Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/1303
KARAR NO : 2023/1330
KARAR TARİHİ : 19/07/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/12/2022
NUMARASI : 2021/821 Esas ve 2022/925 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 19/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/07/2023
Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin otopark işleten bir ticari işletme olduğunu, davalı borçlunun murisi olan …’e ait … plakalı aracın 06/01/2008 tarihinde müvekkili tarafından yediemin olarak teslim alındığını, aracın halen daha otoparkta çekili olduğunu, aracın otoparka çekildiği tarihten bu yana işleyen otopark ücretinden araç sahibinin ölmesi nedeni ile mirasçı davalının sorumlu olduğunu, birikmiş otopark ücretinin tahsili için davalıya bir çok kere ulaşıldığını, yanıt alınamaması üzerine Bodrum 1. İcra müdürlüğünün 2019/9614 esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, davalının takibe itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, itirazın kendilerine tebliğ edilmediğini, arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını, ilgili Trafik Tescil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak aracın otoparka çekildiği 06/01/2008 tarihinden bu yana, her yıl için uygulanması gereken tarifenin bildirilmesinin istenilmesini; ardından da Mahkemece gerekli görülmesi halinde bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, yapılacak inceleme sonucunda müvekkilinin alacağının çok daha fazla olduğunun anlaşılacağını, bu nedenle kısmi dava açıldığını, beyanla davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile, talebin yediemin ücretine ilişkin olduğunu ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk mahkemesi olduğunu, (Yargıtay 23. HD. E. 2018/1294 K. 2020/3981 T. 2.12.2020) Karşıyaka’da açılmış usulüne uygun bur icra takibi bulunmadığını, icra dosyasına yapılan yetki itirazı konusunda herhangi bir kararın bulunmadığını, yetkili icra dosyası belirtilmiş olmasına rağmen dosyanın yetkili icra dosyasına gönderilmesi yönünde bir talebinin bulunmadığını, bu nedenle geçerli bir takibin olmadığından dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, aracın 2007 yılı Temmuz ayında otoparka alındığını bu nedenle alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi bulunmadığını, müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin aracın otoparkta olduğundan, muhafaza altına alınmasına neden olan icra dosyasından haberinin dahi olmadığını, husumetin sadece müvekkiline yöneltilmesinin doğru olmadığını Araçta …’e ait 1/2 hisse üzerinde iştirak halinde mirasçıların mülkiyeti söz konusu olup, davanın tüm mirasçılar aleyhine ve diğer 1/2 hisse sahibi aleyhine açılması gerektiğini, aracın trafik otoparkına çekildiğini, davacı şirkete teslim edilmediğini, davacı ile müvekkili ya da murisi arasında da bir sözleşmenin bulunmadığını, davacının yediemin olduğu kabul edilse dahi iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, yedieminlik ücretinin takip masraflarından olduğunu ve İİK’nun 59. Maddesine göre ancak takip dosyasından talep edilebileceğini, ayrı bir takip konusu yapılamayacağını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile talep edilen ücretin fahiş olduğunu ancak Adalet Bakanlığınca yayınlanan Lisanslı Yediemin depo yönetmeliği ve Lisanslı Yediemin Depo Yönetliği Ücret Tarifesindeki ve özellikle 3. Ve 4. Maddelerinde yer alan usullere göre hesaplanması gerektiğini, ayrıca anılan yönetmeliğe göre yedieminlerin en az 3’er aylık aralar ile haczin devam edip etmediğini takip etmek, hukuken muhafazasına gerek kalmayan malın teslim alınması, teslim alınmayan mallar hakkında İİK 88/6. Maddesine göre işlem yapılmak üzere icra dairesine başvurması gerektiğini, davacının bu yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ayrıca yediemin ücretinin aracın kıymetinin %30’unu aşamayacağını, alacağın likit olmadığını, icra inkar tazminat talebinin yerinde olmadığını beyanla Davanın reddine, %20 icra inkar tazminatının davacıdan alınarak müvekkiline verilmesine, Mahkemede aksi kanaat hasıl olacaksa, davanın diğer mirasçılara ihbar edilmesine, mahkemenizin görevli olmaması sebebiyle görevsizlik kararı verilmesine talep etmiştir.
BİRLEŞEN DOSYADA DAVA:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde; müvekkilinin otopark işleten bir ticari işletme olduğunu, davalı borçluların murisi olan …’e ait … plakalı aracın 06/01/2008 tarihinde müvekkili tarafından yediemin olarak teslim alındığını, aracın halen daha otoparkta çekili olduğunu, aracın otoparka çekildiği tarihten bu yana işleyen otopark ücretinden araç sahibinin ölmesi nedeni ile mirasçı davalıların sorumlu olduğunu, birikmiş otopark ücretinin tahsili için davalıya bir çok kere ulaşıldığını, yanıt alınamaması üzerine Bodrum 1. İcra müdürlüğünün 2019/9614 esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, davalıların takibe itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, itirazların kendilerine tebliğ edilmediğini, arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını, ilgili Trafik Tescil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak aracın otoparka çekildiği 06/01/2008 tarihinden bu yana, her yıl için uygulanması gereken tarifenin bildirilmesinin istenilmesini; ardından da mahkemece gerekli görülmesi halinde bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, yapılacak inceleme sonucunda müvekkilinin alacağının çok daha fazla olduğunun anlaşılacağını, bu nedenle kısmi dava açıldığını, beyanla davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve dava dosyasının icra takibi kapsamında ilk tebligat yapılan mirasçılardan …’e karşı süre ve hak kaybı olmaması adına Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/821 esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DOSYADA CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davalıların tacir olmadığı gibi olaydaki uyuşmazlığa konu ilişki taraflardan herhangi birinin ticari işletmesiyle ilgili olmadığını ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk mahkemeleri olduğunu, davacının yediemin ücreti olarak talep ettiği borç iddiasının Bodrum 1. İcra Müdürlüğünün 2007/619 Talimat sayılı dosyası nezdinde muhafaza tedbirinin uygulandığı İzmir 9. İcra Müdürlüğünün 2005/10423 Esas sayılı icra takip dosyasından olduğunu, Söz konusu icra takibi üzerinden 17 yıl geçmekle, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının alacağının zaman aşımına uğradığını, yedieminlik ücretinin ancak muhafaza tedbirinin uygulandığı Bodrum 1. İcra Müdürlüğünün 2007/619 Talimat sayılı takip dosyasından talep edilebileceğini, müvekkillerine davanın yöneltilemeyeceğini, davanın husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, Davacının yediemin sıfatıyla müvekkillere karşı işbu davayı açma hakkının hukuken bulunmadığını, yedieminlik ücretinin takip masraflarından olup icra dosyasından tahsil edilebileceğini, ayrı bir takip konusu yapılmasının mümkün olmadığını, müvekkilleri ile davacı arasında akdedilmiş bir saklama sözleşmesinin bulunmadığını, satılmayan veya satılması talep edilmeyen mahcuzlarla ilgili olarak İİK’nun 88/6 ncı maddesi uygulanmak suretiyle mahcuzun satışını İcra Dairesinin resen yapabileceğini, davacının bu hususta icra müdürlüğünden talepte bulunabilecek iken hukuken hakkı olmamasına rağmen müvekkilleri hakkında icra takibi yaparak haksız kazanç elde etmeye çalıştığını beyanla davacının davasının reddine, Takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…Takip, icra dosyasından yazılan talimat uyarınca haczedilen menkul mal vasfındaki aracın teslim edildiği yedieminin ücretinin tahsili için başlatılmıştır. Davalıların murisine ait araç, murisin borcundan dolayı alacaklının aracın trafik kaydına koydurduğu yakalamalı haciz şerhi nedeni ile jandarma ekipleri tarafından yapılan kontrolde trafikten çekilmiş ve davacıya ait yediemin deposuna teslim edilmiştir. Daha sonra icra müdürlüğünce ilgili yediemin deposuna gidilerek aracın fiili haciz ve kıymet takdir işlemi yapılmıştır. Yapılan haciz ve kıymet takdiri işlemi tarafların yokluğunda yapılmıştır. Davacının tacir vasfına haiz olduğu, davalıların ise tacir olmadıkları uyuşmazlık konusu değildir. Davaya konu yedieminlik ücreti ve dosya kapsamı incelendiğinde, yedieminlik ücreti doğmasına neden olan aracın jandarma trafik ekiplerince otoparka teslim edildiği, aracın gerek teslimi gerekse icra müdürlüğünce fiili haciz ve kıymet takdiri işlemi yapılması halinde davalıların murisinin hazır bulunmadığı görülmektedir. Hal böyle olunca taraflar arasında akdedilmiş bir yedieminlik sözleşmesi yani saklama sözleşmesinin varlığından söz edilemez. (Yargıtay HGK’nun E. 2019/4-231 K. 2020/487 T. 30.6.2020 ile Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/11566 E. – 2016/11737 K. sayılı ilamı). Bunun yanında TTK’nın 21. maddesi gereğince her iki tarafın tacir olması ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan davalar, taraflardan birinin ticari işletmesiyle ilgili olması kaydıyla Borçlar Kanununun havale hakkındaki 457-462 ve vedia hakkındaki 463-482. maddelerinde düzenlenen hususlardan doğan nispi nitelikteki ticari davalar yönünden de ticaret mahkemesi görevlidir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davalıların tacir olmadığı, taraflar arasında TBK kapsamında saklama sözleşmesinin bulunmadığı bu itibarla taraflar arasındaki uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu görüş ve kanaati ile mahkememizin görevsiliğine…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ekli Yargıtay ilamı ile yediemin ücreti alacağının ticari dava kapsamında olduğunu, davanın da Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde görülmesi gerektiğine hükmedildiğini, açıklanan nedenle davaya konu durum ile birebir uyum içerisinde olan güncel Yargıtay ilamının dikkate alınması ve kararın kaldırılması gerektiğine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yediemin ücreti alacağının ticari dava kapsamında olduğunu ileri sürmüştür.
Her ne kadar; yediemin alacağının ticari alacak kapsamında değerlendirilmesi gerekir ise de; yediemin ücretinin doğmasına neden olan aracın trafik ekiplerince otoparka teslimi sırasında davalıların murisinin hazır bulunmadığı, böylece taraflar arasında bir yediemin sözleşmesinin bulunmadığı, uyuşmazlığın vekaletsiz işgörmeden kaynaklandığı, bununla birlikte eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması zorunlu olduğundan, taraflar yönünden asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu dolayısıyla istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20, 355 ve 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/821 esas, 2022/925 karar sayılı kararına davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-a)Alınması gereken 269,80 TL istinaf karar harcından önceden alınan 179,90 TL’nin mahsubu ile 89,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir yazılmasına,
b)Davacının yatırmış olduğu 492,00 TL istinaf başvuru harcının üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf eden taraflar tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-c maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/07/2023