Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/1828 E. 2023/1850 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1828
KARAR NO : 2023/1850
KARAR TARİHİ : 24/10/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/04/2023
NUMARASI : 2023/30 Esas ve 2023/238 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 24/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/10/2023

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; karşı yan …’e ait, … isimli kuaför mobilyaları üreten iş yeri ile müvekkil …’ın aşağıdaki malzemelerin imal, yurtdışına nakil, gümrük işlemleri için anlaştıkları ve bu nedenle 500 TL kapora ödendiği, bilahare karşı yan tarafından 9 Kasım 2017’de bununla ilgili bir mail müvekkile gönderildiği ayrıca bu ürünlerle alakalı olarak 15.12.2017 tarihinde müvekkil adına … tarafından 10.000 TL nakit karşı yana ödendiği, o gün itibariyle üretilecek malzemelerin ödemesinin yapıldığı ancak aradan iki yılı aşkın süre geçtiği halde, bu malzemelerin imal edilip, müvekkil …’a teslim edilmediği için karşı yana siparişi tamamlayıp vermesi veya bunu yapmadığı takdirde almış olduğu 10.500.TL’yi yasal faizi ile birlikte 12.01.2020 tarihli iadeli taahhütlü mektupla kendisine bildirilmiş olduğu halde bugüne değin, teslimatı yapmadığı gibi, verdikleri 10.500.TL’yi de iade etmedikleri, akdin feshi ile ödediğimiz paraların ödeme tarihinden itibaren faiziyle beraber tarafımıza ödenmesi için icraya başvurulduğu (İzmir 15.İcra Müdürlüğü’nün 2021/10918 Esas) karşı yanın buna da borcu olmadığından bahisle itiraz ettiği, itirazın iptali ile % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, ödedikleri 10.500.TL nin ödeme tarihinden itibaren faiziyle icra giderleri ve avukatlık ücreti ve yargılama giderleri ile birlikte taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, tarafların 6102 sayılı TTK 11. maddesi ve 213 s. Vergi Usul Kanunu’nun 177. mad. kapsamında kapsamında esnaf işletmesi için ön görülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerinin bulunmadığı, tacir sıfatı olmadığı, tarafların ticari işletmesi ile ilgili nisbilik de bulunmadığı, uyuşmazlığın ticari olduğundan bahsedilemeyeceğinden mahkememizin iş bu dava açısından görevsiz olduğu, 6100 s. HMK. 2. maddesinde düzenlendiği üzere dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmaması durumunda Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, usul ekonomisi nazara alınarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c. maddesi yollamasıyla 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle açılan davanın usulden reddine vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin kuaför mobilyası satışı yapan müvekkilden ticari işletmesi için satın almış olduğunu iddia ettiği kuaför mobilyalarına dair ödediğini iddia ettiği bedelin müvekkilden tahsilini talep ettiğini, yerel mahkemece dosyada İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiğini, öncelikle davacı davada haksız olduğunu, iddialarının gerçek dışı olduğunu, hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 24/11/2016 tarihli ve 6763 Sayılı Kanun’un 41. maddesi ile değiştirilen 341/2 fıkrasında öngörülen kesinlik sınırı 3.000,00 Türk Lirasıdır. 6100 Sayılı HMK’nın ek 1. maddesi uyarınca 01/01/2023 tarihinden itibaren ise, bu sınır 17.830,00 Türk Lirasıdır. Davalı tarafın istinafa konu ettiği miktarın 10.500,00 TL olması nedeniyle 06/04/2023 tarihli karar bu yönü ile kesin niteliktedir.(Yargıtay 19. HD. 2019/2829 E ve 2019/4446 Karar sayılı ilamı da bu doğrultudadır.)
Somut olayda; mahkemece verilen karar kesin nitelikte olup, kesin olan kararlara karşı HMK’nın 346. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesince istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, HMK’nın 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince de bu yönde karar verilebilir. Bu karar usule ilişkin nihai karardır. Bölge Adliye Mahkemesince verilen bu usulden ret kararına karşı temyiz yolu da kapalıdır.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 05/01/2018 tarih, 2017/5397 esas ve 2018/5 karar sayılı ilamı bu yöndedir.)
Öte yandan; mahkemece verilen kararlara karşı tarafların hangi kanun yoluna ve hangi sürede başvuracağının tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirtilmesi, bu belirlemenin tarafların iradesini yanıltmayacak bir şekilde doğru olarak yapılması gerekeceği, başka bir deyişle, verilen karar, ara ve ek kararlarda, yargı mercii tarafından hem kanun yolunun hem de kanun yoluna ilişkin başvuru süresinin tarafları hataya düşürmeyecek şekilde doğru olarak gösterilmesi gerekecektir. Aksi takdirde, bu durumun tarafların haklarını arayabilmelerini zorlaştıracağı, dolayısıyla mahkemece verilen kararda kanun yolunun hatalı belirlenmesi durumunda, hatalı belirlemenin sonuçlarının taraflara yükletilmeyeceğinden gerek istinaf başvuru harcı ve gerekse istinaf karar harcının taraflardan tahsiline yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerden HMK’nın 352. maddesindeki düzenleme gereğince mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk derece mahkemesi kararı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi uyarınca kesin olması sebebiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE,
2-Davalının yatırmış olduğu 492,00 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ve 179,90 TL istinaf karar harcının istemi halinde davalıya iadesine,
3-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 24/10/2023