Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/1483 E. 2023/1438 K. 23.08.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1483
KARAR NO : 2023/1438

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/05/2023
NUMARASI : 2023/488 Esas
DAVA : TEKNE KAYDININ TESCİLİ VE İHTİYATİ TEDBİR
KARAR TARİHİ : 23/08/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/08/2023

Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/488 Esas sayılı dava dosyasından yapılan yargılama sırasında, ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Mahkemece yapılan açık yargılama sırasında verilen 24/05/2023 tarihli ara karar ile; ”…ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalı … arasında … isimli, bağlama kütüğü Bodrum … olan teknenin satışına ilişkin olarak 02/08/2020 tarihinde satış sözleşmesi imzalandığını, …’in ise işbu sözleşmeyi … adına vekaleten imzaladığını, satış sözleşmesinin akabinde teknenin müvekkiline teslim edilmiş olup müvekkilinin şuanda teknenin zilyedi konumunda olduğunu, teknenin müvekkiline teslim edilmiş olup müvekkilinin şuanda teknenin tek zilyedi konumunda olup tekneye ciddi masraflar gerçekleştirildiğini, sözleşmede belirtilen satış bedeli olan 130.000,00 TL nin, müvekkili tarafından satış sözleşmesinin imzalanması esnasında sözleşme şartlarına uygun olarak ödendiğini ve sözleşmeden açıkça düzenlenmiş olan; 04/08/2020-17/08/2020-01/09/2020-13/09/2020 tarihli senetlerin teslim edilmiş olmasına karşın; ödeme aracı olarak verilen senetlerden ikisinin senetlerin teslim edilmemesi, müvekkili ile bir banka hesabı paylaşılmaması ve herhangi bir yasal işleme konu edilmemesi nedenleriyle ödenemediğini, müvekkilinin her aşamada bu miktarı ödemeye hazır olduğunu belirtmesine karşın davalılarca ödeme alınmadığını ve davalının sözleşmeden kaynaklı yükümlülüğü olan devirin de hala gerçekleştirilmediğini ve müvekkilinin kötü niyetli olarak mağdur edilmeye çalışıldığını, bunun üzerine müvekkili tarafından Bodrum 11. Noterliği’nini 007498 yevmiye numaralı ihtarı ile bu durumun keşide edilerek ihtar edildiğini, ancak ihtarın davalılara tebliğ edilmiş olmakla süresi içerisinde teknenin devrinin gerçekleşmediğini ve işbu davayı açma zorunluluğunun doğduğunu, müvekkili tarafından ödeme yapılmış olmasına karşın; davalı tarafça tekne zilyetliğinin devredildiğini ancak devirin gerçekleştirilmediğini ve ifadan kaçınıldığını tüm bu nedenlerle Liman Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmak suretiyle … isimli, bağlama kütüğü Bodrum … olan teknenin bağlama kütüğüne öncelikle teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, mahkeme aksi kanaatte olması halinde uygun görülecek teminat karşılığında cebri icra yoluyla satışına da engel olması kaydıyla ihtiyati tedbir uygulanmasına ve davalıdır şerhi konulmasına ve bu hususta Bodrum Liman Başkanlığına müzekkere yazılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir.
İhtiyati tedbir öğretide, “Kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca, davacı veya davalının (dava konusu ile ilgili olarak) hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte, geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır.” şeklinde tarif edilmiştir (Medeni Usul Hukuku 12.Baskı Sh.714-Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez, Prof. Dr. Oğuz Atalay, Prof. Dr. Muhammet Özekes). Anılan tariften de anlaşılacağı üzere, ihtiyati tedbirin diğer fonksiyonları yanında davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu şey üzerinde yeni bir takım ihtilafların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki korumadır.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; Davacının dava dilekçesinin ekinde sunduğu sözleşme ve senetlerin fotokopi olduğu, her ne kadar sözleşme kapsamından senetlerin ödeneceği belirtilmiş ise de senetlerin davacı tarafından davalıya ödenmediği hususunda ihtilaf bulunmadığı, yani tekne bedelinin 5.000,00 TL peşinat haricinde ( 5.000,00 TL’nin ödendiğine dair de dosyada bir belge yoktur) halen dahi davalıya tekne bedelinin ödenmediğinin açık ve net olduğu, bedeli ödenmemiş olan bir tekne için sadece fotokopisi sunulan bir sözleşme ile fotokopisi sunulan senetler üzerinden … isimli, bağlama kütüğü Bodrum … olan teknenin üzerine tedbir konulması talebinin tarafların karşılıklı hak ve menfaatleri birlikte değerlendirildiğinde davacının tedbir talebinin reddine karar vermek gererkmiş, ancak %30 teminat karşılığında … isimli tekne üzerine davalıdır şerhi konulması talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş..” gerekçesi ile “İhtiyati tedbir talebinin reddine, Ancak; 130.000,00.TL’nin %30 olan 39.000,00 .TL teminat bedeli yatırıldığında; dava konusu… isimli, bağlama kütüğü Bodrum … olan tekneye davalıdır şerhi konulması için Bodrum Liman Başkanlığına müzekkere yazılmasına,” karar verilmiş, verilen bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İSTİNAF NEDENLERİ:

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir şartlarının oluştuğunu, davalıdır şerhinin tedbir niteliğinde olmadığını ve bu şerhin konulması için %30 teminat istenmesinin hatalı olduğunu, verilen ara kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme ara kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:

Talep, tescil davasında verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara karara ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
HMK’nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyati tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin sadece uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlemiştir.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle uyuşmazlığın yargılama gerektirmesine, ihtiyati tedbir koşullarının oluşmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu ara kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, ihtiyati tedbir isteyen davacılar vekili yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/488 Esas sayılı dosyasında ihtiyati tedbirin reddine ilişkin olarak verilen 24/05/2023 tarihli ARA KARAR, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 269,85.TL maktu karar harcından peşin olarak alınan 179,90.TL harcın tenzili ile bakiye 89,95.TL harcın ihtiyati tedbir isteyen davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan ihtiyati tedbire itiraz eden tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadan karar verildiğinden bu aşama için ihtiyati haciz isteyen yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/(1)-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 23/08/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi