Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/802 E. 2022/833 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/802
KARAR NO : 2022/833

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/08/2021 (Ek Karar)
NUMARASI : 2021/226 Değişik iş Esas 2021/226 Karar
TALEP : İHTİYATİ HACİZ
KARAR TARİHİ : 28/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/04/2022

Taraflar arasında görülen ihtiyati haciz dosyasında verilen ek karara karşı yasal süresi içerisinde ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 352. madde uyarınca dosya üzerinden ön inceleme yapıldı.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Mahkemece değişik iş dosyası üzerinden verilen 20.08.2021 tarihli ek kararı ile; ”…Talep eden vekilinin 20.08.2021 tarihli dilekçesinde; Borçlu … vekili tarafından İzmir 11. İcra Müdürlüğü 2021/7176 E sayılı dosyaya sunulan 28.07.2021 Tarihli yazılı beyanı ile ” teminat iadesine muvaffakati olmadığını” beyan etttiğini, bu beyan ihtiyati haciz aşamasında kalmış olan icra takibinde hukuki hükmü haiz olduğu, İcra takibinde borçlu açısından takip kesinleşmiş, dosya borcunun tamamı teminat mektubu ile ödendiğini, bu aşamada borçlu vekili tarafından ihtiyati haciz ile ilgili usule yahut esas ilişkin bir itiraz olmayıp ” teminat iadesine muvaffakat etmemek” şeklindeki yazılı beyanın hukuken kabulü mümkün olmadığını, borçlu tarafından ihtiyati hacze itiraz edilmiş olması ve bu itiraz sonucu kendisinin haklı çıkması alacaklının haksız çıkması haline münhasır olarak teminat yatırıldığını, borçlu tarafından bu şekilde bir itiraz yoluna gidilmediğini, afaki olarak “muvaffakat etmemek ” şeklindeki yazılı beyanın hukuken hükmü olmadığını, borçlu tarafından açılan menfi tespit davasından haklı çıkması halinde varsa tazminat talebi o davanın konusu olduğunu, Teminat mektubu ile ödenmiş olması, hacizlerin kalkmış olması, hacizde istihkak iddiası olmadığını beyan ederek teminatın iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir 11.İcra Dairesi’nin 06/08/2021 Tarihli ve 2021/7176 Esas sayılı yazısında; Mahkememizin ilgi sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararı İzmir 11. İcra Dairesinin 2021/7176 esas sayılı dosyasında takibe konulmuş olup, borçlulardan … yönünden alacaklı tarafça ihtiyati hacizden vazgeçildiği, borçlu … vekilinin ihtiyati hacizde yatırılan teminatın iadesine muvafakat etmediklerine dair dilekçesinin ekte gönderdiklerini, ayrıca taraflarca menfi tespit davası açılmış %15 teminat karşılığında dosyaya giren paranın alacaklı tarafa ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı dosyaya sunulduğu, ayrıca borçlu tarafından dosya borcunun tamamı teminat mektubu karşılığında depo edildiği ve dosyada istihkak iddiası bulunmadığı belirtilmiştir.
Dosya kapsamı, İcra Dairesinin yazısı ve talep eden vekilinin dilekçesi incelendiğinde; İcra derkenarında Menfi Tespit davası açılmış olması ve borçlunun teminatın iadesine muvafakat etmediğini açıkça belirtmiş olduğu…” gerekçesi ile teminatın iadesi talebinin reddine ek karar verilmiş, verilen bu ek karara karşı ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İSTİNAF NEDENLERİ:

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararına dayanılarak İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün 2021/7176 Esas sayılı dosyasında icra takibine başlandığını ve tebligat işlemleri tamamlanarak takibin kesinleştiğini, borçlular veyahut 3. kişiler tarafından istihkak iddiasında bulunulmadığını, borçlu … tarafından icrai haciz işlemleri başlamışken henüz ödeme emri kendisine tebliğ edilmeden İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/446 Esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açılarak İİK md 72 anlamında tedbir talep edilmesi üzerine mahkeme tarafından dava konusu edilen alacağın % 15 oranında teminat karşılığı “icra dosyasına borçlu tarafından yapılan ödemenin alacaklıya dava sonuna kadar ödenmemesi” şeklinde tedbir kararı verilmiş olduğunu, yapılan icra takibinde borçlu açısından takibin kesinleştiğini ve dosya borcunun tamamının teminat mektubu ile ödendiğinden ve hacizlerin kalkmış olması nedeniyle borçlu vekili tarafından “teminat iadesine muvaffakat etmemek” şeklindeki yazılı beyanın hukuken kabulünün mümkün olmadığını ileri sürerek yerel mahkeme ek kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:

Talep, ihtiyati haciz değişik iş dosyasında ”teminatın iadesi talebinin reddine” yönelik ek karara ilişkindir.
HMK’nın 341/1. maddesinde “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” denilerek ilk derece mahkemelerince verilen kararlardan hangilerine karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceği açıklanmıştır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 13.03.2013 tarih ve 2013/444 Esas 2013/4848 Karar sayılı, 04.06.2013 tarih ve 2013/8345 Esas 2013/11632 Karar sayılı, 24.09.2013 tarih ve 2013/13228 Esas 2013/16450 Karar sayılı, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 25.11.2013 tarih ve 2013/25812 Esas 2013/20072 Karar sayılı kararları ile yerleşik diğer içtihatlarda da belirtildiği üzere; ihtiyati haciz/tedbir talebinin reddine ilişkin verilen kararlar ile yokluğunda ihtiyati haciz/tedbir kararı verilen kişinin itirazı üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilecektir. Gerek Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda gerekse Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda ara/ek kararlara karşı kanun yoluna başvuru kabul edilmemiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere, ihtiyati haciz/tedbir hakkında verilen kararlara karşı ancak belli durumlarda istinaf yoluna başvurulabilecektir.
İhtiyati haciz İ.İ.K.’nun 257-268. maddelerinde düzenlenmiştir. 2004 sayılı İİK’nın 257/1.maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” düzenlemesi muaccel bir başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları düzenlemiş olup, muaccel olmayan/vadesi gelmemiş alacak yönünden ise ihtiyati haciz koşulları aynı yasanın 257/2.maddesinde ise;” Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksatıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;(1)
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” şeklinde düzenlemesi bulunmaktadır.
İİK.’nın 258.maddesinde ise; “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.
Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir. (Ek fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./60. Md.; Değişik fıkra: 02/03/2005-5311 S.K./16.mad) İhtiyatî haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.”
İhtiyati haciz kararına itirazı düzenleyen İİK.’nın 265.maddesinde ise; “(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./63. md.) Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. (Ek fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./63. md.) Menfaati ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir.
Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.
İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. (Ek fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./63. md.; Değişik fıkra: 02/03/2005-5311 S.K./17.mad) İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükümleri mevcuttur.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu olayda, ihtiyati haciz isteyenin talebi üzerine verilen, itiraz ve istinaf süreleri/aşamaları geçerek kesinleşen ihtiyati haciz kararı ile ilgili olarak teminatın iadesi talebinin reddi yönündeki 20.08.2021 tarihli ek karar, HMK’nın 341. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine verilmiş ilk ek/ara karar mahiyetinde olmayıp itiraz/istinaf süreleri geçirilen ve değişen/kesinleşen durumdan dolayı ihtiyati haciz kararı için yatırılan teminatın iadesine yönelik sonraki ek karar mahiyetinde olduğundan bu ek karara karşı istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulamaz.
Bu itibarla, ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 341. ve 352. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenle;
1-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2021/226 Değişik iş Esas ve 2021/226 Karar sayılı değişik iş dosyasında verilen 20.08.2021 tarihli EK KARAR, istinaf kanun yoluna başvurulabilen kararlardan olmadığından ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ve 352. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle peşin alınan harcın ihtiyati haciz isteyene iadesine,
3-İstinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati haciz isteyen tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın mahal mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda kesin olmak üzere 28.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.