Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/1414 E. 2023/1808 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1414
KARAR NO : 2023/1808

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/05/2023
NUMARASI : 2022/993 Esas
DAVA : TAZMİNAT
KARAR TARİHİ : 19/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/10/2023

Taraflar arasında görülen tazminat davasında yapılan yargılama sırasında verilen ihtiyati hacze itirazın reddine dair ara karara karşı yasal süresi içerisinde ihtiyati hacize itiraz eden davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Mahkemece yapılan açık yargılama sırasında 25/05/2023 tarihli ara kararda; ”…Davalı vekili …verdiği 31/03/2023 tarihli dilekçesinde; ihtiyati haciz talebinin koşullarının İİK.’nun 257. Maddesinde açıkça düzenlendiğini, dava konusu edilen alacak ve talepler için bu şartlardan hiçbirinin oluşmadığını, en başta davacının davasına dayanak iddialarını kuvvetli ve geçerli deliller ile ispat edemediğini, teminatın da davacı tarafından süresinde yatırılmadığını, davalı şirketin hiçbir zaman mal kaçırma gibi bir düşüncesinin olmadığını, bu hususun davalı şirketin faaliyetine devam etmesi ve halihazırda üzerine kayıtlı mal varlığının olmasından açıkça anlaşılacağını, dava konu edilen sözleşmede bahsi geçen … projesinin halihazırda devam etmekte olup, davalının faaliyetlerine devam ettiğini, bu hususun dosya kapsamında yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile açığa çıkacağını, davalı şirket adına kayıtlı taşınır taşınmaz mal varlığının mevcut olduğunu, tapu ve trafik sicil kayıtları dosyaya istendiğinde bu hususun açıkça görüleceğini, mevcut durumda usuli şartları oluşmamış ihtiyati haciz kararı ile kuvvetli deliller ile ispatlanamış dava konusu alacak için davalı şirketin tüm taşınır taşınmaz mal varlığına haksız yere ihtiyati haciz uygulanmasının; davalının ticari faaliyetlerinin sekteye uğramasına ve telafisi imkansız zararlara yol açabilecek nitelikte olup, yasaya ve hakkaniyete aykırı olacağını , ihtiyati tedbir kararına ve teminata itiraz ettiklerini belirtmiş , itirazları doğrultusunda , davalı … AŞ.’ nin 521.615,00 TL alacağı karşılayacak haczi caiz yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarının (banka mevduatlarını kapsayacak şekilde) bu rakam ile sınırlı olmak üzere verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça taraflar arasında düzenlenen gayrimenkul alım satımına yönelik sözleşme doğrultusunda davalı tarafa ödeme yapılmış olmasına rağmen, davalının taşınmazın tapu devrini yerine getirmediğinden bahisle oluşan alacağın tahsiline yönelik olarak davalı hakkında Mahkememize alacak davası açıldığı ve dava dilekçesinde ihtiyati haciz talep edildiği, Mahkememizce 23/03/2023 tarihli ara kararı ile İİK 257 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati haciz kararı verilmesine yönelik yasal şartlarının oluştuğundan bahisle davacının ihtiyati haciz talebinin kabulü ile İİK 257.maddesi uyarınca davalı borçlu … AŞ.nin 521.615,00 TL alacağı karşılayacak haczi caiz yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacaklar ile diğer haklarının (banka mevduatlarını kapsayacak şekilde) bu rakam ile sınırlı olmak üzere ihtiyaten haczine karar verildiği belirlenmiştir.
Her ne kadar ihtiyati hacze itiraz eden davalı tarafından Mahkememizin 23/03/2023 ara kararının usul ve hukuka aykırı olduğu, ara kararın kaldırılması gerektiği, davalı … AŞ.’ nin 521.615,00 TL alacağı karşılayacak haczi caiz yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarının (banka mevduatlarını kapsayacak şekilde) bu rakam ile sınırlı olmak üzere verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiş ise de; ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebeplerinin İİK’ nun 265. Maddesinde ” ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine veya teminata karşı” yapılabileceğinin belirtildiği, ihtiyati hacze itiraz eden davalı vekilinin yapmış olduğu itirazların söz konusu madde kapsamında kalmadığı…” gerekçesi ile ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin itirazlarının REDDİNE ara karar verilmiş, verilen bu ara karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden davalı şirket vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İSTİNAF NEDENLERİ:

İhtiyati hacze itiraz eden davalı şirket vekili istinaf dilekçesinde özetle; İhtiyati haciz talebinin koşullarının İİK.’nun 257. maddesinde açıkça düzenlendiğini, dava konusu edilen alacak ve talepler için bu şartlardan hiçbirinin oluşmadığını, ihtiyati haciz kararı ile kuvvetli delillerle ispatlanmamış dava konusu alacak için davalı müvekkili şirketin tüm taşınır taşınmaz mal varlığına haksız yere ihtiyati haciz uygulanmasının davalı müvekkilin ticari faaliyetlerinin sekteye uğramasına ve telafisi imkansız zararlara yol açabilecek nitelikte olduğunu, ara kararın yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme ara kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:

Talep, ihtiyati hacze itirazın reddi istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
İİK’nın 257. ve devamındaki maddelerde geçici hukuki koruma tedbirlerinden olan ihtiyati haciz müessesesi düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler uyarınca vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır, taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilecektir. Aynı Kanunun 258. maddesi gereğince alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermek mecburiyetindedir. Bir başka deyişle ihtiyati haciz kararı verilmesi için mutlak ispat şartlarının oluşmasına gerek bulunmayıp, yaklaşık ispat ölçülerinde ispat yeterli olacaktır. Yine aynı Yasa’ nın 45. maddesi hükmüne göre, rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı, yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir.
Dosyadaki belgelere, ara kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle ihtiyati haciz kararı verilmesi için mutlak ispat şartlarının oluşmasına gerek bulunmayıp, yaklaşık ispat ölçülerinde ispat yeterli olacağından dosya kapsamına göre yaklaşık ispat kuralının somut olay yönünden gerçekleşmiş olmasına, alacağın rehinle temin edilmemiş olmasına, bu itibarla yerel mahkemece davalının ihtiyati hacize itirazının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, ara kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu ara kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati hacze itiraz eden davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/993 Esas sayılı dosyasında ihtiyati hacize itirazın reddine dair verilen 25/05/2023 tarihli ARA KARAR, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan ihtiyati hacze itiraz eden davalı vekilinin istinaf kanu yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 269,85.TL maktu karar harcından peşin olarak alınan 179,90.TL harcın tenzili ile bakiye 89,95.TL harcın ihtiyati hacze itiraz eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan ihtiyati hacze itiraz eden davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadan karar verildiğinden bu aşama için ihtiyati haciz isteyen davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 19/10/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.