Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/776 E. 2022/847 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/776
KARAR NO : 2022/847
KARAR TARİHİ: 12/05/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/02/2022
NUMARASI : 2022/61 D.İş, 2022/83 Karar
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
BAM KARAR TARİHİ : 12/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/05/2022

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İhtiyati haciz isteyen vekili; müvekkili şirketin Fethiye’de akaryakıt sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirket ile … arasında akdedilen akaryakıt alım satımına istinaden 127 adet faturanın toplam tutarının 1.217.414,37 TL olduğunu, bu faturalardan dolayı müvekkilinin alacağının tahsil imkanının yitirilmemesi için borçlunun taşınır, taşınmaz mallarıyla üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece, 22/02/2022 tarihli ara karar ile,”….ihtiyati haciz talep eden alacaklı alacağın dayanağı olarak 127 adet fatura aslı sunmuştur.
Talep eden vekilinin, iddiaları, faturalar dikkate alındığında, davacının faturalara ilişkin alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne olduğu hususunda 2004 sayılı İİK’nun 257. vd. maddeleri gereğince talep eden yönünden yaklaşık ispat şartının gerçekleşmediği dikkate alınarak yasal koşulları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine…” karar verilmiştir.
Mahkeme kararına karşı ihtiyati haciz talep eden/davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurarak, İİK. ‘nın 257. maddesinde belirtilen ihtiyati haciz şartları oluştuğunu, alacağın yaklaşık olarak ispatlanmış olduğunu, ihtiyati haczin, bir tür hukuki koruma olduğunu, uyuşmazlığın öncesinde veya uyuşmazlık süresince talep sahibinin talep ettiği hakkını ileride açacağı veya devam eden bir davanın sonunda elde etmesinin sağlanması amacıyla getirilmiş olan bir tür hukuki güvence sistemi olduğunu, hakkın elde edilmesinin zorlaşması veya tamamen imkansız hale gelmesi ihtimalinin söz konusu olduğunu, bu nedenle yerel mahkemenin verdiği ihtiyati haciz talebinin reddi kararının hatalı olduğunu ve kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür.
Talep,fatura alacağı iddiasına dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
İhtiyati haciz şartları değerlendirildiğinde; geçici hukuki koruma tedbirlerinden olan ihtiyati haciz, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir.(HMK m. 406)
Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların yada onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir. Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirir.(TC Anayasası m.36, HMK m.33) ihtiyati haciz istekleri değerlendirilirken geçici hukuki koruma tedbirlerinin açıklanan bu amacının gözden uzak tutulmaması gerekir.
İİK 257 – 268 maddelerindeki düzenlemeye göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın para alacağı olması, rehinle teminat altına alınmamış olması, muaccel olması ve muaccel olmakla birlikte karşı tarafın mal kaçırma durumunun olması, alacağın varlığına dair yaklaşık ispatın gerçekleşmiş olması gerekir.
Geçici hukuki korumalarda, bazen karşı tarafın dinlenmemesi, tüm delillerin ayrıntılı bir biçimde incelenmesine yeterli zamanın olmaması gibi sebeplerle yaklaşık ispat yeterli görülmüştür; bu çerçevede, aslında ispat ölçüsü bakımından HMK.’nda bir yenilik getirilmemekle birlikte, “yaklaşık ispat” kavramı kullanılarak doktrinde kabul gören ifade tasarıya alınmış, ayrıca burada hem tam ispatın aranmadığı belirtilmiş hem de basit bir iddianın yeterli olmadığı vurgulanmak istenmiştir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;fatura ve satıma konu akaryakıtın teslim edildiğine ilişkin ispat külfeti davacı alacaklıya ait olup, talep eden tarafından sunulan fatura, tek başına alacağın varlığını ispat için yeterli değildir.İhtiyati haciz talep eden tarafından sunulan 127 adet faturanın karşı yana tebliği, satıma dair irsaliye, teslim fişi veya borçlunun elinden sadır belge de dosyaya sunulmamıştır.
O halde, mevcut dosya kapsamı, delil durumu, davacının iddialarının yargılamayı gerektirdiği, davacının ihtiyati haciz kararı verilmesi için haklılığını yasaya uygun ve yaklaşık olarak ispat edemediği anlaşılmakla; mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır.

Tüm bu açıklamalara göre; istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/02/2022 tarih ve 2022/61 Değişik İş, 2022/83 Karar sayılı kararına karşı davacının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından peşin yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcı ve 220,70 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 12.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.