Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/950 E. 2022/1009 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/950
KARAR NO : 2022/1009
KARAR TARİHİ : 26/05/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/02/2022
NUMARASI : 2019/1200 Esas ve 2022/156 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 26/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/05/2022

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin toptan klima ekipmanları satışı yapan, davalının ise klima bakım ve tamirat işleri le uğraşan firmalar olduğunu, her iki tarafında tacir olduğunu, müvekkili firma ile davalı firma arasında 2017 ve 2018 yıllarında devam eden cari hesaba dayalı faturalı satışlar ve karşılığında alınan çek ve nakitlerle ödemesi yapılan bir alım satım ilişkisinin kurulduğunu, davalı firmaya satışı yapılan ve irsaliyeli fatura ile de teslimi yapılan 6.852,85 TL tutarlı, 20/03/2018 tarih ve 254533 nolu fatura bedelinin ödenmediğini, bunun üzerine davaya konu icra takibine başlanıldığını, takip dayanağı fatura ve sevk irsaliyesi, malların teslimi anında davalının çalışanına imza karşılığında teslim edildiğini beyan ederek davanın kabulü ile davalını İzmir 21. İcra Müdürlüğünün 2018/14394 e. Sayılı takibe itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğundan takip çıkışının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…Davacının davasının kısmen kabulü ile, İzmir 21. İcra Müdürlüğü 2018/14394 E. Esas sayılı takip dosyasında davalılar tarafından takibe yapılan itirazın iptali ile 7.403,85 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, İcra-inkar bakımından hadisenin mahiyeti gereği davalının kusurlu ve kötüniyetli sayılamayacağından davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine,…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın basiretli davranma yükümlülüğüne aykırı davrandığını, davacı yanın fatura ettiği ürünleri müvekkilinin çalışanına teslim etmekle teslim yükümlülüğünden kurtulmasının kabul edilemeyeceğini, fatura içeriğinin müvekkili tarafından kabul edildiği tespitinin hatalı olduğunu, teslim alanı 3. kişinin iş akdine son verildiğini bu nedenlerle istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava; taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklı fatura alacağına dayalı başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 24/11/2016 tarihli ve 6763 Sayılı Kanun’un 41. maddesi ile değiştirilen 341/2 fıkrasında öngörülen kesinlik sınırı 3.000,00 Türk Lirasıdır. 6100 Sayılı HMK’nın ek 1. maddesi uyarınca 01/01/2022 tarihinden itibaren ise, bu sınır 8.000,00 Türk lirasıdır. Davalı tarafın istinafa konu ettiği alacak miktarının 7.403,85 TL olması nedeniyle 21/02/2022 tarihli gerekçeli karar bu yönü ile kesin niteliktedir.(Yargıtay 19. HD. 2019/2829 E ve 2019/4446 Karar sayılı ilamı da bu doğrultudadır.)
Somut olayda; mahkemece verilen karar kesin nitelikte olup, kesin olan kararlara karşı HMK’nın 346. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesince istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, HMK’nın 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince de bu yönde karar verilebilir. Bu karar usule ilişkin nihai karardır. Bölge Adliye Mahkemesince verilen bu usulden ret kararına karşı temyiz yolu da kapalıdır.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 05/01/2018 tarih, 2017/5397 esas ve 2018/5 karar sayılı ilamı bu yöndedir.)
Öte yandan; mahkemece verilen kararlara karşı tarafların hangi kanun yoluna ve hangi sürede başvuracağının tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirtilmesi, bu belirlemenin tarafların iradesini yanıltmayacak bir şekilde doğru olarak yapılması gerekeceği, başka bir deyişle, verilen karar, ara ve ek kararlarda, yargı mercii tarafından hem kanun yolunun hem de kanun yoluna ilişkin başvuru süresinin tarafları hataya düşürmeyecek şekilde doğru olarak gösterilmesi gerekecektir. Aksi takdirde, bu durumun tarafların haklarını arayabilmelerini zorlaştıracağı, dolayısıyla mahkemece verilen kararda kanun yolunun hatalı belirlenmesi durumunda, hatalı belirlemenin sonuçlarının taraflara yükletilmeyeceğinden gerek istinaf başvuru harcı ve gerekse istinaf karar harcının taraflardan tahsiline yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerden HMK’nın 352. maddesindeki düzenleme gereğince mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk derece mahkemesi kararı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi uyarınca kesin olması sebebiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE,
2-Davalının yatırmış olduğu 220,70 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ve 133,00 TL istinaf karar harcının istemi halinde davalıya iadesine,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.26/05/2022