Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/896 E. 2022/1118 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/896
KARAR NO : 2022/1118
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2022
NUMARASI : 2020/588 Esas, 2022/160 Karar
DAVANIN KONUSU : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
BAM KARAR TARİHİ : 16/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/06/2022

Asli müdahiller …bank A.Ş, … Bankası A.Ş, …bank A.Ş, … (vd), … Bankası A.Ş, … Bankası A.Ş, … Bankası T.A.O, … Bankası A.Ş, … Bankası A.Ş vekilleri tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili; müvekkili şirketin 2006 yılından bu yana toptan ve perakende ayakkabı ticareti yaptığını, İzmir’de bulunan mağazaları ile ve internet üzerinden ayakkabı ve deri tekstil ürünleri satışı yaptığını, davacı şirketin İzmir genelinde bilinen, güvenilir, marka değeri yüksek ürünleri ile hizmet verdiğini, … ve …’in şirket ortağı ve yöneticisi olduklarını, şirketin borçlarına kefil olduklarını, Ocak 2020 tarihinden itibaren dünyada baş gösteren ve şirketlerini etkileyen ekonomik sıkıntılar nedeniyle borçlarını ödeyemez hale geldiklerini, şirket borçlarını 1 yıl geri ödemesiz dönemin ardından 4 yıllık dönemde yıllık eşit taksitlerle %9 faiziyle ödemeyi teklif ederek, davacılar hakkında önce geçici mühlet ardından kesin mühlet kararı verilerek konkordatonun tasdikine karar verilmesini, mühlet içerisinde ihtiyati tedbire karar verilmesini, İİK 307 maddesi uyarınca rehinli malların muhafaza altına alınmasını ve satışının karardan itibaren 1 yılı geçmemek üzere ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece;”… 19/10/2020 tarihli ara kararı ile; ödeme teklifinin tüm adi alacaklılar arasında eşitliği sağlar şekilde ortaya konulması, davacı gerçek şahıslar yönünden borçlarını gösterir listenin sunulması, mal varlığı durumunu gösterir listelerin sunulması ve her bir davacı yönünden belirlenen gider avansının yatırılması konusunda davacı vekiline kesin mühlet verilmiş, davacı tarafça ara kararda belirtilen eksiklikler giderilerek gider avansı yatırılmıştır.
Davacı şirket yönünden borçların %9 faizle 1 yıl geri ödemesiz ardından 4 yıllık dönemde yıllık eşit taksitlerle ödenmesi teklifi ortaya konulmuş, davacı gerçek şahıslar yönünden borçlar ve malvarlığı değerleri bildirilerek şirket için bildirilen ödeme projesinin müşterek borçlu müteselsil kefil gerçek şahıslar yönünden de geçerli olduğu ifade edilmiştir.
Mahkemece; ”Dava dilekçesi ve ekindeki belgeler incelenmiş, mahkemenin 22.10.2020 tarihli ara kararı ile 7101 sayılı yasa ile değişik, İİK’nun 286. maddesindeki belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğu tespit edilmekle, İİK 287/1 Maddesi uyarınca 22.10.2020 tarihinden itibaren davacı şirket ile şirket ortağı gerçek şahıslar hakkında 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verilmesine, davacı şirkete Bağımsız Denetçi Yeminli Mali Müşavir …, Hukukçu … ve sektörden Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fak. Prof. Dr. …’ın geçici konkordato komiser heyeti olarak atanmasına, davacı gerçek şahıslara Bağımsız Denetçi …’in geçici konkordato komiseri olarak görevlendirilmesine, ihtiyati tedbire, İİK 288 maddesi uyarınca geçici mühlet verildiğinin ilanına ve ilgili yerlere bildirilmesine karar verilmiştir.
Geçici mühlet kararı usulüne göre ilan edilmiş ve ilgili kurumlara bildirilmiştir.
Yukarıda belirtilen müdahiller ayrı ayrı katılma taleplerini ve itirazlarını bildirmiş, katılma taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı şirket yönünden geçici konkordato komiserleri Bağımsız Denetçi Yeminli Mali Müşavir …, Hukukçu … ve sektörden Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fak. Prof. Dr. … sundukları 23.11.2020 havale tarihli ön değerlendirme raporu, 07.01.2021 tarihli nihai raporda; davacı şirketin kaydi ve reel olarak borca batık olmadığını, konkordato projesinin başarıya ulaşmasının mümkün olduğunu ortaya koymuşlardır.
Davacı gerçek şahıslar yönünden geçici konkordato komiseri Bağımsız Denetçi Yeminli Mali Müşavir … sunduğu 23.11.2020 havale tarihli ön değerlendirme raporu, 07.01.2021 tarihli nihai raporda; davacı şirketin konkordato projesi kapsamında başarılı olması halinde müşterek borçlu müteselsil kefil davacı gerçek şahısın borcunun ortadan kalkacağını öngördüğünü, şirket hakkındaki konkordatonun tasdiki halinde ve borçlarının ödenmesi durumunda gerçek şahısların kefalet ve ipotek borçlarından kurtulacağını, davacı …’in 89.022,96-TL tutarındaki şahsi borcunun da ödemesinin mümkün olduğunu ortaya koymuştur.
22.01.2021 tarihinde yapılan duruşmada; davacılar tarafından dosyaya sunulan belgeler, konkordato komiserlerinin raporları, müdahillerin itirazları değerlendirilmiş, İİK 289 maddesi uyarınca konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğu anlaşılmakla, borçlu davacı şirket ile davacı gerçek şahıslar hakkında 1 yıllık kesin mühlet verilmesine, konkordato komiseri olarak davacı şirkete daha önce atanan Bağımsız Denetçi Yeminli Mali Müşavir …, Hukukçu … ve sektörden Prof. Dr. …’ın görevinin devamına yine davacı gerçek şahıslar yönünden konkordato komiseri olarak Bağımsız Denetçi Yeminli Mali Müşavir …’in görevinin devamına, kesin mühletin sonuçlarının uygulanmasına ve ihtiyati tedbirin devamına karar verilmiştir. Kesin mühlet verildiği usulüne uygun olarak ilan edilmiş ilgili kurumlara bildirilmiştir.
Konkordato komiserleri kesin mühlet içerisinde 3’er aylık dönemler halinde konkordatonun gidişatı hakkındaki görüşlerini içerir raporlarını sunmuşlardır.
Davacılar tarafından 21/10/2021 tarihli revize konkordato projesi sunulmuştur. Bu projede borçların 1 yıl ödemesiz 4 yılda yıllık eşit taksitlerle faizsiz olarak ödenmesi öngörülmüştür.
Davacı şirket yönünden konkordato komiser heyeti tarafından 05.11.2021 havale tarihli, konkordatonun akıbeti ve oylama sonuçları ile ilgili tasdik duruşmasına esas rapor ve dosya mahkememize sunulmuş, söz konusu raporda; davacı şirketin borçlarını faizsiz olarak tasdik tarihinden itibaren 1 yıl ödemesiz ve ödemesiz süreyi takip eden aydan başlamak üzere yılda 2 taksit olmak üzere 4 yılda ödemeyi teklif ettiğini, bu teklifin oya sunulduğunu, davacı şirketin 48 adi alacaklısının bulunduğunu, konkordatoya tabi adi alacak tutarının 17.363.214,28-TL olup bunlardan 28 alacaklının 11.846.041,27-TL alacak için projeye kabul oyu verdiğini, hem alacaklı sayısı hem alacak miktarı yönünden yasada aranan kabul çoğunluğunun sağlandığını, davacı şirketin reel olarak borca batık olmadığını, teminatlandırılması gereken alacak bulunmadığını, bu projenin iflasa nazaran alacaklıların lehine olduğunu, konkordatoya tabi alacak üzerinden yatırılması gereken tasdik harcının 39.414,50-TL olduğunu ortaya koymuşlardır.
Konkordato komiserleri daha sonra sundukları ek raporlarında; davacı şirketin ödeme projesinin kaynaklarıyla uyumlu olduğunu bildirmişlerdir.
Davacılar … ve … konkordato komiseri … her iki davacı yönünden ayrı ayrı sunduğu raporunda; alacaklılar tarafından İİK’da belirlenen çoğunlukla projenin ve ödeme teklifinin kabul edilmediğini, kabul nisabının sağlanmadığını ortaya koymuştur.
Konkordato komiserlerinin tasdik yargılamasına esas raporlarını sunup dosyayı iade etmeleri üzerine; mahkememizin 09/11/2021 tarihli tensip tutanağı düzenlenmiş, tasdik yargılaması için duruşma günü belirlenmiş, tasdik yargılamasına başlandığı ve itiraz edenlerin itirazlarını bildirmesi hususu ilan edilmiştir. Davacı şirket tarafından belirlenen tasdik harcı yatırılmıştır. Konkordato ile ilgili itirazlarını bildiren alacaklıların itirazları değerlendirilmiştir.
Mahkemenin 07/01/2022 tarihli duruşmasında yargılamanın kesin mühlet içerisinde bitirilemeyeceği anlaşılmakla İİK 304/2 maddesi uyarınca kesin mühletin bitiminden itibaren karar verilinceye kadar 6 ayı geçmemek üzere mühlet yetkilerinin devamına karar verilmiştir.
Alacaklılardan …, … ile … mirasçıları vekili davacı şirketin kirası altında bulunan dükkanın mühlet içerisindeki kirasının ödenmediğini, bu konuda icra takibine girişildiğini, buna rağmen ödenmediğini bildirerek konkordatonun tasdikine itiraz etmiş, bu konuda konkordato komiserinden rapor alınmasına karar verilmiştir.
25.02.2022 tarihinde yapılan duruşmada davacılar vekili, şirketin faaliyetlerine devam ettiğini, alacaklı … ve arkadaşlarının ödenmediğini iddia ettikleri kira bedellerini de hesaplarındaki bloke açılır açılmaz 16.02.2022 günü ödediklerini, ödenmemiş kira borcunun olmadığını, borçlarının tümünü tasdik kararından itibaren 1 sene ödemesiz, sonraki 4 yıl boyunca da 3 ay da bir olmak üzere 16 eşit taksitle ödemek istediklerini, mühlet tarihinden itibaren faiz ödenmesinin öngörülmediğini, davacı şirketin tek bir rehinli malı, ticari bir aracının olduğunu, bu aracı mal taşımakta kullandıklarını, satışının tasdik kararından itibaren 1 yıl süre ile ertelenmesini talep ettiklerini beyan etmiş, davacı gerçek şahıs …’de avukatının beyanlarına katılmış, oya sunulan projeyi 1 yıllık ödemesiz, süre sonunda 6 ayda bir yapacakları ödemeleri de 3 ayda bir yapmak üzere revize ettiklerini beyan etmiştir.
Alacaklı … ve arkadaşları vekili Av. … duruşmada, kira alacaklarının, son açılan icra takibi tebligatından sonra ödendiğini, mühlet içerisinde ödenmemiş kira alacaklarının olmadığını, 21.02.2022 tarihi itibarı ile uyarlama davasındaki tedbir kararının da kalktığını ve bu tarihten sonra artık normal kira borcu ödeneceğini, ancak konkordatonun tasdiki talebinin reddini istediklerini beyan etmiştir.
Son duruşmadan evvel davacı şirket ile kiralayan arasındaki kira bedelinin uyarlanması konusunda devam eden davadaki tedbir kararına uygun olarak kira bedellerinin yatırıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket yönünden yapılan değerlendirmede; dünya genelinde ortaya çıkan salgın hastalık ve piyasa şartları nedeniyle davacı şirketin borçlarını ödemeyemez hale geldiği, bu nedenle vade konkordatosu talebinde bulunduğu, davacı şirket hakkında önce geçici mühlet sonra kesin mühlet verilerek konkordato komiser heyeti atandığı konkordato komiserleri tarafından süresi içerisinde raporların sunulduğu, konkordato komiser heyetinin 05/11/2021 tarihli nihai raporundan ve duruşmadaki beyanlarından anlaşılacağı üzere davacı şirketin konkordatoya tabi adi alacak tutarının 17.363.214,28-TL olup alacaklı sayısının 48 olduğu, davacı şirketin başlangıçta sunduğu proje ve ödeme teklifinin önce kesin mühlet içerisinde revize ettiği, alacaklıların oyuna sunulan ödeme projesinin konkordatoya tabi borcun tasdik kararından itibaren 1 yıl ödemesiz sonraki 4 yılda 6 ayda 1 taksit ve yılda 2 taksit olmak üzere 8 taksitte ve mühlet tarihinden itibaren faizsiz olarak ödenmesinin teklif edildiği, bu teklifin 11.846.041,27-TL alacak tutarına sahip 28 alacaklı tarafından kabul edildiği, böylelikle İİK 302 maddesinde belirlendiği üzere hem alacak miktarı ve hem alacaklı sayısı bakımından %50’yi aşan çoğunluğun sağlandığı, davacı şirket temsilcisinin ve davacı vekilinin son duruşmada bu ödeme teklifini alacaklılar lehine revize ederek borçlarını tasdik kararından itibaren 1 sene ödemesiz sonraki 4 yılda ve 3 ayda bir taksit olmak üzere 16 taksitte ödemeyi önerdikleri, bu teklifin alacaklıların daha lehine olmak üzere mahkememizce kabule değer görüldüğü, yatırılması gereken tasdik harcının duruşmadan evvel yatırıldığı, ödeme teklifinin borçlunun kaynaklarıyla uyumlu olduğu, konkordatonun tasdiki şartlarında olmakla teminatlandırılması gereken borç bulunmadığı, böylelikle tasdik şartlarının sağlandığı değerlendirilmekle davacı şirket yönünden nihai ödeme teklifine göre konkordatonun tasdikine karar verilmiştir.
Davacı şirketin rehinli … plakalı taşıtının İİK 307 maddesi uyarınca muhafaza ve satışının 1 yıl süre ile ertelenmesi talep edilmiş ise de, söz konusu aracın işletmenin faaliyeti için zorunlu olduğu ve paraya çevrilmesi durumunda ekonomik varlığının tehlikeye düşeceği yaklaşık olarak ispat edilemediğinden bu yöndeki talep reddedilmiştir.
Davacılar… ve … yönünden yapılan değerlendirmede; bu kişilerin şirket ortağı olmakla birlikte şirketin borçlarına müteselsil kefaletlerinin söz konusu olduğu, …’in şahsi borçları ve müteselsil kefaletten kaynaklanan borçlarının 5.216.258,67-TL olup 13 alacaklının bulunduğu, yapılan alacaklılar toplantısına 4 alacaklının katıldığı bunlardan sadece …bank’ın oy kullandığı, ret oyu verdiği, 7 günlük iltihak süresi içerisinde 3 alacaklının ret oyu verdiği, böylece konkordato projesinin alacaklılar tarafından kabul edilmediği, dolayısıyla tasdik şartlarının sağlanmadığı, davacı …’in müteselsil kefaletten kaynaklanan 5.205.207,72-TL borcunun bulunduğu, alacaklılar toplantısına hiçbir alacaklının katılmadığı ve kabul oyunun söz konusu olmadığı, dolayısıyla bu davacı yönünden de tasdik şartlarının oluşmadığı belirlenmekle, davacı gerçek şahıslar yönünden konkordatonun tasdiki talebinin reddine” karar verilmiştir.
Mahkeme kararına karşı, asli müdahiller …bank A.Ş, … Bankası A.Ş, …bank A.Ş, … (vd), … Bankası A.Ş, … Bankası A.Ş, … Bankası T.A.O, … Bankası A.Ş, … Bankası A.Ş vekilleri istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır.
Asli Müdahil …bank A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; konkordato tasdik kararı verilmesi için usuli ve esasa ilişkin şartların oluşmadığını, İİK’nın 286. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen evrakların eksiksiz olarak talep dilekçesi ile birlikte mahkemeye sunulması gerektiğini, söz konusu maddeye göre sunulması gereken maddi ve maddi olmayan duran varlıklara ait defter değerlerini içeren listeler ve eğer davacılar 3/6/2011 tarihli ve 635 sayılı bilim, sanayi ve teknoloji bakanlığının teşkilat ve görevleri hakkında kanun hükmünde kararnamenin 28 inci maddesi kapsamında küçük işletmelerden değilse, bağımsız denetim kuruluşu tarafından düzenlenen raporun dosyada mevcut olması zorunlu olup söz konusu belgelerin daha sonradan sunulması mümkün bulunmadığını, söz konusu belgelerin eksikliği halinde kesin mühlet talebinin reddi gerektiğini, konkordato kurumunun kötüniyetli kişilerin korunması için düzenlenen bir kurum olmadığını, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olmadığı durumlarda talebin reddedilmesi gerektiğini, kötü niyetli borçlular tarafından yapılacak işlemlerin alacaklılara ciddi zararlar verebileceği ve alacaklıların alacaklarını alamama tehlikesi ile karşı karşıya kalacağının açık olduğunu, bu nedenle yasal şartları oluşmayan konkordato talebinin kabulüne dair kararın kaldırılarak, davanın davacı şirket yönünden de reddi gerektiğini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Asli Müdahil … Bankası A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; vade konkordatosu talep ve ilan edilmesine rağmen tasdik edilen projede müvekkili banka alacağının eksik olarak yer aldığını, borçlu şirketin, söz konusu borçlarını müvekkil banka kayıtlarına göre ödemeyi kabul ettiğini, ilk derece mahkemesi tarafından verilen konkordatonun tasdikine ilişkin söz konusu kararın kaldırılması gerektiğini, konkordato sürecindeki borçlunun iyiniyet, dürüstlük ve eşitlik kurallarını ihlal eden tutum, kabul ve uygulamaları, onaya sunulan projede de aynen korunmuş olduğunu ve tasdik talebinin reddine ve borçlunun iflasına karar verilmesi gerekirken aksi şekilde karar verildiğini, tasdik edilen konkordato projesinin inandırıcılıktan uzak olduğunu, tasdik edilen projenin, objektif olarak uygulanabilir nitelikte bulunmaması, alacaklılar arasındaki eşitlik ilkesinin gözetilmemesi, borçlunun iyiniyetten yoksun tutum ve alacak kabulleri ile oylama nisabını manipüle etmiş olması nedenleriyle tasdik kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ettmenin zorunlu olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Asli Müdahil …bank A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; konkordato süreci boyunca usule uygun işlemlerin yapılmadığını, alacak kaydı için adresi belirli olan alacaklılara ilanın bir suretinin gönderilmesinin İİK 299.maddesi gereğince zorunlu olduğunu, adreslerinin belirli olmasına rağmen ilanın taraflarına gönderilmediğini, ilanın gönderilmemesinin açıkça kanun hükmüne aykırı olduğunu, yerel mahkeme kararının kaldırılması ile … Şirketi yönünden konkordato talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Asli Müdahil … (vd) vekili istinaf dilekçesinde; konkordato talebinin iyi niyetli olmadığını, dürüstlük kuralına aykırı şekilde açılan davanın yasada aranan nisabı sağlasa bile reddi gerektiğini defalarca kez bildirmelerine rağmen itirazlarının nazara alınmadığını, konkordato tasdikine dair kısa karar üzerine ilan hazırlandığını ve henüz gerekçeli karar yazılmadığını, gerekçeli karar yazıldığında, gerekçelere dair itirazlarının olacağını, konkordato süreci boyunca usule uygun işlemlerin yapılmadığını, bu sebepler ile yasal şartları oluşmayan konkordato talebinin kabulüne dair kararın kaldırılarak, davanın davacı şirket yönünden de reddini talep ettiklerini,

davacı … şti. lehine hükmedilmiş olan usul ve yasaya aykırı konkordato tasdik kararının kaldırılarak, davacı şirket yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Asli Müdahil … Bankası A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; konkordato tasdikinin kabulüne karar verilebilmesi için usuli şartların oluşmadığını, projenin güvenilir ve iyiniyetli olmadığının diğer kanıtının davacı ve kefillerinin muvazaalı malvarlığı eksiltmeleri yapmış olması olduğunu, müvekkilinin alacak kalemlerine hiçbir itirazı olmamasına rağmen, alacak tutarı projede olduğundan daha düşük kabul edildiğini, bu nedenle davacı … şti. yönünden verilen konkordato tasdik talebinin kabulüne dair kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Asli Müdahil … Bankası A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; konkordato tasdiki şartlarının oluşmadığını, müvekkili banka alacağının eksik ve hatalı olarak nisaba dahil edildiğini, konkordato tasdik harcının konkordatoya tabi tüm alacaklar üzerinden hesaplanması gerekirken hatalı hesaplama yapıldığını, sadece alacaklılar çoğunluğunun verdiği kararın dayanak teşkil etmeyeceğini, konkordato projesinin uygulanabilir olmadığını, yerel mahkemenin … Şti. yönünden konkordato tasdik talebinin kabulüne ilişkin kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Asli Müdahil … T.A.O vekili istinaf dilekçesinde; konkordato projesinin uygulanabilir olmadığını, alacaklıları zarara uğratması ve yasanın aradığı tasdik şartlarının oluşmaması nedenleriyle istinaf incelemesi neticesinde haksız ve dayanaksız konkordato tasdik kararının kaldırılmasını ve davanın şirket yönünden reddedilmesi gerektiğini, davacı … şti. yönünden verilen konkordato tasdik talebinin kabulüne dair kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak, davanın davacı şirket yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Asli Müdahil … Bankası A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkeme kararının 03.03.2022 tarihinde ilan edildiğini, kararın … ve …’in konkordato tasdik talebinin reddine ilişkin kısmına diyeceklerinin bulunmadığını, davacı firma yönünden verilen tasdik kararının kaldırılması talebiyle başvuruda bulunduklarını, huzurdaki davada konkordatonun tasdiki şartları oluşmadığını, konkordato projesinin uygulanabilir olmadığını, her ne kadar konkordato komiserleri tarafından konkordato projesinin uygulanabilir olduğu belirtilmişse ve buna istinaden şirket hakkında konkordatonun tasdiki kararı verilmişse de işbu projenin uygulanamaz olduğunun açık olduğunu, komiser raporunda nakit akışlarının proje kapsamındaki ödemeleri sağlayabileceğinden bahsedildiğini, nakit akşında aksamalar olması durumda ortaklardan sermaye artırımı yolu ile şirkete finansman desteği sağlanması hususunun alacaklılar toplantısında paylaşıldığından söz edildiğini, nakit akışının aksaması durumda bulunan çözüm yolunun gerçeklikten uzak olduğunu, davacı firmanın herhangi bir malvarlığının da bulunmaması sebebiyle nakit akışının sağlamasının mümkün görünmediğini, konkordato tasdik şartlarının oluşmamış olması, konkordato projesinin uygulanabilir olmaması ve yerel mahkeme hükmünün kaldırılması gerektiğini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Asli Müdahil … Bankası A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; konkordatonun tasdiki şartlarının oluşmadığını, konkordato projesinin uygulanabilir olmadığını, her ne kadar konkordato komiserleri tarafından konkordato projesinin uygulanabilir olduğu belirtilmişse ve buna istinaden şirket hakkında konkordatonun tasdiki kararı verilmişse de işbu projenin uygulanamaz olduğunun açık olduğunu, komiser raporunda nakit akışlarının proje kapsamındaki ödemeleri sağlayabileceğinden bahsedildiğini, nakit akışında aksamalar olması durumda ortaklardan sermaye artırımı yolu ile şirkete finansman desteği sağlanması hususunun alacaklılar toplantısında paylaşıldığından söz edildiğini, nakit akışının aksaması durumda bulunan çözüm yolunun gerçeklikten uzak olduğunu, davacı firmanın herhangi bir mal varlığının bulunmaması sebebiyle nakit akışının sağlamasının mümkün görünmediğini, konkordato komiserlerinin davacı şirket ile ilgili sundukları son raporda şirketin kaydi bilançosuna göre 30.09.2021 tarihi itibari ile borca batık olmadığını belirttiklerini, konkordato talep eden şirketin borca batık durumda olmaması ve borçlarını ödeyebilecek durumda olması nedeniyle faiz feragati ve uzun vade içeren konkordato taleplerinin reddedilebileceğini, konkordato tasdik şartlarının oluşmamış olması, konkordato projesinin uygulanabilir olmaması ve yerel mahkeme hükmünün kaldırılması gerektiğini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
HUKUKİ NEDEN VE GEREKÇE
I- İstinaf hakkı bulunmayan alacaklılara yönelik olarak:
Konkordatonun tasdiki kararları ancak toplantıda olumsuz oy kullanan ve tasdik duruşmasına kadar itirazlarını bildiren alacaklılar tarafından istinaf edilebilir (İİK m.308/a). Bu şekilde itiraz etmeyen alacaklıların duruşmaya katılma hakkı bulunmadığı gibi karara karşı yasa yollarına başvurma hakkı da bulunmamaktadır.
İstinaf kanun yoluna başvuran asli müdahillerden …bank A.Ş, … (vd), … Bankası A.Ş, … Bankası A.Ş, vekillerinin İİK 286 ve devamı maddeleri gereğince duruşmadan en az 3 gün önce itiraz dilekçelerini dosyaya sunmamış olmaları nedeni ile duruşmaya katılım hakları ve İcra ve İflas Kanunu’nun 308/a maddesi uyarınca istinaf hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle istinaf dilekçelerinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352/1-ç düzenlemesi uyarınca usulden reddi gerekmiştir.
II- İstinaf hakkı bulunan alacaklılara yönelik olarak:
İİK.286 maddesindeki gerekliliği yerine getiren asli müdahiller, … Bankası A.Ş, …bank A.Ş, … Bankası T.A.O, … Bankası A.Ş, … Bankası A.Ş vekilleri istinaf kanun yoluna başvurularının değerlendirilmesinde;
İcra ve İflas Kanunu’nun 285’inci maddesine göre konkordato, borçlarını vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlunun, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için talep edebileceği kolektif bir tasfiye biçimidir.
Konkordato mühleti verilmesinin ve dolayısıyla konkordatonun temel koşulu vadesi geldiği hâlde borçların ödenememesi veya ödenememe tehlikesinin bulunmasıdır (İİK m.285). Borçlarını vadesinde ödeyebilecek olan borçlunun konkordato başvurusu kabul edilemez.
İşletmenin borçlarının ödenmesi yanında iyileştirilmesi de söz konusu olduğunda bunun sadece alacaklıların alacaklarının bir kısmına ve vade ile kavuşması, bu arada eğer faiz öngörülmemişse alacakların enflasyon karşısında zaman içinde faiz oranı kadar eritilmesi, bir diğer ifade ile iyileşmenin sadece alacaklılara yüklenmesi kabul edilemez. Nitekim İcra ve İflas Kanunu’nun konkordato projesini niteleyen 286’ncı maddesinde borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli malî kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka bir yöntem kullanılarak sağlanacağının gösterilmesi gerektiği de vurgulanmıştır.
Somut olayda, davacı şirketin ayakkkabı ticareti alanında faaliyet gösterdiği, Bayraklı olan faaliyet merkezinin bağlı olduğu yargı yerinde davanın açıldığı, ön projesi ile, 1 yıl geri ödemesiz 4 yıllık dönemde eşit taksitler ile, %9 faizle ödeme taahhüdünde bulunduğu, 22/10/2020 tarihinden itibaren 3 ay geçici mühlet verildiği, komiser tayını ile ilanların tamamlandığı, 2 SMMM ve 1 sektör bilirkişisinin konkordato komiseri olarak atandığı, davacı şirketin aktifinin(özvarlık,stok,taşıt,demirbaş) 21.873.896,20 TL ve borcunun(adi,rehinli,kamu,personel) 18.903.367,19 TL olup borca batık olmadığının tespit edildiği, 22/01/2021 tarihinden itibaren 1 yıl kesin mühlet verildiği, 21/10/2021 tarihinde projenin revize edildiği, 1 yıl geri ödemesiz 4 yıllık dönemde 8 eşit taksitle, faizsiz ödeme teklifinin oylandığı ve nihai rapora göre hem alacaklı sayısı, hem alacak miktarına göre yasanın aradığı çoğunluğun sağlandığı, tasdik harcının davacı tarafça tamamlandığı, ödeme projesinin borçlu şirket kaynakları ile uyumlu olduğunun bildirildiği, 07/01/2022 tarihinde kesin mühletin 6 ay daha uzatılmasına karar verildiği, 25/02/2022 tarihli son oturumda projenin yeniden revize edilmesi ile, 1 yıl geri ödemesiz 4 yıllık dönemde 3 ay ara ile 16 eşit taksitte, faizsiz ödeme teklifinin alacaklıların daha lehine görüldüğü ve bu teklife göre davacı şirket yönünden konkordato talebinin tasdikine karar verildiği görülmüştür.
Bütün bu açıklama ve verilere göre şirketin en azından borçlarının bir kısmını, alacaklıları fazla bekletmeden ödeyebilecek güçte olmasına rağmen, kira bedellerini ödemediği, kira bedellerinin ödenmesi için takip başlattığı, davacı şirketin uyarlama davaları açtığı, ödemeyi tasdik tarihinden başlatarak 15’inci aya ertelediği ve ilk olarak sadece borçların1/16 gibi cüz’i oranla yapmayı hedeflediği; ödeme aralıklarının üçer ay gibi sürelere yayıldığı, nihai tasfiyenin 5’ncı yılın sonuna bırakıldığı dikkate alındığında borçların zamana karşı eritileceği değerlendirilmiştir.
Konkordatonun tasdiki şartları İİK nın 305. maddesinde belirtilmiştir. Bu şartlar, ekseriyet, teminat, orantılılık, yargılama harç ve giderlerinin depo edilmesidir. Konkordatonun tasdiki için gerçekleşmesi zorunlu olan bu koşullar res’en mahkemece değerlendirilir.
Borçlu borca batık değildir ve bütün borçları belirli bir süre içinde tam olarak ödeme gücüne sahiptir. Oysa borçlu şirket borçlarını 1+4 yıl toplam 5 yıllık ödeme sürecinde faiz de vermeyerek borçlarını indirmektedir. Borca batık olmayan borçlu makul bir tenzilatla borçlarını derhal ya da 2-3 ay içinde ödemeyi önerebilir ya da vade istiyorsa oluşan enflasyon riskini makul bir faizle giderebilir. Oysa eldeki dosyada alacaklıları koruyacak hiçbir öneri sunulmamıştır. Bu durumda, somut olayda, davacı şirketin borca batık olmadığı tespit edildiğinden, borçlu şirketin teklif ettiği tutarın kaynakları ile orantılı olması koşuluna aykırılık teşkil ettiği görülmüştür.
Gelinen noktada konkordatonun istemci borçlu tarafından borçların ödenmesi ve işletmeye hayatiyet kazandırılmasından öte bir finansal enstrüman olarak kullandığı izlenimi uyanmıştır. Açıklanan nedenlerle alacaklıların zarara uğratıldığı, işletmenin ise bundan fedakârlığın ötesinde avantaj sağlayacağı bir konkordatoyu tasdik etmek, kurumun amacına uygun bulunmamış ve tasdik talebinin reddine karar vermek gerekmiş, şirket borca batık olmadığından iflasın açılması cihetine gidilmemiştir.

HÜKÜM : gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca alacaklılar … Bankası A.Ş, …bank A.Ş, … Bankası T.A.O, … Bankası A.Ş, … Bankası A.Ş vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE,
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/02/2022 tarihli, 2020/588 Esas ve 2022/160 karar sayılı kararının konkordato talep eden şirket yönünden KALDIRILMASINA,
2-Alacaklı … Bankası A.Ş.’nin yatırmış olduğu 80,70 TL istinaf karar harcının bu alacaklıya iadesine,
3-Alacaklı … bank A.Ş.’nin yatırmış olduğu 80,70 TL istinaf karar harcının bu alacaklıya iadesine,
4-Alacaklı …. Bankası A.Ş.’nin yatırmış olduğu 80,70 TL istinaf karar harcının bu alacaklıya iadesine,
5-Alacaklı … Bankası A.Ş.”nin yatırmış olduğu 80,70 TL istinaf karar harcının bu alacaklıya iadesine,
6-Alacaklı … Bankası A.Ş. tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yolu harcının davacılardan alınarak bu alacaklılara verilmesine,
7-Alacaklı … bank A.Ş. tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yolu harcının davacılardan alınarak bu alacaklılara verilmesine,
8-Alacaklı … Bankası A.Ş. tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yolu harcının davacılardan alınarak bu alacaklılara verilmesine,
9-Alacaklı … Bankası A.Ş. tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yolu harcının davacılardan alınarak bu alacaklılara verilmesine,
10-İstinaf eden alacaklı … Bankası T.A.O. Harçtan muaf olduğundan istinaf kanun yolu harcı alınmasına yer olmadığına,

11-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf eden yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
B-Alacaklılardan …bank A.Ş, … (vd), … Bankası A.Ş, … Bankası A.Ş, vekillerinin istinaf istemlerinin, İİK.308/a, HMK 346/(1). ve 352/(1)-ç. maddeleri hükmü uyarınca REDDİNE,
1-Her bir alacaklı … bank A.Ş., … (vd), … Bankası A.Ş, … Bankası A.Ş. tarafından ayrı ayrı yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcı ve 220,70 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının bu alacaklılar üzerinde bırakılmasına,
2-Taraflarca yapılan istinaf masraflarının üzerinde bırakılmasına,
C-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkındaki kararla;
1-Konkordato talep eden borçlu/ davacı şirketin konkordato talebinin reddine,
2-Kararın İİK’nın 288/2 maddesi uyarınca ilanına,
3-Mahkemece konulan tüm tedbirlerin kaldırılmasına ve kayyumun görevine son verilmesine,
4-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan önceden alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, bakiye harç HMK Yönetmeliğinin 46. maddesi gereğince, terkin sınırları içinde kaldığından harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine yer olmadığına,
5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kararın kesinleşmesinden sonra kalan avansın davacı tarafa ödenmesine,
7-Kararın davacı vekiline dairemiz tarafından tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın davacı vekiline tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/06/2022