Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/751 E. 2022/1120 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/751
KARAR NO : 2022/1120
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/12/2021
NUMARASI : 2018/1140 Esas, 2021/1093 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 16/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/06/2022

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; davalı borçlunun müvekkili şirkete fatura alacağından kaynaklı borcunun bulunduğu, müvekkili şirketin otomotiv sektöründe faaliyet gösterdiği, davalı borçluya 05.05.2018 tarihinde 6.661,66 TL’lik fatura düzenlendiği, ancak söz konusu fatura bedelinin davalı tarafça ödenmediği, alacağının tahsili için başlatılan İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2018/11135 Esas sayılı icra takibinin davalının itirazı nedeniyle durduğunu belirterek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, usulüne uygun olarak tebligat yapılmasına rağmen, cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Mahkemece,”…Dava ; İİK 67.maddesi gereğince açılmış olan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafça davalıya verilen hizmet karşılığında takip ve davaya konu faturanın düzenlendiği, ancak fatura bedelinin davalı tarafça ödenmemesi nedeniyle İzmir 2. İcra Dairesi’nin 2018/10574 Esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla İzmir 2. İcra Dairesi’nin 2018/11135 Esas sayılı icra takip dosyası ile ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğundan bahisle davalının itirazının iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı tarafça esasa cevap süresi içerisinde davaya karşı cevap sunulmamış olmakla birlikte icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde takibe konu alacak, faiz ve fer’ilerinin tamamına itiraz edildiği bildirilmiş olup, yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında 20.04.2021 tarihli celsede davalı asilin dava konusu alacakla ilgili olarak imzalı beyanı alınarak zapta geçmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takibe konu edilen miktar kadar alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davaya konu icra takip dosyası olan İzmir 2. İcra Dairesi’nin 2018/11135 Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinden davaya konu alacağın 05.05.2018 tarih ve 6.661,66 TL’lik faturaya dayalı toplam 6.661,66 TL olarak gösterildiği ve icra takip talepnamesinde iş bu takibin İzmir 2. İcra Dairesi’nin 2018/10574 Esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla başlatıldığının belirtildiği görülmüştür. İzmir 2. İcra Dairesi’nin 2018/10574 Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinden ise davaya konu alacağın bir sureti icra takip talepnamesinin ekinde sunulan cari hesap dökümüne göre 05.05.2018 tarih ve 6.611,66 TL’lik faturadan kaynaklı olarak 6.611,66 TL olarak gösterilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 14.07.2021 tarihli dilekçede de belirtildiği üzere her iki takibe konu alacağın aynı faturadan kaynaklı alacak olduğu sabittir. İİK 68/1.maddesi “alacaklı itirazın kendisine tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içerisinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz” hükmünün içermektedir. Davacı alacaklı tarafından davalı aleyhinde aynı alacakla ilgili olarak başlatılan İzmir 2. İcra Dairesi’nin 2018/10574 Esas sayılı icra takip dosyasının davalının itirazı üzerine durduğu ve duran takiple ilgili olarak davacının herhangi bir girişimde bulunmadığı, ve daha sonrasında aynı alacakla ilgili olarak davaya konu İzmir 2. İcra Dairesi’nin 2018/11135 Esas sayılı icra takip dosyasını başlattığı ve itiraz üzerine de mahkememizdeki iş bu davayı açmış olduğu anlaşılmıştır. Bu kapsamda davaya konu İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2018/11135 Esas sayılı icra takip dosyasının aynı alacağa ilişkin mükerrer takip olduğu ve İİK 68/1.maddesi gereğince birinci ilamsız icra takibi ile ilgili olarak madde metninde belirtildiği şekilde işlem yapılmadan ikinci takibin başlatılmasında hukuki yararın bulunmadığı düşünülmüş olup, geçerli bir icra takibinin bulunması itirazın iptali davaları açısından dava şartı olduğundan bu kapsamda dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verme gereği doğmuştur. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/2067 Esas, 2017/4742 Karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2017/5287 Esas, 2018/792 Karar sayılı kararları da bu yöndedir.)…”karar verilmiştir.
Mahkeme kararına karşı davacı vekili istinaf kanun başvurmuştur.
Davacı vekili; dava konusu takip ile İzmir 2. İcra Dairesi’nin 2018/10574 esas sayılı icra takip dosyasının aynı faturaya ilişkin olmadığını, dava konusu takip fatura alacağına ilişkinken 2018/10574 esas sayılı takip cari hesap ilişkisine dayandığını, itirazın iptali davasının icra takibine sıkı sıkıya bağlı olduğundan mükerrer takip sonucu doğmayacağını, yerel mahkemenin icra takiplerinin aynı faturaya dayanması nedeniyle mükerrer olduğundan bahisle haklı davalarının reddine karar verilmesinin hatalı tespitler içermekte olduğunu, cari hesap ilişkisi ile fatura alacağının iki ayrı konu olup dava konusu icra takibi ile mükerrer olduğu iddia edilen icra takibinin konusu ve dayanaklarının birbirinden farklı olduğunu açıkça gösterdiğini,
müvekkili şirket dava konusu takibi İzmir 2. İcra Dairesi’nin 2018/10574 esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile başlattığını, müvekkilin alacaklı olduğu bilirkişi raporları ile de sabit olduğunu, müvekkili şirketin alacağının dosyada mübrez raporlar ile de kanıtlandığı üzere yerel mahkemenin hukuka aykırı kararının kaldırılmasını istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Dava, ticari satıma dayalı düzenlenen 6.661,66TL.bedelli faturaya dayalı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Takip dayanağı fatura ise, 6.611,66TL.bedellidir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
İzmir 2. İcra Dairesi’nin 2018/10574 Esas sayılı icra takip dosyasında, davacı/alacaklının, davalı aleyhine başlattığı, 6.661,66TL cari hesap dayanak gösterilerek, 08/08/2018 tarihli ilamsız icra takibinin, borçlunun süresinde itirazı üzerine 14/08/2018 tarihi itibariyle durduğu, bu kez İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2018/11135 Esas sayılı icra takip dosyası ile, bir adet faturaya dayalı 6.661,66 TL asıl alacak üzerinden 31/08/2018 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinin de, borçlunun süresinde itirazı ile, 19/10/2018 tarihinde durduğu, eldeki davanın konusunun, incelenen ikinci dosya olduğu görülmüştür.
Mahkemece, davacı ve davalı ticari kayıtları ve ticari defterleri üzerinde SMMM bilirkişisi incelemesi yaptırılmış, davacının alacağının bulunduğu bildirilmiştir.
Davacı şirket tarafından, davalıya satıma dayalı düzenlenen bakiye cari alacağa dayalı -dava konusu olmayan- İzmir 2. İcra Dairesi’nin 2018/10574 sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibin itiraz ile durduğu, bu kez fatura alacağına dayalı -dava konusu olan- İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2018/11135 sayılı dosyası ile, “tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla” ilamsız icra takibi başlattığı, bu takibe itiraz üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece aynı borca ilişkin iki ayrı takip yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, takip talebinde “tahsilde tekerrür olamamak kaydıyla” denilmiş olmakla ikinci bir takibin yapılmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. (Yargıtay 19.HD. 2017/4354 -2019/676 E.K.),(Yargıtay 13. HD. 2011/15324 -2012/3771E.K.)
O halde, davacı şirket ile davalının mal alışverişi bulunduğu ve karşılığında 6.611,66 TL’lik fatura düzenlendiği, fatura bedelinin ödenmemesi nedeniyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının 28/11/2018 tarihli celsede, dava konusu fatura bedelini dava dışı … firmasına ödediğini, davacı ile dava dışı … firmasının aynı firmalar olduğunu beyan ettiği, davalının ve davacının ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, tahsilat bulunmadığının ve davalının davacıya 6.611,66 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, davalının ödeme iddiasında bulunması nedeniyle, borcu olmadığı yönündeki iddiasını ispat yükünün davalıda olduğu, davalının bu hususu yazılı belgelerle ispat etmesi gerektiği, cevap dilekçesi ile delillerini bildirmediği, neticeten borcun olmadığı hususunun davalı tarafından ispatlanamadığı sonucuna varılarak, davanın ”tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla” asıl alacak ve icra inkar tazminatı yönünden kabulüne, istinaf istemlerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının HMK.353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurularının KABULÜNE,
1-Davacı vekilinin yatırmış olduğu 59,30 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine ödenmesine,
2-Davacı vekilinin yatırdığı 162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama gideri 43,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf eden yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
B-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/12/2021 tarihli, 2018/1140 Esas, 2021/1093 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkındaki kararla;
1-Davanın KABULÜNE;
Davanın kısmen kabulü ile, İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2018/11135 sayılı takip dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile, icra takibinin 6.611,66 TL asıl alacak üzerinden ”tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla” ve icra takip tarihinden itibaren asıl alacağa %19,50 geçmeyecek oranda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Kabul edilen asıl alacak üzerinden takdiren %20 oran ile, hesap edilerek belirlenen 1.322,30 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 451,60 TL harçtan peşin alınan 113,77 TL harcın mahsubu ile noksan 337,83TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir yazılmasına,
3-Davacı tarafından yatırılan 113,77 TL peşin harç ve 35,90 TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT.göre hesaplanan ve asgari hadde çıkarılan 5.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 542,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının, 6100 Sayılı Kanunun 333. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 16.06.2022