Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/1047 E. 2023/1121 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1047
KARAR NO : 2023/1121
KARAR TARİHİ : 14/06/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/04/2023
NUMARASI : 2022/390 Esas ve 2023/225 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 14/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/06/2023

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı borçlunun Bozdoğan İcra Müdürlüğünün 2022/23 Esas sayılı dosyasındaki takibe itirazının iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafından açılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın, müvekkilinin davacı tarafa hiçbir borcu bulunmadığından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…Açıklanan tüm bu hususlar ışığında eldeki davaya dönüldüğünde dava konusu sandıkların ayıplı olup olmadığı üzerinde durulmaksızın, birbiri ile uyumlu ve usulüne uygun olarak tutulan defter kayıtlarına göre fiyat farkı faturası adı altında düzenlenen faturanın davacı tarafça da itiraz edilmeyerek defterlerine kaydedilmiş olması nedeniyle taraflar arasındaki iade ilişkisi ispatlanmış kabul edilmelidir. Açıklanan tüm bu nedenlerle davanın reddi…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme iddiasının ispatlanamadığını, davalının fiyat farkı faturasına itiraz edildiğini ve dava dilekçesinin ekinde de mevcut iken bu itirazı yapmadıkları için fiyat farkını kabul etmiş sayılacağımız varsayımıyla davamızın reddedilmesini anlamadıklarını, yerel mahkemenin dava dilekçemizin ekinde yer alan fiyat farkı içeren faturaya olan itirazımızı fark etmediğini ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 24/11/2016 tarihli ve 6763 Sayılı Kanun’un 41. maddesi ile değiştirilen 341/2 fıkrasında öngörülen kesinlik sınırı 3.000,00 Türk Lirasıdır. 6100 Sayılı HMK’nın ek 1. maddesi uyarınca 01/01/2023 tarihinden itibaren ise, bu sınır 17.830,00 Türk Lirasıdır. Davacı tarafın istinafa konu ettiği alacak miktarının 17.596,00 TL olması nedeniyle 11/04/2023 tarihli karar bu yönü ile kesin niteliktedir.(Yargıtay 19. HD. 2019/2829 E ve 2019/4446 Karar sayılı ilamı da bu doğrultudadır.)
Somut olayda; mahkemece verilen karar kesin nitelikte olup, kesin olan kararlara karşı HMK’nın 346. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesince istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, HMK’nın 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince de bu yönde karar verilebilir. Bu karar usule ilişkin nihai karardır. Bölge Adliye Mahkemesince verilen bu usulden ret kararına karşı temyiz yolu da kapalıdır.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 05/01/2018 tarih, 2017/5397 esas ve 2018/5 karar sayılı ilamı bu yöndedir.)
Öte yandan; mahkemece verilen kararlara karşı tarafların hangi kanun yoluna ve hangi sürede başvuracağının tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirtilmesi, bu belirlemenin tarafların iradesini yanıltmayacak bir şekilde doğru olarak yapılması gerekeceği, başka bir deyişle, verilen karar, ara ve ek kararlarda, yargı mercii tarafından hem kanun yolunun hem de kanun yoluna ilişkin başvuru süresinin tarafları hataya düşürmeyecek şekilde doğru olarak gösterilmesi gerekecektir. Aksi takdirde, bu durumun tarafların haklarını arayabilmelerini zorlaştıracağı, dolayısıyla mahkemece verilen kararda kanun yolunun hatalı belirlenmesi durumunda, hatalı belirlemenin sonuçlarının taraflara yükletilmeyeceğinden gerek istinaf başvuru harcı ve gerekse istinaf karar harcının taraflardan tahsiline yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerden HMK’nın 352. maddesindeki düzenleme gereğince mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk derece mahkemesi kararı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi uyarınca kesin olması sebebiyle davacı tarafın istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE,
2-Davacının yatırmış olduğu 492,00 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ve 307,40 TL istinaf karar harcının istemi halinde davacıya iadesine,
3-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.14/06/2023