Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/1531 E. 2023/1531 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1531
KARAR NO : 2023/1531
KARAR TARİHİ : 19/09/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MANİSA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2023 Ek Karar
NUMARASI : 2022/13 Esas ve 2023/221 Karar
DAVANIN KONUSU : İstirdat
BAM KARAR TARİHİ : 19/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/09/2023

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma tarafından davalı tarafından Akhisar İcra Müdürlüğünün 2021/968 sayılı dosyası ile iki adet fatura ve işlemiş faiz bedeli olan icra takibi başlatıldığını, davalı firmanın soğuk hava depoculuğu yapmakta olup müvekkili firmanın tuzlu ürünlerini, kuru domateslerini muhafaza ettiğini, 07/01/2021 ve 21/01/2021 tarihli iki adet faturaya dayanılarak icra takibi yapıldığını, müvekkili firma tarafından da 26/01/2021 tarihli fatura düzenlenerek davalı tarafa tebliğ edildiğini, müvekkili firma tarafından düzenlenen 14.559,08 TL.lik faturaya davalı tarafından itiraz edilmediğini ve kayıtlarına işlendiği halde davalı tarafından 02/02/2021 tarihinde iade faturası düzenlendiğini, müvekkili firma tarafından 05/02/2021 tarihli İzmir 27.noterliğinin ihtarnamesi ile iade faturasına itiraz edildiğini, davalı tarafından Akhisar 2.Noterliğinin 12/02/2021 tarihli ihtarname cevabından depolanan ürünün tonajının azaldığının kabul edilmesine karşın depolama şartnamesinin genel başlığı gereğince depoya gelen malların nem oranından dolayı kilolarında oluşacak artış veya azalıştan firmanın sorumu olmayacağının iddia edildiğini, müvekkili tarafından bu hususun kabul edilmediğini, bahse konu şartnamenin davalı firmanın tek taraflı beyanı olduğunu, zarara uğrayan müvekkili aleyhine yorumlanmasının mümkün olmadığını, müvekkili firmanın alınan hizmet karşılığında ürün miktarında azalma ve buna karşılık gelen 14.559,08 TL.lik zararına ilişkin alacağından mahsup edilmeyen 29.631,45 TL. Ve 1.536,36 TL.tutarlı faturalarla icra takibi yaptığını, müvekkilinin haciz baskısı altında toplam 37.907,82 TL.tutarında borcun tamamını ödeyerek borcu kapattığını belirterek müvekkilinin alacaklı olduğu 14.459,08 TL.tutarlı faturanın mahsup edilerek bedelin bilirkişi tarafından belirlenecek bedeli arttırmak üzere şimdilik 1.500 TL.faiz ve icra takip giderlerinin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket olan … Şti ile 06/08/2020 tarihinde mail üzerinden yapılan karşılıklı görüşme neticesinde taraflar 2020 Kuru Domates Depolama Şartnamesi üzerinde mutabık kalınmıştır.Bunun üzerine davacı tarafça 28/09/2020 tarihinde 25680 Kg ( bu tarihten sonra gelen teslimatlardaki kuru domatesler tam kurumamış olup, davacı tarafça ileri sürülen iddia kendi kusurlarına dayanmaktadır ve bu kusurları sonunda oluşan zararı müvekkilimin üzerine yıkmaktadırlar), 05/10/2020 tarihinde 22500 KG, 07/10/2020 tarihinde ise 19860 Kg kuru domates müvekkil şirkete ait soğuk hava deposuna teslim edildiğini, davacı taraf 04/11/2020 tarihinde 2360 Kg, 25/12/2020 tarihinde 17220 Kg, 02/01/2021 tarihinde 10020 Kg, 07/01/2021 tarihinde 11980 Kg, 16/01/2021 tarihinde 11340 Kg ve 21/01/2021 tarihinde 13840 Kg mal teslim alınmıştır. Ayrıca bu üründen 280 kg numune de daha evvelce davacı tarafça incelenmek üzere alındığını, teslim edilen kuru domateslerde tam kurutma yapılmadığından depolama sırasında 680 kg fire oluşmuş, davacı tarafa ürünlerini teslim alması için ayrılan kısımda da yeterli toparlanma yapılmamış, davacı tarafın 320 kg ürünü bu nedenle ihtarnamenin çekildiği tarihte depolarında olduğunu, alınan depoalama hizmet bedeli olan 31.167,81 TL, davacı tarafça müvekkillerime teslim edilen kuru domateslerde fazlaca fire verildiğinden dolayı ödenmemiştir. Davacı tarafça ürünler depomuza 3 ayrı tarihte ve benzer tırlarla teslim edilmiştir.Yapılan ürün tesliminden de görüleceği üzere ilk ve ikinci postada firmamıza yeterince kurumamış domatesler depolanmak üzere teslim edildiğini, bu husus her 3 postada teslim edilen kuru domates miktarının giderek kg olarak azalmasından da belli olduğunu, taraflar arasında mutabık kılınan 2020 Kuru Domates Depolama Şartnamesinin Genel Şartlar Başlığında yer alan “Depoya gelen malların nem oranından dolayı kilolarında oluşacak artış veya azalıştan firmamız sorumlu değildir.” maddesi davacı tarafça kabul edildiğini, davacı tarafa söz konusu şartname(sözleşme) Whatsapp üzerinden yapılan yazışmalarda müvekkilime yazmış olduğu ….@….com e-mail adresine gönderilmiş ve ayrıca yine davacı tarafın talebi üzerine şartnamenin fotoğrafı çekilerek gönderilmiştir. Söz konusu şartnameye ilişkin herhangi bir itiraz tarafımıza iletilmemiş ve bu şartname kapsamında yükümlülükler yerine getirildiğini, bu sözleşmeye istinaden kuru domatesler firmamıza depolanmak üzere teslim edildiğini, müvekkil şirkete teslim edilen kuru domateste oluşan firenin fazla olduğu davacı tarafça ileri sürülerek işbu kuru domates soğuk hava depolama hizmet bedeli tarafımıza ödenmeyerek, 320 kg kuru domates de firmalarından teslim alınmadığını, 68040 Kg kuru domatesten 680 kg fire verilmesi gayet olağan olduğu gibi, davacı tarafça bu kadar firenin fazla olduğu ileri sürüldüğünden hizmet bedeli ve sözleşme gereği üzerinize düşen edimler yerine getirilmediğini, kuru domateslerin bu miktarda fire vermesinin nedeni yeterince kurumamış, nemli domateslerin depolanmak üzere tarafımıza teslimi olduğunu, zaten müvekkil firmamızla davacı taraf arasında mutabık olunan sözleşmede de müvekkilimiz depoya gelen malların nem oranından dolayı kilolarında oluşacak azalıştan sorumlu olmadığını davacı tarafa bildirildiğini, sözleşme gereği yükümlülüklerimizi yerine getirmemize rağmen davacı taraf hak kazandığımız alacağı ödememiş ve bizde davacı taraf aleyhine Akhisar İcra Müdürlüğü 2021/968 sayılı dosya üzerinden icra takibi başlatıp, icra takibi sonunda hakkımız olan ödemeyi almış bulunduklarını, söz konusu şartname 1 sayfadan oluşmakta, oldukça kısa, net ifadeler içeren ve sade bir dille yazılmıştır. Şartnamede ” Genel Şartlar” kısmında 7 madde, ”Depolama Fiyatı” kısmında ise 4 madde bulunduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde 5. Paragrafında söz konusu şartnamenin genel işlem şartlarına dayandırma gibi bir girişimi olmuşsa da, görüleceği üzere koşullar oluşmamıştır. Yani öncelikle söz konusu şartname iki tarafça da görülmüş ve herhangi bir itiraz olmamış ve onaylandığını, ayrıca şartname 1 sayfadır, açıktır ve net olduğunu, herhangi bir kafa karışıklığına yol açma kapasitesi olmadığını, müvekkilinin basiretli bir iş adamı gibi davranmış, iş ilişkilerindeki dürüstlük ilkelerine uygun hareket ettiğini, Türk Medeni Kanunu Madde 2’ye göre “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” şeklinde kanun koyucu dürüstlük ilkesini düzenlemiş olup, davacı taraf somut olayda bu ilkeye aykırı davranmakta olduklarını, söz konusu anlaşma icap – kabul şeklinde gerçekleşmiş ve geçerli olduğunu, eğer aksinin kabul edilmiş olması halinde ticari hayatta taraflar arasındaki sözleşmeye güven ilkesi zedelenmiş olacak olup, ticari hayatta sorunlar doğuracağını, açıkladığımız sebepler ve somut olay gözönüne alındığında, davacı taraf aleyhine başlattığımız icra takibinde haklı olduklarını, ancak buna rağmen davacı tarafın açmış olduğu İstirdat Davası haksız olduğunu, asıl kötüniyetli olan taraf davacı taraf olduğunu, bu nedenlerle davacı tarafın davasının reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…Yapılan yargılama sonucunda, tüm deliller, bilirkişi raporları, tarafların düzenlediği faturalar, faturalardaki birim fiyatlar nazara alınarak, saklama neticesinde davalının geriye teslim borcunu eksik yerine getirdiği, eksik teslim edilen ürün miktarının 1000 kg olduğu, bu miktar ürün yönünden saklama ücretinin de davalı tarafa ödendiği, bilirkişi raporunda fazla ödenen miktarın takip masraflarıyla beraber tespit olunduğu, bilirkişi raporlarının denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, bu durumda davacının davalı tarafa takip masraflarıyla beraber fazladan 15.923,13 TL ödediği, çünkü kendisine 1000 kg kuru domatesin eksik teslim edildiği, fazla ödenen paranın takip masrafları ile birlikte davacıya iade edilmesi gerektiği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü yönünde…” kesin olarak karar verildiği, 20/06/2023 tarihli ek karar ile “…davalı vekilinin kesin nitelikte olan karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin reddine,…” karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece miktar yönünden kesin olarak verildiği denilmişse de HMK’ya göre istinaf sınır belirlenmeli ve bu suretle de istinaf yolu açık olduğunu, davanın esas yönünden de reddine karar verilmesini gerektiğini ileri sürerek mahkeme kararının ve ek kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Mahkemece, miktar yönünden kesin olarak davanın kabulüne karar verildiği, davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine bu kerre mahkemece 20/06/2023 tarihli ek karar ile istinaf başvurusunun reddine karar verildiği, davalı vekilince istinaf talebinin reddine dair ek kararın istinaf edildiği görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın 341-(2) maddesinde; “miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir” hükmü mevcuttur. Ayrıca, 6100 sayılı HMK’nın Ek 1. maddesi 1. fıkrasında; HMK’nın “341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca; Maliye Bakanlığı’nca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların On Türk Lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2. fıkrasında; HMK’nın “341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır.
Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu yerel mahkeme hükmünün verildiği 2023 yılı için HMK’nın 341-(2) maddesindeki kesinlik sınırı 17.830,00 TL olmuştur.
Somut olayda; yerel mahkemece verilen kesin kararın istinaf edilmesi üzerine, 20/06/2023 tarihli ek karar ile “…verilen kararın kesin karar olması sebebiyle davalının istinaf başvurusunun reddine…” dair verilen kararın yerinde olduğu, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, ek kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Manisa Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/13 esas ve 2023/221 karar sayılı 20/06/2023 tarihli ek kararına karşı davalının istinaf başvuru sebeplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-a)Alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcının önceden alınan 535,00 TL’den mahsubu ile kalan 265,15 TL’nin istemi halinde davalıya iadesine,
b)Davalının yatırmış olduğu 492,00 TL istinaf başvuru harcının üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından 24/05/2023 tarihinde tahsil edilen mükerrer 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 535,00 TL istinaf (nispi) karar harcı toplamı 1.027,00 TL harcın istemi halinde davalıya iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılması
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/09/2023