Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/19 E. 2023/319 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/19
KARAR NO : 2023/319
KARAR TARİHİ: 01/03/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2022
NUMARASI : 2021/649 Esas 2022/1031 Karar
DAVANIN KONUSU : Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
BAM KARAR TARİHİ : 01/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/03/2023
Asli müdahil … Bankası A.Ş vekili ile asli müdahil … Bankası A.Ş vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili Mahkememize verdiği 23/09/2021 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili ” …-… Tekstil ” in İzmir 6. Noterliğinin 17/01/2014 tarih ve 679 sayılı noter tasdiki ile kurulduğunu, Ticaret Sicil Gazetesinin 07/02/2014 tarih ve 8503 sayılı gazetesinde ilan olunarak tescil edildiğini, şirketin … Mah. …. Cad. … Sok. … …. İzmir adresinde 100.000,00 TL başlangıç sermayesi ile kurulduğunu, şirketin kuruluş sözleşmesine göre işletmenin sahibi ve tek yetkilisinin … olduğunu, … Tekstil ‘ in 31/08/2021 tarihi itibariyle sermayesinin 5.645.000,00 TL olup tamamının ödendiğini, şirketin son adresinin … Mah. …. Sok. No … İç Kapı No … …. İzmir adresi olduğunu, müvekkilinin sektöründe önemli sayılacak ticari faaliyetlerde bulunduğunu, ülkedeki ekonomik sorunlar nedeniyle talebin daralmasına ilaveten tüm dünyada yaşanan pandemi sürecininde ekonomiye etkisi neticesinde müvekkilinin beklediği cirolarda olumsuz yönde sapmalar yaşandığını, bu durumun firmanın finansal krize girmesine neden olduğunu, firmanın zor duruma düşmesinin diğer önemli nedenlerinin yüksek stoklar ve satışlarının düşmesi, finansman süreçleri, kredi teminlerinde yaşanan sıkıntılar, tüm dünyada yaşanan pandemi süreci ile Türkiye ‘nin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar nedeniyle talebin daralmasının şirket finansal dengesine olumsuz etkisi, alacaklar ve borçların vadelerinde ortaya çıkan uyumsuzluğun yansımaları, finansman planlamasında yapılan hatalar olduğunu, müvekkilinin borçlarının büyük bir bölümünün banka ve tedarikçilere olan borçlar olduğunu, müvekkilinin herhangi bir tenzilat talebinin bulunmadığını, yaşamış olduğu dar boğazların neticesinde konkordato talep edilmesinin en önemli sebebinin banka ve tedarikçi borçlarının mevcut vade yapısı itibariyle ödenmesinin çok zor hatta imkansıza yakın olduğunu, bu borçlar için makul bir vade tanınması durumunda müvekkili firmanın ilave faiz ödemesi de yaparak tüm borçları ödemeyi taahhüt ettiğini, bu amacı gerçekleştirmek için müvekkilinin yeterli mal varlıkları ve borçlulara teminat olarak vermiş olduğu şahsi ipotekleri bulunduğunu, müvekkilinin ana paraya ilave aylık %1,5 oranında faiz ödemeyi kabul ettiğini, vade talebinin de 1+4 yıl olduğunu, İİK 286. Maddesinde belirtilen bilgi ve belgelerin dava dilekçesi ekinde sunulduğunu, davacı lehine 3 aylık geçici mühlet kararı ve tedbir kararı verilmesi için gerekli koşulların sağlandığını belirtmiş, 1. Aşamada ve tensiple birlikte İİK 287. Maddesi uyarınca 3 aylık geçici mühlet verilmesine, 2. Aşamada İİK 289/1 maddesi gereğince 1 yıl süre ile kesin mühlet verilmesine, 3. Aşamada ve kesin mühlet içinde İİK 306. Maddesi hükmü uyarınca konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … Bankası AŞ vekili Mahkememize verdiği 29/09/2021 ve 06/10/2021 tarihli dilekçelerinde; müvekkilinin davacıdan kredi sözleşmesi doğrultusunda 30/09/2021 tarihi itibariyle 1.089.661,08 TL nakdi, 114.470,00 TL gayri nakdi olmak üzere toplam 1.204.131,08 TL alacaklı olduğunu belirtmiş, müdahale talebinin kabulüne, geçici mühlet kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, konkordato talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … Bankası AŞ vekili Mahkememize verdiği 01/10/2021 ve 18/10/2021 tarihli dilekçelerinde; müvekkilinin davacıdan açılıp kullandırılan kredi hesapları sebebiyle alacaklı olduğunu belirtmiş, katılma talebinin kabulüne, geçici mühletin kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … AŞ vekili Mahkememize verdiği 04/10/2021 tarihli dilekçesinde; müvekilinin davacıdan 530.000,00 TL ana para alacağı bulunduğunu belirtmiş, müdahale talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … Bankası AŞ vekili Mahkememize verdiği 04/10/2021 tarihli dilekçesinde; müvekkilinin davacıdan kullandığı krediler sebebiyle alacaklı olduğunu belirtmiş, müdahale talebinin kabulüne, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … Şti vekili Mahkememize verdiği 05/10/2021 tarihli dilekçesinde; müdahale talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … Bankası vekili Mahkememize verdiği 05/10/2021 tarihli dilekçesinde; müvekkilinin davacıdan 20/09/2021 tarihi itibariyle 50.468,91 TL nakdi ve 40.500,00TL gayri nakdi olmak üzere toplam 90.518,91 TL kredi alacağı bulunduğunu belirtmiş, müdahale talebinin kabulüne, konkordato talebinin reddine, geçici mühletin ve tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … AŞ vekili Mahkememize verdiği 08/10/2021 tarihli dilekçesinde; müvekkilin davacılardan 24/09/2021 tarihi itibariyle 11.052,77 USD alacaklı olduğunu belirtmiş, müdahale talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil… Bankası AŞ vekili Mahkememize verdiği 11/10/2021 tarihli dilekçesinde; müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu belirtmiş, müdahale talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … AŞ vekili Mahkememize verdiği 14/10/2021 tarihli dilekçesinde; müvekkilinin davacıdan 12/10/2021 tarihi itibariyle 111.209,02 TL nakdi, 32.040,00 TL gayri nakdi alacağı bulunduğu belirtmiş, müdahale talebinin kabulüne, konkordato talebinin reddine, geçici mühletin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … Bankası AŞ vekili Mahkememize verdiği 15/10/2021 ve 09/11/2021 tarihli dilekçelerinde; müvekkilinin davacıdan mühlet tarihi itibariyle 91.188,72 TL alacaklı olduğunu belirtmiş, müdahale talebinin kabulüne, mühlet kararının ve tedbir kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil… Bankası AŞ vekili Mahkememize verdiği 21/10/2021 tarihli dilekçesinde; müvekkilinin 21/10/2021 tarihi itibariyle davacıdan 747.047,74 TL asaleten, 241.622,80 TL kafaleten alacaklı olduğunu belirtmiş, müdahale talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … AŞ vekili Mahkememize verdiği 22/10/2021 tarihli dilekçesinde; müvekkilinin davacıdan çeke dayalı 53.330,00 TL tutarında alacaklı olduğunu belirtmiş, müdahale talebinin kabulüne, geçici mühlet kararının ve tüm tedbirlerin kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil Türkiye … Bankası AŞ vekili Mahkememize verdiği 09/12/2021 tarihli dilekçesinde; müvekkilinin davacıdan 935.201,81 TL nakdi, 56.070,00 TL gayri nakdi olmak üzere 991.271,81 TL alacağının bulunduğunu belirtmiş, müdahale talebinin kabulüne, geçici mühlet ve tedbir kararlarının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … Şirketi vekili Mahkememize verdiği 10/12/2021 tarihli dilekçesinde; davacı – borçlu … hakkında İzmir 10. İcra Müdürlüğü 2021/12830 E. , 2021/12827 E. Sayılı dosyalarından takip başlatıldığını belirtmiş , müdahale talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil …. Bankası vekili Mahkememize verdiği 15.12.2021 tarihli dilekçesinde; müvekkilinin davacıdan 13/12/2021 tarihi itibari ile 69.632,81 TL nakdi, 42.720,00 TL gayri nakdi alacağı bulunduğunu belirtmiş, müdahale talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … Şirketi vekili Mahkememize verdiği 29/12/2021 tarihli dilekçesinde; davacı şirkete yönelik olarak İzmir 22. İcra Müdürlüğü’nün 2021/11540 E. sayılı dosyası ve İzmir 22. İcra Müdürlüğü’nün 2021/11403 E. Sayılı dosyası ile takibe başlandığını belirtmiş, müdahale talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … Bankası vekili Mahkememize verdiği 05/03/2022 tarihli dilekçesinde; müvekkilinin davacıdan 10.826,94 TL alacağı bulunduğunu belirtmiş, müdahale talebini kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil …. vekili Mahkememize verdiği 21.03.2022 tarihli dilekçesinde;müvekkilinin davacıdan çeke dayalı alacağı olduğunu belirtmiş, müdahale talebini kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … AŞ vekili Mahkememize verdiği 17/05/2022 tarihli dilekçesinde; müvekkilinin davacıdan 68.679,26 TL alacağı olduğunu belirtmiş, müdahale talebini kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … AŞ vekili Mahkememize verdiği 26/05/2022 tarihli dilekçesinde; müvekkilinin davacıdan 26/05/2022 tarihi itibari ile 11.968,35 TL nakdi, 63.870,00 TL gayri nakdi alacağı olduğunu belirtmiş, müdahale talebini kabulüne, konkordato talebinin reddine, kesin mühletin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … AŞ vekili Mahkememize verdiği 25/07/2022 tarihli dilekçesinde; müvekkilinin davacıdan 37.132,44 TL alacağı olduğunu belirtmiş, müdahale talebini kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … vekili Mahkememize verdiği 28/07/2022 tarihli dilekçesinde; müvekkilinin davacıdan 75.000,00 TL bedelli çeke dayalı alacağı olduğunu belirtmiş, müdahale talebini kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil… vekili Mahkememize verdiği 04/08/2022 tarihli dilekçesinde; müvekkilinin davacıdan çeke dayalı 75,000,00 TL alacağı olduğunu belirtmiş, müdahale talebini kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … AŞ vekili Mahkememize verdiği 12/08/2022 ve 16/08/2022 tarihli dilekçelerinde; müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu belirtmiş, müdahale talebini kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE:
” Mahkememizce 09/12/2021 tarihinde konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşıldığından bahisle davacı hakkında İİK 289/3 maddesi gereğince 1 yıllık kesin mühlet verilmesine karar verilmiş, Mahkememizin 29/12/2021 tarihli ara kararı ile de alacaklılar kurulu oluşturulmuştur.
Konkordato Komiseri Mahkememize verdiği 07/09/2022 tarihli son raporunda , davacının 30.06.2022 tarihli bilançosuna göre hesaplanan öz varlık tutarının 5.607.627,77 TL olduğu ve sonuç olarak davacının kaydi değerlere göre borca batık olmadığı, 30.06.2022 tarihli işletmenin devamlılığı ve aktiflerin muhtemel satış fiyatlarına göre hesaplanan (REEL) özvarlık tutarının müspet 6.477.266,29 TL olduğu ve buna göre şirketin reel değerlere göre borca batık olmadığı, firmanın konkordato döneminde toplam adi alacaklı sayısının 42, adi alacaklılara olan borcunun toplam 27.950.708,04 TL olduğu, 30.08.2022 tarihi itibariyle kamuya ait borçlarının 201.469,91 TL ödenecek vergi ve fonlar ,8.778,02 TL ödenecek sigorta primleri olmak üzere toplam 210.247,93 TL olduğu , davacının, adi borçlarını mahkemenin tasdik karar tarihini takip eden aydan itibaren geçen 1.yılın sonundan başlamak üzere 4 yıl içinde aylık eşit taksitler halinde ödeme teklifinde bulunduğu, borçlunun sunduğu konkordato projesinin 23.08.2022 tarihinde yapılan alacaklılar toplantısı ve iltihak süresi sonunda kaydedilmiş olan adi alacaklıların sayı olarak 1/4 ünü ve tutar olarak 2/3 ünü aşan bir çoğunluk tarafından kabul edildiği, buna göre İİK m. 302 hükmündeki çoğunluğun sağlandığı ve konkordatonun tasdiki için gereken bu şartın da gerçekleşmiş olduğu , adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olduğu, dolayısıyla konkordatonun tasdiki için gereken bu şartın gerçekleşmiş olduğu , Pandemi sürecinin ekonomide yarattığı gelişmelere rağmen 2021 yılını yaklaşık 23 Milyon TL ciro ile kapatan şirketin, özellikle tekstil sektörü için iş olanaklarının daha yüksek olduğu 2022 ve izleyen yıllarda borçlunun sektördeki tecrübesi ve bilinilirliğini kullanmak suretiyle cirolarını artıracağı öte yandan giderlerinde de tasarrufa gidebileceği, sonuç olarak borçlunun yeni iş olasılıklarının yaratacağı ivme ile birlikte mal alımlarında ve cari masraflardaki tasarruf ile konkordatoya tabi borçlarını ödeyebilecek kapasiteye sahip olduğu dolayısıyla, İİK m 305/b hükmü anlamında şirket tarafından teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, İİK m. 206 uyarınca birinci sıradaki alacaklardan olan personel borcunun bulunmadığı, diğer yandan, mühlet içinde komiserliğin izniyle akdedilen bir sözleşmeden kaynaklanan bir borcu bulunmadığından bu hususta teminata bağlanması gereken bir borcun olmadığı, borçlunun adi alacaklılara ödemeyi taahhüt ettiği tutar olan 27.950.708,04 TL’ nin binde 2,27’sini teşkil eden 63.448,11 TL. nin harç olarak yatırılması gerektiği , harca ilişkin yükümlülükler yerine getirilmek şartıyla, …-… Tekstil açısından İİK m. 305 hükmünde belirtilen konkordatonun tasdiki şartlarının gerçekleştiği kanaatine varıldığı, bu çerçevede, firmanın konkordato projesinde teklif ettiği, mahkemenin tasdik karar tarihini takip eden aydan itibaren geçen 1.yılın sonundan başlamak üzere 4 yıl içinde aylık eşit taksitler halinde ödenme teklifinin Komiserlikçe olumlu bulunmuş olup harca ilişkin şartlar yerine getirilmek kaydıyla konkordato projesinin onaylanabileceği kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Konkordato komiserinin raporunun alınmasından sonra tasdik yargılamasının başlatılmasına yönelik ek tensip tutanağı düzenlenmiş, tensip tutanağında davacı tarafa İİK 305/1-e maddesi gereğince konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan tutar üzerinden alınması gereken 63.448,11 TL harcın tasdik duruşmasından bir hafta öncesine kadar depo edilmesine yönelik ara karar oluşturulmuş, ara karar doğrultusunda davacı tarafça gerekli harç 09/11/2022 tarihinde yatırılmıştır.
İİK’nun 288. maddesi hükümleri gereğince ilanlar yaptırılmış , Ticaret Sicil Gazetesindeki ilanın 04.10.2022, Basın İlan Kurumu Resmi İlan Portalındaki ilanın 03.10.2022 tarihinde yapıldığı belirlenmiştir.
Konkordato komiser raporunun alınmasından sonra İİK 305. Maddesindeki konkordatonun tasdiki şartlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesine yönelik olarak dosya üzerinde SMMM, Sektör Bilirkişisi ve Hukukçu bilirkişiden oluşturulan üç kişilik bilirkişi kurulu vasıtası ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan 14.11.2022 tarihli bilirkişi raporunda; firmanın borca batık olmadığı, net işletme sermayesinin pozitif olduğu, konkordato projesinin kabul edilmesi durumunda projede belirtilen ödeme tutarının tamamını alacaklıların alacağı taahhüt edilirken iflas yoluna gidilmesi halinde alacaklıların bu tutarın %67,91’ini alabileceği belirtmiş iken taahhüt edilen ödeme tutarının kaynağı konusunda mahkemeye sunulan proforma gelir tablolarında önümüzdeki 5 yıl boyunca yaratılacak artı değerlerin bu taahhüdü gerçekleştirmeleri konusunda yetersiz kalacağının görüldüğü, hal böyle olunca İİK 305. Md’sinin a,c,d ve e bendinde belirtilen şartlar oluşsa dahi firmanın faaliyetine devam etmesi halinde yeterli kaynak miktarı üretme kapasitesinin oluşmadığı değerlendirildiğinden, İİK 305/b bendine göre konkordatonun tasdiki şartının oluşmadığı ancak projeksiyon verilerde günün şartlarına göre yeniden sunulabilecek ve mahkemece kabul edilebilecek bir proforma gelir gider tablosunun değerlendirilmesinin takdirinin mahkemede olduğu, harç tutarının adi alacaklılar ve rehinli alacaklılar için olmak üzere toplam 67.320,19 TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Davacı vekili Mahkememize verdiği 15/11/2022 tarihli dilekçesinde; 23/08/2022 tarihinde saat 14:00’te ki alacaklılar toplantısında sunulan revize konkordato projesine göre davacı borçlarının “mahkemenin tasdik kararını takip eden aydan itibaren geçen 1. yılın sonundan başlamak üzere 4 yıl içinde aylık eşit taksitler halinde” ödenmesi şeklinde olduğunu, konkordato alacaklılar toplantısında bu önerinin kendileri tarafından revize proje olarak sunulduğunu belirtmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından Mahkememize sunulan 16.11.2022 tarihli ek bilirkişi kurul raporunun gerekçesinde ; ana raporda her ne kadar kaynak yaratmanın yetersiz olduğu yönünde değerlendirme yapılmış ise de adi borçların içerisinde finansman giderleri yer almadığından faaliyet kar ve zararı açısından tekrar değerlendirme yapılması gereği görüldüğü buna göre revize edilen bilirkişi heyeti raporunun sunulduğunun belirtildiği , ek raporun sonuç bölümünde de firmanın borca batık olmadığı, net işletme sermayesinin pozitif olduğu, konkordato projesinin kabul edilmesi durumunda projede belirtilen ödeme tutarının tamamını alacaklıların alacağı taahhüt edilirken iflas yoluna gidilmesi halinde alacaklıların bu tutarın %67,91’ini alabilecekleri belirtilmiş iken taahhüt edilen ödeme tutarının kaynağı konusunda mahkemeye sunulan proforma gelir tablolarında önümüzdeki 5 yıl boyunca yaratılacak artı değerlerin bu taahhüdü gerçekleştirme konusunda yeterli olduğunun görüldüğü, hal böyle olunca İİK 305. Maddesinin a,b,c,d ve e bendinde belirtilen tüm şartları oluştuğu için firmanın faaliyetine devam etmesi halinde yeterli kaynak miktarı üretme kapasitesine ulaşabildiği değerlendirildiğinden konkordatonun tasdiki şartlarının oluştuğu, harç tutarının adi alacaklılar ve rehinli alacaklılar olmak üzere toplam 67.320,19 TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Davacı asil ve vekili Mahkememizin 17.11.2022 tarihli tasdik duruşmasında; konkordato ön projesinde başlangıçta belirttikleri üzere borçlulara aylık %1,50 faiz uygulanmasını da kabul ettiklerini, ayrıca projede rehinli alacaklılar ile ilgili talepte bulunmamalarına rağmen rehinli alacaklıların hemen hemen tamamı ile prensipte anlaşma sağladıklarını, konkordato tasdik kararı verilecek olur ise karardan sonra gerekli ödemelerin yapılacağını beyan etmişler, bu beyanlarını imzaları ile tasdik etmişlerdir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafça davacının borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemediği veya ödeyememe tehlikesi altında olduğundan bahisle alacaklıları ile borçların ertelenmesine yönelik vade konkordatosu yapılabilmesi için geçici ve kesin mühlet verilerek sonucunda konkordatonun tasdikine karar verilmesi için Mahkememize dava açıldığı, Mahkememizce 24/09/2021 tarihli tensip tutanağı ile davacıya 24/09/2021 tarihinden itibaren geçici mühlet verilerek geçici konkordato komiseri atandığı ve davacı ile ilgili ihtiyati tedbirlerin düzenlendiği, Mahkememizin 09/12/2021 tarihli ara kararıyla konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşıldığından bahisle İİK’ nun 289/3. maddesi uyarınca borçlu davacı … – … Tekstil Konfeksiyon Sanayi Ticaret hakkında İİK’ nin 289/3. maddesi gereğince 1 yıllık kesin mühlet verilmesine karar verildiği , Mahkememizin 29/12/2021 tarihli ara kararı ile de alacaklılar kurulu oluşturulduğu , kesin mühlet süreci içerisinde konkordato komiserinden ara raporlar alındığı, kesin mühletin sona ermesinden önce konkordato komiseri tarafından 07/09/2022 tarihinde İİK’nun 302 maddesi gereğince düzenlenen raporun Mahkememize ibraz edildiği , Mahkememizce konkordato komiser raporunun alınmasından sonra İİK 305. Maddesindeki konkordatonun tasdiki şartlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesine yönelik olarak dosya üzerinde SMMM, Sektör Bilirkişisi ve Hukukçu bilirkişiden oluşturulan üç kişilik bilirkişi kurulu vasıtası ile bilirkişi incelemesi yaptırıldığı , bilirkişi kurulu rapor ve ek raporu alındığı , İİK’nun 288.maddesi hükümleri gereğince gerekli ilanların yaptırıldığı, alınan konkordato komiser raporu ile bilirkişi kurulu rapor ve ek raporlarında da ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtildiği üzere ,borçlu/davacı … – …Ticaret ‘ in 30.09.2022 tarihi itibariyle reel değerlere göre öz varlığının 8.965.656,72 TL olduğu, firmanın reel değerlere göre borca batık olmadığı , davacı … – … Ticaret için adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel tutarlardan fazla olacağının anlaşıldığı , İİK.305/a maddesindeki konkordatonun tasdiki şartlarından “Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması” şartının yerine getirildiği , şirket tarafından adi alacaklılara sunulan adi alacaklıların sayı ve miktar itibariyle çoğunluğu tarafından kabul edilen konkordato projesine göre, adi alacaklılara konkordato teklifinin kabul edilmesi ve projenin tasdik tarihinden itibaren 1 yıl ödemesiz 4 yıl içinde aylık eşit taksitler halinde ödeme yapılacağının teklif edildiği, borçlu tarafından teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olabileceği dolayısıyla, İİK m 305/b hükmü anlamında borçlu tarafından teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu ve bahsi geçen tasdik şartının gerçekleştiği, davacı … – … Tekstil Konfeksiyon Sanayi Ticaret ‘ in revize konkordato projesine göre konkordatoya tabi adi borçlarının tamamını tasdik kararını takip eden aydan itibaren geçen 1. yılın sonundan başlamak üzere 4 yılda 48 eşit taksitte ödemeyi ön gördüğü ve teklif ettiği, İİK ‘nun 302. Maddesine istinaden yapılan alacaklılar toplantısında yapılan oylamaya göre , kaydedilmiş olan toplam 42 adet adi alacaklının 12 adedi yani % 28.57 si ile 27.950.708,04 TL alacak miktarından 21.045.340,76 TL lik kısmının yani % 75,29 lik kısmının konkordato projesini kabul ettiğinin tespit edildiği, buna göre konkordato projesinin kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından kabul edildiği, konkordato projesinin İİK 302/a bendinde ön görülen çoğunlukla kabul edildiği ve İİK.305/c maddesindeki konkordatonun tasdiki şartının yerine getirildiği , davacı tarafça konkordato ön projesinde rehinli alacaklılarla ilgili herhangi bir talepte bulunulmadığı , davacı asil ve vekilinin 17/11/2022 tarihli tasdik yargılaması sırasında konkordato ön projesinde başlangıçta belirttikleri üzere borçlulara aylık %1,50 faiz uygulanmasını da kabul ettiklerini beyan ettikleri , 23/08/2022 tarihinde yapılan alacaklılar toplantısında oylanan revize konkordato projesinin mahkemenin tasdik kararını takip eden aydan itibaren geçen 1. yılın sonundan başlamak üzere 4 yıl içinde aylık eşit taksitler halinde ödenmesi şeklinde olmasına rağmen davacı asil ve vekilinin duruşmadaki beyanları göz önüne alındığında adi alacaklar yönünden aylık %1,50 faiz uygulanmasının gerektiği , söz konusu teklif ve uygulama alacaklılar açısından alacaklılar toplantısında oylanan ödeme teklifinden daha lehe olduğu için söz konusu teklifin yeniden oylanmasına gerek bulunmadığı , davacı … – … Ticaret ‘ in İİK 206. Maddesinin 1. sırasındaki imtiyazlı alacaklılara rapor tarihi itibariyle vadesi geçmiş ücret borcunun bulunmadığı, mühlet içinde komiser izni ile akdedilen bir sözleşmeden kaynaklanan borcu bulunmadığı, bu hususta teminata bağlanması gereken borcun olmadığı ,konkordatonun tasdiki durumunda adi alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edildiği ve İİK 305/e bendinde belirtilen şartın da yerine getirildiği ve konkordatonun tasdikine yönelik İİK 305. Maddesinde belirtilen tüm şartların davacı … – … lehine gerçekleştiği , davacı yönünden konkordatonun tasdik kararıyla bağlayıcı hale geleceği ve Mahkememizce konulan tüm tedbirlerin kaldırılmasının gerektiği, incelenen tüm dosya kapsamıyla anlaşılmış davacı … – … Ticaret ‘ in konkordato talebinin kabulü ile konkordatonun İİK 306. Maddesi gereğince tasdikine ” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Asli müdahil … Bankası A.Ş vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan komiser raporlarında ve nihai raporda müvekkili banka alacağının eksik ve hatalı olarak yer aldığını, işbu hususa ilişkin İİK.300. mad. kapsamında müvekkilinin alacaklıya herhangi bir bildirim yapılmaksızın ve mahkemenin İİK. 302. mad. kapsamında karar verilmeksizin nisap oluşturulduğunu, ayrıca mezkur dosyanın 17/11/2022 tarihli gerekçeli kararında da müvekkili bankanın alacağına hatalı şekilde yer verildiğini, konkordatonun tasdiki şartları oluşmadığını, davanın ve tasdik talebinin reddinin gerektiğini, tasdik kararına konu projenin, şirket kaynakları ile orantılı olmadığı gibi, alacaklılara zarar verme ihtimalinin yüksek ve başarı ihtimali olmayan bir proje olduğunu, birçok hususun yer almadığı ön projenin gerçekçiliğinin ve uygulanabilir niteliğinin olmaması, konkordato tasdik şartlarının oluşmaması, alacaklıları zarara uğratması, konkordato komiserleri tarafından davacı/talep eden ayrılmaksızın tanzim edilen raporların hükme esas mahiyette somut ve denetime elverişli olmaması, müvekkil banka alacağına eksik ve hatalı şekilde yer verilmesinin, davacının konkordato talebinin alacaklıların alacağına kavuşmasını ötelemek, sürüncemede bırakarak zaman kazanma gayesine dayanması nedeniyle davacı lehine verilen tasdik kararının kaldırılması gerektiğini belirterek, yerel mahkemenin 17/11/2022 tarihli ilamının davacı yönünden kaldırılmasına, haksız ve hukuka aykırı konkordato talebinin/ tasdik talebinin / davanın reddine karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Asli müdahil … Bankası A.Ş vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçlunun geçici ve kesin mühlet süresi içindeki faaliyetlerinin, gelişmelere ilişkin komiser heyet raporlarının incelenmesinde borçlu şirketin soyut verilerine rağmen konkordato sürecinin devam ettiğinin görüldüğünü, davacının sunduğu projeye alacaklı bankalar tarafından da kabul oyu kullanılmadığını, davacının imtiyazlı alacaklıların yanında yüksek meblağlı banka alacaklıları ile de anlaşamamış olmasına rağmen birçok firma tarafından projeye kabul oyu kullanılmasının, davacı firmanın kabul oyunun sağlanması amacı ile muvazaalı alacaklar oluşturup oluşturmadığının da incelenmesinin zorunlu kıldığını, borçlunun mali zorluk yaşamasının sebebi olarak gösterilen sebeplerin konkordatonun tasdiki sonrasında da aynı şekilde devam edeceği düşünüldüğünde davacı hakkında ancak ve ancak mali zorluğa neden olan etmenlerin ortadan kaldırılmasının, telafisinin sağlanmasına yönelik projeler sunulması halinde tasdik kararı verilebileceğini, konkordato komiserlerin davacı şirket ile ilgili sundukları son raporda şirketin kaydi bilançosuna göre borca batık olmadığının belirtildiğini, konkordato talep eden şirketin borca batık durumda olmaması ve borçlarını ödeyebilecek durumda olması nedeniyle faiz feragati ve uzun vade içeren konkordato taleplerinin reddedilmesi gerektiğini belirterek, usul ve yasaya aykırı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/11/2022 tarih 2021/649 E. Ve 2022/1031 K. Sayılı kararının kaldırılmasına; usul ve yasaya aykırı davacının konkordato tasdik talebinin külliyen reddine karar verilmesini istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının konkordato mühleti talebi ile konkordato projesinin tasdiki talebine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10.03.2022 tarih ve 2022/(15)6-71 Esas 2022/284 Karar sayılı emsal kararında ;
“Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, konkordato hakkında verilen karara karşı 2004 sayılı İİK’nın 304/1. maddesi uyarınca, istinaf kanun yoluna başvurabilmek için tasdik duruşmasından önce alacaklının itiraz sebeplerini bildirmesinin gerekip gerekmediği, tasdik duruşmasından önce itiraz sebeplerini bildirmediği hâlde, konkordato teklifine karşı olumsuz oy kullanan alacaklının istinaf kanun yoluna başvurma hakkının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü açısından öncelikle konkordatoya ilişkin açıklama yapılmasında yarar bulunmaktadır.
Konkordato, borçlarını vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen ya da herhangi bir borçlunun, borcun belirli koşullarda ödenmesi için alacaklılarıyla anlaştığı ve yetkili ticaret mahkemesinin onayı ile geçerlilik kazanan hukukî çözüm işlemidir (Türk Hukuk Lûgatı, Ankara 2021, s. 709).
Konkordato İİK’da tanımlanmamış ise de; öğretide konkordato, dürüst bir borçlunun belli bir zaman kesiti içerisindeki bütün adi borçlarının alacaklılar tarafından kanunda gösterilen nitelikli çoğunlukla kabul edilmesi ve yetkili makamın (mahkemenin) onayı ile gerçekleşen ve borçlunun borcun bir kesiminden kurtulmasını ve/veya ödeme şeklinin borçlu yararına değişmesini sağlayan, haciz ve iflâs gibi klasik ve borçlu bakımından sert cebri icra yöntemlerinin yerine ikame edilmiş bir kolektif icra biçimidir (Kuru, Baki: İcra İflas Hukuku, C. IV, İstanbul 1997, s. 3585; Tanrıver, Süha/Deynekli, Adnan: Konkordatonun Tasdiki, Ankara 1996, s. 29; Kale, Serdar: Sorularla Konkordato (İflas Dışı ve İflas İçi Adi Konkordato), İstanbul 2017, s. 2; Pekcanıtez, Hakan/Erdönmez, Güray: 7101 Sayılı Kanun Çerçevesinde Konkortado, İstanbul 2018, s. 4; Altay, Sümer/Eskiocak, Ali: Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku, İstanbul 2019, s. 10,15).
Konkordato kurumu ile ilgili farklı ayrımlar yapılmaktadır. Bunlardan ilki, mahkeme dışı ve mahkeme içi konkordato ayırımıdır. Mahkeme içi konkordato içeriğine göre vade, tenzilat ve karma konkordato olarak ayrılmaktadır. Sözü geçen sınıflandırmaya göre, borçlunun borcunu tam olarak ödemeyi vaat etmesi ve bunun için alacaklıların borçluya ödeme süresi tanımaları veya borcun itfasını takside bağlamaları hâlinde vade konkordatosu; borçlunun borçlarının belli bir yüzdesini ödemeyi taahhüt ettiği ve alacaklıların da kalan alacaklarından vazgeçtiği durumda tenzilat konkordatosu; tenzilat ve vade konkordatosunun bir araya getirilmesiyle teşekkül eden konkordatoya ise karma (bileşik) konkordato denilmektedir. Yapıldığı zamana göre ise; iflâsa tabi olmayan borçlular ile iflâsa tabi borçlulardan henüz iflâsına karar verilmeyenlerle yapılan konkordatoya iflâs dışı konkordato; müflisin teklif ettiği konkordatoya ise iflâs içi konkordato denilmektedir.
Konkordato konusunda yapılan diğer bir ayırım ise, adi (alelade) konkordato ve mal varlığının terki suretiyle konkordatodur. Mal varlığının terki suretiyle konkordato türünde, borçlunun malî durumunun iyileşmesi ve işletmenin faaliyetine devam etmesi amaçlanmaz. Mal varlığının terki suretiyle konkordatonun iki şekilde yapılacağı kabul edilmektedir. Bunlardan ilki, borçlunun mal varlığı üzerindeki tasarruf yetkisini alacaklılara bırakması ve alacaklıların da borçlunun mal varlığını satarak ele geçen paradan alacaklarını tahsil etmeleridir. Mal varlığının terki suretiyle konkordatonun diğer bir görünüm şekli ise, belirli vadelerde alacaklılara ödeme yapması kaydıyla, mal varlığının tamamının ve bir kısmının üçüncü kişiye devredilmesidir. Bu ihtimalde, alacaklılar alacaklarını borçlunun mal varlığının üçüncü kişiye devrinden elde edilen parayla tahsil etmektedirler. Mal varlığının terki suretiyle konkordatoda borçlu borçlarını belli şartlar dâhilinde ödemeyi değil, mal varlığının aktifi üzerindeki tasarruf yetkisini alacaklılara (veya üçüncü kişiye) devretmeyi teklif etmektedir. Mal varlığının terki suretiyle konkordatoya niteliğine aykırı düşmedikçe adi konkordatonun hükümleri (İİK m. 285 ilâ 308/g) uygulanır (Pekcanitez/Erdönmez s. 6 vd.).
Mahkeme içi adi konkordato İİK’nın 285 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş ve konkordatoya başvurabilecek kişiler İİK’nın 285. maddesinde “herhangi bir borçlu” denilerek açıklanmış olup, kanunun bu ifadesi karşısında tüzel kişiler ile tacir olup olmadığına bakılmaksızın bütün gerçek kişiler konkordatoya başvurabilecektir. İİK’nın 285/2. maddesindeki düzenleme uyarınca konkordatoya başvuru imkânı sadece borçluya tanınmamış, iflâs talebinde bulunabilecek her alacaklı da gerekçeli bir dilekçe ile borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir.
Konkordato talep eden borçlu veya iflâsını isteyebileceği borçlusu hakkında konkordato talep eden alacaklı, bir nüsha olarak düzenlenen dilekçe, konkordato ön projesi, ayrıntılı bilanço, gelir tablosu ve İİK’nın 286. maddesinde sayılan diğer belgeler ile birlikte asliye ticaret mahkemesine başvurarak üç aylık geçici konkordato mühleti verilmesi ister (İİK m. 285-287). Asliye ticaret mahkemesi 286. maddede sayılan belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu belirlediği takdirde borçluya derhâl geçici mühlet (üç ay) verir ve bir veya işin kapsamına göre üç kişiden oluşan komiser veya komiserler kurulu oluşturulur (İİK. m.287).
Borçlu, konkordato mühletinin kapsadığı ve mühlet hükümlerinin devam ettiği dönem içerisinde komiserin denetimi altında 7101 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 297. maddesinin öngördüğü sınırlamalar içerisinde mal varlığı üzerinde tasarrufta bulunmak imkânını kural olarak muhafaza eder.
Asliye ticaret mahkemesi komiserin veya borçlunun makul sebeplere dayalı talebi üzerine geçici mühleti en fazla iki ay daha uzatarak, geçici mühlet süresini beş aya yükseltebilir.
Geçici mühletin ilânı ve ilgili kurumlara bildirilmesinden itibaren, alacaklılar ilândan başlayarak yedi gün içerisinde borçluya kesin mühlet verilmesini gerektiren durum bulunmadığını delilleri ile birlikte ileri sürerek konkordato talebinin reddini isteyebilirler (m. 288).
Geçici mühlet içinde mahkeme borçluyu ve varsa konkordato talep eden alacaklıyı duruşmaya davet eder. Bu süreçte geçici komiser duruşmadan önce raporunu mahkemeye ibraz eder. Mahkeme yapacağı değerlendirmede itiraz eden alacaklıların dilekçelerinde ileri sürdükleri itiraz sebeplerini de dikkate alır (m. 289/2).
Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün görülmesi hâlinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verilir (m. 289/3). Gerekiyorsa geçici komiser veya komiserler değiştirilerek yeni bir görevlendirme yapılabilir veya geçici komiserlerin görevine devam etmesine karar verilerek dosya komisere teslim edilir.
Konkordatonun geçici mühlet içerisinde başarıya ulaşmayacağına kanaat getirilmişse, borçluya kesin mühlet verilmez ve konkordato talebinin reddi doğrultusunda karar oluşturulur. Kesin mühlet verilmesine, kesin mühletin uzatılmasına ve kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine dair kararlar İİK’nın 288. maddesi uyarınca ilân edilir ve ilgili yerlere bildirilir.
Güçlük arz eden özel durumlarda kesin mühlet, komiserin bu durumu açıklayan gerekçeli raporu ve talebi üzerine mahkemece altı ay daha uzatılabilir (m. 289/5).
Mahkemece, kesin mühlet içinde uygun görülecek bir zamanda yedi alacaklıyı geçmemek, herhangi bir ücret takdir edilmemek ve tek sayıda olmak koşuluyla ayrıca bir alacaklılar kurulu oluşturulabilir. Bu durumda, alacaklıları hukukî nitelik itibariyle birbirinden farklı alacaklı sınıfları ve varsa rehinli alacaklılar, alacaklılar kurulunda hakkaniyete uygun şekilde temsil edilir. Bu konuda komiserin de görüşü alınır (m. 289/4).
Kesin mühlet içerisinde komiser, konkordatonun hazırlanmasına ilişkin işlemleri gerçekleştirir. Kısaca belirtmek gerekirse, bunlar aktif ve pasifin tespit edilerek aktif defterlerinin tutulması ve değerlerinin takdiri, alacakların bildirilmesi için İİK’nın 288. maddesine göre ilân yapılması, borçlunun yazdırılan alacaklara tamamen veya kısmen kabul veya ret şeklinde beyanlarının alınması (m. 299), çekişmeli alacaklar hakkında dosyanın asliye ticaret mahkemesine sunularak bu alacaklar hakkında konkordato oylamasına katılıp katılmayacakları bakımından karar alınması, rehinli alacak müzakerelerinin yapılması, alacaklılar toplantısı ve oylamaların tutanakla tespiti (m. 302), alacakların geçerli ve sağlıklı olup olmadıklarının borçlunun ticarî defterlerinin incelenmesi suretiyle tespiti ve bu konuda oluşan kanaatin ticaret mahkemesine sunulan raporda belirtilmesi ve konkordato mühleti içerisinde dosyanın asliye ticaret mahkemesine konkordatonun tasdiki veya reddine karar verilmek üzere sunulması ve sonuçta asliye ticaret mahkemesinin duruşma günü ilân ederek, komiseri dinleyerek, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırarak, tasdik veya red kararı vermesidir. Bununla birlikte belirtmek gerekir ki, borçlu iflâsa tâbi ise, konkordatonun reddi ve doğrudan iflâs sebeplerinin varlığı hâlinde borçlunun iflâsının açılmasına da karar verilecektir.
Konkordatonun tasdiki için aranan şartlar İİK’nın 305. maddesinde belirtilmiş olup buna göre; konkordato projesinin İİK’nın 302. maddesinde öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş olması (kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan çoğunluk) ile birlikte teklif edilen tutarın borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması, konkordatoda teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması, İİK’nın 206. maddesinin birinci fıkrasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması ve konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın tasdik kararından önce mahkeme veznesine depo edilmesi gerekir.
Konkordatonun tasdikine ilişkin karar İİK’nın 288. maddesi uyarınca ilan edilecek ve kesin ödeme projesinin tasdik ilânı gereğince onun yönetiminde uygulanması için bir kayyım atanabilecektir (m. 306).
Asliye ticaret mahkemesince kabul edilerek tasdik edilen konkordato, konkordato prosedürüne katılmayanlar (alacak kaydı yaptırmayanlar) da dâhil olmak koşuluyla tüm alacaklıları bağlar. Bu temel ilke “konkordatonun bütün alacaklılar için kural olarak zorunlu olması” şeklinde de ifade edilmektedir. Ancak rehinli alacaklarla bazı imtiyazlı ve kamusal alacaklar ve komiserin izniyle mühletten sonra doğan alacaklar bu kuralın istisnasını teşkil etmektedir (m.308/c-III). Bu kategoriye giren alacaklar konkordatodan kesinlikle etkilenmeyip tümüyle ödenmesi gerekir. Çünkü kanun, konkordatonun borçlu ile alacağı rüçhanlı olmayan alacaklılar arasında akdedilebileceğini öngörmüş, rüçhanlı alacaklıları konkordatodan istisna tutmuştur.
Konkordatonun taraflar için bağlayıcı hâle gelmesi, geçici mühlet kararından önce başlamış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş olan hacizleri hükümden düşürür (m. 308/ç). Borçlu mühletten önce doğan borçlarını, mahkemece tasdik edilen konkordato projesinde öngörülen ödeme planı çerçevesinde ödemek imkânına kavuşur. Bu itibarla konkordato, borcun yenilenmesini gerektirmemekte, ancak ödeme şekil ve şartlarında önemli değişiklikler meydana getirmektedir. Bu değişikliğin şeklini ve içeriğini, asliye ticaret mahkemesince tasdik edilerek kesinleşen konkordato ödeme projesi belirler. Bu açıklamalara göre borçlu, mühletten önce doğan borçları için artık takip edilmemekte ve borçlarını ödeme konusunda fevkalâde elverişli bir hukukî statüye kavuşmaktadır. Bu bağlamda belirtmek gerekir ki, mühletten sonraki dönemde komiserin onayı olmadan borçlunun üstlendiği borçlar da konkordatoya tâbidir [(m. 308/c-II) Altay/Eskiocak s. 44 vd.].
İcra ve İflas Kanunu’nun “Kanun yolları” başlıklı 308/a maddesi;
“Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır”.
Hükmünü içermektedir.
Anılan düzenlemede konkordato hakkında verilen karara karşı kimlerin ne zaman kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiş olup, buna göre borçlu veya konkordato talep alacaklı ile birlikte itiraz eden diğer alacaklılara kanun yolu hakkı tanınmıştır. Buradaki “itiraz eden alacaklı” deyiminden, sadece tasdik duruşmasından önce itirazlarını bildiren ve tasdik talebinin incelendiği duruşmaya gelerek konkordatonun tasdiki talebinin reddine karşı itirazlarını dile getiren alacaklının mı kastedildiği, yoksa projeye red oyu veren alacaklının da bu kapsama girip girmediğinin belirlenmesi gerekmektedir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 308/a maddesinin; aynı Kanun’un “Konkordatonun mahkemece incelenmesi” başlıklı 304. maddesi ile birlikte değerlendirilmesi gerekmekle anılan madde;“Komiserin gerekçeli raporunu ve dosyayı tevdi alan mahkeme, konkordato hakkında karar vermek üzere yargılamaya başlar. Mahkeme, komiseri dinledikten sonra kısa bir zamanda ve her hâlde kesin mühlet içinde kararını vermek zorundadır. Karar vermek için tayin olunan duruşma günü, 288 inci madde uyarınca ilân edilir. İtiraz edenlerin, itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmek kaydıyla duruşmada hazır bulunabilecekleri de ilâna yazılır.
Konkordato hakkında yapılan yargılamada kesin mühlet içinde bir karar verilemeyeceği anlaşılırsa; mahkeme, gerekli görürse komiserden gerekçeli bir rapor da alarak, karar verilinceye kadar mühlet hükümlerinin devamına karar verebilir. Bu süre altı aydan fazla olamaz.” şeklinde düzenlenmiştir.
Bu düzenlemeye gore, projeye itiraz edenlerin itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmemeleri hâlinde tasdik duruşmasında yer alamayacakları anlaşılmaktadır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 304. maddesine ilişkin Adalet Komisyonu raporunda, itiraz edenlerin duruşmada hazır bulunabilmelerinin şartının, itiraz sebeplerini mahkemeye duruşma gününden en az üç önce yazılı olarak bildirmiş olmaları gerektiği, aksi hâlde duruşmada hazır bulunarak itirazlarını dermeyan etmelerinin mümkün olmadığı, böyle bir sınırlama getirilmesinin nedeninin her alacaklının duruşmada hazır bulunarak itirazlarını ileri sürmesinin yargılamayı çok aksatabileceği endişesi olduğu belirtilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 304. maddesinin gerekçesi de “Mevcut Kanunun 296 ncı maddesinin ikinci fıkrası hükmü, güncellenerek metne alınmaktadır. Buna göre, mahkemenin komiseri dinledikten sonra kararını her halde kesin mühlet içinde vermesi emredilmektedir. Duruşma günü 288 inci maddesi uyarınca ilan edilecektir. Yine mevcut düzenlemeden farklı olarak, itiraz edenlerin duruşmada hazır bulunabilmelerinin şartı, itiraz sebeplerini, mahkemeye, duruşma gününden en az üç gün önce ve yazılı olarak bildirmiş olmalarıdır. Aksi halde duruşmada hazır bulunarak itirazlarını dermeyan etmeleri mümkün olmayacaktır. Böyle bir sınırlama getirilmesinin nedeni, her alacaklının duruşmada hazır bulunarak itirazlarını ileri sürmesinin yargılamayı çok aksatabileceği endişesidir,…” şeklinde olup tüm alacaklıların duruşmada hazır bulunarak itirazları ileri sürmesinin konkordato sürecini aksatabileceği düşüncesiyle duruşmada hazır olabilmek için itirazların tasdik duruşmasından en az üç gün önce yazılı olarak bildirilmesi şartı getirildiği belirtilmiştir.
Bununla birlikte konkordatonun yapısı tamamen şeklî olduğundan tasdik işlemlerinin bir an önce tamamlanması gerekmekte olup, konkordatoya ilişkin kanunda yer alan düzenlemelere bakıldığında borçlu lehine verilen birçok kararda kanun yolunun tamamen kapatıldığı ve sürecin bir an evvel sonuçlandırılmasının istendiği anlaşılmaktadır. Örneğin ilk derece mahkemesince verilecek geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamayacağı (m. 287/son), kesin mühlet talebinin kabulü ile mühletin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararlara karşı kanun yolunun kapalı olduğu (m. 293/1) görülmektedir.
Bu yasal düzenlemelerden hareketle, İİK’nın 308/a maddesinde kanun yoluna başvuru hakkı tanınan “itiraz eden alacaklı” deyiminden, “tasdik duruşmasından önce itirazlarını bildiren ve tasdik talebinin incelendiği duruşmaya gelerek konkordatonun tasdiki talebinin reddine karşı itirazlarını dile getiren alacaklının” kabul edilmesi gerekmektedir.
Öğretide “itiraz eden alacaklı” kavramı ile, konkordatoya kaydedilmiş olsun ya da olmasın konkordatonun tasdiki talebinin incelendiği duruşmaya gelerek konkordatonun tasdiki talebinin reddine karşı itirazlarını dile getiren alacaklının kast edildiği ve özellikle konkordatoya ret oyu kullansalar bile duruşmaya gelmemiş olan alacaklıların tasdik kararına karşı yasa yoluna gitme yetkilerinin bulunmadığı kabul edilmektedir (Kuru, Baki.: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, s. 1502; Tanrıver/Deynekli, s. 158; Görgün,
İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, s. 1502; Tanrıver/Deynekli, s. 158; Görgün, Şanal/Börü, Levet/Kodakoğlu, Mehmet: İcra v e İflas Hukuku, Ankara 2022, s. 514).
Ramazan Arslan, Ejder Yılmaz, Sema Taşpınar Ayvaz ve Emel Hanağası’nın “İcra ve İflas Kanunu ve İlgili Mevzuat” (Ankara 2022, m.308/a, s.291) adlı eserinde, kanun yollarına ilişkin 308/a maddesinde itiraz eden ibaresinin yanına 304/1 maddeye atıf yapıldığını gösterecek şekilde bu maddenin numarası yazılarak İİK’nın 308/a maddesindeki itirazın, İİK’nın 304/1. maddesinde düzenlenen itiraz olduğuna işaret etmişlerdir.
İcra İflas Kanunu’nun 304. madde gerekçesine bakıldığında duruşmaya gelecek olanları “yargılamanın uzayacağı” endişesi ile sınırlayan yasa koyucunun aynı yasanın 308. maddesinde temyiz yoluna gelecek olanları sınırlamadığını kabul etmek konkordatonun sistemine de aykırıdır.
Kanunun öngörmediği bir yasa yolu ve yasa yoluna başvuru hakkı yorum yoluyla da olsa kabul edilemez. İİK’nın 308/a maddesindeki düzenleme de 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) kabul ettiği anlamda temel hak niteliğindeki hak arama özgürlüğünü kullanmayı “itiraz” şartına bağlamıştır ve bu durum da Anayasa’ya uygun bir sınırlama yöntemi olup, “itiraz eden alacaklı” deyiminden İİK’nın 304. maddesinde belirtilen alacaklıları kabul etmek, hak arama özgürlüğünün ihlâli olarak değerlendirilemez.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince, istemde bulunan şirketin konkordato projesi, ilk derece mahkemesince nisaba dâhil edilecek alacaklar belirlendikten sonra komiser tarafından rapor, İİK’nın 302. maddesinde belirlenen alacaklı sayısı ve alacak miktarına ilişkin nisabın oluşup oluşmadığı ve İİK’nın 305. maddesinde düzenlenen tasdik şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği yönünden değerlendirme yapılarak tasdik isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içerisinde yer alan 13.02.2020 tarihli alacaklılar toplantısı tutanağı incelendiğinde alacaklı … Bankası A.Ş.’nin toplantıya katılıp projeye “Ret” oyu kullandığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar alacaklı … Bankası A.Ş. tarafından konkordato projesine “Ret” oyu kullanılmış ise de, İİK’nın 304/1. maddesi uyarınca itiraz sebeplerini tasdik duruşmasından en az üç gün önce yazılı olarak bildirmediği ve tasdik duruşmasına katılmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre İİK’nın 308/a maddesi uyarınca mahkemece verilen tasdik kararını istinaf hakkı bulunmadığından Bölge Adliye Mahkemesince alacaklı … Bankası A.Ş. vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi yerindedir.” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İstinaf yoluna başvuran alacaklının istinaf başvuru hakkı olup olmadığına ilişkin inceleme;
Konkordatonun tasdiki kararları ancak toplantıda olumsuz oy kullanan ve tasdik duruşmasının ilanından duruşmaya üç gün kalana kadar itirazlarını bildiren alacaklılar tarafından istinaf edilebilir (İİK m.308/a). Konkordatoya itiraz kurumu İcra ve İflas Kanunu’nun 304’üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenmiş ve duruşma tarihinin gösterildiği ilanda alacaklıların duruşmadan en az üç gün öncesine kadar yazılı olarak itiraz etmek suretiyle duruşmada hazır bulunabilecekleri hususunun ayrıca gösterileceği düzenlenmiştir. Bu şekilde itiraz etmeyen alacaklıların duruşmaya katılma hakkı bulunmadığı gibi karara karşı yasa yollarına başvurma hakkı da bulunmamaktadır.
Alacaklı … AŞ ‘nin iltihak ile red oyu kullandığı görülmüş ise de itiraz dilekçesi sunulmadığı anlaşılmakla açıklanan nedenlerle adı geçenlerin istinaf dilekçelerinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352/1-ç düzenlemesi uyarınca başvuru şartları yerine getirilmediğinden usulden reddine karar verilmiştir.
İstinaf isteminin esastan değerlendirilmesi gereken alacaklıya yönelik olarak inceleme:
… Bankası AŞ vekili alacaklılar toplantısında katılmamış ise de alacaklı vekili tarafından 11/11/2022 tarihli itiraz dilekçesi sunulduğu bu durumda istinaf hakkının bulunduğu anlaşılmaktadır.
HMK’nın 305. maddesi uyarınca konkordatonun tasdiki için: Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması, malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması; teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması; konkordato projesinin 302 nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması; 206 ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması; konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması gerekmektedir.
Ticaret Sicil Gazetesindeki ilanın 04.10.2022 tarihinde, Basın İlan Kurumu Resmi İlan Portalındaki ilanın 03.10.2022 tarihinde yapıldığı, konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama masrafları ve ilam harçlarının da tasdik kararından önce mahkeme veznesine depo edildiği belirlenmiştir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; davacı borçlunun oylamaya sunulan projesinin alacaklıların ve alacak miktarının büyük çoğunluğu ile kabul edilmiş olmasına, teklif edilen projenin, davacı borçlunun kaynakları ile orantılı olmasına, davacı asil ve vekilinin 17.11.2022 tarihli tasdik duruşmasında konkordato ön projesinde borçlulara aylık %1,50 faiz uygulanmasını da kabul ettiklerini beyan etmelerine, teklif edilen proje kapsamında, ödenmesi taahhüt edilen miktarın, davacı borçlunun iflası halinde, alacaklılara ödenmesi muhtemel miktardan fazla olmasına, davacının ticari hayatının devamı ile borçlarını ödeme kabiliyetinin bulunduğunun anlaşılmasına göre alacaklı … Bankası AŞ vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nın 353/1,b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-1-Asli müdahil … Bankası A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle 80,70.TL istinaf karar harcı ile 220,70.TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının asli müdahil … Bankası A.Ş’ye iadesine,
3-İstinaf kanun yoluna başvuran asli müdahil … Bankası AŞ tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
B-1-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/11/2022 tarih ve 2021/649 Esas 2022/1031 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan asli müdahil … Bankası A.Ş vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 179,90.TL maktu karar harcından peşin olarak alınan 80,70.TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20.TL harçlardan asli müdahil … Bankası A.Ş’den alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında asli müdahil … Bankası A.Ş tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın Dairemizce davacı vekili ile asli müdahiller … Bankası A.Ş vekili ile … Bankası A.Ş vekiline tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 01/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.