Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/100 E. 2023/264 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/100
KARAR NO : 2023/264
KARAR TARİHİ: 15/02/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/11/2022 ( Ek Karar)
NUMARASI : 2022/167 D. İş 2022/165 Karar
TALEP : İhtiyati Haciz
BAM KARAR TARİHİ : 15/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/02/2023
İhtiyati haciz talep eden vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM:
İhtiyati hacze itiraz eden vekili dilekçesinde bildirdiği nedenlerle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili dilekçesinde bildirdiği nedenlerle itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemenin 16/11/2022 tarihli ek kararı ile; ” İstem, İİK’nun 265.maddesi uyarınca itiraz yolu ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesine ilişkindir.
Mahkememizin 2022/167 D.İş ve 2022/165 D.İş karar sayılı 09/08/2022 tarihli kararı ile talep eden alacaklı vekilinin istemi üzerine İ.İ.K.’nun 257(1) ve devamı maddeleri uyarınca itiraz eden borçlunun, mal varlıklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İtiraza konu ihtiyati haciz kararının alacaklı tarafça İzmir 23. İcra Müdürlüğünün 2022/10000 sayılı dosyasında tatbik edildiği, icra dosyasının Turgutlu’da açılıp yetkisizlik kararı ile İzmir’e gönderildiği, alacaklı tarafın 03/08/2022 tarihinde ilamsız icra takibinde bulunduğu, itiraz eden tarafça borca ve ferilerine itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğu, bunun üzerine alacaklı tarafça 05/09/2022 tarihinde İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/681 esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığı, dosyanın derdest olduğu gelen belge örneklerinden anlaşılmıştır.
Yerleşmiş yargı kararları gereği HMK’nun 394.maddesinin ikinci fıkrasındaki esas hakkında dava açıldıktan sonra itiraz hakkında davayı gören mahkemece karar verileceğine ilişkin hükmün, ihtiyati haczin 6100 sayılı HMK’da düzenlenen ihtiyati tedbir kavramının bir türü olması nedeni ile ihtiyati haczin İcra İflas Kanunu’nda düzenlenmesine rağmen bu Kanunda ayrık ve açık bir hüküm bulunmaması karşısında ve HMK’nun ihtiyati tedbire ilişkin hükümlerinin genel hükümler niteliğinde olup ihtiyati hacizler hakkında da uygulanması gerektiğinin kabulüne bağlı olarak ihtiyati hacze itiraza ilişkin değerlendirmenin uyuşmazlığa konu davanın açılması halinde davayı gören mahkeme tarafından yapılması gerektiği kabul edilmektedir.
Somut olayda mahkememizce 09/08/2022 tarihinde verilen ihtiyati haciz kararına borçlu tarafça 21/10/2022 tarihinde sunulan itiraz dilekçesi ile itiraz edilmiş ise de; itirazdan önce uyuşmazlıkla ilgili davanın 05/09/2022 tarihinde İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/681 esas sayılı dosyasında açıldığı ve davanın derdest olduğu, buna göre HMK’nun 394(2) maddesi uyarınca mahkememizin görevsiz hale gelip itirazı değerlendirme görevinin uyuşmazlığı gören İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeni ile dosyanın itirazın incelenmesi için görevli İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin karara karşı karşı tarafın yapmış olduğu itiraz üzerine, duruşma açılarak görevsizlik kararı verildiğini, mahkemenin 16.11.2022 tarihli gerekçeli kararının tarafına 30.11.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, verilen kararın amir usul hükümlerine aykırı olduğunu, itirazları kesinlikle kabul anlamına gelmemek üzere, ihtiyati haciz kararına itirazların ihtiyati haciz kararını veren mahkemece değerlendirilerek reddine karar verilmesi gerektiğini, zira, aksi durumun düşünülmesi, kanunda öngörülen istisnai durumların dışına çıkılarak aynı derecedeki bir mahkemenin kararının aynı derecedeki başka bir mahkemenin değerlendirmesine tabi olması sonucunu doğurduğunu, karşı tarafın ileri sürdüğü itiraz sebepleri tamamen çarpıtmaya yönelik olup müvekkilinin alacağının tahsilini engellemeye yönelik ve kötü niyetli olduğu belirterek, İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 16/11/2022 tarih 2022/167 D.iş 2022/165 Karar sayılı ek kararının kaldırılmasına karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine verilen görevsizlik kararının kaldırılması istemine istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
6100 sayılı HMK’da, davanın açıldığı mahkemenin, o dava bakımından görevli olması, bir dava şartı olarak öngörülmüştür (HMK m.114/1-c). Buna göre, davanın açıldığı (özel veya genel) hukuk mahkemesinin, o davaya bakmaya görevli olması gerekir. Çünkü bir dava ancak görevli mahkemede incelenebilir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler (HMK m.115/1). Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse (kural olarak) davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder (HMK m. 115/2). Bu düzenlemelere göre, mahkeme, görevli olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da (mahkemenin görevli olmadığı yönündeki) dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Fakat, mahkeme, gerek re’sen yapacağı inceleme sonucunda gerek tarafların (mahkemenin görevli olmadığı yönündeki) dava şartı noksanlığını ileri sürmesi üzerine, görevsiz olduğu kanaatine varırsa, görevsizlik kararı verecektir (m.20; m.331/2). Görevsizlik kararları, usûle ilişkin nihaî kararlardan olup, bununla, davanın esası (davacı tarafın talep sonucu) hakkında bir karar verilmemekte; dava, maddi hukuk açısından incelemeye geçilmeden, usul hukuku mevzuat hükümlerine istinaden sonuçlandırılmaktadır…” (Bknz. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’ nin 24.12.2015 tarih ve 2015/2847 Esas 2015/13183 Karar sayılı İlamı)
”…HMK’nun 390’ıncı maddesinin 1’inci fıkrasına göre, “İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir.” Aynı Kanun’un 397’nci maddesinin 4’üncü bendine göre ise “İhtiyati tedbir dosyası, asıl dava dosyasının eki sayılır.” Bu kanun hükümlerinden açıkça anlaşılacağı üzere, uyuşmazlığın esası hakkında dava açılmasından sonraki tüm taleplerin esas hakkında davanın açıldığı mahkemeye yöneltilmesi gerekir. HMK’nun 394’üncü maddesinin 2’nci fıkrasında öngörülen itirazın ihtiyati tedbir kararını veren mahkemeye yapılacağına dair hüküm, uyuşmazlığın esası hakkındaki davanın henüz açılmamış olması hâlinde uygulanır.
Somut olayda ihtiyati tedbir isteyen vekili tarafından tedbir konusu uyuşmazlık ile ilgili olarak 9.10.2012 tarihinde esas hakkında dava açılmış olup, bu husus ihtiyati tedbire itirazın incelendiği 12.10.2012 tarihli duruşmada da ileri sürülmüş ve mahkemenin görevsizlik kararı vermesi talep edilmiştir. Mahkemece yukarıda açıklanan hukuki esaslar dikkate alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır…” (Bknz. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’ nin 05.02.2013 tarih ve 2012/17941 Esas 2013/2158 Karar sayılı İlamı)
HMK’nun 390. maddesine göre, “İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir.” hükmüne yer verilmiş olup aynı Kanunun 394/2. maddesinde ise “İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir. Esas hakkında dava açıldıktan sonra, itiraz hakkında, bu davaya bakan mahkemece karar verilir. (Ek cümle: 22.07.2020 – 7251 S.K./42. Md)
Görevin kamu düzenine ilişkin olması ve hakim tarafından kendiliğinden dikkate dikkate alınmasına ilişkin ilke, ihtiyati haciz talebinde de geçerlidir.
Somut olayda ilk derece mahkemesince 09/08/2022 tarihinde verilen ihtiyati haciz kararına borçlu tarafça 21/10/2022 tarihli dilekçe ile itiraz edildiği, itirazdan önce uyuşmazlıkla ilgili davanın 05/09/2022 tarihinde İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/681 esas sayılı dosyasında açıldığı ve davanın derdest olduğu, bu durumda HMK’nun 394/2 maddesi uyarınca itirazı değerlendirme görevinin asıl uyuşmazlığı gören İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu dikkate alınarak dosyanın itirazın incelenmesi için görevli İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi yönünde 16/11/2022 tarihli ek kararda isabetsizlik bulunmamaktadır.
Dosyadaki belgelere, ek kararın dayandığı dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu ek kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, ihtiyati haciz talep eden vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/167 D.İş 2022/165 Karar sayılı dosyasında görevsizliği nedeni ile dosyanın itirazın incelenmesi için görevli İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi üzerine verilen 16/11/2022 tarihli EK KARAR usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 179,90.TL maktu karar harcından peşin olarak alınan 80,70.TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20.TL harcın ihtiyati haciz talep edenden alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan ihtiyati haciz talep eden tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadan karar verildiğinden bu aşama için ihtiyati hacze itiraz eden davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 15/02/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.