardan olmasına rağmen ilk ödemenin yapılması gerektiği tarih olan 2020 yılı Ocak ayından bu yana iki yıl gibi bir zaman geçmesine rağmen müvekkiline hiçbir ödemede bulunulmadığını, davalının bu eyleminin açıkça hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu ileri sürerek, İİK 308/e maddesi uyarınca konkordatonun davacı şirket yönünden kısmen feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…davalı … Şti.’nin konkordato başvurusu üzerine İzmir 3 ATM’nin 06/12/2019 tarihli 2018/1088 esas 2019/1145 karar sayılı kararı ile konkordatosunun İİK 306 maddesi uyarınca tasdikine konkordato projesi gereğince davacı borçlunun konkordatoya tabi borçlarını birer ay ara ile 60 eşit taksitte (5 yılda) kesin mühlet tarihi olan 19/12/2018 tarihinden itibaren faizsiz olarak 2020 yılı Ocak ayında başlayarak ve her ayın son günü ödemesine karar verildiği, celp olunan icra dosyalarından davacı … A.Ş.’nin alacaklı olduğu ve bu alacağının konkordatoya tabi olduğu, kayyım raporuna göre davalının kısmi birinci taksit ödemesinden sonra hiçbir alacaklıya ödeme yapmadığı, bu arada davacıya da hiç ödeme yapmadığı, davacının konkordatonun feshi talebinde haklı olduğu kanaatine varılmakla davanın kabulüne ve konkordatonun feshine…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı yanca iddia olunan müvekkili şirketin borçlarını ödemediği söylemi tamamen haksız olduğunu, müvekkili şirketin tamamen iyi niyetli olarak konkordato yoluna başvurduğunu ve tasdik olunan ödeme planına uyarak ödemelerini yapmayı planladığını, müvekkili şirketinde alacaklı olduğu pek çok firmadan ödemelerini alamadığını, söz konusu alacakların müvekkilinin borçlarını fazlasıyla kapatacak durumda olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava, İİK.’nun 308/e maddesine dayalı konkordatonun davacı yönünden kısmen feshi istemine ilişkindir.
Konkordatonun bir alacaklısınca feshinden söz edebilmek için öncelikle tasdik edilmiş bir konkordato projesinin bulunması gerekmektedir. Konkordatoya tabi borcun yani konkordato alacağının proje gereğince ifa edilmemiş olması davanın sebebini teşkil eder. Ademi ifayı takiben yeni bir mühlete yahut borçlunun ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek yoktur.
Konkordatonun kısmen feshi 2004 sayılı İİK’ya 28/2/2018 tarihinde 7101 sayılı Yasa’nın 37. Maddesiyle eklenen 308/e maddesinde “Kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir. Fesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” biçiminde düzenlenmiştir.
Kısmen Feshi Talep Edebilmek İçin Gereken Şartlar ;
Konkordatonun bir alacaklısınca (yani kısmen) feshinden söz edebilmek için öncelikle tasdik edilmiş bir konkordatonun (projesinin) bulunması gerektiğinde tereddüt edilemez. Mademki, proje gereğince ifada bulunulmamıştır, şu hâlde evvela elde davacı alacaklı için mecburi bir proje olmalıdır. Eş deyişle konkordato projesi, tasdik edilmiş bulunmalıdır.Bu sırada tasdik kararının kesinleşmesinin gerekip gerekmediği, mülga 300. maddenin aksine yeni m. 308/c, f. 1, c. 1 hükmüyle birlikte değinilmesi gereken meselelerdendir. Zira artık proje, tasdik kararıyla birlikte, alacaklılarını (ve doğal olarak borçlusunu) -aksi alacaklılarınca oylanıp kabul edilen projede öngörülmediği sürece- derhâl bağlamaktadır. Bu hâlde, ilk bakışta önceki dönemden farklı olarak konkordatonun kısmen feshi bakımından kesinleşmesinin de aranmayacağı söylenebilmekle beraber bu sonuç, yüzeysel kalacaktır. Zira Kanunun bu kez 308/a maddesinde öngörülen kanun yolu denetiminden geçemeyen bir projenin, tasdik edilmekle başta bağlayıcılık kazanmış olsa da, anılan özelliğini sürdürmesi zaten mümkün olamayacak; takiben feshini istemek de gerekmeyecektir. Kısacası, konkordatonun feshini talep etmek bakımından her hâlükârda [kesinleşmekle işlerlik kazanacak projeler içinse kaçınılmaz olarak, m. 308/c, f. 1, zira bu son hâlde elde, işler hâlde olup da ihlâl edildiğinden feshi istenebilecek bir proje de bulunmamaktadır], tasdik kararının kesinleşmiş olması şartını da aramak gerekir. (YENİ KONKORDATO HUKUKU 7100 ve 7155 Sayılı Kanunlarla Değişik İcra ve İflas Kanunu m.285-309 Şerhi sayfa 636 )
Somut uyuşmazlıkta, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/12/2019 tarihli 2018/1088 esas 2019/1145 karar sayılı kararı ile “Davanın kabulüne, davacı … ŞİRKETİ’nin konkordato talebinin kabulüne, konkordatosunun İİK 306 maddesi uyarınca tasdikine, Konkordato projesi gereğince davacı borçlunun konkordatoya tabi borçlarını birer ay ara ile 60 eşit taksitte (5 yılda) kesin mühlet tarihi olan 19/12/2018 tarihinden itibaren faizsiz olarak 2020 yılı Ocak ayında başlayarak ve her ayın son günü ödemesine, Davacının rehin kapsamında kalan rehinli borçlarını … TAŞ ve Türkiye …. Bankası TAO ile yaptığı protokoller çerçevesinde ödemesi, yapılandırma konusunda anlaşma sağlayamadığı … TAŞ’ne ve … Bankası AŞ’ne olan borçlarını konkordato talep tarihinden itibaren taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan temerrüt öncesi faiz oranı uygulanmak suretiyle 60 ay vadeye tabi olarak ödemesi suretiyle İİK 308/h maddesi uyarınca yapılandırılmasına” karar verildiği, bu karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu İzmir BAM 17 Hukuk Dairesi’nin 05/03/2020 tarihli kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulduğu, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 15/06/2020 tarihli kararı ile temyiz itirazlarının reddine karar verildiği, İzmir 3. ATM kararının 15/06/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Kayyım …’in 29/06/2022 tarihli raporunda; …A.Ş. firmasının adi alacaklı listesinde ve rehinli alacaklı listesinde tespit edilemediğini, ancak borçlu firmanın kısmi ilk taksit ödemesinden sonra tüm alacaklılar yönünden taksit ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğinin belirtildiği, hal böyle olunca mahkemece davanın kabulüne yönelik verilen kararın yerinde olduğu, davalı borçlu … Şti.’nin istinaf dilekçesinde; alacak kalemlerinin ödenmemesinin ödeme planlarını aksattığı ve olağanüstü koşulların oluştuğuna ilişkin ileri sürdüğü itirazlarının tasdik yargılamasında değerlendirildiğinden bu yöndeki savunmalarının yerinde olmadığı anlaşılmakla; istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/2 esas ve 2022/974 karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı tarafından peşin yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcı ve 492,00 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının davalı üzerinde bırakılmasına,
3-Yapılan istinaf masraflarının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın dairemiz tarafından taraf vekillerine ve davalıya tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren on gün içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/03/2023