Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/111
KARAR NO : 2023/1172
KARAR TARİHİ: 14/06/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/10/2022
NUMARASI : 2022/376 Esas 2022/712 Karar
DAVANIN KONUSU : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
BAM KARAR TARİHİ : 14/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/06/2023
Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının … Şirketi’nde belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ile çalışmaya başladığını, sonrasında 06/09/2010 tarihinde iş yerinin aynı adreste … şirketi olarak devrolunduğunu ve faaliyetine devam ettiğini, müvekkilinin de çalışmaya devam ettiğini, ancak müvekkilinin uzun süre dayanmaya çalışmasına rağmen işçilik alacaklarının iş yerinde ödenmemesi sebebi ile birçok kez görüştüğünü, ancak sonuç alamadığını, son olarak Personel Müdürlüğü’nde kendisinden bir yazı istendiğini, sonra ödemenin yapılacağının beyan edildiğini, ancak bu tarihe kadar hiçbir hakkının ödenmediğini, müvekkilinin iş akdinin sona erdirdiği güne kadar düzenli olarak işinin gereğini yaptığını, ancak çalışmasının karşılığını hiçbir işçilik hakkını alamadığını, müvekkilinin iş yerinde sabah 07:30-18:00 saatleri arasında haftanın 5 günü çalıştığını, haftalık 45 saat olan yasal çalışma süresinin üzerinde çalışmalarının olduğunu, tüm resmi bayramlarda, dini bayramlarda çalıştığını, bunun için herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi fazla mesai ücretinin de ödenmediğini, işe servis ile gelip gitmekte olup, yemeğinin iş yeri tarafından karşılandığını, müvekkilinin çalışmasına ait olan ücretini de alamadığını, şikayetler üzerine Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü İzmir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’nün teftiş yaptığını ve raporunda dahi ücret alacaklısı olduğunun tespit edildiğini, davalı işveren tarafından yol ve servis hizmetinin karşılandığını iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, fazla mesai ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde: “Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.11.2019 tarih ve 2016/515 E. Sayılı kararı ile … ŞTİ.’nin iflasına karar verildiğini, İflas tasfiyesinin Menemen İcra ve İflas Müdürlüğü’nün 2019/1 İflas sayılı dosyasından yürütüldüğünü Menemen İcra ve İflas Müdürlüğü’nün 2019/1 İflas sayılı dosyasından 25.01.2021 tarihinde yapılan olağanüstü alacaklılar toplantısında iflas idaresi üyeliğine … , … ve … seçilerek Menemen İcra Hukuk Mahkemesi’nin 29.01.2021 tarih ve 2020/53 E. – 2020/63 K. Sayılı kararı ile atamaları yapıldığını ,Davacı tarafça, iflas dosyasına vermiş oldukları dilekçe ile 321.744,32-TL. miktar yönünden iflas masasına alacak kayıt talebinde bulunulduğunu, iflas idaresince İzmir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’nce tespit edilen 51.262,89-TL. miktar alacak talebi, iflas masasına (1.) sırada kayıt ve kabul edildiğini, fazlaya ilişkin taleplerin (270.841,43-TL.miktar) ise İ.İ.K. m. 219/2-2 uyarınca alacağı tevsik edici belge bulunmadığından ve talebin yargılamayı gerektirmesi sebebi ile reddine karar verildiğini İflas idaresinin alacağın reddine ilişkin kararının davacı tarafa tebliğ olunduğunu, davacı alacağının iflas idaresince reddedilmesi üzerine, davacı tarafça işbu alacak davasının açıldığını, dava dilekçesinin 12.12.2021 tarihinde iflas idaresine tebliğ edildiğini, İ.İ.K. m. 235 uyarınca, “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar.” Nitekim bu husus, davacı tarafa tebliğ edilen red kararında da bildirildiğini, İflas idaresince verilen red kararı davacı tarafa, 06.07.2021 tarihinde tebliğ edildiğini ve tebliğ için masraf da verilmediğini, bu sebeple, dava açma süresinin, ilan tarihinden başlayacağını, sıra cetveli ilanlarının ise, 11.06.2021 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde, 14.06.2021 tarihli 9 Eylül ve Posta gazetesinde ilan edildiğini. ancak, görülmekte olan işbu davanın ise, 15.11.2021 tarihinde açılmış olup, süresinde olmadığını, tüm bu sebeplerle dava süresinde açılmadığından, davanın süre yönünden reddi gerektiğini, davacı tarafça, alacak kayıt başvurusu dilekçesinin ekinde sunmuş olduğu belgeler incelendiğinde, davacının 51.262,89-TL. miktarda alacaklı olduğu İzmir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’nce tespit edildiğini, işbu alacak miktarının iflas masasına (1.) sırada kayıt ve kabul edildiğini, ancak fazlaya ilişkin talepler hakkında (270.841,43-TL. miktar yönünden) ise İ.İ.K. m. 219/2-2 uyarınca alacağı tevsik edici belge bulunmadığından davacının işbu miktar yönünden taleplerinin yargılamayı gerektirdiğini, davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
MAHKEMECE: “…Dava, İİK’nun 235 vd.maddeleri uyarınca düzenlenen kayıt kabul davasıdır.
Uyuşmazlık ve çözülmesi gereken sorun; davacının davasının süresinde açılıp açılmadığı ,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 11.500,00-TL brüt Kıdem Tazminatı, 50,00-TL brüt İhbar Tazminatı, 50-TL brüt ücret , 50-TL brüt yıllık izin,50-TL genel tatil,50-TL brüt fazla mesai, 50-TL Agi alacağı olmak üzere toplam 1.800-TL brüt işçilik alacağının bulunup bulunmadığı noktalarındadır.
Davalı şirketin mahkememizin 2016/515 E., 2019/723 K.sayılı ilamı iflasına karar verildiği görülmüştür.
Menemen İflas Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, müflis şirkete ilişkin sıra cetvelinin ve sıra cetvelinin ilanı ile davacı başvurusuna ve başvurunun reddine ilişkin belgeler celp edilerek dosyamız arasına alınmış iflas müdürlüğünün 28/09/2022 tarihli müzekkere cevabından Sıra cetveli ilanlarının 11.06.2021 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde, 14.06.2021 tarihli 9 Eylül ve Posta gazetesinde ilan edildiği, red kararının davacıya 06/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği bildirilmiştir.
Sıra cetveline itiraz davalarında dava açma süresi İİK. 235/I.
maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, davanın sıra cetvelinin ilanından itibaren 15 gün içinde açılması gerekir. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re’sen gözetilir. Sürenin hesaplanması İİK’nun 19.maddesine göre yapılır; burada Tebligat Kanununun 31., Tebligat Nizamnamesinin 49.madde hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.
Sıra cetveline itiraz davası açma süresinin ilan tarihinden başlayacağı hallerde İİK’nun 234/I maddesinin atfı nedeniyle ilanın aynı Kanunun 166.maddesinde öngörülen usullerle yapılması zorunludur. Bu bağlamda, sıra cetvelinin tirajı 50.000’in üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden biri, müflisin muamele merkezinin bulunduğu yerdeki mahalli gazete ve ticaret sicil gazetesi olmak üzere 3 ayrı gazetede ilan edilmesi gerekir.
Sıra cetveli ilan edilen gazeteler farklı tarihli ise, sürenin hesabında en son ilan tarihi esas alınır. İİK’nun 235.madddesi ile saklı tutulan aynı Kanunun 223/3.madde hükmüne göre, iflas masasına başvuran alacaklılar tebligatı kabule elverişli adres gösterip yazı ve tebliğ masrafları için avans yatırmışlarsa sıra cetveline itiraz davası açma süresi bu alacaklılar hakkında cetvelin kendilerine tebliğ tarihinden itibaren başlayacaktır. Ancak, bu şartların yerine getirilmemesi, tebliğ masrafının karşılanmaması halinde, yazı ve tebliğ masrafını peşin vermeyen alacaklılar hakkında karar tebliğ edilmiş olsa dahi, İİK’nun 235.maddesi aynen uygulanarak dava açma süresi ilan tarihinden itibaren başlatılmalıdır (DEYNEKLİ, Adnan-KISA, Sedat: Hacizde ve İflasta Sıra Cetveli, 2.baskı, Ankara 2001, s.624).
Sıra cetveline itiraz davası basit yargılama usulüne tâbidir (İİK.m.235/III, son cümle). Bu sebeple ve iflasa ilişkin olması dolayısıyla HUMK’nun 176/9 ve 11 madde hükümleri uyarınca işbu dava adli tatilde de görülür.
Maddî ve hukukî olgular ışığında somut olaya dönüldüğünde: İflas idaresince verilen red kararı davacı tarafa, 06.07.2021 tarihinde tebliğ edilmiş ve tebliğ için masraf da verilmemiştir. Bu sebeple, dava açma süresi, ilan tarihinden başlayacaktır. Sıra cetveli ilanları ise, 11.06.2021 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde, 14.06.2021 tarihli 9 Eylül ve Posta gazetesinde ilan edilmiştir. İş bu dava ise, İzmir iş mahkemesinde 15.11.2021 tarihinde açılmış olup, ilan tarihi ve tebliğ tarihi de göz önüne alındığında süresinde değildir.Tüm bu sebeplerle dava süresinde açılmadığından, iş bu sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davasının hak düşürücü süre yönünden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile;
“Davanın HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE YÖNÜNDEN DAVANIN REDDİNE,” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin gerekçesinde; “Dava, İİK’nun 235.maddesi hükmüne göre açılmış, alacağın (iş sözleşmesinden kaynaklanan) iflas masasına kaydına yönelik sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) istemine ilişkindir.” şeklinde beyan ettiğini, ancak taleplerinin işçilik alacağının tespiti yönünde olduğunu, İcra İflas Müdürlüğünün, müvekkil tarafından herhangi bir kayıt talebi olmadan bir sıra cetveli hazırladığını, bu sebeple Mahkemenin, süresinde açılmadığı, gerekçesinin yerinde olmadığını, müvekkil tarafından yapılan talep yani dava konusu işçilik alacaklarıyla ilgili olarak davacı tarafından iflas masasına yapılan kayıt başvurusu sonrası, yine İcra İflas Müdürlüğü tarafından 05.04.2022 tarihinde sıra cetveli hazırlandığını, başvuru yapılmadan önce hazırlanan sıra cetvelinde “270.841,43 TL’lik kısmının ise alacağı tevsik edici bilgi ve belge bulunmadığından ve talebin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle reddedildiği” belirtildiğini, müvekkilin işçilik alacaklarının tespiti için dava açılmış olduğunu, Yerel Mahkeme kararının müvekkil işçiyi mağdur etmekte olduğunu, istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava: kayıt kabul istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; davanın kayıt kabul davası olmasına, sıra cetveli ilanlarının 11.06.2021 tarihinde ticaret sicil gazetesinde, 14.06.2021 tarihinde posta ve 9 eylül gazetelerinde ilan edilmiş olmasına, davacının İİK nun 235/1 maddesinde belirtilen 15 günlük süre içerisinde davanın açılmamış olmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/10/2022 tarih, 2022/376 Esas ve 2022/712 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 179,90 TL istinaf harcından başlangıçta alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 99,20 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 361/1. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/06/2023