Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/984 E. 2022/1017 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/984
KARAR NO : 2022/1017

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/11/2018
NUMARASI : 2018/231 Esas 2018/1095 Karar
DAVA : MENFİ TESPİT
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/06/2022

İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/231 Esas ve 2018/1095 Karar sayılı dava dosyasından yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekili ile davalı vekili tarafından ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda; ”… İDDİA: Davacı vekili mahkememize verdiği 20/02/2018 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2014/14174 E sayılı takip dosyasında müvekkili davacı hakkında icra takibi başlattığını, takibe konu borcun sebebi olarak 7 örnek ödeme emrinde aynen belirtildiği şekilde 30/04/2014 borçlunun şirket yetkilisi olarak keşide ettiği kıymetli evraktan karşılıksız kalan bakiye miktardaki asıl alacağın tahsilinin istemi belirtildiğini, davacı müvekkilinin şirket yetkilisi sıfatı ile imzaladığı çekten kişisel olarak sorumlu tutulmaya çalışıldığını, davacı müvekkili ile davalı şirket arasında kişisel hiçbir ticari ve hukuki ilişkinin olmadığını beyanla İzmir 15.İcra Müdürlüğünün 2014/14174 E sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi sebebiyle borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının HMK 84/a maddesi gereğince teminat yatırması gerektiği, davacıya verilen borç sebebiyle alacaklı olunduğunu, alacak sebebiyle davacının şirkete ait çek verdiğini, çekte şirket yetkilisi olarak imzasının bulunduğunu, alacağın şahsi alacak olduğunu beyanla davanın reddinin talep etmiştir.
DELİLLER :
Davacı vekili dava dilekçesinde; İzmir 15.İcra Müdürlüğünün 2014/14174 E sayılı dosyası, tapu kayıtları, Bakırköy 18. İcra Müdürlüğünün 2015/599 talimat sayılı dosyası, bilirkişi incelemesi ve sair hususları delil olarak bildirmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, menfi tespit davasıdır.
Toplanan deliller, bütün dosya kapsamına göre; davacı İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2014/14174 Esas sayılı dosyasında gösterilen alacak sebebiyle borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, dava dilekçesi açıklamasında ”davalı alacaklının takip talebinden borçlunun şirket yetkilisi olarak keşide ettiği kıymetli evraktan karşılıksız kalan bakiye miktarındaki asıl alacağın istemine dair” açıklamada bulunduğunu belirtmiş olduğunu, takip talebinin incelenmesinde bu açıklamanın doğru olduğu, kıymetli evraktan bakiye alacak için talepte bulunulmuş olduğu, davalı savunmasında davacıya borç para verildiğini bu sebeple çekin alındığını, davacının şirket yetkilisi olarak çeki keşide edip kendilerine verdiğini, davacının şahsi borcu için takibin yapıldığını belirtmiş olduğu, davacı düplik lahiyasında borcun sebebinin değiştirilmesine muvafakatlarının olmadığına, 40.000,00-TL şahsi olarak verilen borçtan takipte 38.880,00-TL olarak istenilmesinin, çekin karşılıksız bedelinin alınmasından kaynaklandığını, şahsi borç olması halinde mahsubun yapılmasının söz konusu olmayacağını açıklamış olduğu, takip talebinin incelenmesinde davalı alacaklının kıymetli evrak alacağının bakiyesinden söz etmesine rağmen adil takip yapmış olduğu ve takipte 38.880,00-TL istediği, bu durum itibari ile davalının davacıya 40.000,00-TL şahsi borç verdiği iddiası mahkememizce yerinde görülmemiş, takipteki açıklamaya göre çekin şirket tarafından düzenlenmiş olduğu çek bedelinden dava dışı şirketin sorumlu olduğu, davacının şahsen sorumluluğunu gerektiren kayıt ve belgenin söz konusu olmadığı, davacının takipteki açıklaması ve davaya cevaptaki açıklaması çelişkili görülerek yapılan takipteki asıl alacaktan davalının sorumlu olmadığı…” gerekçesi ile DAVANIN KABULÜ ile davacının İzmir 15. İcra Müdürlüğü’nün 2014/14174 Esas sayılı dosyasında asıl alacak olarak istenen 38.880-TL borçtan sorumlu olmadığının tespitine karar verilmiş, verilen bu karara karşı davacı vekili ile davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile davalı arasında hukuki ve ticari ilişki olmamasına rağmen tamamen kötü niyetle, açıkça hukuka aykırı hareket ederek davacı müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, icra takibinin kesinleştiğini ve müvekkili adına kayıtlı taşınmaz (işyeri) üzerine haciz şerhi işlendiğini ve kıymet takdirinin yapıldığını, davalının icra takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu dikkate alınarak müvekkili davacı lehine %20′ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken mahkemece bu hususta olumlu veya olumsuz karar vermemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacıdan 40.000.00.TL alacağını alamayınca, zararlarını azaltmak için davacının yetkilisi olduğu şirkete ait çekin sorumluluk bedeli olan 1.120.00.TL’lık kısmını muhatap bankadan tahsil ettiklerini, bakiye 38.880.00.TL alacaklarının tahsili için davacı aleyhine icra borcun varlığının ispatı için 30.04.2016 tarih ve 40.000.00.TL bedelli çekten bahsedilerek icra takibine başlandığını, müvekkili davalının davacıdan alacağı ile davacının yetkilisi olduğu şirketten olan alacağının ayrı olduğunu, bu yöndeki delilleri toplanmadan karar verilmesinin hukuken hatalı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:

Dava, ilamsız icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusu yönünden; Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davalı alacaklının takip talebinde belirttiği ” 30/04/2014 borçlunun şirket yetkilisi olarak keşide ettiği kıymetli evraktan karşılıksız kalan bakiye miktarındaki asıl alacağın istemine dair” sebeple bağlı olmasına ve davalı alacaklının iddiasını kesin delillerle ispatlayamamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusu yönünden; ; İ.İ.K.’ nun 72/5. maddesi uyarınca alacaklı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanı sıra, alacaklı davalının ayrıca kötüniyetli olması da gerekir. Başka bir deyişle, davalı alacaklı icra takibi yapmakta kötüniyetli değilse aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilemez. Dava konusu olayda, davalının kötüniyetli olduğu davacı tarafından ispat edilmediği gibi bu hususta dosyada herhangi bir delil de bulunmamaktadır. Bu durumda davalı aleyhine kötüniyet tazminatı şartlarının oluştuğu kabul edilemez. Mahkemece değinilen bu yön gözönünde bulundurularak koşulları oluşmadığından davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece bu husus gözardı edilerek davacının bu talebi yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, doğru görülmemiştir. Ancak, bu yanılgının giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca hüküm düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/11/2018 tarih ve 2018/231 Esas 2018/1095 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
II-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile; İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/11/2018 tarih ve 2018/231 Esas 2018/1095 Karar sayılı hükmün HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
III-KALDIRILAN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE
”1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan menfi tespit davasının KABULÜ ile davacının İzmir 15. İcra Müdürlüğü’nün 2014/14174 Esas sayılı takip dosyasında asıl alacak olarak istenen 38.880.00-TL borçtan sorumlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Koşulları oluşmadığından davacının davalı banka yönünden kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli olan 2.651,79-TL nisbi karar harcından peşin olarak alınan 662,95-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.988,84-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan ilk masraf 763,15-TL, 11 davetiye gideri 154-TL olmak üzere toplam 917,15-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı bu davada kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir olunan 5.832.00.TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK.’ nın 333. maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider/delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,” şeklinde HÜKÜM TESİSİNE,
IV-Davacıdan alınan istinaf karar peşin harcının davacıya iadesine,
V-İstinaf başvurusu sırasında davalıdan alınması gerekli olan 2.651,79.TL nisbi karar harcından peşin olarak alınan 44,40.TL harcın tenzili ile bakiye 2.607,39.TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
VI-Davacı vekilinin istinaf itirazı kabul edildiğinden istinaf aşamasında yapılan 121,30.TL başvuru harcının ve dosya gidiş dönüş masrafı 34,50.TL olmak üzere toplam 86,80.TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak istinaf kanun yoluna başvuran davacıya verilmesine,
VII-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
VIII-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
IX-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider/delil avansı iadesi/ikmaline ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’ nın 362/(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 02.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.