Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/859 E. 2022/1035 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/859
KARAR NO : 2022/1035
KARAR TARİHİ : 09/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/03/2022
NUMARASI : 2022/109 Esas – Ara Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Alım Satım)|Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 09/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/06/2022

Davalılar-Birleşen Davalılar …, …, … Şirketi vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı dava dilekçesinde özetle; birleşen 2022/219 esas sayılı dosyasında davacılar vekilinin dava dilekçesi ile, birleşen davacı şirket ile … Şti. – …- …- … arasında 22/06/2021 tarihinde haricen taşınmaz satış sözleşmesi imzalandığını, protokole konu taşınmazın … Mah., … Cad., No:… …/… adresinde … ada … parselde bulunan 6.916,51 metrekare arsa ve üzerinde bulunan bina olduğunu, davacının protokol gereği davalılara 5.000.0000,00 TL nakit ödeme yaptığını, 26/06/2021 tarihinde … Şti ve … ile müvekkilinin tekrar bir araya gelerek daha önceki protokolde kararlaştırılan 10.000.000,00 TL ödemeyi gerçekleştirmek adına 8 adet 1.250.000,00 TL bedelli senetlerin davalılara teslimi konusunda anlaşma sağlandığını, harici satışı yapılan taşınmazın malikinin davalılar değil … Bankası olduğunun öğrenildiğini davalıların taşınmazı devredemeyeceklerinin anlaşıldığını, davacıların davalılara borcunun bulunmadığını, davalıların senetler karşılığında bir edim yerine getirilmemiş olmasından dolayı senetler nedeniyle borçlu olmadıklarını, bu nedenle dava konusu 26/06/2021 tanzim tarih, 28/02/2022 vade tarihli, 1.250.000,00-TL miktarlı, … AŞ …- …’ün borçlu olduğu senedin davalılar tarafından tedbiren dava sonuna kadar icra işlemlerine konu edilmemesi hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece tensip zaptı ile davacı tarafın ihtiyati tedbir isteminin, İİK’nun 72. maddesi gereğince dava konusu borcun toplam bedelinin % 15’i tutarında teminat (nakti teminat veya teminat mektubu) mukabilinde dava konusu 26/06/2021 tanzim tarih, 28/02/2022 vade tarihli, 1.250.000,00-TL miktarlı, … AŞ …- …’ün borçlu olduğu senedin davalılar tarafından tedbiren dava sonuna kadar icra işlemlerine konu edilmemesine dair tedbir kararı verilmiştir.
CEVAP : İtiraz eden davalılar vekili itiraz dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının gerçeklikten ve hukuki dayanaktan yoksun olup kötü niyetli olduğunu beyanla tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir.
MAHKEMECE :
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; birleşen mahkememizin 2022/219 esas sayılı dosyasında harici taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında mahkemece dava konusu senedin tedbiren dava sonuna kadar icra işlemlerine konu edilmemesine karar verdiği, ihtiyati tedbir kararının uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği, çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan şey ya da hak, aynı zamanda ihtiyati tedbirin konusunu oluşturacağı, dosyaya davacı tarafça sunulan, harici taşınmaz satış sözleşmesine ilişkin protokol ve ek protokol imzalandığı, harici satış sözleşmesinde belirtilen taşınmazın satışının yapılmadığı, davacı tarafın davaya konu senedi iş bu satış sözleşmesine istinaden verdiğini bildirdiği, davalı tarafın senedin veriliş sebebinin harici taşınmaz satışı olduğunu beyan ettiği, davalı tarafa teslim edilen senedin ciro edilmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ve ihtiyati tedbir verilmemesi halinde talep eden yönünden bedelsiz kalan senedin ödenmesi suretiyle ciddi bir zarar doğacağı, bu nedenle mahkemece verilen tedbir kararında hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla ihtiyati tedbire yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU : Davalı istinaf dilekçesinde özetle ; HMK’nın 390. Maddesi gereği davacı tarafın yaklaşık ispat seviyesinde haklılığını ispat edemediğini, taşınmazı satın almaya yönelik protokol imzalayan davacı şirketin basiretli bir tacir gibi inceleme yapmaması nedeniyle protokol sonuçlarına katlanması gerektiğini, davacı tarafın protokole konu taşınmazda bulunan ipotek hakkında bilgisi olduğunu, protokolde düzenlenen ‘ tapu üzerinde bulunan … Bankasının alacağı ipotek bedelini yapılacak anlaşma ile satın alan firmaya devredilecektir ‘ düzenlemesinin bu durumu kanıtladığını, taşınmazın tapu kaydında 29.01.2021 tarihinde icra dairesince satışa çıkarıldığına ilişkin şerh bulunduğunu, taraflar arasında yapılan haricen taşınmaz satış sözleşmesinin geçerli bulunmadığını, ihalenin feshi davası reddedilmiş ise de temyiz aşamasında olduğunu, davacının iddialarını ispatlayamadığını, kararın gerekçesiz olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Talep icra takibinden önce acılan menfi tespit davasında senedin dava sonuna kadar takip ve ihtiyatı haciz işlemlerine konu edilememesine ilişkin ihtiyati tedbir talep edilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır
Mahkemece dava konusu senedin dava sonuna kadar icra takibine konu edilememesine ilişkin tedbir kararı üzerine davalı tarafın itirazının reddine karar verilmiştir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, taraflar arasında harici taşınmaz satış sözleşmesine ilişkin protokol ve ek protokol imzalanmasına, harici satış sözleşmesinde belirtilen taşınmazın satışının yapılmamasına, davacı tarafın davaya konu senedi bu satış sözleşmesine istinaden verdiğini bildirmesine, davalı tarafın senedin veriliş sebebinin harici taşınmaz satışı olduğunu beyan etmesine, davalı tarafa teslim edilen senedin ciro edilmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağına, bu nedenle mahkemece verilen tedbir kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/03/2022 tarih 2022/109 Esas sayılı ara kararına karşı davalılar-birleşen davalılar …, …, … Şirketi vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalılar-birleşen davalılar …, …, … Şirketi tarafından alınması gereken 242,10 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile eksik yatırılan 161,4‬0 TL’nin davalılar-birleşen davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar-birleşen davalılar …, …, … Şirketi tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 09/06/2022