Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/96
KARAR NO : 2022/159
KARAR TARİHİ : 27/01/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/09/2021
NUMARASI : 2021/117 Esas ve 2021/705 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 27/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/01/2022
İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/09/2021 tarihli, 2021/117 esas ve 2021/705 karar sayılı dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili vermiş dava dilekçesinde; davalı aleyhinde ilamsız takip yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, davalının icra dairesinin yetkisine itirazının haksız olduğunu, davacı şirketin yerleşim yerinde takip başlatabileceğini, davalıya ait ihracata konu eşyaların deniz yolu ile taşındığı ve muhattaplarına teslim edildiğini, davalının bu taşımadan kaynaklı olarak müvekkiline borçlu olduğunu, taşımanın gerçekleştirildiğinin konişmento ile sabit olduğunu, davalı tarafından takibe yapılan itirazın kötü niyetli olduğunu, navlun bedeli, konişmento ücreti, faturalar, ticari defter ve kayıtların incelenmesi halinde vekilin alacaklı olduğunun anlaşılacağını belirterek davalının takibe itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe yönelik beyan ve itirazlarını tekrar ettiklerini, davacının taleplerini açıklamak ve somutlaştırmak zorunda olduğunu, takdiri delillerle ispata muvafakatlarının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “….davacı vekilinin dava dilekçesi ve eklediği belgelerden talebin deniz ticaretine ilişkin olduğu ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5.maddesinin 2.bendinde belirtildiği üzere “bir yerde Asliye Ticaret Mahkemesi varsa, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4.madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca Ticaret Mahkemesinde görülecek diğer işlere Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarını bakan birden çok Asliye Ticaret Mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, Asliye Ticaret Mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir” hükmü gereğince Denizcilik İhtisas Mahkemesinde görülmesi gerekeceğinden ve İzmir’de 5. Asliye Ticaret Mahkemesi deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirildiğinden, davanın İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın görev yönünden reddine dair verilen kararın yerinde olduğunu ancak vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmolunmaması yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava; deniz taşıma sözleşmesinden kaynaklı cari hesap alacağının tahsili talebi ile açılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı TTK’nın 5/2. maddesi “Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir” şeklinde düzenlenmiştir. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı kararının 18. maddesi ile İzmir’de kurulup faaliyete geçirilen Deniz İhtisas Mahkemeleri’nin yargı alanı, İzmir il mülki hudutları olarak belirlendiğinden, İzmir ili mülki hudutları içerisinde bulunan mahkemeler bakımından da Deniz Ticaret ve Deniz Sigortaları’ndan kaynaklanan uyuşmazlıklarda HSYK tarafından görevlendirilen Ticaret Mahkemeleri ihtisas mahkemesi olarak görevlidir. Her ne kadar; mahkeme gönderme kararı vermiş ise de; dairemiz tarafından kararın niteliği gereği görevsizlik olarak nitelendirilmiş olup, görev hususu re’sen ve davanın her aşamasında incelenmesi gerektiğinden, mahkemece bu yönde verilen karar yerindedir.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 21/05/2018 tarihli, 2016/11910 esas ve 2018/3745 karar sayılı ilamı bu yöndedir.)
Öte yandan; davalı vekilinin vekalet ücreti yönünden yapmış olduğu istinaf talebinin incelenmesinde;
Yargılama giderlerinin kapsamı HMK’nın 323. [1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) 423.] maddesinde : “Celse, karar ve ilam harçları; dava nedeniyle yapılan tebliğ ve posta giderleri; dosya ve sair evrak giderleri; geçici hukuki koruma tedbirleri ve protesto, ihbar, ihtarname ve vekâletname düzenlemesine ilişkin giderler; keşif giderleri; tanık ve bilirkişiye ödenen ücret ve giderler; resmî dairelerden alınan belgeler için ödenen harç, vergi, ücret ve sair giderler; vekil ile takip edilmeyen davalarda tarafların hazır bulundukları günlere ait gündelik, seyahat ve konaklama giderlerine karşılık hakimin takdir edeceği miktar; vekili bulunduğu halde mahkemece bizzat dinlenmek, isticvap edilmek veya yemin etmek üzere çağrılan taraf için takdir edilecek gündelik, yol ve konaklama giderleri; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti (ğ bendi); yargılama sırasında yapılan diğer giderler” şeklinde sıralanmıştır. vekâlet ücreti de bir yargılama gideridir (HUMK m. 423/6, HMK m. 323/ğ). Nitekim; davada haklı çıkan taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise vekâlet ücreti diğer yargılama giderleri gibi haksız çıkan taraftan alınarak haklı çıkan tarafa verilir.
6100 Sayılı HMK m. 331/2 “Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder.” şeklinde düzenleme yapıldığı,
Ne var ki; HMK’nın 331/2. maddesi ile görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam edilmesi hâlinde ilk kararı veren mahkemedeki yargılama için ayrıca bir yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmolunması gerektiği sonucu çıkarılmamalıdır. Dolayısıyla görevsizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilip edilmeyeceği henüz belli olmadığından, mahkemece bu aşamada davalı lehine ücreti vekalet takdir edilmemesinde usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır. (HGK 2017/1008 Esas ve 2021/153 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davalı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/09/2021 tarihli, 2021/117 Esas ve 2021/705 Karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından 59,30 TL olarak peşin alınan harcın mahsubu ile, bakiye 21,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafın yatırmış olduğu 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının hazineye gelir yazılmasına
4-İstinaf yoluna başvuran davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
6-Kullanılmayan istinaf gider avansının HMK 333. mad. gereğince istek halinde yatıran tarafa İADESİNE,
7-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 362/1-c maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/01/2022