Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/1184 E. 2023/1207 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1184
KARAR NO : 2023/1207
KARAR TARİHİ : 22/06/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/01/2022
NUMARASI : 2020/36 Esas ve 2022/54 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 22/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/06/2023

Davacı tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı dava dilekçesinde özetle; davacının davalıya vermiş olduğu nakit para karşılığında kendisinden 29/06/2018 tanzim, 29/08/2018 ödeme tarihli senet aldığını, bu senetin ödenmemesi üzerine genel haciz yoluyla ilamsız takip yoluna başvurulduğunu, davalının borca itiraz etmesi sonucu takibin durduğunu, borçlunun ödeme emrine itirazının senedin varlığı ve ödeme yaptığına dair bir belge sunulmaması nedeniyle iptali gerektiğini ileri sürerek, davalının takibe vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP :
Davalı cevap dilekçesinde; davacıya işbu senedin, davacının araba kiralama ofisine giderek araç kiralaması nedeniyle kendisine teminat olarak verilmiş olan bir senet olduğunu, kendisinin 19 yaşında olduğunu, düzenli bir işi olmadığını, annesiyle birlikte kiralık bir evde oturduğunu, annesinin emekli olup 1.148,00TL. maaş aldığını, şeker, tansiyon ve kalp hastası olduğunu, bu nedenle taksi ile hastaneye hergün gidip gelmenin çok pahalı olması nedeniyle 3 günlük araba kiraladığını, kiralama sırasında bir sürü sözleşme imzalatıldığını, bu arada senedi de imzalaması gerektiğini söylediklerini, kendisinin ilk defa böyle bir işlem yaptığı için bilmeden imzaladığını, ancak senedin boş olduğunu, ayrıca kefil istediği için akrabası … ‘ın kefil olduğunu ve imza attığını, kiraladığı araç arıza verdiği için yerine yenisini verdiklerini, ancak bu aracın da aynı gün arızalandığını, bunun üzerine aracı iade etmek istediğini ve 3 gün için vermiş olduğu 600,00 TL’yi iade talep ettiğini, ancak kendisine biz sizi arayacağız, şuan veremeyiz dediklerini, kendisine sözleşmeleri göstererek yırttıklarını, sözleşmenin yırtılmış olması nedeniyle senedi unuttuğunu, hiç bir işlem yapmadığı için senedi iade almanın aklına bile gelmediğini, ancak bu senetten dolayı davacı tarafından icra takibi başlatıldığını belirterek, davacı tarafa borçlu olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…Davalı taraf takibe konu senedin davacıdan araç kiralanması nedeniyle teminat olarak ve senet doldurulmamış vaziyette davacıya verildiğini, davacıdan kiralanan aracın arızalandığını, yerine verilen aracın da aynı gün arızalanması nedeniyle davacıya aracı iade etmek istediğini ve 3 gün için ödemiş olduğu 600,00 TL’yi geri istediğini ,ancak davacının şuan veremeyiz dediğini ve yapılan sözleşmeyi yırttıklarını belirttiğini, davacının daha sonra bu senede dayalı olarak icra takibi başlattığını savunduğu, dava ve takibe konu bononun metninde bononun ihdas nedeninin nakden yazılı olduğu, senedin ihdas nedenine ilişkin davalının talil beyanı bulunduğu, imzası ikrar edilmiş senet karşısında borçlu olunmadığının ve senedin teminat senedi olduğunun HMK.nın 200.maddesi de nazara alındığında yazılı delille kanıtlanması gerektiği, davalının cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığından davalı tarafa yemin teklif etme hakkı bulunduğunun hatırlatıldığı, davalının davacıya yemin teklif ettiği, davacıya usulüne uygun yemin davetiyesi tebliğ edildiği halde davacının bizzat duruşmaya gelmeyerek yemini eda etmekten kaçındığı, böylece davalının 29.08.2018 ödeme tarihli 7.000 TL bedelli bononun araç kiralanması nedeniyle teminat olarak davacıyı verildiği ve davalının senet nedeniyle davacıya borçlu olmadığını yazılı delille davalının ispatladığı, davalının icra takibine yaptığı itirazında haklı olduğu anlaşılmakla davacının davasının reddine…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı … istinaf dilekçesinde özetle; duruşmaya gün içinde gittiğini ancak, duruşmanın bittiğini ve tekrar duruşma yapılmadığını ve hakim ile görüştürülmediğini, davalının bir belge ve kanıt sunmadığını, yeminden kaçındığı için davanın reddine karar verildiğini, her zaman yemine hazır olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 24/11/2016 tarihli ve 6763 Sayılı Kanun’un 41. maddesi ile değiştirilen 341/2 fıkrasında öngörülen kesinlik sınırı 3.000,00 Türk Lirasıdır. 6100 Sayılı HMK’nın ek 1. maddesi uyarınca 01/01/2022 tarihinden itibaren ise, bu sınır 8.000,00 Türk Lirasıdır. Davacı tarafın istinafa konu ettiği alacak miktarının 7.000,00 TL olması nedeniyle 20/01/2022 tarihli karar bu yönü ile kesin niteliktedir.(Yargıtay 19. HD. 2019/2829 E ve 2019/4446 Karar sayılı ilamı da bu doğrultudadır.)
Somut olayda; mahkemece verilen karar kesin nitelikte olup, kesin olan kararlara karşı HMK’nın 346. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesince istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, HMK’nın 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince de bu yönde karar verilebilir. Bu karar usule ilişkin nihai karardır. Bölge Adliye Mahkemesince verilen bu usulden ret kararına karşı temyiz yolu da kapalıdır.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 05/01/2018 tarih, 2017/5397 esas ve 2018/5 karar sayılı ilamı bu yöndedir.)
Öte yandan; mahkemece verilen kararlara karşı tarafların hangi kanun yoluna ve hangi sürede başvuracağının tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirtilmesi, bu belirlemenin tarafların iradesini yanıltmayacak bir şekilde doğru olarak yapılması gerekeceği, başka bir deyişle, verilen karar, ara ve ek kararlarda, yargı mercii tarafından hem kanun yolunun hem de kanun yoluna ilişkin başvuru süresinin tarafları hataya düşürmeyecek şekilde doğru olarak gösterilmesi gerekecektir. Aksi takdirde, bu durumun tarafların haklarını arayabilmelerini zorlaştıracağı, dolayısıyla mahkemece verilen kararda kanun yolunun hatalı belirlenmesi durumunda, hatalı belirlemenin sonuçlarının taraflara yükletilmeyeceğinden gerek istinaf başvuru harcı ve gerekse istinaf karar harcının taraflardan tahsiline yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerden HMK’nın 352. maddesindeki düzenleme gereğince mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle davacı …’nun istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk derece mahkemesi kararı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi uyarınca kesin olması sebebiyle davacı tarafın istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE,
2-Davacının yatırmış olduğu 492,00 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ve 179,90 TL istinaf karar harcının istemi halinde davacıya iadesine,
3-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.22/06/2023