Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/226 E. 2023/857 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/226
KARAR NO : 2023/857
KARAR TARİHİ : 04/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/12/2022
NUMARASI : 2022/627 Esas 2022/975 Karar
DAVANIN KONUSU : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
BAM KARAR TARİHİ : 04/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/05/2023

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda ” Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; müvekkili tarafından davalı borçlu hakkında İzmir 2. İş Mahkemesi’nin 2020/133 esas sayılı işçilik alacaklarının tahsili davasının açıldığını İzmir 2. İş Mahkemesi’nin 2020/133 esas 2022/307 karar sayılı kararı ile müvekkilinin işçilik alacaklarının hüküm altına alındığını, bu kararın Manisa 1 İcra Dairesi’nin 2022/5716 esas sayılı icra takibine konu edildiğini, davalının mahkeme kararına ve icra takibine rağmen borcunu ödemediğini, bu nedenle icra iflas kanunu 177/4 maddesine göre davalı hakkında doğrudan doğruya iflas talep ettiklerini ileri sürerek, davalının İİK 177/4 maddesi uyarınca iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin bu davanın açılmasından evvel tasfiyeye girdiğini, bu davanın açılmasında davacının hukuki yararının bulunmadığını, dava şartı yokluğu sebebiyle ve haksız davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
…’nce gönderilen sicil özetinin incelenmesinden; davalı… Merkez 169336 sicilinde kayıtlı … AŞ’nin en son adresinin … Cad No:… … … … olduğu, şirketin 10/03/2022 tarihinde tasfiyeye girdiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 01/08/2022 tarihli tensip tutanağının 9 nolu ara kararı uyarınca “25.000,00-TL iflas avansının, 160/2.maddesi uyarınca iflas kararının kanun yolları için gerekli tebliğ masrafı olarak 1.500,00-TL gider avansının davacı vekilince 2 haftalık kesin mehil içinde yatırılmasına, İflas talebinin ilanı için 4.000,00-TL gider avansını 2 haftalık kesin mehil içinde davacı tarafça yatırılmasına, İflas avansı, ilan avansı ve gider avansının 2 haftalık kesin mehil içinde davacı tarafça yatırılmaması halinde davanın usulden reddedileceğinin davacı vekiline tebliğine,” karar verilmiş ve ihtar davacı vekiline tebliğ edilmiş, davacı vekilince söz konusu gider avansı yatırılmamıştır.
Davacı vekili 13/08/2022 tarihli dilekçesi ile; tensip tutanağının 9 nolu ara kararı ile takdir edilen iflas gider avansının müvekkili tarafından karşılanmasının mümkün olmadığını, HMK 325 maddesi uyarınca hazineden karşılanmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkememizin 16/08/2022 tarihli ara kararı ile bu talebin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili 23/08/2022 tarihli dilekçesi ile talebini yinelemişse de daha önce bu konuda karar verildiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığı yönünde değerlendirme yapılmıştır. Davalı vekili 29/09/2022 tarihli dilekçesinde; iflas gider avansının yatırılmamış olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Manisa 1 İcra Dairesi’nin 2022/5716 esas sayılı dosyasının uyaptan gönderilen örneğinin incelenmesinden; davacı … tarafından davalı … AŞ’ne karşı İzmir 2 İş Mahkemesi’nin 2020/133 esas 2022/307 karar sayılı kararına dayanılarak 17.428,04-TL işçilik alacağı ve ferilerinin tahsili için girişilen icra takibine ilişkin olduğu, borcun henüz ödenmediği anlaşılmıştır.
Davamız, İİK 177/4 maddesine dayalı doğrudan iflas talebine ilişkindir.
İİK 177/4 maddesinde alacaklının evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebilir haller sayılmış bu haller arasında 4.fıkrasında ilama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse alacaklının, borçlunun iflasını isteyebileceği ortaya konulmuştur. Davacının Manisa 1.İcra Dairesi’nin 2022/5716 esas sayılı takibi ile ilama müstenit bir alacağını icra emriyle istediği iflasa tabi borçlu tarafından ödenmediği, bu nedenle davacının İİK 177/4 maddesi uyarınca davalının iflasını isteyebileceği kabul edilmiştir. Ne var ki, bu davanın görülebilmesi için öncelikle dava şartlarının sağlanması gerekmektedir.
İİK 181. maddesinde “159, 160, 164, 165 ve 166 ncı maddeler bu fasıl hükmüne göre vukua gelen iflaslara da tatbik olunur.” hükmüne yer verilmiştir. İİK 181 maddesinin yollamasıyla davamızda uygulanması gereken İİK 160.maddesinde “İflas isteyen alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumludur.(Değişik: 9/11/1988 – 3494/27 md.) Mahkeme, bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini ister.” hükmüne yer verilmiştir. İİK 160.maddesinde ortaya konulan masraflar özel dava şartı mahiyetindedir. Bu kapsamda tensip 9.nolu ara kararı uyarınca takdir olunan iflas avansının, iflas kararının kanun yolları için gerekli tebliğ gider avansının, iflas talebi için gerekli ilan gider avansının yatırılması için kesin süre verildiği halde davacı tarafça kesin süre içerisinde ve hatta duruşma gününe kadar yatırılmadığı, dava ön şartının sağlanmadığı kanaatine varılmıştır.
Toplanan tüm deliller karşısında; davacının işçilik alacaklarına ilişkin ilama müstenit alacağının icra takibine konu ettiği, icra emrine rağmen bu alacağın ödenmediği, İİK 177/4 maddesi uyarınca davalının doğrudan iflası talepli olarak iş bu iflas davasını açtığı, ancak İİK 181 maddesinin yollamasıyla İİK 160 maddesi uyarınca yatırması gereken iflas avansını ve gider avansını yatırmadığı, bu nedenle dava ön şartını sağlamadığı anlaşılmakla, HMK 120/2, 114/1-g, 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili her ne kadar İİK 179 maddesine dayalı borçlunun müracaatı ile iflas halini emsal göstererek gider avansının HMK 325 maddesi uyarınca suç üstü ödeneğinden karşılanmasını talep etmişse de, İİK 179 maddesine dayalı borca batıklık sebebiyle borçlunun müracaatı ile iflas halinin başvurulmaması halinde cezai sonuçları olan HMK 325 maddesinde ortaya konulan davacının üzerinde serbestçe tasarruf hakkı olmayan iflas bildirimi ve iflas dava türü olduğu, oysa İİK 177 maddesine dayalı alacaklının talebi ile doğrudan iflas davasının davacının üzerinde serbestçe tasarruf hakkı olan dava türü olduğu, davamızda HMK 325. maddesi uyarınca giderlerin suç üstü ödeneğinden karşılanmasının mümkün olmadığı kanaatine varılmakla davacı vekilinin bu yöndeki talebi yerinde görülmemiştir.” şeklinde davacı tarafın kesin mehile rağmen iflas gider avanslarını karşılamadığından HMK 120/2, 114/1-g, 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; iflas davalarının kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri davalardan olduğunu, bu durumda iflas avansının yatırılmaması halinde HMK 325. madde uyarınca suç üstü ödeneğinden karşılanması gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, İİK 177.maddesi gereğince açılan ilama dayalı alacağın icra emriyle istenilmesine rağmen ödenmemesi sebebiyle açılan iflas davasıdır.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiştir.
İİK 177.maddesinde; ilama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse, alacaklı tarafından iflasa tabi borçlunun iflasının istenebileceği düzenlenmiştir.
Mahkemenin 01/08/2022 tarihli tensip tutanağının 9 nolu ara kararı uyarınca “25.000,00-TL iflas avansının, 160/2.maddesi uyarınca iflas kararının kanun yolları için gerekli tebliğ masrafı olarak 1.500,00-TL gider avansının davacı vekilince 2 haftalık kesin mehil içinde yatırılmasına, İflas talebinin ilanı için 4.000,00-TL gider avansını 2 haftalık kesin mehil içinde davacı tarafça yatırılmasına, İflas avansı, ilan avansı ve gider avansının 2 haftalık kesin mehil içinde davacı tarafça yatırılmaması halinde davanın usulden reddedileceğinin davacı vekiline tebliğine,” karar verilmiş ve ihtar davacı vekiline tebliğ edilmiş, davacı vekilince söz konusu gider avansı yatırılmamıştır.
İİK’nın 181.maddesi yollamasıyla somut olay yönünden uygulanması gereken İİK’nın 160.maddesinde “İflas isteyen alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumludur. Mahkeme, bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini ister.” düzenlemesi yer almaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 114/1.maddesinde dava şartları sayılmış ve 114/2 maddesinde ise “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmüne yer verilmiştir. İİK’nın 160.maddesi gereğince iflas isteyen alacaklı gerekli masrafları mahkeme veznesine peşin olarak yatırmak zorunda olup, söz konusu husus özel olarak düzenlenmiş bir dava şartıdır (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 03/03/2020 tarihli 2016/6781 E. 2020/1455 K. sayılı ilamı). HMK’nın 115/2. maddesinde ise mahkemece dava şartı noksanlığı tespit edildiği takdirde giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verileceği, bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; davacı tarafa iflas avansını yatırması için verilen kesin süre içerisinde avansın yatırılmadığının anlaşılmasına göre davacı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan, yerel mahkeme kararına karşı yerinde olmayan istinaf isteminin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/12/2022 tarih, 2022/627 Esas ve 2022/975 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı alındığından ve yeterli olduğundan, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 361/1. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/05/2023