Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/227 E. 2023/848 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/227
KARAR NO : 2023/848
KARAR TARİHİ : 04/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/12/2022
NUMARASI : 2022/383 Esas 2022/920 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 04/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/05/2023

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında akdedilen 22.10.2020 tarihli … Projesi Mühendislik Hizmeti Sözleşmesi gereği; müvekkili şirketin yüklenici sıfatıyla, Antalya İli Akseki İlçesi sınırlarında bulunan davalı şirkete ait … önlisans numaralı …’ne ilişkin, Kamulaştırma Planlarının Hazırlanması ve KYK ların alınması, İmara Esas Kurum Görüşleri, İmar Planlarının Yapım ve Onaylatılması, Varsa Mera Vasıf Değişikliklerinin /Tahsis Amacı Değişikliklerinin Yapılması, Kamulaştırma Tescillerinin Yapılması ve 22.10.2020 tarihli … Projesi Mühendislik Hizmeti Sözleşmesi gereği; müvekkil şirket yüklenici sıfatıyla, Antalya İli, …, …, … İlçeleri sınırlarında bulunan davalı şirkete ait … önlisans numaralı …ne ilişkin, Kamulaştırma Planlarının Hazırlanması ve KYK ların alınması, İmara Esas Kurum Görüşleri, İmar Planlarının Yapım ve Onaylatılması, Mera Vasıf Değişikliklerinin /Tahsis Amacı Değişikliklerinin Yapılması, Kamulaştırma Tescillerinin Yapılması işini yüklenmiş olduğunu, müvekkili tarafından, sözleşmeler gereği tüm edimlerin ifasının eksiksiz şekilde yerine getirilmiş olmasına rağmen, davalı tarafından mesnetsiz iddialar gerekçe gösterilerek hizmet bedeline karşılık kesilen 17.02.2021 tarih, GIB2021000000010 numaralı faturanın ödemesinin yapılmadığını, alacağın tahsili için İzmir 13. İcra Dairesi 2021/3880 sayılı dosya kanalıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlu tarafından yapılan itiraz neticesinde takibin durduğunu beyanla davanın kabulü ile davalının İzmir 13. İcra Dairesi 2021/3880 sayılı dosyasına vaki itirazın iptali takibin asıl alacak, faiz ve feri’ileriyle birlikte takip tarihindeki taleplerle devamına, davalının, itiraz olunan alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında usulüne uygun tahkim sözleşmesi kararlaştırılmış olmasına rağmen davacı tarafından dava yoluna başvurulması nedeniyle davanın usulden reddini talep ettiklerini, davadaki talepleri kabul anlamına gelmemek kaydıyla taraflar arasında akdedilen sözleşmede tahkim şartı kararlaştırılmış olduğundan davacının da Tahkime başvurması gerekir iken işbu davayı ikame etmesinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, tahkim ilk itirazı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Mahkeme aksi kanaatte olur ise davacının iş bu sözleşme kapsamında yaptığını iddia ettiği işler nedeniyle düzenlemiş olduğu faturanın kabulünün mümkün olmadığını, davacıya ödenmiş 11.12.2020, 07.01.2021 ve 11.01.2021 tarihli faturalardan ve eksik ayıplı iş nedeniyle 3. Kişiye yaptırılan iş nedeniyle müvekkil şirketin alacağına ilişkin tahkim yoluna başvurma hakkı saklı kalmak kaydıyla davacının işbu davaya konu ettiği faturadan kaynaklı müvekkil şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığını, davacının sözleşmede taahhüt ettiği yükümlülüklerini yerine getirmediğinden davacının kusuru nedeniyle gerekli izinlerin ve onayların alınamaması sebebiyle Müvekkil Şirketin sahip olduğu lisans hakkını kaybetme riski ile karşı karşıya kaldığını, müvekkili şirketin davacıya yapmış olduğu avans niteliğinde olan ödenen tutarların karşılığında yapılması gereken işlerin sözleşme çerçevesinde belirtilen şekilde ve sürede yerine getirilmediğinden Türk Borçlar Kanunu ve sair mevzuat çerçevesinde davacının kusuru nedeniyle meydana gelen eksik ve ayıbın giderilmesine ilişkin her türlü zarara ilişkin haklarını saklı tuttuklarını, davacıya bu hususta İzmir 6.Noterliği’nin 30.03.2021 tarihli 06410 Yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, davacı tarafından işlerin eksik, ayıplı ve hatalı yapılmasının taraflar arasında imzalanan Sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini, müvekkilinin sözleşmeye binaen işin ana aktivitesi olan halihazır harita alımı ve onayı davacı tarafından yarım bırakıldığı için tüm halihazır harita süreçlerini baştan olmak üzere üçüncü bir firmaya yaptırılmak durumunda kalındığını beyanla öncelikle tahkim ilk itirazımızın kabulü ile davanın usulden reddine, Mahkeme aksi kanaatte olması halinde davanın reddine, kötü niyetli davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
MAHKEMECE: ” Dava, itirazın iptali davasıdır.
Davalı, Tahkim ilk itirazında bulunmuştur.
Her ne kadar davacı tarafça davalı aleyhine aralarındaki sözleşmeden kaynaklı hizmet bedeline ilişkin kesilen faturaya konu başlatılan icra takibinin devamı ve davalı tarafça yapılan itirazın iptali talep edilmiş ise de; Taraflar arasındaki 22/10/2020 tarihli Mühendislik Hizmeti Sözleşmesinin 18. Maddesinde tahkim şartının bulunduğu, davalının tahkim ilk itirazında bulunduğu, dolayısıyla taraflar arasındaki uyuşmazlığın her iki tarafında kabulünde olan sözleşme hükümlerine göre tahkim yolu ile çözülmesi gerektiği, her ne kadar davacı taraf İzmir Tahkim kurulunun bulunmadığını sözleşmenin tahkim ile ilgili hükmünün geçersiz olduğunu ileri sürmüş ise de; taraflar arasındaki sözleşmede uyuşmazlıkların açıkça tahkim yolu ile çözüleceğinin ve tahkim yerininde İzmir olduğunun açıkça belirtildiği, bu nedenle davacının bu savunmasının yerinde olmadığı kanaatine varılarak tarafların açık ve kesin olarak tahkim sözleşmesi yapma iradelerinin sözleşmede mevcut olduğu, tahkim şartının geçerli olduğu, bu tahkim şartının usûli bir ilk itiraz olarak kabul edilip yasal süresi içinde ileri sürüldüğü anlaşıldığından davanın tahkim şartı nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçesi ile,
1-HMK 116/1-b.maddesi gereğince davalının ilk itirazının kabulü ile uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözümlenmesi gerektiği anlaşıldığından davanın usulen reddine, şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen sözleşmede tahkim yeri olarak sadece İzmir Tahkim Merkezi yazıldığını, üyelerinin yapmış oldukları sözleşmelerde tahkim sözleşmesi yapılmasının gerekli ve yeterli olduğunu, sözleşmede sadece “İzmir Tahkim Merkezi” yazmakta olduğunu ve bu şekilde yazılan hükmün, İzmir Ticaret Odası bünyesinde bulunan tahkim merkezi tahkim anlaşmasının şekil şartlarına uygun olmadığını, taraflarınca dava açılmadan önce gerekli araştırmanın yapıldığını ve İzmir Ticaret Odası ile yapılan görüşmelerde de sözleşmede sadece ” İzmir Tahkim Merkezi” ibaresinin yer alması durumunda başvurunun reddolacağı bilgisinin alındığını, red kararı verileceğini bile bile İzmir Ticaret Odası bünyesindeki tahkim merkezine başvuru yapılmasının müvekkilinin maddi ve hukuki menfaatlerini ihlal edeceğinden dolayı, sözleşmedeki tahkim şartının geçersiz olması sebebiyle, taraflar arasındaki ihtilafın çözümü için tarafınca Yerel Mahkemede dava açılmış olmasının hukuka uygun olduğunu, kaldı ki davalı yanın da cevap dilekçesinde sadece tahkim itirazında bulunduğunu, tahkim merkezinin neresi olduğu hususunun belirtilmediğini beyan ederek, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01.12.2022 tarih, 2022/383 E.,2022/920 K. Sayılı kararının yapılacak istinaf incelemesi neticesinde bozulmasına karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
HMK’nın 116. Maddesi “-(1) İlk itirazlar aşağıdakilerden ibarettir;
a)Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı.
b) Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı.” şeklindedir.
HMK’nın 412/1-2. maddesinde; “Tahkim sözleşmesi, tarafların sözleşme veya sözleşme dışı bir hukuki ilişkiden doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıkların tamamı veya bir kısmının çözümünün hakem veya hakem kuruluna bırakılması hususunda yaptıkları anlaşmadır.
Tahkim sözleşmesi, taraflar arasındaki sözleşmenin bir şartı veya ayrı bir sözleşme şeklinde yapılabilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Tahkim sözleşmesi veya şartı; borçlar hukuku anlamında bir sözleşme olduğu için, sözleşmeler için genel şartların tahkim sözleşmesinde de bulunması ve aranması gerekir.
HMK’nın 413-. Maddesinde ise (1) Tahkim sözleşmesinin konusunu oluşturan bir uyuşmazlığın çözümü için mahkemede dava açılmışsa, karşı taraf tahkim ilk itirazında bulunabilir. Bu durumda tahkim sözleşmesi hükümsüz, tesirsiz veya uygulanması imkansız değil ise mahkeme tahkim itirazını kabul eder ve davayı usulden reddeder. “hükmü yer almaktadır.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, taraflar arasında akdedilen sözleşmede usulüne uygun tahkim şartı öngörülmüş olmasına, tahkim şartının açık ve kesin olmasına ve uyuşmazlığın hakemde çözüleceğinin kesin olarak ortaya konulmasına, süresi içerisinde tahkim ilk itirazı nedeni ile mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesine göre davacı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/12/2022 tarih ve 2022/383 Esas 2022/920 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 179,90.TL maktu karar harcından peşin olarak alınan 807,00.TL harcın mahsubu ile bakiye 627,10.TL harcın davacıya iadesine,
3-İstinaf başvurusu sırasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 04/05/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.